6424
"hedefimiz dünya kupasının çok ötesinde" sözüyle beni endişelendirmiş olan hocamız. buradan mayıstan sonra galatasaray'ı çalıştırma durumunun olmayacağı anlamı da çıkıyor, 'ben ortamı düzeltip olması gerektiği duruma gerekip, görevi devredeceğim' anlamı da çıkıyor. bu kadar muğlak açıklamalardan dolayı kaç gündür içim sıkılıyor, geceleri uykum kaçıyor. başlarım milli takımına da, tüpçüsüne de, siyasetine de... fatih terim mayıs ayında bu takımdan giderse ne ünal aysal'ı affederim, ne de fatih terim'i. tüpçü ve ona emir verenlerin yatacak yeri yok zaten, o ayrı mesele. niye takımın içine nifak sokuluyor, anlamadım gitti. yaparsın bir açıklama, 3 sene daha uzattık sözleşmemizi fatih hoca ile dersin, hepimiz rahatlarız. ama böyle bir durum göremiyorum ben ortada. ünal aysal'ın "herkesin yeri dolar" mantığı, fatih terim için yeterince geçerli değil bence. yabancı bir teknik direktörün, galatasaray'ın vizyonunu tam olarak anlayabileceğini düşünmüyorum. örneğin başka bir hoca başımızda olsaydı, geçen sene tt arena'da oynanan real madrid maçı'nda, ilk maçta 3 yediğimiz için savunma ağırlıklı bir oyun oynardık ve yine yenilirdik. ama fatih terim bunun tam tersini yapabiliyor. risk alıyor, ama bu riskler mantık çerçevesi içinde kalıyor. onu farklı kılan da bu zaten, galatasaray'ı ve onun potansiyelini en iyi bilen kişi kendisi. bu milli takım saçmalığına 4 maçlığına evet dediysek, sorun yok, her şey güzelce hallolur. ancak mayıs ayından sonrası için fatih terim milli takımın başına geçerse, bu durumun bugünlerde kurgulandığı ortaya çıkacaktır. o yüzden derhal sözleşme uzatılmalı kendisiyle.