17
babam, amcam, amcamın kızları, erkek kardeşim, dayım... ailemin %80'i fenerbahçeli. hal böyleyken böyle bir aileden galatasaraylı doğmak mümkün değildi. sadece teyzem, o galatasaraylıydı ama dümenden taraftar tabi. ne bir futbolcu bilir, ne maça gider, ne forma alır. "ben şu takımı tutuyorum" demek için takım tutuyor yani. ama amcam, babam, dayım öyle mi! şu çevrenizde gördüğünüz faşist fenerliler var ya hani, onlardan işte. neyse ben 6 yaşına kadar el mahkum fenerbahçeliymişim ta ki 14 aralık 1999 pendikspor fenerbahçe maçına kadar... pendik'de doğmuş, büyümüş bir çocuk (hatta bebek bile denebilir) için haliyle bu maç çok önemliyi. pendiksporun fenerbahçeyi yenmesine çok üzülmüştüm tabi, ama öfkem, üzüntümden daha fazlaydı, çok sinirliydim. tam bu noktada dümenden galatasaraylı teyzem devreye girdi, galatasaray forması alma bahanesi ile beni galatasaraylı olmaya ikna etti, "görmüyor musun? kıçı kırık pendik'e yeniliyorlar!" dedi. o günden beri evimde ki faşist düzene karşı, işgalcinin kafasına vura vura savaşıyorum. ondan sonra da uefalar, süper kupalar, üçüncü yıldızlar... bir ton başarı ve zafer işte. ve diyorum ki: iyi ki galatasaraylıyım ulan!