3346
* şu bildiridekiler doğruysa bunları yapanlara yazıklar olsun. hangi dine mensup olursa olsun insanların kutsal saydıkları mekanlara yapılan her türlü saldırıya karşıyız...
--- alıntı ---
ultraslan - avrupa'dan önemli bildiri!
avrupa'daki vatandaşlarımızın derdi bizim derdimizdir!
almanya’daki cami yangınları | moscheebrände in deutschland
53 yıldır varlığımızı sürdürdüğümüz almanya’da son bir hafta içerisinde camilerimize yönelik üç kundaklama saldırısı meydana gelmiştir. 11 ağustos pazartesi bielefeld şehrinde bulunan bir caminin mescid kısmında kutsal kitabımız olan kur’an-ı kerim nüshaları yakılarak camide büyük zarara yol açmıştır. yine aynı gün türklerin yoğun yaşadığı berin-kreuzberg semtinde bulunan mevlana camii’nde kundaklama sonucu oluşan yangın almanya’nın en büyük cami yangınınlarından biri olarak tarihte yerini almıştır. 19 ağustos 2014 salı günü ise yine bielefeld şehrinde bulunan bir camide önce kameralar tahrip edilmiş, ardından yine kur’an-ı kerim nüshaları yakılarak caminin mescid bölümünde büyük hasar oluşturmuştur. bu kundaklama vakası ise son iki yılda almanya’da meydana gelen 80’nci cami yangını olarak istatistiklere geçmiştir. tüm bu cami yangınlarını 13 ağustos 2014 çarşamba günü t.c. berlin büyükelçiliğine ait bir aracın kundaklanmış olması ile birleştirdiğimizde kafalardaki soru işaretlerinin yerini ünlem işaretleri alıyor.
ultraslan-avrupa olarak son bir hafta içinde almanya’da müslümanların ibadethanelerine yönelik saldırıları büyük bir endişeyle takip etmekteyiz ve bu korkak saldırıları şiddetle kınıyoruz. alman siyasetini ve kamuoyunu ise bu konuda daha duyarlı olmaya, müslümanlarla dayanışma içerisinde olmaya ve net bir şekilde avrupa’da son yıllarda hızla türeyen islamofobi’ye karşı tavır almaya davet ediyoruz. bu kundaklama vakaları artık ferdi saldırı olarak değil, müslümanların değerlerine karşı sistematik bir şekilde yürütülen bir operasyon olarak değerlendirilmelidir. en geç bugünden itibaren ise siyasi mecralarda tehlike çanları çalmaya başlamalıdır. çünkü din ve ibadet özgürlüğü, dini azınlıkların korunması anayasal bir hak olmakla beraber birleşmiş milletler insan hakları evrensel bildirisi ile garanti altına alınmıştır. almanya bunu garanti altına alamıyorsa ortada ciddi bir sorun var demektir. maalesef üzülerek gözlemliyoruz ki, alman siyasiler ve kamuoyu yahudilere ve sinagoglara yönelik saldırılarda gösterdikleri tepkiyi müslümanlara ve camileri yönelik saldırılarda göstermemektedirler. fakat bilmeleri gerekir ki, en az kiliseler ve sinagoglar kadar bizim hayr ve hasenatlarımızla yapılan camilerde almanya’nın bir gerçeğidir.
ultraslan-avrupa olarak buradan başta medya olmak üzere tüm yetkilileri uyarıyoruz: türklere ve müslümanlara yönelik ayrımcılık bir an önce son bulmalıdır. almanya’da yürütülen suni islam tartışmaları sonlandırılmaldır. şüphesiz ki cami yangınları düşünce ve basın özgürlğü adı altında islam’a karşı son yıllarda yürütülen çirkin propagandanın bir sonucudur. bir an önce frene basılıp toplumun düşüncelerinde bir değişim gerçekleşmez ise, sadece ibadethanelerimiz için değil, 1992’de mölln’de olduğu gibi, 1993’de solingen’de, 2004’de köln’de, 2008’de ludwigshafen’de ve nsu cinayetlerinde olduğu gibi güvencemiz ve hayatımız için de endişe etmek zorunda kalabiliriz.
avrupa´da ki türklerin derdi bizim derdimizdir!
#camilerimizyaniyor
ultraslan-avrupa
--- alıntı ---
--- alıntı ---
ultraslan - avrupa'dan önemli bildiri!
avrupa'daki vatandaşlarımızın derdi bizim derdimizdir!
almanya’daki cami yangınları | moscheebrände in deutschland
53 yıldır varlığımızı sürdürdüğümüz almanya’da son bir hafta içerisinde camilerimize yönelik üç kundaklama saldırısı meydana gelmiştir. 11 ağustos pazartesi bielefeld şehrinde bulunan bir caminin mescid kısmında kutsal kitabımız olan kur’an-ı kerim nüshaları yakılarak camide büyük zarara yol açmıştır. yine aynı gün türklerin yoğun yaşadığı berin-kreuzberg semtinde bulunan mevlana camii’nde kundaklama sonucu oluşan yangın almanya’nın en büyük cami yangınınlarından biri olarak tarihte yerini almıştır. 19 ağustos 2014 salı günü ise yine bielefeld şehrinde bulunan bir camide önce kameralar tahrip edilmiş, ardından yine kur’an-ı kerim nüshaları yakılarak caminin mescid bölümünde büyük hasar oluşturmuştur. bu kundaklama vakası ise son iki yılda almanya’da meydana gelen 80’nci cami yangını olarak istatistiklere geçmiştir. tüm bu cami yangınlarını 13 ağustos 2014 çarşamba günü t.c. berlin büyükelçiliğine ait bir aracın kundaklanmış olması ile birleştirdiğimizde kafalardaki soru işaretlerinin yerini ünlem işaretleri alıyor.
ultraslan-avrupa olarak son bir hafta içinde almanya’da müslümanların ibadethanelerine yönelik saldırıları büyük bir endişeyle takip etmekteyiz ve bu korkak saldırıları şiddetle kınıyoruz. alman siyasetini ve kamuoyunu ise bu konuda daha duyarlı olmaya, müslümanlarla dayanışma içerisinde olmaya ve net bir şekilde avrupa’da son yıllarda hızla türeyen islamofobi’ye karşı tavır almaya davet ediyoruz. bu kundaklama vakaları artık ferdi saldırı olarak değil, müslümanların değerlerine karşı sistematik bir şekilde yürütülen bir operasyon olarak değerlendirilmelidir. en geç bugünden itibaren ise siyasi mecralarda tehlike çanları çalmaya başlamalıdır. çünkü din ve ibadet özgürlüğü, dini azınlıkların korunması anayasal bir hak olmakla beraber birleşmiş milletler insan hakları evrensel bildirisi ile garanti altına alınmıştır. almanya bunu garanti altına alamıyorsa ortada ciddi bir sorun var demektir. maalesef üzülerek gözlemliyoruz ki, alman siyasiler ve kamuoyu yahudilere ve sinagoglara yönelik saldırılarda gösterdikleri tepkiyi müslümanlara ve camileri yönelik saldırılarda göstermemektedirler. fakat bilmeleri gerekir ki, en az kiliseler ve sinagoglar kadar bizim hayr ve hasenatlarımızla yapılan camilerde almanya’nın bir gerçeğidir.
ultraslan-avrupa olarak buradan başta medya olmak üzere tüm yetkilileri uyarıyoruz: türklere ve müslümanlara yönelik ayrımcılık bir an önce son bulmalıdır. almanya’da yürütülen suni islam tartışmaları sonlandırılmaldır. şüphesiz ki cami yangınları düşünce ve basın özgürlğü adı altında islam’a karşı son yıllarda yürütülen çirkin propagandanın bir sonucudur. bir an önce frene basılıp toplumun düşüncelerinde bir değişim gerçekleşmez ise, sadece ibadethanelerimiz için değil, 1992’de mölln’de olduğu gibi, 1993’de solingen’de, 2004’de köln’de, 2008’de ludwigshafen’de ve nsu cinayetlerinde olduğu gibi güvencemiz ve hayatımız için de endişe etmek zorunda kalabiliriz.
avrupa´da ki türklerin derdi bizim derdimizdir!
#camilerimizyaniyor
ultraslan-avrupa
--- alıntı ---