• 103
    nasıl ki
    bir ana ceylan
    vurulmuş yavrusuna
    içten yanıyorsa
    ve nasıl ki
    teksas'lı bir kız
    almanya'da öleni
    istanbul'da arıyorsa
    işte öylesine..

    beyaz yeleli
    bir atın sırtında
    gece demeden
    gündüz demeden
    durmadan dinlenmeden
    koşarak
    azgın denizlerdeki
    kudurmuş dalgalar gibi
    coşarak
    kokladığın her çiçeği
    yaprak yaprak
    bastığın her adım toprağı
    parmak parmak
    dolaşarak
    bir gün ben de seni aramaya çıkacağım nataşa!
    seni kaybettiğim dünyada
    bulmak istemiyorum
    geçtiğim yollardaki bütün aynaları
    ters kapattım
    o her köşe başında
    tüm insanlardan sakladığım
    hatıralardan
    birer yıldız yaptım
    ve onları
    bilmediğim bir dünyanın
    göklerine astım
    tut ki
    yirmialtıncı asırda
    merih'te
    yahut
    otuzsekizinci asırda
    uranus'ta
    yahut
    zaman adlı çizginin
    bir x noktasında
    o her köşe başından
    çekip çıkardığım
    ellerimle göklerine
    pençe pençe
    yıldızlara astığım
    dünyadayız.
    orada
    ne meyhane tezgahlarında
    mumlar gibi yanıp tutuşunların
    gönül yarası
    ne yalın ayak başı kabak
    sokakta dilenenlerin
    ekmek davası
    ve ne de
    kana susamış insanların
    ölüm kavgası..
    her köşe başında bir çeşme
    her çeşmeden
    oluk oluk akan sular
    ve suların başında
    hep bir ağızdan
    ipek bir yumak sarar gibi
    türkü söyleyen kızlar..
    ne neron
    ne sezar
    ne hitler
    ne mussolini
    ne hiroşima
    na-ta-şa......
    dokuz gezegenin
    onuncusu
    kardeş kavgasının
    en sonuncusu
    öylesine bir dünya ki bu
    ne isa'nın oniki havarisi
    ne muhammed'in dört halifesi
    çözemedi
    çözemedi
    bunun ne demek
    olduğunu..
App Store'dan indirin Google Play'den alın