7920
kulübün efsanesidir, ister sevin ister sevmeyin, bu durumu değiştirmiyor.
ancak efsane olmak demek her zaman iyi olacak, başarılı olacak manasına gelmiyor. eğer o an kulübün bir çalışanı ise, elemanı ise ikili ilişkiler, sorumluluklar önemli bir hal alır. eğer başkan ve hoca anlaşamıyorlarsa, artık her şey diken üstündeyse ve patlama noktasına gelindiyse ayrılık olur. bundan kimseyi sorumlu tutamayız, kimse kimseyi sevmek zorunda değil. tabi sevmiyorlar demek illa beraber çalışamayacaklar manasına gelmiyor ancak artık işler yürütülemez konuma geliyorsa işte orada son nokta konulmalıdır.
ilk geldiği sezon yani 2011-12 sezonunda takımın şampiyonluğunda büyük etkisi olmuştur ancak ondan sonraki sezon yani 12-13 sezonunda tamamen yanlış işler yapmış, doğru transferler ile sezona başlamamış, kötü futbol ve burak yılmaz etkisiyle gerçekçi olmayan başarılar elde edilmiş ve en son transfer döneminde sorunlara çözüm getirilmemiştir.
elmander'i istememiş,
sneijder'ı istememiş,
drogba'yı istememiş,
ancak bu adamlarla başarılar almıştır. drogba ve sneijder gelmese ne ordu maçı kazanılırdı, ne akhisar maçı kazanılırdı ve diğer 3-5 örnek daha. takımı günümüz futbol anlayışına uygun şekilde değil kendi kafasındaki düzene yani çift nokta forvetli sisteme uydurmaya çalışmış, yerli kalitesini yükseltmemiştir. dünyada çift direk forvetle oynayan takım kalmamış ancak biz bunda ısrar etmişiz. çift forvet demek maça 10 kişi başlamak demektir. her oyuncunun beklerin, merkezin extra performans göstermesi demektir. madrid maçında 30 dakika boyunca eboue hem çizgide orta kesip hem ronaldo'yu savunmuş ancak sonra patlamıştır çünkü orta sahada olması gereken bir kişi forvet mevkisinde boş boş gezmektedir.
fatih hoca kendi sonunu kendi hazırladı.
eğer şu anda sıkıntı yaşıyorsak( ki bana göre ortada öldük bittik bir mesele de yok) bunlar terim'in yaptığı kadro planlamalarındaki yanlışlıklar. bunu görmek zor değil. geçen sene oynadığımız futbol ortada. dürüst olalım.
ancak efsane olmak demek her zaman iyi olacak, başarılı olacak manasına gelmiyor. eğer o an kulübün bir çalışanı ise, elemanı ise ikili ilişkiler, sorumluluklar önemli bir hal alır. eğer başkan ve hoca anlaşamıyorlarsa, artık her şey diken üstündeyse ve patlama noktasına gelindiyse ayrılık olur. bundan kimseyi sorumlu tutamayız, kimse kimseyi sevmek zorunda değil. tabi sevmiyorlar demek illa beraber çalışamayacaklar manasına gelmiyor ancak artık işler yürütülemez konuma geliyorsa işte orada son nokta konulmalıdır.
ilk geldiği sezon yani 2011-12 sezonunda takımın şampiyonluğunda büyük etkisi olmuştur ancak ondan sonraki sezon yani 12-13 sezonunda tamamen yanlış işler yapmış, doğru transferler ile sezona başlamamış, kötü futbol ve burak yılmaz etkisiyle gerçekçi olmayan başarılar elde edilmiş ve en son transfer döneminde sorunlara çözüm getirilmemiştir.
elmander'i istememiş,
sneijder'ı istememiş,
drogba'yı istememiş,
ancak bu adamlarla başarılar almıştır. drogba ve sneijder gelmese ne ordu maçı kazanılırdı, ne akhisar maçı kazanılırdı ve diğer 3-5 örnek daha. takımı günümüz futbol anlayışına uygun şekilde değil kendi kafasındaki düzene yani çift nokta forvetli sisteme uydurmaya çalışmış, yerli kalitesini yükseltmemiştir. dünyada çift direk forvetle oynayan takım kalmamış ancak biz bunda ısrar etmişiz. çift forvet demek maça 10 kişi başlamak demektir. her oyuncunun beklerin, merkezin extra performans göstermesi demektir. madrid maçında 30 dakika boyunca eboue hem çizgide orta kesip hem ronaldo'yu savunmuş ancak sonra patlamıştır çünkü orta sahada olması gereken bir kişi forvet mevkisinde boş boş gezmektedir.
fatih hoca kendi sonunu kendi hazırladı.
eğer şu anda sıkıntı yaşıyorsak( ki bana göre ortada öldük bittik bir mesele de yok) bunlar terim'in yaptığı kadro planlamalarındaki yanlışlıklar. bunu görmek zor değil. geçen sene oynadığımız futbol ortada. dürüst olalım.
