2896
nasıl bir oluşum olduğunu çok merak ettiğim taraftar grubumuzdur. sete çıkan 'abilerin' içinde gerçekten galatasaray'ı seven kuruş çıkarı olmayan üstüne bir de cebinden veren adamlar var yok değil ama çok az. tribün olarak da son 3 sezondur her yerde rezaletiz. futbolda koreografiler dışında düzgün yapılmış hiç bir iş yok. geçen aylarda twitterda başta 'sucu reis' olmak üzere bir patladılar bıktık sürekli saldır diye bağırmaktan beste sokmak lazım tribüne tribün kötü falan diye biraz umutlandım belki biraz bir şeyler değişir diye ama nafile. sürekli belli bir repertuar var. ( bizim için x e koy, saldırlı besteler, haydi bastır galatasaray vs vs.) futbol maçları dışında basketbol maçlarında da genelde gelip tribünü katlediyorlar. mesela basketbolda ısrarla bir ne beşiktaş ne fener ne de trabzon söyleme ısrarları. sürekli futbol besteleri söylüyorlar. basketbol maçına 5 liraya otobüs+maç bileti şeklinde getirdikleri adamlar ortada zaten. adamlar ne tribün kültürü biliyor ne beste biliyor. geliyorlar geldikleri her yerde saldır diye bağırmaktan başka yaptıkları hiç bir iş yok. en basit örneğini vereyim. tekerlekli sandalye basketbol maçında 20-30 münferit dışında bir kaç üniversite grubu geliyor her zaman tabi ki beşiktaş maçları hariç. son beşiktaş maçına da bunlardan gelen bir grup ilk yarıda tribünü nasıl katletti orada olan herkes bilir. sürekli söyleneen besteye aldırmayıp kendi bildikleri saçma sapan futbol besteleri girmeye çalıştılar. amatör branşlarda bu tip adamlar olmadığı sürece az kişiyle ne kadar iyi ve geniş repertuarlı tribün olduğunu herkes biliyor. tribünün inanılmaz geniş bir beste yelpazesi varken bu kadar sıkışmamızın hiç bir manası yok.
kendileri aynı zamanda galatasaraylılık ölçeri en çok kullanan insan topluluğudur. onlara göre en çok arma için hapse düşen otobüsle 30 saat deplasmana giden galatasaraylıdır. onun dışında herkesi kendilerinden alçak görme hakkını kendilerinde bulurlar. ki kendilerinin de o deplasmanlara nasıl gittiğini burada açıklamanın manası yok.
kendileri aynı zamanda galatasaraylılık ölçeri en çok kullanan insan topluluğudur. onlara göre en çok arma için hapse düşen otobüsle 30 saat deplasmana giden galatasaraylıdır. onun dışında herkesi kendilerinden alçak görme hakkını kendilerinde bulurlar. ki kendilerinin de o deplasmanlara nasıl gittiğini burada açıklamanın manası yok.