113
saçma sapan oynadığımız bir maç daha, maçtan önce "şampiyonlar liginde yarı final, dünya kulüpleri sıralamasında ilk 10, ligde şampiyonluk hedefleyen takımın bursa deplasmanına gideceği maç." diye yazmıştım ama gel gör ki takım hiç bunları hedefleyen bir futbol oynamıyor.
bakın muslera-eboue-semih*-melo-hamit-burak, bu saydıklarım 2 senedir hep beraber oynayan futbolcualr sneijder ve drogba sonradan geldiler. senin kemik kadron oluşmuş ve hepsi de çok iyi oyuncular elinde dünya yıldızları var ve sen kazanacak bir oyun oynamıyorsun. benim eleştireceğim tek şey budur "kazanacak oyun".
drogba'nın ve selçuk'un oyundan alınması tam bir skandal resmen, bu adamların ölü halleri maçı değiştirecek hareketler yapabilir ve sen bu oyuncuları çıkarıyorsun. tamam belki drogba çıktıktan çok kısa bir süre sonra gol yemek şanssızlık sayılabilir ama hamit'in o kadar oyunda kalması saçmalık. böyle giderse geçen sene ekstra işlerle geldiğimiz yerlere gelemeyiz kimse kusura bakmasın.
emre çolak rotasyon oyuncusu olamaz kardeşim yok yani bu adamda yok, oynatma kazım girsin başka biri girsin, hamit ise 11 başlamamalı tamam asist yaptı ama ezdiği pozisyonlar olmasaydı zaten asist yapmasına gerek kalmadan bitirirdik maçı. bu takım hep tempolu oynamak zorunda adamlar ilk yarı hep tempolu oynayınca aynı şekilde karşılık verdik ama ikinci yarı orta saha kavramı kalmadı resmen. neyse ki fatih terim haftaya dönüyor.
biraz farklı açıdan değinicem ama ünal aysal'ın kurumsallaşma dediği şey bu tür durumlar için işte. fatih terim kulübede bile olmayınca takım saçma sapan oynuyor, oyundan düşüyor. ki kendi yardımcıları** kulübede, ama işte her şey fatih terim'e bağlı fatih terim olmazsa yarı yarıya azalıyor gücümüz, işte biz her şekilde güçlü oynamayı öğrenmeliyiz. buradan fatih terim'e laf attığım da çıkarılmasın.
o kadar çok faul yaptık ki, bence hakem biraz bizim lehimize oynattı yoksa bizden de sarı kart görebilecek çok oyuncu vardı. burak iyi hoş güzel ama bugün net goller kaçırdı, ki attığı golde çok güzeldi. takımda haddini bilen adam sayısı çok az, yani rehavete kapılıyor herkes tamam kapılırsın da yeteneğin olur bizim de göz zevkimiz artar sen yine güzel oyununu oynarsın, ancak bunu yapamadığı için çoğu oyuncumuz saçma sapan ataklar yapıyoruz, saçma sapan goller yiyoruz. mesela hamit asist yaptığı pozisyonda 2 adam geçti diye, ikinci yarı bir pozisyonda hemen 2-3 adamın arasına daldı, yapmayın etmeyin yahu.
kabul edelim biz bir sistem takımı değiliz, bunu diziliş olarak söylemiyorum tamam güzel paslaşmalar falan oluyor ama bunu oyun tarzımız böyle olduğu için yapmıyoruz, çok yetenekli oyuncularımız sayesinde yapıyoruz. bence maçın adamı sneijder ve tüm maçların adamı olmaya aday bu sezon, çünkü basıyor, pas atıyor, çabalıyor adam hırsından topu yiyor ve biz bu adamı hala evet hala kullanamıyoruz.
orta sahaya dinamik bir adam lazım alper potuk'u da fatih hoca bunun için istedi çünkü bizdeki adamların ikisi ** dinamik değil, melo bunlara nazaran çok daha iyi. gökhan zan ise geçen seneden daha kötü oynuyor, balta ise bir öyle bir böyle. sırf yabancı sınırı yüzünden bomboş futbolcuları oynatıyoruz yabancı sınırı olmasaydı bak bakalım hamit, emre, umut falan oynuyor muydu. takımda en az selçuk kadar iyi oyuncu olması lazım herkesin ancak o zaman yarı final çeyrek final her sene hedef yapılabilir, tabi bu yabancı sınırıyla imkansız.
neyse 1 puan hangi deplasman olursa olsun hangi maç olursa olsun asla iyi değil ama bu oyuna göre iyi bile geldi. umarım fatih hoca'nın gelişiyle beraber takım kendini toparlar ve ciddiyetli oynar.
bakın muslera-eboue-semih*-melo-hamit-burak, bu saydıklarım 2 senedir hep beraber oynayan futbolcualr sneijder ve drogba sonradan geldiler. senin kemik kadron oluşmuş ve hepsi de çok iyi oyuncular elinde dünya yıldızları var ve sen kazanacak bir oyun oynamıyorsun. benim eleştireceğim tek şey budur "kazanacak oyun".
drogba'nın ve selçuk'un oyundan alınması tam bir skandal resmen, bu adamların ölü halleri maçı değiştirecek hareketler yapabilir ve sen bu oyuncuları çıkarıyorsun. tamam belki drogba çıktıktan çok kısa bir süre sonra gol yemek şanssızlık sayılabilir ama hamit'in o kadar oyunda kalması saçmalık. böyle giderse geçen sene ekstra işlerle geldiğimiz yerlere gelemeyiz kimse kusura bakmasın.
emre çolak rotasyon oyuncusu olamaz kardeşim yok yani bu adamda yok, oynatma kazım girsin başka biri girsin, hamit ise 11 başlamamalı tamam asist yaptı ama ezdiği pozisyonlar olmasaydı zaten asist yapmasına gerek kalmadan bitirirdik maçı. bu takım hep tempolu oynamak zorunda adamlar ilk yarı hep tempolu oynayınca aynı şekilde karşılık verdik ama ikinci yarı orta saha kavramı kalmadı resmen. neyse ki fatih terim haftaya dönüyor.
biraz farklı açıdan değinicem ama ünal aysal'ın kurumsallaşma dediği şey bu tür durumlar için işte. fatih terim kulübede bile olmayınca takım saçma sapan oynuyor, oyundan düşüyor. ki kendi yardımcıları** kulübede, ama işte her şey fatih terim'e bağlı fatih terim olmazsa yarı yarıya azalıyor gücümüz, işte biz her şekilde güçlü oynamayı öğrenmeliyiz. buradan fatih terim'e laf attığım da çıkarılmasın.
o kadar çok faul yaptık ki, bence hakem biraz bizim lehimize oynattı yoksa bizden de sarı kart görebilecek çok oyuncu vardı. burak iyi hoş güzel ama bugün net goller kaçırdı, ki attığı golde çok güzeldi. takımda haddini bilen adam sayısı çok az, yani rehavete kapılıyor herkes tamam kapılırsın da yeteneğin olur bizim de göz zevkimiz artar sen yine güzel oyununu oynarsın, ancak bunu yapamadığı için çoğu oyuncumuz saçma sapan ataklar yapıyoruz, saçma sapan goller yiyoruz. mesela hamit asist yaptığı pozisyonda 2 adam geçti diye, ikinci yarı bir pozisyonda hemen 2-3 adamın arasına daldı, yapmayın etmeyin yahu.
kabul edelim biz bir sistem takımı değiliz, bunu diziliş olarak söylemiyorum tamam güzel paslaşmalar falan oluyor ama bunu oyun tarzımız böyle olduğu için yapmıyoruz, çok yetenekli oyuncularımız sayesinde yapıyoruz. bence maçın adamı sneijder ve tüm maçların adamı olmaya aday bu sezon, çünkü basıyor, pas atıyor, çabalıyor adam hırsından topu yiyor ve biz bu adamı hala evet hala kullanamıyoruz.
orta sahaya dinamik bir adam lazım alper potuk'u da fatih hoca bunun için istedi çünkü bizdeki adamların ikisi ** dinamik değil, melo bunlara nazaran çok daha iyi. gökhan zan ise geçen seneden daha kötü oynuyor, balta ise bir öyle bir böyle. sırf yabancı sınırı yüzünden bomboş futbolcuları oynatıyoruz yabancı sınırı olmasaydı bak bakalım hamit, emre, umut falan oynuyor muydu. takımda en az selçuk kadar iyi oyuncu olması lazım herkesin ancak o zaman yarı final çeyrek final her sene hedef yapılabilir, tabi bu yabancı sınırıyla imkansız.
neyse 1 puan hangi deplasman olursa olsun hangi maç olursa olsun asla iyi değil ama bu oyuna göre iyi bile geldi. umarım fatih hoca'nın gelişiyle beraber takım kendini toparlar ve ciddiyetli oynar.