• 10278
    yerli kadromuz çok ciddi anlamda zayıf. bunu takımdan gönderilen veya gözden çıkarılan salih dursun, engin baytar, yiğit gökoğlan, sercan yıldırım, ceyhun gülselam isimlerinden kadronun ne derece çöp yığınıyla dolu olduğunu bir kez daha anlayabiliriz. bu isimlerden hangisi için "keşke takımda tutulsaydı faydalanabilirdik." diyebiliyoruz? buraya dahil edemeyeceğimiz isimler ise sabri, gökhan ve ufuk'tur bana göre. çünkü 5+3'ün olduğu bir ortamda kadronda olabildiğince as oynayabilecek kapasitede oyuncu bulundurmak zorundasın. örneğin muslera'nın yedeği yok diye yakınıp duruyorduk, ee şimdi neden ufuk'un gitmesine izin verip yerine yeniden başka bir yerli kaleci bakmak zorunda bırakıyoruz kendimizi? melih şabanoğlu yabancı sınırı konusunda esneklik kazandırmak adına porto'dan sinan bolat'ın alınıp muslera'nın gönderilebileceğini belirtmiş fakat bu oldukça radikal bir değişiklik olur. yok, muslera ile dönüşümlü oynatırız derseniz, bu da istikrarı bozacağından mantıklı hamle olmaz. üstelik elde ufuk varken onu gönderip sinan'ı transfer etmek ek masraf da doğuracak. buna ilave olarak neden veysel ile birlikte dönüşümlü oynayarak sağ beki idare edebilecek sabri'yi kamp kadrosuna dahil etmiyoruz? bu hamleler, gelecek sene planlaması için çok kritik ve bize ciddi anlamda pahalıya mal olabilir.

    yukarıda bahsettiğimiz yerli isimler dışında kalan isimleri de kendi adıma iki gruba ayırıyorum: birincisi gelecek adına yapılan yatırım olarak değerlendirilebilecek oğuzhan kayar, kaan baysal, sinan gümüş ve endoğan adili (endoğan kamp kadrosuna dahil edilmemiş) gibi oyuncular. bu oyuncuları kadroda tutmanın maddi yükü oldukça az ve kısa vadede kupa maçlarında oynatıp maç tecrübesi kazandırmak, uzun vadede ise a takımda rotasyon ve as oyuncu haline getirmek amaçlanabilir. ikinci grup ise, şahsi fikrime göre, benim baya umutsuz olduğum oyuncular. bunlar emre çolak ve aydın yılmaz. isterlerse ilk 11 başlasınlar, isterlerse sonradan girsinler, taraftarın büyük bölümünde hiçbir zaman heyecan ve güven duygusu yaratabilmeyi başarmış oyuncu değil bunlar. emre'ye veya aydın'a büyük sorumluluk veremezsin, bunlara güvenip uzun yola çıkamazsın. fakat 5+3'ün olduğu bir durumda ikisine de muhtacız. bu da yerli oyuncu açısından kadromuzun ne kadar fakir olduğunun bir diğer kanıtı.

    sonuç olarak kadroya şöyle genel bir bakış attığımızda prandelli'nin gerçekten ağır bir yük altına girdiğini ve büyük sorumluluk üstlendiğini görebiliriz. kısa vadede çözüm getirebileceğimiz bir problem de değil bu. çünkü bir transfer döneminde takıma 6-7 yerli oyuncunun dahil edilmesi ve bunların tamamının as veya rotasyon oyuncu olması ihtimali oldukça düşük. örneğin son 2 sezonda transfer ettiğimiz ve hala takımda bulunan yalnızca 3 tane yerli as oyuncumuz (burak, umut bulut, hamit) var ki hamit geçen sezonun neredeyse tamamını sakat geçirmişti. tuhaf olansa bizim bu problemi uzun senelerdir yaşıyor olmamız. fatih terim ile şampiyon olduğumuz 11/12 sezonunda da böyleydi. kulübemiz yetersiz, rotasyonumuz dardı. sezonu da 13-14 oyuncuyla oynamıştık. neyse ki semih şans eseri a takımda forma bulmuş ve bunu iyi değerlendirmiş, selçuk hiç sakatlık yaşamayıp minimum kart cezası almış, engin ve emre kapasitelerini aşarak büyük katkı vermişlerdi. sonraki 2 sezonda da takıma yine yerli ilavesi yapacağımız yerde amrabat, dany, cris, chedjou gibi adamları almıştık. mancini de bu problemi, rotasyon darlığını ve yerli yetersizliğini iyi görüp veysel ve umut gündoğan başta olmak üzere oğuzhan ve koray gibi oyuncuları transfer etti. fakat gelinen noktada elimizi tam olarak güçlendirebilmiş değiliz. o yüzden kısacası yüksekten uçmak veya isimli yıldız oyuncu beklentisi içine girmek yerine transfer sezonuna bu pencereden bakmalıyız. son olarak bu kadar iç karartıcı bir tabloyu tekrar özetledikten sonra şunu bir kez daha net olarak görebiliyoruz ki olcan adın bizim için müthiş transfer olmuştur.

    transfer geçmişimize de şuradan göz atabilir dileyenler:
    http://www.transfermarkt.de/...transfers/verein/141
App Store'dan indirin Google Play'den alın