• 78
    eskişehir deplasmanı tehlikeli 1 puan yeter bursa deplasmanı tehlikeli 1 puan yeter 2 hafta sonra beşiktaş deplasmanına gidicez 1 puan yeter ee öyle ise galatasaray'ın kusura bakmayın arena'da değil puan kaybetmek 3 golden aşşağı atmaması lazım.

    kusura bakmayın şimdi galatasaray'ın puan kayıplarına üzülemiyeceğim çünkü milli takımın durumu çok vahim. o daha önemli. ona üzülüyorum.
  • 84
    sikeriz, sokariz, koyar geceriz. bok yapariz. ulan bu kadar geberik oynanir mi ya? takim oyunundan uzak, yardimlasma hak getire, burunlar havada. kanser devam ediyo amk. hepsini sira dayagina cekicen bunlarin. su sikik 4-3-1-2'yi de terk edelim artik. burak cok iyiyse drogba'yi ya da sneijder'i yedek biraksin. kaldirmiyo takim. bu oyinla nah sampiyon oluruz. gecen seneki kadar salak besiktasla salak feneri de bok buluruz. sokayim boyle vurdumduymazliga. nerde iki sene oncesinin zipkin gibi takimi, nerde simdiki takim. birilerinin beslemesi mi gerekiyo akillarinin baslarina gelmesi icin anlamiyorum ki!
  • 87
    illaki kötü yönden bakacaksak hakkında yazılması gereken birçok şey olan maç. iyi noktalara bakalım dersek eğer bence takım savunması iyi bir görüntü çizdi bu maçta. unutmayın! eğer ligde uzun vadeli düşünüyorsanız takım savunmanız iyi olacak.

    öve öve bitiremediğiniz beşiktaşınız 3 tane atıyorsa 2 tane yiyor. elbet bir yerde patlak verecekler. tabi bizim taraftar uzay takımı tripleri yüzünden neden futbol oynamıyoruz triplerine girerse işimiz zor. aynı 2002-2003 sezonu gibi olur.
  • 88
    amrabat'ın kesinlikle ilk 11 de başlaması gerektiğini gösteren karşılaşma.
    takımın transferden çok daha fazlasına ihtiyacı olduğu kanaati de bu maçla güçlendi. resmen ruh yok, kimse oyununun üzerine çıkma peşinde değil, topu alan yalnız kalıyor, konsantrasyon yok denecek kadar az. geçen sene bıkmadan pres yapan, -yaratıcı olamasa da- rakibi sahasına hapseden takımdan eser yok.
    bek transferinden önce bize kesinlikle hızlı düşünebilen bir sağ açık lazım. amrabat'ın solda yaptıklarını yapıp iyi paslarla ileri çıkabilen birinden bahsediyorum.

    bu arada hocamız fatih terim var, güveniyoruz.
  • 89
    sabaha kadar oynansa gol olmayacak maçtı. hiçbir takım 102 puanla şampiyon olmuyor bu takım illa bir yerlerde puan kaybedecek. bursa ve eskişehir maçları bence anadolu'da ki en zor maçlar. bu maçlarda yenilmemek önemli. galibiyet ise mükemmel sonuçtur. bursa, eskişehir, inönü, kadıköy bu 4 deplasmanda yenilme yeter. bu puanların değeri sezon bittiğinde anlaşılır.
  • 90
    önemli olan galibiyetin değil, tatmin edici futbolun olmaması. bu takım, iki sene önce kanatlarını engin ve emre çolak'ın oluşturduğu takım kadar güven vermiyor vasatın üzeri bir deplasmanda. geçen sene de potansiyelini sahaya yansıtamadık, aksini kimse iddia etmesin. sorun üç puan olsaydı, melo'nun kaçırdığı pozsiyonu konuşur olurduk. daha bir kişi bile yazmadığına göre, insanların anlatmak istediği gayet açık.
  • 92
    ikinci yarıdaki baskıyı geçmiş 120 dakikada niye yapmadık anlamıyorum. eskişehir bursa deplasmanlarından niye bu kadar korkuyoruz hayret doğrusu. çıkıp çatır çatır oynaması gerekiyor bu takımın. sağlık olsun diyelim. bundan sonra daha disiplinli ve daha çok koşan takım olmalıyız. bu bir gerçek. biz 2 senedir presle şampiyon olan takımız unutmamak lazım.
  • 94
    fatih terim'in "bence güzel maç oldu, tek eksiği goldü." şeklinde özetlediği maç olmuştur.

    benzer bir şaşkınlığı son 10 dakikası dışında leş gibi oynadığımız, 1-1 biten 6 ekim 2012 galatasaray eskişehirspor maçından sonraki "izleyenlerin keyif aldığı bir maç olduğunu düşünüyorum." açıklamasında yaşamıştım.

    temposuz oyun, kötü oyun değil de en çok da kabullenilmiş kötü oyuna üzülüyorum. böyle açıklamalar geldiği müddetçe istediğim oyunu hiçbir zaman göremeyeceğim sanırım.
  • 95
    eskişehirspor – galatasaray : 0-0 tipik puan maçı – selçuk inan geride kalırken

    son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim, eskişehir deplasmanında 1 puan iyidir, aynı bursa deplasmanında alınan 1 puan var.
    galatasaray çok sakin, sıkmadan oynuyor. bir çok taraftar için ruhsuz oynuyor ama ben pollyanna taraftar olduğum için sakin, ne yaptığını bilen, kontrollü oynuyor demeyi tercih ediyorum.
    işin şakası bir yana; drogba, burak yılmaz ve snijder’le oynuyorsanız bu adamların yakaladıklarını atmaları şart. yoksa takım büyük sıkıntı yaşıyor. çünkü savunma yapmayan, yapmayı bilmeyen bu adamlar yüzünden takım savunması zayıflıyor. bu kadroyla selçuk inan oldukça geride kalıyor. orta saha üçlü olmak durumunda kalınca selçuk inan’ın savunma görevleri artıyor, forvete desteği azalıyor. selçuk inan çok önemli. kariyeri falan gibi saçmalıklara ayıracak zamanım yok. selçuk inan dünya çapında muhteşem oyun kuruculardan biridir. illa örnek lazımsa, andrea pirlo gibi bir topçu selçuk inan. bu adamın etkinliğini arttıracak, takımın lideri olduğunu ortaya çıkaracak hangi diziş, hangi oyuncular gerekiyorsa onlar oynamalı. yine örnek vereyim, drogba’nın her uzak topu kaleye vurmak için gelmesi engellenmeli. kendisinin ifadesiyle c.ronaldo’dan kopyaladığı vuruşların çoğu baraja çarpıyor. halbuki topu inan’a bırakıp gitse inan o topu drogba’nın kafasına atar zaten. hani fernandes için söylediğim bir şey var ya: 5’e 10 kalas koy, topu o kalasa çarptırarak gol yaptırır diye. selçuk inan da fernandes’den aşağı değil.
    galatasaray takımı bu sezon başından beri izlediğim bütün maçlarda o kadar rahattı ki. geriye düşünce acayip hırslı oynayan bir takım yok. öne geçince daha fazlasını atmak için uğraşan bir takım yok. geçen haftada yazmıştım benzeri bir şeyi, fatih terim takımlarında pek görmediğimiz hatta yakışmayan bir oyun şekli. tam da bu sebeple yani fatih terim takımlarından alıştığı şekilde galatasaray taraftarı takımın vurup geçmesini istiyor. ama bu işler böyle olmuyor ne yazık ki. takımın, topçuların psikolojisi bir dolu şeyden etkileniyor. hocanın milli takımı çalıştırması, alınacak topçu söylentileri, satılacak topçu söylentileri takımı illa ki etkiliyor. transfer mevsimi bitse de kurtulsak. wenger mi söylemişti geçenlerde “transfer ligler başladıktan sonra bitmeli” diye. kesinlikle ve yüzde yüz katılıyorum.
    neyse, bir lig maçı daha bitti. galatasaray iyi takıma karşı iyi oynuyor. şampiyonlar liginde zorlu bir gruba düştük. takım kopenhag’a juventus ve real’den fazla zorlanır. şimdi kötümserler “kaptan o zaman avrupa ligine kalamayız” diyeceklerdir, başınıza gelmeyen bir şeyle ilgili mutlu olmak ya da olmamak sizin tercihiniz.

    ilk söylediğimi sonda yine söyleyeyim: antep, bursa ve eskişehir’den sezonun ilk 3 haftasında alınan 5 puan oldukça iyidir. hele ki en zorlularının deplasman olduğunu düşünürseniz.
    ilk üç haftada 5 puan için takıma, hocaya, topçuya, başkana sallayacaksınız lütfen görüşmeyelim. bunları yapanların neredeyse hepsi son iki sezondur yine aynı tavırdaydılar. bazen ligde alınan bir beraberlikte salladılar bazen şampiyonlar ligindeki sonuçlardan sonra.
    bir reklam var ya, 2 tane taş gibi manita arabayla yanaşıyor gerizekalı sizi polise şikayet etmeden gidin falan diyor. baban gibi olma diyor reklamın sonunda. o salağın düştüğü duruma düşmeyin.
    olur öyle, top bu.

    *
  • 96
    tatildeyim, maçı tatil yöresinde yaşayan amcalarla izledim ki huysuz ihtiyar birinin fanatik olması fenaymış. laf saydırmadığı oyuncu kalmadı. iyi güzel de "drogba kaç maçtır takıma zarar veriyor", "semih kaya'nın gitmesi lazım" falan ne demek lan?

    futbolcular ayakta duramıyor hiç hazılanamamışlar terim de işini yapmamış diyor bir de dfjghdfjdfj. lan saha kaygan, ondan ayakta duramıyor olmasınlar aq???? diyemedim tabi. içime attım.

    yalnız hakkaten o zeminin hali nedir arkadaş?
  • 98
    ligin 3.haftasında kronikleşen "eskişehir sendromu" geride kaldı.skor yine 0-0.fatih terim'in eskişehir'de kazanamama sendromu 3.sezonda da tam gaz devam ediyor.maç öncesi galatasaray taraftarlarına maçın skorunu sorsanız "0-0" şeklinde yanıtlardı..

    süper lig'de eskişehir ve bursa deplasmanları en zor deplasmanlardır.şanssızlığımız bu iki maçında peş peşe oluşu.bu maçlar ilk devreye yayılmış olsa kimse ağzını açmaz ama gel gör ki üstüste oynanınca kaybedilen 4 puan olarak göze batıyor.

    oyuna geçmeden önce saha zeminine değinmeden olmaz.kış şartlarında veya yağmurlu zeminlerde oyuncuların kaymasına ve ayakta duramamasına hepimiz alışkınız ancak yaz aylarında , sezonun ilk haftalarında böyle zemini hiç hatırlamıyorum.tek tek pozisyon anlatmayacağım çünkü maçın her anında yere düşen oyuncu sayısı oldukça fazlaydı.futbolun gelişmesi için o kadar kafa yoran (!) insanlar bu zemin problemini halledemeden hiçbir şey başaramayacaklar.üst yapıdan önce alt yapının gerçekleşmesi tüm ülke için elzemken 2013 türkiye'sinde hala zemini tartışıyor olmamız fazlasıyla ironik.

    galatasaray'ın lige düşük tempoda başlamasına 2 senedir alıştık.bu sezonda aynı şekilde devam ediyoruz.ilk haftalar tökezlesede 6 ve 7. haftadan itibaren takım kendini buluyor.önemli olan bu haftaları en az kayıpla atlatmak.eskişehir maçıda bu şekilde değerlendirilmesi gereken bir müsabaka oldu.maçın ilk yarısı fazlasıyla sıkıcıydı.iki takımda orta saha mücadelesini "zeminin elverdiği ölçüde" kazanmaya çalışarak oyuna hükmetmeye çalıştı.ilk devrede göze batan tek isim eskişehir'in sol beki tarık çamdal'dı.sol taraftan etkili ataklarla ebuoe'yi çok zor durumda bıraktı.birçok pozisyonda faulle durduruldu.ülke olarak sol bek problemi yaşadığımız dönemlerde tarık çamdal "umut"olarak göze battı.drogba-burak yılmaz-sneijder'li ileri üçlü etkisiz bir görüntü çizdiler.ilk yarıda drogba'nın kafa şutu ve burak yılmaz'ın zeminin azizliğine uğrayıp kaçırdığı pozisyon haricinde çok fazla varlık gösteremedik.eskişehir'de kamara ve erkan zengin beklenenden uzak bir görüntüyle ilk yarıyı tamamladılar.galatasaray'da selçuk inan'ın form düşüklüğü son sürat devam ederken stoperler arasında ki sorun hala göze batıyor.bu maçta görev alan gökhan-semih ikilisi fazlaca pozisyon hatası yaptı.uzun bir süre sonra ilk 11'de başlayan engin baytar , hamit'in yokluğunda kendisini gösteremedi.ilk yarı galatasaray'da en iyi diyebileceğimiz isim felipe melo oldu öyle ki kendisinin olmadığı galatasaray orta sahası , direnç kaybını fazlasıyla hisseder.

    ikinci yarı daha arzulu bir mücadeleye sahne oldu.6+0+4'ün mağduru amrabat ve cezasının ardından tekrar takıma dönen sabri , burak ve engin'in yerinde ikinci yarıda oyuna dahil oldu.4-4-1-1'e dönen galatasaray kanatları daha etkin kullanmaya başladı.futbolcu olmak için herşeyi bünyesinde barındıran ancak en önemli şeyi (futbol zekası) futboluna dahil edemeyen amrabat , oyuna hareket getirdi.sneijder'in drogba ve amrabat'a attığı paslar zeminden dolayı başlamadan son bulan ataklar oldu.galatasaray adına maçın en önemli pozisyonları ikinci yarıda gerçekleşti.melo'nun boş kaleye 2 metreden auta yolladığı poziyon ve drogba'nın direğe takılan şutunun haricinde sneijder'in vuruşunda boffin'in mükemmel kurtarışına şahit olduk.eskişehir adına maçın en net pozisyonu ise savunmanın hatasından faydalanan necati'nin vuruşuydu.bu pozisyonda galatasaray savunmasının anlaşmazlığını muslera telafi etti.

    17 eylül'de ki real madrid maçına kadar çok daha fazla yol almamız gerekli.fazlasıyla rahat oynayan galatasaray bu konsantrasyonla devam ederse sezonun sonunda ki 4.yıldızı anca havada görür!uzun bir süreden sonra ilk kez rakip takım bizden fazla pas yapmış durumda.galatasaray'ın topa sahip olamadığı zamanlarda ileride ki 3'lünün savunmaya katkısının durumu malum.selçuk-melo-hamit(bu maçta engin baytar)'in üzerine binen yük daha fazla oluyor.orta üçlüden form olarak sadece melo'nun beklentileri karşılaması ve selçuk'un geçen seneki formunda uzak oluşu oyunu rakip sahaya yıkmada sorun teşkil ediyor.galatasaray kanatsız oynadığı için iki bekin oyuna katılması çok önemli.ebuoe ve hakan balta'dan bu maçta da istenilen katkı alınamadı.kanatların işlemeyeşi galatasaray'ı orta sahaya mahkum ediyor.oyunu geniş alana yayamadığımız için pozisyon üretmekte ilk yarı oldukça zorlandık.ikinci yarı amrabat ve sabri ile daha iyi bir görüntü sergiledik.sene başından beri düşüncem değişmedi.sneijder oynayacak ise 4-2-3-1 veya 4-4-1-1 galatasaray'ın oynaması gereken sistem olarak gözükmekte.en azından selçuk ve hamit form tutana kadar 4-4-2'den vazgeçilebilir.sistem sorununu kenara bırakacak olursak takımın mücadele ve fizik gücü fena değil.en azından rakibe diş geçirip savaşmaya devam ediyor.eskişehir deplasmanı her zaman sıkıntılı olmuştur.bu deplasmanı 1 puan ile atlattık.karalar bağlamaya gerek yok , ne demişler "allah kerim , fatih terim"
  • 99
    geçen sezon neredeyse devre arasına kadar devam edip kanser eden "bir şekilde gol yiyoruz" dalgasından eser olmadığını sevinerek gördüğüm maç. ciddi bir savunma direncinden söz etmek mümkün olmasa da eldeki kinder süpriz adamlarına rağmen elden geldiğince doğru işler yapılmış, yapılamadığı yerde de kedi canını sevdiğimin nandosu gereğini yapmıştır. izlerken uyumamak için şekilden şekile girdiğimi, devre arası daldığım uykudan kardeşimin "hırpalamanın koyusu" müdahalesiyle 60. dakikaya doğru zar zor uyanabildiğimi de göz önüne alırsam takımın fazlasıyla istekli olduğunu söylemek çok ciddi bir abartı olmayacaktır.
  • 100
    pozisyonlara girip golu bulamadigimiz mac. bu maci kazanabilirdik, kazanacak oyunu da oynadik ama beni rahatsiz eden bir sey var. o da takimin beraberlige razi olmasi. yoksa dakika 90'da bile sallana sallana tac kullanmanin baska bir aciklamasi yok. veya kimsenin pres dahi yapmamasinin. anliyorum eskisehir zor deplasman ama burada da beraberlige razi olacaksak niye dunya yildizi aliyoruz, almaya calisiyoruz. elin bayern'i gecen sene icerde disarida 5 atti onune gelene ve bizim de hedefimiz o seviyeye cikmak. tamam deplasmanda eskisehir'e 5 atmayalim ama beraberlige de razi olmayalim be abi.

    beni aynı zamanda rahatlatan da bir şey var. takım iki haftadır kazanmak için oynamadı ve sahadan beraberlikle ayrıldı. yani isteyip de yapılamayan bir şey yok ortada. bundan sonraki süreçte baştan ciddiye aldığımız, kazanma hedefiyle çıkacağımız bütün maçları kazanacağımızı düşünüyorum. ayrıca takım savunması da fena değil. geçen seneki maçta eskişehirspor'a verdiğimiz pozisyon sayısı çok fazlaydı. bu maçta 1-2 pozisyon dışında ciddi tehlike oluşmadı. bu ligde şampiyon olmak için uzun vadede savunmanızın iyi olması gerekir. bizim şu anda savunmamız iyi, hücum sorununu da aştığımızda çok güzel maçlar izleyeceğiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın