8945
www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/27043619.asp
demişse çok güzel demiş. 2 sene sonunda artık tutulamaz dediğimiz galatasaray'ın neredeyse tek başına içine etmiş ünal aysal'a eleştiri gelince artık o galatasaray'ın başkanımnhug modundan çıkmamız lazım. bu adam futbol konusunda hiçbir şey bilmeyen bir adam. is dünyasındaki, galatasaray camiasındaki saygınlığından dolayı oraya gelmiş bir adam.
ilk döneminde futbolun her daim içinde olan ali dürüst, adnan öztürk gibi yöneticilerle çok da sırıtmadı bu sayın aysal'ın bu eksiği. ama herkesin söylediği gibi neden yapıldığı bilinmeyen bir yönetim seçimi oldu. mükemmele yakın uyumla çalışan takım, yönetim ve futbolcular vardı. ilk etapta yönetimi saf dışı bıraktı. tam manasıyla saf dışı kaldı. çünkü yeni yönetimde aysal'ın kararına olmaz diyebilecek kimse kalmamıştı. terim'den başka.
terim'i de kendi tuzağına düşürdü. tek başına kalmıştı terim. resmen zorla milli takıma yolladı ve antreman sahasındayken işine son verip medyaya düşürdü bu haberi.
sonra futbol yönetimi beceriksizliğiyle boşa verilen 20m euro ve maaşları. menajerlere ve muhtemel aracılara kaptırdığı paralar hariç.
o güzel tablodan geçen sezon sonundaki tabloya getirmek için ya aziz yıldırım olmak lazım ya da ünal aysal.
aziz yıldırım; galatasaray ve beşiktaş'ın berbat bir halde olduğu dönemlerde müthiş sponsorluklar, stat gelirleri ve fenerium gelirlerine rağmen bir arpa boyu yol gidememiştir. bütün başarılı teknik direktörlerini saçma bahanelerle kovmuştur. zico kardeşini arıyor, ersun'un kız arkadaşı var vb. tıpkı fatih terim beni aramıyor bahanesi gibi.
aziz yıldırım bile o beceriksizliğine rağmen şampiyonluklar yaşadı. adım gibi eminim biz de ünal aysal'a rağmen şampiyon olacağız. çünkü şanslı adammış prandelli piyangosu vurdu. ama sene sonunda fener taraftarının yaptığı gibi biz de büyük başkan diye bağırmayalım. neyin ne olduğunu unutmayalım. bilmem kaç sene sonra galatasaray benim planlarımda yok diyen, kendini galatasaray'a lütufmuş gibi gören birini galatasaray'ın aziz yıldırım'ı yapmayalım.
demişse çok güzel demiş. 2 sene sonunda artık tutulamaz dediğimiz galatasaray'ın neredeyse tek başına içine etmiş ünal aysal'a eleştiri gelince artık o galatasaray'ın başkanımnhug modundan çıkmamız lazım. bu adam futbol konusunda hiçbir şey bilmeyen bir adam. is dünyasındaki, galatasaray camiasındaki saygınlığından dolayı oraya gelmiş bir adam.
ilk döneminde futbolun her daim içinde olan ali dürüst, adnan öztürk gibi yöneticilerle çok da sırıtmadı bu sayın aysal'ın bu eksiği. ama herkesin söylediği gibi neden yapıldığı bilinmeyen bir yönetim seçimi oldu. mükemmele yakın uyumla çalışan takım, yönetim ve futbolcular vardı. ilk etapta yönetimi saf dışı bıraktı. tam manasıyla saf dışı kaldı. çünkü yeni yönetimde aysal'ın kararına olmaz diyebilecek kimse kalmamıştı. terim'den başka.
terim'i de kendi tuzağına düşürdü. tek başına kalmıştı terim. resmen zorla milli takıma yolladı ve antreman sahasındayken işine son verip medyaya düşürdü bu haberi.
sonra futbol yönetimi beceriksizliğiyle boşa verilen 20m euro ve maaşları. menajerlere ve muhtemel aracılara kaptırdığı paralar hariç.
o güzel tablodan geçen sezon sonundaki tabloya getirmek için ya aziz yıldırım olmak lazım ya da ünal aysal.
aziz yıldırım; galatasaray ve beşiktaş'ın berbat bir halde olduğu dönemlerde müthiş sponsorluklar, stat gelirleri ve fenerium gelirlerine rağmen bir arpa boyu yol gidememiştir. bütün başarılı teknik direktörlerini saçma bahanelerle kovmuştur. zico kardeşini arıyor, ersun'un kız arkadaşı var vb. tıpkı fatih terim beni aramıyor bahanesi gibi.
aziz yıldırım bile o beceriksizliğine rağmen şampiyonluklar yaşadı. adım gibi eminim biz de ünal aysal'a rağmen şampiyon olacağız. çünkü şanslı adammış prandelli piyangosu vurdu. ama sene sonunda fener taraftarının yaptığı gibi biz de büyük başkan diye bağırmayalım. neyin ne olduğunu unutmayalım. bilmem kaç sene sonra galatasaray benim planlarımda yok diyen, kendini galatasaray'a lütufmuş gibi gören birini galatasaray'ın aziz yıldırım'ı yapmayalım.