ünal aysal

çılgın projesi galatasaray'ın içinden ruhunu alıp bir robot yaratmak olan başkanımız. hayatım boyunca kendisini affetmeyeceğim bu kararıyla, yani en azından geçtiğimiz sezon sonu yapsa adam planını buna göre yapmış falan derdim, direk sezon başladıktan sonra ani bir değişiklik yaptı. uzun vadede galatasaray'ın bir his takımı hüviyetini kaybetmesini kesinlikle istemiyorum, ve bunun taraftara yerleşmesini de kabullenemiyorum. lafta güzel şeyler, tff başkanları, ne bileyim avcı falan da lafla çok güzel şeyler yapıyorlar, türk futbolunun önü parlak imajı veriyorlar, ben de isterim ingiliz futbol takımı gibi yönetilelim, sahada öyle görüntü verelim, her şey sistematik gitsin, duygu falan katmadan, ama toplumumuz buna müsait değil, bu yüzden de inanmıyorum. yani ispanyollar da yapsa beceremez, her ülke kendi şartlarında en iyisini yapmalı bana göre.

neyse, madem bu yola girdi, devamını da getirsin istiyorum şu an. takımda bu kurumsal görüntüye uymayan kim ve ne varsa ayıralım, sabriyse sabri, buraksa burak. çünkü artık bu kapışmalar taraftarı da bölmekte ve zarar veriyor, hal hatır için adam tutmayalım, iyiyi güçlüyü zengini alalım yanımıza, hafif fenerbahçe modeliyle. asla bunu olumsuz anlamda demiyorum, kabul etsek de etmesek de fenerbahçe böyle yapıda ve getirileri oluyor böyle olmalarının.

son bir şey de şu, ben çok gözükmeyeceğim demişti ilk başkan olduğunda, şu an her maç öncesi kamplarda oyunculara moral vermeye çalışırken falan görmek hoş olmuyor, işe de yaramıyor, kalbiyle oynamadı oyuncular malesef..