resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Panathinaikos
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 7986
    bakın, fatih terim 13 eylül 2013 galatasaray antalyaspor maçı sonrası neler söylemiş:

    "biliyorsunuz milli takımda galatasaray'ı, galatasaray'da milli takımı konuşmuyorum. benim yapmış olduğum sözleşme meselesi çok uzadı. ben 1974 yılında galatasaray'a imza attım. bugüne kadar yapmış olduğum bir tane mukaveleye bakmadım. yakın zamanda 'galatasaray beni bırakmadıkça ben de galatasaray'ı bırakmam' açıklamasını yaptım. böyle yapmış birisi olarak sözleşme, sözleşmeme meselesi maalesef simge haline getirdiniz. önümüzde o kadar önemli maçlar var ki oraya konsantre olacağımıza sözleşme meselesini galatasaray aleyhine getirdik. sözleşmenin böyle devamının zarar vereceğini düşündük.

    galatasaray benim için tercih ve seçenek değildir. hiçbir zaman hayatımda da olmadı. bana gel dediler geldim, çalış dediler çalıştım, koş dediler koştum. ama git derlerse hemen gitmem direnirim. bugüne kadar ben olaylara kurumsal değil durumsal baktım. daha öncede benim sözleşmem vardı. yapılan sözleşmelerin içini okumadım. sadece bu kez imzada tarafların ayrılması halinde 15 günlük süre konmuştu ben bunu bir saate indirdim. ben kağıttan öteye gitmeyen sözleşmeler mukaveleler gördüm. mukavelede ne yazıyor ilgilenmedim. sözleşmeyle ilgili ağzımdan tek laf çıkmadı. ne gelişlerimde ne de kalışlarımda birinin içi rahat etsin diye bir halim yok. hiçbir şeye imza atacak değilim. beni çok iyi tanıyorsunuz."

    “galatasaray'da zaten birer sene gidiyor imzalarımız. ilk anlaşmam da bir seneydi. başkanımızın da beyanatı yok mu ‘başarıya dayalı her sene imzamız devam eder’ diye? çok da güzel devam ediyor birer senelik. galatasaray’da ben 30 yıl kalabilirim, 40 yıl kalabilirim; ama birer birer, ondan fazlası olmaz. bende bir değişme yok. dediğim gibi birileri rahat etsin ya da birileri rahat etmesin diye imza atacak hâlde de değilim, benim sözüm kâfidir”

    http://www.galatasaray.org/...rlig/haber/17908.php

    hocanın açıklamaları tamamen çelişki yumağı. öncelikle "önümüzde önemli maçlar varken sözleşme konusunu konuşmak galatasaray'ın aleyhine oluyor." cümlesinden ben konuyu geçiştirmeye çalıştığını anlıyorum. şu bir gerçek ki milli takım konusu gündeme geldiği andan itibaren fatih terim galatasaray ile olan iplerini her geçen gün biraz daha koparmıştır ve kendi sonunu kendi hazırlamıştır. galatasaray ile olan sözleşmesinin tartışma malzemesi haline gelmesinin ve o süreçte galatasaray'ın yıpratılmasının 1 numaralı sebebi yine fatih terim'dir. çünkü galatasaray'da kalmak için direnmek demek, "birileri rahat etsin diye imza atmayacağım" demek olamaz. burada önce bir anlaşalım. ayrıca 'birileri'nden kastı kimdir? kendisinin galatasaray'da kalacağını resmileştiren imza sonrası en çok sevinecek ve rahatlayacak olan kesim galatasaray taraftarı değil midir? öyleyse her fırsatta şovunu yapıp arkasına aldığı galatasaray taraftarının duygu ve düşünceleri kendisi için neden bu kadar önemsizdir? bu çelişkili davranış ve hareketlerinin de tek bir anlamlı sonucu oluyor; o da milli takım konusu gündeme geldiği andan itibaren galatasaray ile olan sözleşme konusunda işi yokuşa sürmek ve en sonunda kendini galatasaray yönetimi'ne kovdurtarak mağdur rolüne bürünmek. açıkçası gelinen noktada olaya at gözlükleriyle bakıp hala fatih terim'i savunabilen veya haklı gören insanlar olduğunu düşünürsek, hocanın bu planında başarılı olduğunu söyleyebiliriz.

    ek olarak başarıya dayalı birer yıllık sözleşme konusunda antalyaspor maçı sonrası "çok iyi gidiyor, çok da güzel gidiyor, başarılı olduğum müddetçe kalırım" minvalinde şeyler söyledikten sonra milli takım teknik direktörü sıfatıyla geçtiği kameralar karşısında (bkz: 31 ekim 2013 fatih terim basın toplantısı) kendisini aklama ve galatasaray yönetimi'ni değersizleştirme adlı çalışmasında yine bu konudan dem vurup yönetime kırgın olduğunu söylemek de pek delikanlıca değil açıkçası. sormazlar mı adama '1.5 ay önce bunları söyleyen sen değil miydin?" diye. kaldı ki fatih terim de biliyor kendisi başarılı olduğu müddetçe hiçbir gücün onu kulüpten gönderemeyeceğini. burada tartıştığımız mevzu hoca'nın galatasaray'da kalmak için herhangi bir çaba içinde olmaması, hatta sonunu bile bile gereksiz yere inatlaşması. çünkü aslolan galatasaray gibi, galatasaray benim için hiçbir zaman tercih veya seçenek olmadı gibi beylik laflar ediyorsan "birilerini rahatlatmak için imza atmayacağım" tavrında olamazsın, galatasaray gibi bir sorumluluğun varken böyle çelişkili davranamazsın. eğer mevzubahis galatasaray iken bu resti çekiyorsan da kusura bakma ama galatasaray'a bağlılığın ve o ettiğin beylik laflar da gayet doğal olarak sorgulanabilir.

    ayrıca gelişen süreç sonrası fatih terim hakkında "ama kulüp efsanemiz, ama 8 yılda 6 şampiyonluk kazandırdı" argümanlarının sunuluyor olması da ciddi anlamda garip. çünkü kimse çıkıp da fatih terim'in kazandırdığı kupaları ve şampiyonlukları inkar etmiyor. 10-11 sezonunda dibi görmüş takımı alıp ligde 2 sezon üst üste ezici şampiyonluk ve şampiyonlar ligi'nde zaferler yaşatmak her hocanın harcı değil, bunu hepimiz kabulleniyoruz. ama ortada ayan beyan görünen bir gerçek varsa o da fatih terim'in galatasaray'a ihanet ettiğidir, galatasaray'ı alenen, çatır çatır, göz göre göre sattığıdır. bu gerçeği kabullenmekte zorlanan ve görmezden gelmeye çalışan taraftarlar da fatih terim isminin üstünü kapatıp oraya başka bir isim yazsın ve konuyu öyle yorumlasınlar.

    sonuç olarak benim için fatih terim'in sözlük karşılığı bundan böyle hayal kırıklığıdır. çünkü yaşadığımız ve yaşattığı 2 güzel sene ortadayken, gelen şampiyonluk ve kupalar sonrası mutluluktan uçma moduna geçmişken, ligi bir 4-5 sezon daha domine etme fırsatı ve şansına sahipken, fatih hoca bundan böyle ölüm-hastalık dışında galatasaray'dan gitmez düşüncesi taşırken hoca'nın bu tavrı fazlasıyla ağır geldi. üzücü, kırıcı demiyorum bakın, ağır diyorum. hoca'nın galatasaray'ı, galatasaray taraftarını, yaşanacak güzel seneleri bir kenara atıp şikeci ve ırkçı federasyon ile kader arkadaşlığı yapması, uzun seneler unutulmayacak bir ihanettir benim için. o şikeci federasyonla kader birliği yaptığı müddetçe de yolu açık olmaz umarım.

    edit: ekşi sözlük'te hakkında yazılmış 19 ocak 2001 tarihli bir entry.

    "galatasaray'da yaptigi gidisin aynisini fiorentina'da da gerceklestirdi. tek hatasi gerceklerin su yuzune cikacagini dusunmemek oldu. kendi adina ve basarisina yakismayan bir sekilde ayrildigi yonetimleri sucladi. taraftarlari cok seviyorum sozune sadik olmadigi da 2 defa sevdigi taraftari yuzustu birakip gitmesinden belli oluyor."
    19.01.2001 21.49 (yoda)
    https://eksisozluk.com/entry/305381

    tarihi 2013 yaparsak tablo tamamen aynı oluyor. eyvallah hocam, eyvallah.
App Store'dan indirin Google Play'den alın