526
kapıya bakan bilbo, kanlarla yazılmış "redrum" yazısını görür ve tırsar... kapı gıcırtılı bir şekilde, yavaşça açılır. içeri giren tecrübeli ve rahmetli yönetmen stanley kubrick'dir. bilbo, kadim dostunu görünce derin bir oh çeker ve gülümser. abartılı ve sapıkça bir kucaklaşmadan sonra kendilerine gelirler.
stanley, bilbo'ya futbolcu önermeye gelmiştir. bilbo "ne zahmet ettin kanks, facebook'dan mesaj atsaydın ya." diye serzenişte bulunsa da aslında çok mutlu olmuştur. stanley'e çok güvenmektedir çünkü.
gelgelelim, kubrick'in önerdiği futbolcuyu duyunca hayalleri yıkılır. zira tarihin gördüğü en boktan karakter edward'ın takımda yeri yoktur. bilbo, "ölmeyenle ölünmez kankito" diyerek stanley'i uğurlar.
kurt teknik adam bilbo'nun daima bir planı vardır. hayalet ordu... 'ne yapsam da hayalet ordu'ya sarı kırmızı formayı giydirsem?' diye içerler...
fikir danışmak için orta dünya'nın en tanınmış ismi, tecahül-i arif erdem'i çağırır. arif yanında sürpriz bir isimle bilbo'nun yanına gelir...
stanley, bilbo'ya futbolcu önermeye gelmiştir. bilbo "ne zahmet ettin kanks, facebook'dan mesaj atsaydın ya." diye serzenişte bulunsa da aslında çok mutlu olmuştur. stanley'e çok güvenmektedir çünkü.
gelgelelim, kubrick'in önerdiği futbolcuyu duyunca hayalleri yıkılır. zira tarihin gördüğü en boktan karakter edward'ın takımda yeri yoktur. bilbo, "ölmeyenle ölünmez kankito" diyerek stanley'i uğurlar.
kurt teknik adam bilbo'nun daima bir planı vardır. hayalet ordu... 'ne yapsam da hayalet ordu'ya sarı kırmızı formayı giydirsem?' diye içerler...
fikir danışmak için orta dünya'nın en tanınmış ismi, tecahül-i arif erdem'i çağırır. arif yanında sürpriz bir isimle bilbo'nun yanına gelir...
