2457
olağanüstü seçimli genel kurul sonrası oluşan yeni yönetimi bana pek tat vermemektedir. bundan bir önceki yönetimde, başkanlık potansiyeli olan birden çok insanı içinde barındırıyordu. ali dürüst ve adnan öztürk gibi. dolayısıyla çok sesliliğin olduğu, koalisyon tarzında bir yönetim kuruluydu. farklı görüşlerin çarpışmasından başarılı sonuçlar elde edilebileceğini gösteren türde bir koalisyon. ancak şu andaki yönetimin tüm üyeleri, bizzat ünal aysal tarafından belirlendi ve bu benim için pek de hoş bir durum değil. ister ülke yönetimi olsun, ister kulüp yönetimi olsun, tek elden çıkan, tek bir yere bağlı olan sistemleri benimsemiyorum. kendilerini oraya getiren güce bağlı oldukları için yeterince verimli olamıyorlar diye düşünüyorum bu tip kişiler hakkında. geçen sene maçların çıkışında adnan öztürk, ali dürüst gibi yöneticiler, futbolda ülke gündemini oluşturabilecek türde demeçler veriyorlardı. hem şike konusunda, hem de güncel olaylarla ilgili. yani masanın üstüne çıkartıp vurabilen tiplerdi. ama şimdiki kurulda böyle bir adam yok. başkanımızı ayrı tutuyorum, o bu işin üstadı, ancak geriye kalanlar çok naif ve bu ülkenin futbol halleri için, yeterli olgunlukta değiller gibime geliyor. örneğin şike konusunda, bir önceki yönetime göre daha suskunlar nedense. o kadar sessiz ve gösterişsiz bir yapıları var ki, kendilerinin icraatlarını görmek için özellikle araştırma yapmam gerekiyor. bir önceki yönetimin sesi o kadar gür çıkıyordu ki, özel bir çaba sarf etmeden, söylediklerine ve yaptıklarına rahatlıkla vakıf olabiliyordum. belki de doğru olanı şu andaki yönetim yapıyor, bilemiyorum, ama yine de ünal aysal'ın ilk oluşturduğu yönetim kurulunun daha etkin ve daha ehil olduğunu düşünüyorum. kendileri hakkında net bir karara varmak için yeterli sayıda olay ve durum geçmedi başlarından henüz, ama ilk izlenimim pek de olumlu değil. ama yine de yaptıklarıyla ben dahil olmak üzere tüm galatsaraylıların beğenisini toplamalarını umuyorum, ummak istiyorum.