6498
yıldırım demirören, göksel gümüşdağ ve suat kılıç gibi adamların fırınına un taşımasını hazmedemediğim imparatorumuz.
ne milli davası arkadaş. bırakın artık o şovenist zırvaları. neyin milli davası? sen bu millete ne başarılar yaşattın ama seni adam yerine koymayıp 9 hafta ceza vermediler mi? tetikçileri olan hakemler seni ufacık harekette fişleyip tribüne yollamadı mı? sen avrupa'da başarı yakalayacağım derken, onlar 6+0+4 saçmalığıyla senin önünü kesip gerçek milli takımları olan fenerbahçe'yi arap atı hızıyla geçmene mani olmadılar mı? sen nasıl bu adamlarla mesut insanlar fotoğrafhanesi kıvamında pozlar verirsin bizlere? vallahi ayıp, billahi ayıp. bizler halifelerini, peygamberlerini, padişahlarını, başkanlarını eleştiren bir kültürün ve anlayışın çocuklarıyız. kimse hatasız değil. kimseyi dogmatik bir doğruluk şablonunun içine oturtup, onu yanlıştan münezzeh kılamayız. imparator bizi ezip geçmiştir ve o hiçbir şeye boyun eğmeyen dediğimiz adam, maalesef boyun eğmiştir. bu medya daha neler yapacak bize. daha ne hakaretler, ne dedikodular, ne entrikalar.
kendisini yine severim, seveceğim de. ama insanın elindeki altın bataklığa düştükten sonra bin derede yıkayıp parlatsa da; o eski nazarla bakamıyor ona. keşke seni sevenleri üzmek yerine sana sövenleri düzseydin. maalesef olmadı. sükut-u hayal.
ne milli davası arkadaş. bırakın artık o şovenist zırvaları. neyin milli davası? sen bu millete ne başarılar yaşattın ama seni adam yerine koymayıp 9 hafta ceza vermediler mi? tetikçileri olan hakemler seni ufacık harekette fişleyip tribüne yollamadı mı? sen avrupa'da başarı yakalayacağım derken, onlar 6+0+4 saçmalığıyla senin önünü kesip gerçek milli takımları olan fenerbahçe'yi arap atı hızıyla geçmene mani olmadılar mı? sen nasıl bu adamlarla mesut insanlar fotoğrafhanesi kıvamında pozlar verirsin bizlere? vallahi ayıp, billahi ayıp. bizler halifelerini, peygamberlerini, padişahlarını, başkanlarını eleştiren bir kültürün ve anlayışın çocuklarıyız. kimse hatasız değil. kimseyi dogmatik bir doğruluk şablonunun içine oturtup, onu yanlıştan münezzeh kılamayız. imparator bizi ezip geçmiştir ve o hiçbir şeye boyun eğmeyen dediğimiz adam, maalesef boyun eğmiştir. bu medya daha neler yapacak bize. daha ne hakaretler, ne dedikodular, ne entrikalar.
kendisini yine severim, seveceğim de. ama insanın elindeki altın bataklığa düştükten sonra bin derede yıkayıp parlatsa da; o eski nazarla bakamıyor ona. keşke seni sevenleri üzmek yerine sana sövenleri düzseydin. maalesef olmadı. sükut-u hayal.
