7579
geçenlerde bi yazar abimizin "bilimsel açıdan teknik direktörün etisi %20dir" diye hakkında yazdığı bir entryi okumuştum ama cezalıydım yazamadım. belki yine o belki bi de kendisinin kahverengisi de enkazı manciniye bırakıp milli takıma kaçtığını söylemişti. her neyse.
hiçbir şeye girmeyeceğim.
12 mayıs 2012, günlerden cumartesi. kadıköyde şampiyonluk maçı var. benim bi önceki gece kalbim çıkacak. düşünün siz futbolcuların halini. ben doğru birşey söylüyor ve karşımdakiler bunu yalanlayıp kendilerini haklı çıkarmaya çalıştıklarında bile nasıl sinirleniyorum hemen, doğru bildiğimi kabul ettirtmek istiyorum. çünkü o benim hakkım. o şampiyonluk da bu futbolcuların hakkıydı. o gün kadıköyde kurulu bir tezgah vardı. sayın tüpçü kupasını almış gelmiş, 52bin sahtekar tribünde, şikenin türkiye temsilcisiyle kapışıcaz. bir düşünsenize o maçtan önce soyunma odasını. kolay mı o maç teknik direktör olmak? kolay mı? teknik direktörlük olmak hadi bi nebze, peki o aslanlara, abi ya da baba olabilmek? maçtan önce o korkuları içlerinden atıp, gözlerine intikam ateşi yükleyip, sakatlansalar bile gole depar atmak isterken düştüklerinde sinirden ağlayabilecekleri kadar motive etmek %20lik bir pay mı?
malazgirt savaşında alpaslanın 5 10 katı büyüklüğündeki roman diyojein bizans ordusunu yok etmesiyle bunun bir fark var mı?
o gün beyaz kefenini giyip namazını kılan alpaslan ile, kaybedecek hiçbirşeyimiz yok, şehitlik mertebesine ulaşmak en büyük gayemiz diyen alpaslan ile, gencecik aslanları ile destanlar yazan alpaslan ile, futboldaki fatih terimin eline veren kadrolarla yarattığı harikalar paralellik göstermiyor mu sizce de? en büyük türk futbol destanlarının %50-60 ının içinde direkt veya indirekt şekilde fatih terim yok mu?
8 mil filmini çoğunuz izlemişinizdir. final serisinde 2. atışmada " sikiyim müziği, müziksiz takılıcam" diyor ya hani, terim de o misal, sikiyim sol bekinizi*, sol beksiz oynayacam diyip rieradan sol bek yaratmadı mı?
cesur yürek filminin afişinde "every men die but not every men really live" diyor ya hani, ,minsanları cesarete şevk ediyor, real madride karşı deplasmanda 3-0 yenilince biletleri ellerinde patlayan karaborsacılara, reale basan iddiacılara, handikap oynayan orospu çocuklarına, yenilse de başlık altına "3 forvetle çıkılır mı ya?" diye çöksek diye geçiren yazarlara, "kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin" diyip "5 5 5" diye bağırtmadı mı bu adam?
kusura bakmayın beyler, fatih terim is busy, can ı help u?
hiçbir şeye girmeyeceğim.
12 mayıs 2012, günlerden cumartesi. kadıköyde şampiyonluk maçı var. benim bi önceki gece kalbim çıkacak. düşünün siz futbolcuların halini. ben doğru birşey söylüyor ve karşımdakiler bunu yalanlayıp kendilerini haklı çıkarmaya çalıştıklarında bile nasıl sinirleniyorum hemen, doğru bildiğimi kabul ettirtmek istiyorum. çünkü o benim hakkım. o şampiyonluk da bu futbolcuların hakkıydı. o gün kadıköyde kurulu bir tezgah vardı. sayın tüpçü kupasını almış gelmiş, 52bin sahtekar tribünde, şikenin türkiye temsilcisiyle kapışıcaz. bir düşünsenize o maçtan önce soyunma odasını. kolay mı o maç teknik direktör olmak? kolay mı? teknik direktörlük olmak hadi bi nebze, peki o aslanlara, abi ya da baba olabilmek? maçtan önce o korkuları içlerinden atıp, gözlerine intikam ateşi yükleyip, sakatlansalar bile gole depar atmak isterken düştüklerinde sinirden ağlayabilecekleri kadar motive etmek %20lik bir pay mı?
malazgirt savaşında alpaslanın 5 10 katı büyüklüğündeki roman diyojein bizans ordusunu yok etmesiyle bunun bir fark var mı?
o gün beyaz kefenini giyip namazını kılan alpaslan ile, kaybedecek hiçbirşeyimiz yok, şehitlik mertebesine ulaşmak en büyük gayemiz diyen alpaslan ile, gencecik aslanları ile destanlar yazan alpaslan ile, futboldaki fatih terimin eline veren kadrolarla yarattığı harikalar paralellik göstermiyor mu sizce de? en büyük türk futbol destanlarının %50-60 ının içinde direkt veya indirekt şekilde fatih terim yok mu?
8 mil filmini çoğunuz izlemişinizdir. final serisinde 2. atışmada " sikiyim müziği, müziksiz takılıcam" diyor ya hani, terim de o misal, sikiyim sol bekinizi*, sol beksiz oynayacam diyip rieradan sol bek yaratmadı mı?
cesur yürek filminin afişinde "every men die but not every men really live" diyor ya hani, ,minsanları cesarete şevk ediyor, real madride karşı deplasmanda 3-0 yenilince biletleri ellerinde patlayan karaborsacılara, reale basan iddiacılara, handikap oynayan orospu çocuklarına, yenilse de başlık altına "3 forvetle çıkılır mı ya?" diye çöksek diye geçiren yazarlara, "kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin" diyip "5 5 5" diye bağırtmadı mı bu adam?
kusura bakmayın beyler, fatih terim is busy, can ı help u?