8176
(bkz: ne dediler/#1382862)
bugün yaptığı bu açıklamaları tekrar tekrar okudum ve sinirden kendimi ısırma noktasına geldim. kendisi büyük değil çok büyük bir hayal kırıklığıdır. galatasaray'dan ayrılık sürecinde kendisini ne kadar yürekten desteklediğimizi bilen bilir. biz orada, kendisi gibi galatasaray'ı her şeyden üstün tutan bir adama yanlış yapıldığını düşündüğümüz için onun yanında durduk. geri gelelim, her geçen gün görüyoruz ki hata etmişiz. nedir bu hata?
bir kere bu futbolcu/teknik ekip/yönetici kadrolarının %99'u maddi menfaatlerini her şeyden üstün tutar, kulüp onlar için sadece bir araçtır. kulubün aktif üyesi olduğu zaman bu insanlardan büyük galatasaraylı yoktur. armayı öperler, sahada kavga ederler, yöneticilerse çıkıp şov yaparlar, bazen kulube maddi destekte de bulunurlar. ne zaman ki başka takıma transfer olurlar, bu sefer gittikleri takımda aynı hareketleri yaparlar. çünkü işin ucu maddiyata dayanır. yöneticiler de görev almadıkları zaman kulube herhangi bir hizmette bulunmazlar.
burada herkesin çok büyük galatasaraylı olarak gördüğü abdürrahim albayrak mesela. fatih hozamm, ay lav yu hozamm diye gezinir yönetici olduğu süre zarfında. yönetimden ayrıldığında, amatör branşlar için bir otobüs ver, genç kızlar bolu'ya turnuvaya katılacaklar dersin, yüzüne bile bakmaz, cimbom'un en zor zamanında.
kimi eski futbolcular da, bütün hayatlarını galatasaray'a borçlu olmalarına rağmen, milletvekilliğine bile gelirler ama galatasaray adına en ufak bir hizmette bulunmazlar. maviliklerin ötesindekilerin bir sözüne hizmet edenler galatasaray'a hizmet etmezler. çünkü artık galatasaray'dan maddi bir gelirleri yoktur. bazısı da çıkar ''ama o bir efsane öyle demeyinn :( diye ağlamaya başlar. galatasaray'a galatasaray ile kontratı olmadığı sürenin haricinde bir faydası dokunmamış adam benim niye efsanem olsun? çok afedersiniz ama galatasaray'a faydası olmayan kilisenin papazını öpeyim.
bazısı da vardır ki, galatasaray'da aktif görev alsın almasın, her zaman galatasaray'ın hizmetinde olur, galatasaray'a zor zamanlarında sahip çıkar, galatasaray'ı imkanları ölçüsünde destekler/kollar. biz işte böylelerine gerçekten efsanemiz deriz. fatih terim de bizim gözümüzde böyle biriydi, böyle sanıyorduk daha doğrusu. şimdi üzülerek görüyoruz ki, fatih terim de galatasaray'da görev aldığı süre zarfında galatasaraylı olduğunu hatırlamaktadır sadece. öyle olmasa galatasaray'ın önünü kesen, gereksiz yerli futbolculara trilyonlar döktüren bu yabancı sınırlaması olayında, hocayken ne söylüyorsa şimdi de aynısını açık yüreklilikle söylerdi. yok maaşmış, 25 milyonluk kontratmış, yok kariyermiş bunları kaybetmekten korkuyorsan, o aslolan galatasaray'dır lafını da alacaksın duvarın içindeki gömme kasana paralarla beraber yerleştireceksin.
bence artık sen de herkes gibisin.
bugün yaptığı bu açıklamaları tekrar tekrar okudum ve sinirden kendimi ısırma noktasına geldim. kendisi büyük değil çok büyük bir hayal kırıklığıdır. galatasaray'dan ayrılık sürecinde kendisini ne kadar yürekten desteklediğimizi bilen bilir. biz orada, kendisi gibi galatasaray'ı her şeyden üstün tutan bir adama yanlış yapıldığını düşündüğümüz için onun yanında durduk. geri gelelim, her geçen gün görüyoruz ki hata etmişiz. nedir bu hata?
bir kere bu futbolcu/teknik ekip/yönetici kadrolarının %99'u maddi menfaatlerini her şeyden üstün tutar, kulüp onlar için sadece bir araçtır. kulubün aktif üyesi olduğu zaman bu insanlardan büyük galatasaraylı yoktur. armayı öperler, sahada kavga ederler, yöneticilerse çıkıp şov yaparlar, bazen kulube maddi destekte de bulunurlar. ne zaman ki başka takıma transfer olurlar, bu sefer gittikleri takımda aynı hareketleri yaparlar. çünkü işin ucu maddiyata dayanır. yöneticiler de görev almadıkları zaman kulube herhangi bir hizmette bulunmazlar.
burada herkesin çok büyük galatasaraylı olarak gördüğü abdürrahim albayrak mesela. fatih hozamm, ay lav yu hozamm diye gezinir yönetici olduğu süre zarfında. yönetimden ayrıldığında, amatör branşlar için bir otobüs ver, genç kızlar bolu'ya turnuvaya katılacaklar dersin, yüzüne bile bakmaz, cimbom'un en zor zamanında.
kimi eski futbolcular da, bütün hayatlarını galatasaray'a borçlu olmalarına rağmen, milletvekilliğine bile gelirler ama galatasaray adına en ufak bir hizmette bulunmazlar. maviliklerin ötesindekilerin bir sözüne hizmet edenler galatasaray'a hizmet etmezler. çünkü artık galatasaray'dan maddi bir gelirleri yoktur. bazısı da çıkar ''ama o bir efsane öyle demeyinn :( diye ağlamaya başlar. galatasaray'a galatasaray ile kontratı olmadığı sürenin haricinde bir faydası dokunmamış adam benim niye efsanem olsun? çok afedersiniz ama galatasaray'a faydası olmayan kilisenin papazını öpeyim.
bazısı da vardır ki, galatasaray'da aktif görev alsın almasın, her zaman galatasaray'ın hizmetinde olur, galatasaray'a zor zamanlarında sahip çıkar, galatasaray'ı imkanları ölçüsünde destekler/kollar. biz işte böylelerine gerçekten efsanemiz deriz. fatih terim de bizim gözümüzde böyle biriydi, böyle sanıyorduk daha doğrusu. şimdi üzülerek görüyoruz ki, fatih terim de galatasaray'da görev aldığı süre zarfında galatasaraylı olduğunu hatırlamaktadır sadece. öyle olmasa galatasaray'ın önünü kesen, gereksiz yerli futbolculara trilyonlar döktüren bu yabancı sınırlaması olayında, hocayken ne söylüyorsa şimdi de aynısını açık yüreklilikle söylerdi. yok maaşmış, 25 milyonluk kontratmış, yok kariyermiş bunları kaybetmekten korkuyorsan, o aslolan galatasaray'dır lafını da alacaksın duvarın içindeki gömme kasana paralarla beraber yerleştireceksin.
bence artık sen de herkes gibisin.