98
ligin 3.haftasında kronikleşen "eskişehir sendromu" geride kaldı.skor yine 0-0.fatih terim'in eskişehir'de kazanamama sendromu 3.sezonda da tam gaz devam ediyor.maç öncesi galatasaray taraftarlarına maçın skorunu sorsanız "0-0" şeklinde yanıtlardı..
süper lig'de eskişehir ve bursa deplasmanları en zor deplasmanlardır.şanssızlığımız bu iki maçında peş peşe oluşu.bu maçlar ilk devreye yayılmış olsa kimse ağzını açmaz ama gel gör ki üstüste oynanınca kaybedilen 4 puan olarak göze batıyor.
oyuna geçmeden önce saha zeminine değinmeden olmaz.kış şartlarında veya yağmurlu zeminlerde oyuncuların kaymasına ve ayakta duramamasına hepimiz alışkınız ancak yaz aylarında , sezonun ilk haftalarında böyle zemini hiç hatırlamıyorum.tek tek pozisyon anlatmayacağım çünkü maçın her anında yere düşen oyuncu sayısı oldukça fazlaydı.futbolun gelişmesi için o kadar kafa yoran (!) insanlar bu zemin problemini halledemeden hiçbir şey başaramayacaklar.üst yapıdan önce alt yapının gerçekleşmesi tüm ülke için elzemken 2013 türkiye'sinde hala zemini tartışıyor olmamız fazlasıyla ironik.
galatasaray'ın lige düşük tempoda başlamasına 2 senedir alıştık.bu sezonda aynı şekilde devam ediyoruz.ilk haftalar tökezlesede 6 ve 7. haftadan itibaren takım kendini buluyor.önemli olan bu haftaları en az kayıpla atlatmak.eskişehir maçıda bu şekilde değerlendirilmesi gereken bir müsabaka oldu.maçın ilk yarısı fazlasıyla sıkıcıydı.iki takımda orta saha mücadelesini "zeminin elverdiği ölçüde" kazanmaya çalışarak oyuna hükmetmeye çalıştı.ilk devrede göze batan tek isim eskişehir'in sol beki tarık çamdal'dı.sol taraftan etkili ataklarla ebuoe'yi çok zor durumda bıraktı.birçok pozisyonda faulle durduruldu.ülke olarak sol bek problemi yaşadığımız dönemlerde tarık çamdal "umut"olarak göze battı.drogba-burak yılmaz-sneijder'li ileri üçlü etkisiz bir görüntü çizdiler.ilk yarıda drogba'nın kafa şutu ve burak yılmaz'ın zeminin azizliğine uğrayıp kaçırdığı pozisyon haricinde çok fazla varlık gösteremedik.eskişehir'de kamara ve erkan zengin beklenenden uzak bir görüntüyle ilk yarıyı tamamladılar.galatasaray'da selçuk inan'ın form düşüklüğü son sürat devam ederken stoperler arasında ki sorun hala göze batıyor.bu maçta görev alan gökhan-semih ikilisi fazlaca pozisyon hatası yaptı.uzun bir süre sonra ilk 11'de başlayan engin baytar , hamit'in yokluğunda kendisini gösteremedi.ilk yarı galatasaray'da en iyi diyebileceğimiz isim felipe melo oldu öyle ki kendisinin olmadığı galatasaray orta sahası , direnç kaybını fazlasıyla hisseder.
ikinci yarı daha arzulu bir mücadeleye sahne oldu.6+0+4'ün mağduru amrabat ve cezasının ardından tekrar takıma dönen sabri , burak ve engin'in yerinde ikinci yarıda oyuna dahil oldu.4-4-1-1'e dönen galatasaray kanatları daha etkin kullanmaya başladı.futbolcu olmak için herşeyi bünyesinde barındıran ancak en önemli şeyi (futbol zekası) futboluna dahil edemeyen amrabat , oyuna hareket getirdi.sneijder'in drogba ve amrabat'a attığı paslar zeminden dolayı başlamadan son bulan ataklar oldu.galatasaray adına maçın en önemli pozisyonları ikinci yarıda gerçekleşti.melo'nun boş kaleye 2 metreden auta yolladığı poziyon ve drogba'nın direğe takılan şutunun haricinde sneijder'in vuruşunda boffin'in mükemmel kurtarışına şahit olduk.eskişehir adına maçın en net pozisyonu ise savunmanın hatasından faydalanan necati'nin vuruşuydu.bu pozisyonda galatasaray savunmasının anlaşmazlığını muslera telafi etti.
17 eylül'de ki real madrid maçına kadar çok daha fazla yol almamız gerekli.fazlasıyla rahat oynayan galatasaray bu konsantrasyonla devam ederse sezonun sonunda ki 4.yıldızı anca havada görür!uzun bir süreden sonra ilk kez rakip takım bizden fazla pas yapmış durumda.galatasaray'ın topa sahip olamadığı zamanlarda ileride ki 3'lünün savunmaya katkısının durumu malum.selçuk-melo-hamit(bu maçta engin baytar)'in üzerine binen yük daha fazla oluyor.orta üçlüden form olarak sadece melo'nun beklentileri karşılaması ve selçuk'un geçen seneki formunda uzak oluşu oyunu rakip sahaya yıkmada sorun teşkil ediyor.galatasaray kanatsız oynadığı için iki bekin oyuna katılması çok önemli.ebuoe ve hakan balta'dan bu maçta da istenilen katkı alınamadı.kanatların işlemeyeşi galatasaray'ı orta sahaya mahkum ediyor.oyunu geniş alana yayamadığımız için pozisyon üretmekte ilk yarı oldukça zorlandık.ikinci yarı amrabat ve sabri ile daha iyi bir görüntü sergiledik.sene başından beri düşüncem değişmedi.sneijder oynayacak ise 4-2-3-1 veya 4-4-1-1 galatasaray'ın oynaması gereken sistem olarak gözükmekte.en azından selçuk ve hamit form tutana kadar 4-4-2'den vazgeçilebilir.sistem sorununu kenara bırakacak olursak takımın mücadele ve fizik gücü fena değil.en azından rakibe diş geçirip savaşmaya devam ediyor.eskişehir deplasmanı her zaman sıkıntılı olmuştur.bu deplasmanı 1 puan ile atlattık.karalar bağlamaya gerek yok , ne demişler "allah kerim , fatih terim"
süper lig'de eskişehir ve bursa deplasmanları en zor deplasmanlardır.şanssızlığımız bu iki maçında peş peşe oluşu.bu maçlar ilk devreye yayılmış olsa kimse ağzını açmaz ama gel gör ki üstüste oynanınca kaybedilen 4 puan olarak göze batıyor.
oyuna geçmeden önce saha zeminine değinmeden olmaz.kış şartlarında veya yağmurlu zeminlerde oyuncuların kaymasına ve ayakta duramamasına hepimiz alışkınız ancak yaz aylarında , sezonun ilk haftalarında böyle zemini hiç hatırlamıyorum.tek tek pozisyon anlatmayacağım çünkü maçın her anında yere düşen oyuncu sayısı oldukça fazlaydı.futbolun gelişmesi için o kadar kafa yoran (!) insanlar bu zemin problemini halledemeden hiçbir şey başaramayacaklar.üst yapıdan önce alt yapının gerçekleşmesi tüm ülke için elzemken 2013 türkiye'sinde hala zemini tartışıyor olmamız fazlasıyla ironik.
galatasaray'ın lige düşük tempoda başlamasına 2 senedir alıştık.bu sezonda aynı şekilde devam ediyoruz.ilk haftalar tökezlesede 6 ve 7. haftadan itibaren takım kendini buluyor.önemli olan bu haftaları en az kayıpla atlatmak.eskişehir maçıda bu şekilde değerlendirilmesi gereken bir müsabaka oldu.maçın ilk yarısı fazlasıyla sıkıcıydı.iki takımda orta saha mücadelesini "zeminin elverdiği ölçüde" kazanmaya çalışarak oyuna hükmetmeye çalıştı.ilk devrede göze batan tek isim eskişehir'in sol beki tarık çamdal'dı.sol taraftan etkili ataklarla ebuoe'yi çok zor durumda bıraktı.birçok pozisyonda faulle durduruldu.ülke olarak sol bek problemi yaşadığımız dönemlerde tarık çamdal "umut"olarak göze battı.drogba-burak yılmaz-sneijder'li ileri üçlü etkisiz bir görüntü çizdiler.ilk yarıda drogba'nın kafa şutu ve burak yılmaz'ın zeminin azizliğine uğrayıp kaçırdığı pozisyon haricinde çok fazla varlık gösteremedik.eskişehir'de kamara ve erkan zengin beklenenden uzak bir görüntüyle ilk yarıyı tamamladılar.galatasaray'da selçuk inan'ın form düşüklüğü son sürat devam ederken stoperler arasında ki sorun hala göze batıyor.bu maçta görev alan gökhan-semih ikilisi fazlaca pozisyon hatası yaptı.uzun bir süre sonra ilk 11'de başlayan engin baytar , hamit'in yokluğunda kendisini gösteremedi.ilk yarı galatasaray'da en iyi diyebileceğimiz isim felipe melo oldu öyle ki kendisinin olmadığı galatasaray orta sahası , direnç kaybını fazlasıyla hisseder.
ikinci yarı daha arzulu bir mücadeleye sahne oldu.6+0+4'ün mağduru amrabat ve cezasının ardından tekrar takıma dönen sabri , burak ve engin'in yerinde ikinci yarıda oyuna dahil oldu.4-4-1-1'e dönen galatasaray kanatları daha etkin kullanmaya başladı.futbolcu olmak için herşeyi bünyesinde barındıran ancak en önemli şeyi (futbol zekası) futboluna dahil edemeyen amrabat , oyuna hareket getirdi.sneijder'in drogba ve amrabat'a attığı paslar zeminden dolayı başlamadan son bulan ataklar oldu.galatasaray adına maçın en önemli pozisyonları ikinci yarıda gerçekleşti.melo'nun boş kaleye 2 metreden auta yolladığı poziyon ve drogba'nın direğe takılan şutunun haricinde sneijder'in vuruşunda boffin'in mükemmel kurtarışına şahit olduk.eskişehir adına maçın en net pozisyonu ise savunmanın hatasından faydalanan necati'nin vuruşuydu.bu pozisyonda galatasaray savunmasının anlaşmazlığını muslera telafi etti.
17 eylül'de ki real madrid maçına kadar çok daha fazla yol almamız gerekli.fazlasıyla rahat oynayan galatasaray bu konsantrasyonla devam ederse sezonun sonunda ki 4.yıldızı anca havada görür!uzun bir süreden sonra ilk kez rakip takım bizden fazla pas yapmış durumda.galatasaray'ın topa sahip olamadığı zamanlarda ileride ki 3'lünün savunmaya katkısının durumu malum.selçuk-melo-hamit(bu maçta engin baytar)'in üzerine binen yük daha fazla oluyor.orta üçlüden form olarak sadece melo'nun beklentileri karşılaması ve selçuk'un geçen seneki formunda uzak oluşu oyunu rakip sahaya yıkmada sorun teşkil ediyor.galatasaray kanatsız oynadığı için iki bekin oyuna katılması çok önemli.ebuoe ve hakan balta'dan bu maçta da istenilen katkı alınamadı.kanatların işlemeyeşi galatasaray'ı orta sahaya mahkum ediyor.oyunu geniş alana yayamadığımız için pozisyon üretmekte ilk yarı oldukça zorlandık.ikinci yarı amrabat ve sabri ile daha iyi bir görüntü sergiledik.sene başından beri düşüncem değişmedi.sneijder oynayacak ise 4-2-3-1 veya 4-4-1-1 galatasaray'ın oynaması gereken sistem olarak gözükmekte.en azından selçuk ve hamit form tutana kadar 4-4-2'den vazgeçilebilir.sistem sorununu kenara bırakacak olursak takımın mücadele ve fizik gücü fena değil.en azından rakibe diş geçirip savaşmaya devam ediyor.eskişehir deplasmanı her zaman sıkıntılı olmuştur.bu deplasmanı 1 puan ile atlattık.karalar bağlamaya gerek yok , ne demişler "allah kerim , fatih terim"