8195
öyle buyuk bir kadro muhendisidir ki, binbir hevesle aldirdigi oyuncularin cogunu simdi göndermek icin ugrasiyoruz.
amrabat, dany, riera, eboue...
birisi lakayit, birisi yeteneksiz, birisi ederinin ustunde ucretle oynuyor, bir digeri risk manyagi. aslinda hicbiri kötu oyuncu degil ancak kendilerinden maksimum verimi alabilecek tek hoca var o da terim. sabahtan aksama kadar calisip gece yiyen roman'in mantigi neyse bu kadro isi de öyle bir sey terim'de.
ilk döneminde cita yuksek degildi. o nedenle cogu feldkamp'in eseri olan yerli kadroya ek takviyeler yaparak guzel bir jenerasyon olusturdu terim. o dönem uefa kupasi kazanilmamisti henuz. terim icin basarisiz olsa bile kimse ses etmezdi. 2000 yilinda imparator citayi öyle bir yukseltti ki, kendisi de bu citanin agirligini tasiyamadi. plan yapan, gelecegi insa eden adam gitti, yerine haftayi ve sezonu kurtarmaktan baska hicbir plani olmayan biri geldi. o hafta o mac kazanilsin da nasil olursa olsun. "sezon sonu sampiyon olalim da kadroyu, gelecegi, gencleri ve altyapiyi siktir et. aman kimse terim sampiyon olamadi demesin."
simdi daha iyi anliyorum terim'in o hayal edilemeyeni hayal eden adamdan, günü kurtarmaya calisan ve "basarili desinler" karakterine bürünen bir adama dönusmesini. kendisini bu kadro muhendisligi konusunda savunanlari görunce aklima ayni basimizdaki hukumeti savunan "e yol yaptilar, marmaray var, her yer park bahce, ekonomi çogzel" diyen bilincsiz halkimiz geliyor. oysa ki her seyin ne kadar bombok oldugu bastaki insan gidince anlasiliyor - anlasilacak...
dany, amrabat, riera, eboue...
"galatasaray'in gelecegini insa edecegiz, buyuk hedefler icin 3ncu kez geldim." dediginde terim, "aha da serefsizim imparator gözunu sampiyonlar ligine dikti, sampiyonlar ligini almadan daha galatasaray'i birakmaz, ulan terim bu terim... bu adam sampiyonlar ligini kariyerine islemeden ölmez ulan" demistim. yemisim sampiyonlugu hocanin gözu sampiyonlar ligindeydi.
sonra aklima su soru geldi; "imparator bu hedefi kendi icin mi istiyor, yoksa galatasaray icin mi?" cevabi ögrenmek icin zamana ihtiyacimiz vardi. cunku kendi egosu icin istiyorsa hoca bundan rahatlikla vazgecebilir, "ne ugrasacagim" diyebilirdi. ancak galatasaray icin istiyorsa, hicbir sart ve kosul altinda takimini birakmazdi. unal aysal kötu ya hani? emin olun hoca cok daha zorlu sartlardan gecti kariyerinde...
gelinen noktada elde var terim'den kalan cogu gereksiz, kımıl zararlisi oyuncular. masraflariyla toplamda 13 milyon euro amrabat, 12 milyon euro riera, 9 milyon euro dany, 10 milyon euro eboue... 44-45 milyon euroluk cöpluk. söyle bir bakiyorum, bu taraftar tarafindan sevilen adamlar kac mac kazandirmistir, masraflarinin ne kadarini cikarmistir diye aklima cok fazla hatira gelmiyor. bir de taraftarin burun kivirdigi ve terim'in "istemem" dedigi wesley ve didier'e bakiyorum, aldiklari parayi coktan geri kazandirmislar.
hoca sirf kendi egosu icin koydugu buyuk hedeflere ulasmanin sanildigindan daha zor oldugunu 6-1'lik real madrid macinda görunce bir yolunu buldu ve kendini göndertti. simdi cok daha kafasi rahat, cok guzel bir paraya demirören gibi vizyonsuz bir adamla calisiyor. ne hata yaparsa yapsin kendisine "hocam ne oluyo?" diyemeyecek kisilerle kader birligi yapiyor. keyfi yerinde... tuzu kuru...
geride sampiyon kadro birakmis.
amrabat, dany, riera, eboue...
allah razi olsun ne diyim...
amrabat, dany, riera, eboue...
birisi lakayit, birisi yeteneksiz, birisi ederinin ustunde ucretle oynuyor, bir digeri risk manyagi. aslinda hicbiri kötu oyuncu degil ancak kendilerinden maksimum verimi alabilecek tek hoca var o da terim. sabahtan aksama kadar calisip gece yiyen roman'in mantigi neyse bu kadro isi de öyle bir sey terim'de.
ilk döneminde cita yuksek degildi. o nedenle cogu feldkamp'in eseri olan yerli kadroya ek takviyeler yaparak guzel bir jenerasyon olusturdu terim. o dönem uefa kupasi kazanilmamisti henuz. terim icin basarisiz olsa bile kimse ses etmezdi. 2000 yilinda imparator citayi öyle bir yukseltti ki, kendisi de bu citanin agirligini tasiyamadi. plan yapan, gelecegi insa eden adam gitti, yerine haftayi ve sezonu kurtarmaktan baska hicbir plani olmayan biri geldi. o hafta o mac kazanilsin da nasil olursa olsun. "sezon sonu sampiyon olalim da kadroyu, gelecegi, gencleri ve altyapiyi siktir et. aman kimse terim sampiyon olamadi demesin."
simdi daha iyi anliyorum terim'in o hayal edilemeyeni hayal eden adamdan, günü kurtarmaya calisan ve "basarili desinler" karakterine bürünen bir adama dönusmesini. kendisini bu kadro muhendisligi konusunda savunanlari görunce aklima ayni basimizdaki hukumeti savunan "e yol yaptilar, marmaray var, her yer park bahce, ekonomi çogzel" diyen bilincsiz halkimiz geliyor. oysa ki her seyin ne kadar bombok oldugu bastaki insan gidince anlasiliyor - anlasilacak...
dany, amrabat, riera, eboue...
"galatasaray'in gelecegini insa edecegiz, buyuk hedefler icin 3ncu kez geldim." dediginde terim, "aha da serefsizim imparator gözunu sampiyonlar ligine dikti, sampiyonlar ligini almadan daha galatasaray'i birakmaz, ulan terim bu terim... bu adam sampiyonlar ligini kariyerine islemeden ölmez ulan" demistim. yemisim sampiyonlugu hocanin gözu sampiyonlar ligindeydi.
sonra aklima su soru geldi; "imparator bu hedefi kendi icin mi istiyor, yoksa galatasaray icin mi?" cevabi ögrenmek icin zamana ihtiyacimiz vardi. cunku kendi egosu icin istiyorsa hoca bundan rahatlikla vazgecebilir, "ne ugrasacagim" diyebilirdi. ancak galatasaray icin istiyorsa, hicbir sart ve kosul altinda takimini birakmazdi. unal aysal kötu ya hani? emin olun hoca cok daha zorlu sartlardan gecti kariyerinde...
gelinen noktada elde var terim'den kalan cogu gereksiz, kımıl zararlisi oyuncular. masraflariyla toplamda 13 milyon euro amrabat, 12 milyon euro riera, 9 milyon euro dany, 10 milyon euro eboue... 44-45 milyon euroluk cöpluk. söyle bir bakiyorum, bu taraftar tarafindan sevilen adamlar kac mac kazandirmistir, masraflarinin ne kadarini cikarmistir diye aklima cok fazla hatira gelmiyor. bir de taraftarin burun kivirdigi ve terim'in "istemem" dedigi wesley ve didier'e bakiyorum, aldiklari parayi coktan geri kazandirmislar.
hoca sirf kendi egosu icin koydugu buyuk hedeflere ulasmanin sanildigindan daha zor oldugunu 6-1'lik real madrid macinda görunce bir yolunu buldu ve kendini göndertti. simdi cok daha kafasi rahat, cok guzel bir paraya demirören gibi vizyonsuz bir adamla calisiyor. ne hata yaparsa yapsin kendisine "hocam ne oluyo?" diyemeyecek kisilerle kader birligi yapiyor. keyfi yerinde... tuzu kuru...
geride sampiyon kadro birakmis.
amrabat, dany, riera, eboue...
allah razi olsun ne diyim...
