7900
bence 1,5 pozisyon eksiği olan takım.
sol bek pozisyonuna defansif olarak riera'dan daha iyi ancak ofansif olarak da takımın hücum aksiyonlarında yer alacak hatta sıfıra kadar inip orta yapacak bir sol bek takviyesi şart. seviye olarak takımın diğer pozisyonlarında oynayan oyuncuların kalitesinde olması gerekir. eğer ali adnan burası için düşünülüyorsa; riera'nın gönderilmesi ve ali adnan'ın getirilmesi yapılacak masrafa ve zahmete gerek yok. geçen yıl riera hem ligde hem de şampiyonlar liginde bir şekilde idare etti. ha yeterli olmadığı için transfer istiyoruz. eğer o bölge için genç ama kaliteli bir oyuncu alınacaksa o zaman hala transferi olmadıysa lucas digne süper bir yatırım olurdu. hem şimdiyi hem de geleceği garanti altına almak için verilecek her kuruşun karşılığını alabileceğin bir yatırım. yukarıda sayılan tüm özellikleri taşıyor çünkü. ama gelen genç çocuk bize riera'yı bile aratırsa o zaman o çabaya yazık olur.
daha tecrübeli ve deneyimli ve riera'dan sol bek anlamında daha iyi bir oyuncu alınabiliyorsa alınsın derim. zira şampiyonlar ligi seviyesinde oynadığımız schalke istanbul, braga deplasman, real madrid her iki maç, ve bir sürü zor maçta riera'nın tarafında hem gol yedik hem de pozisyon verdik. ama herşeye rağmen ben riera'nın tarzına, tekniğine, oyun bilgisine, soğukkanlılığına, topla geriden oyun kurma becerisine, top hakimiyetine, profesyonelliğine hayranım. riera'nın her zaman bu kadro içinde mutlaka yer alması gerektiğine de inanıyorum.
ama iki handikap var. biri yabancı kısıtlaması. böyle iyi bir oyuncuyu yedek kulübesinde bile oturtamamak büyük eksiklik.
ikinci handikap ise ödediğin ücret. yılda 3 milyon€ verdiğin adamı yedek kulübesinde bile kullanmamak büyük lüks. eğer yabancı kısıtlaması olmasa en azında yedekte oturtsak ve yıllık 1,5 milyon € ya da daha altına(riera'nın reel ücreti budur veya daha altıdır)
o zaman her açıdan rantabl olurdu.
takımdaki diğer eksiklik olan 0,5 (veya buçuk) bence hamit'ten kaynaklanıyor. hamit'i tt arena'da 1 yıl canlı izledim ama hala bu takım için faydalı mı değil mi çözemiyorum. ofansif olarak oldukça pasif ve çekingen oynaması benim gibi devamlı dikine ve hızlı oyuna inan bir futbolsever için dayanılır gibi değil. üstelik çok ağır bir fiziğe sahip olması yine takımı da yavaşlatıyor. aldığı her topu büyük oranda ya geriye ya da yana oynaması ben de geçmişte yaşadığımız mustafa sarp, barış, ayhan travmalarını hatırlamama sebep oluyor. sanki ismi cisminden büyük bir oyuncu. yani hamit altıntop isminin sahaya en azından ofansif yönden daha fazla birşeyler ortaya koyması lazım. daha çok ceza sahasına girmeli, en az 6-7 gol atmalı, daha fazla dikine pas yapmaya en azından cesaret etmeli. yani isterse o pasları atacak tekniği olduğunu biliyoruz ama ya pas hatası yaparsam endişesinden mi ya da fizik olarak kendini kuvvetli hissetmediği için mi (ikisi de aslında özgüven, maç eksiği vs...sebeplere çıkıyor) bunları yapmıyor veya denemiyor. ancak öte yandan takım defansına katkısı, mücadeleden kaçmaması, presi, çaldığı toplar, özellikle şl maçlarında sahasın hep en çok koşan oyuncusu olması da iyi bir şey. sanırım bendeki kafa karışıklığının sebebi bu. belki de hoca da bunları gördüğü için geçen yıl aslında hiç de çoğu maçta haketmemesine rağmen kötü oynarken ona ısrarla şans verdi. ofansif anlamda takıma katkı yapacağı günün gelmesi için.
özetle hamit gibi bir oyuncunun yılda 40 maç yapıp 1 gol atması kabul edilemez. galatasaray gibi şampiyonlar liginde çeyrek final seviyelerine gelmiş seneye daha da yukarıları hedefleyen bir takımı sağ iç orta sahasında oynayan oyuncu zamanında okan buruk, ümit davala efekti yapması lazım. seneye burak'ın aynı gol sayılarına ulaşması mümkün olmayabilir.
bütün bunların ışığında yukarıda engin, erman, emre, yekta için yapılan analizler, hocanın 2 maçta yaptığı denemelerin sebebi de buydu aslında. gerekirse hamit'in yerine kullanılabilecek; hamit'ten alınamayan ofansif katkıyı alabilecek oyuncular. ama tabi hamit'in orta sahada yarattığı fizik katkıyı, pres katkısını defansif katkıyı da aynı anda almak isteyecektik hoca. bu da zaten box to box demek. geçen senenin feed back'i ile galatasaray'ın orta sahasında melo-selçuk-hamit'le beraber 2,5 box to box oyuncu var.
eğer ileride drogba-burak-sneijder'den maximum verimi almak üzerine kurulu 4-3-1-2 sistemi ile oynuyorsak ortadaki 3 oyuncunun da her iki ceza sahası içinde maç boyu gidip gelmesi lazım. sanırım alper potuk transferi bu yüzden çok önemliydi. gençliği, enerjisi, dinamizmi, fizik gücü, tekniği ve en önemlisi yerli oluşu ile belki de hocanın sağ içte hamit'ten gelecek sene de doğabilecek zafiyetleri bertaraf etme anlamında şahane bir alternatif olacaktı. ama maalesef kaçırdık. yerine içerden bir şeyler deniyor deneyecek. bu saatten sonra oraya bir yabancı alınamaz, alınsa bile oynama imkanı yok kontenjana takılıyor.
ama benim kanaatimce orta saha rotasyonuna girecek hamit, engin, emre, yekta, erman hatta ceyhun tamamı içinde yine de hamit hepsinden bir gömlek daha üstündür. yeter ki bu sezon o beklediğimiz veya hafızalarımıza kazınan hamit olsun.
sanırım galatatatasaray'ın seneye özellikle avrupa'daki başarısında hamit'in nasıl bir sezon geçireceğinin önemi çok büyük.
sol bek pozisyonuna defansif olarak riera'dan daha iyi ancak ofansif olarak da takımın hücum aksiyonlarında yer alacak hatta sıfıra kadar inip orta yapacak bir sol bek takviyesi şart. seviye olarak takımın diğer pozisyonlarında oynayan oyuncuların kalitesinde olması gerekir. eğer ali adnan burası için düşünülüyorsa; riera'nın gönderilmesi ve ali adnan'ın getirilmesi yapılacak masrafa ve zahmete gerek yok. geçen yıl riera hem ligde hem de şampiyonlar liginde bir şekilde idare etti. ha yeterli olmadığı için transfer istiyoruz. eğer o bölge için genç ama kaliteli bir oyuncu alınacaksa o zaman hala transferi olmadıysa lucas digne süper bir yatırım olurdu. hem şimdiyi hem de geleceği garanti altına almak için verilecek her kuruşun karşılığını alabileceğin bir yatırım. yukarıda sayılan tüm özellikleri taşıyor çünkü. ama gelen genç çocuk bize riera'yı bile aratırsa o zaman o çabaya yazık olur.
daha tecrübeli ve deneyimli ve riera'dan sol bek anlamında daha iyi bir oyuncu alınabiliyorsa alınsın derim. zira şampiyonlar ligi seviyesinde oynadığımız schalke istanbul, braga deplasman, real madrid her iki maç, ve bir sürü zor maçta riera'nın tarafında hem gol yedik hem de pozisyon verdik. ama herşeye rağmen ben riera'nın tarzına, tekniğine, oyun bilgisine, soğukkanlılığına, topla geriden oyun kurma becerisine, top hakimiyetine, profesyonelliğine hayranım. riera'nın her zaman bu kadro içinde mutlaka yer alması gerektiğine de inanıyorum.
ama iki handikap var. biri yabancı kısıtlaması. böyle iyi bir oyuncuyu yedek kulübesinde bile oturtamamak büyük eksiklik.
ikinci handikap ise ödediğin ücret. yılda 3 milyon€ verdiğin adamı yedek kulübesinde bile kullanmamak büyük lüks. eğer yabancı kısıtlaması olmasa en azında yedekte oturtsak ve yıllık 1,5 milyon € ya da daha altına(riera'nın reel ücreti budur veya daha altıdır)
o zaman her açıdan rantabl olurdu.
takımdaki diğer eksiklik olan 0,5 (veya buçuk) bence hamit'ten kaynaklanıyor. hamit'i tt arena'da 1 yıl canlı izledim ama hala bu takım için faydalı mı değil mi çözemiyorum. ofansif olarak oldukça pasif ve çekingen oynaması benim gibi devamlı dikine ve hızlı oyuna inan bir futbolsever için dayanılır gibi değil. üstelik çok ağır bir fiziğe sahip olması yine takımı da yavaşlatıyor. aldığı her topu büyük oranda ya geriye ya da yana oynaması ben de geçmişte yaşadığımız mustafa sarp, barış, ayhan travmalarını hatırlamama sebep oluyor. sanki ismi cisminden büyük bir oyuncu. yani hamit altıntop isminin sahaya en azından ofansif yönden daha fazla birşeyler ortaya koyması lazım. daha çok ceza sahasına girmeli, en az 6-7 gol atmalı, daha fazla dikine pas yapmaya en azından cesaret etmeli. yani isterse o pasları atacak tekniği olduğunu biliyoruz ama ya pas hatası yaparsam endişesinden mi ya da fizik olarak kendini kuvvetli hissetmediği için mi (ikisi de aslında özgüven, maç eksiği vs...sebeplere çıkıyor) bunları yapmıyor veya denemiyor. ancak öte yandan takım defansına katkısı, mücadeleden kaçmaması, presi, çaldığı toplar, özellikle şl maçlarında sahasın hep en çok koşan oyuncusu olması da iyi bir şey. sanırım bendeki kafa karışıklığının sebebi bu. belki de hoca da bunları gördüğü için geçen yıl aslında hiç de çoğu maçta haketmemesine rağmen kötü oynarken ona ısrarla şans verdi. ofansif anlamda takıma katkı yapacağı günün gelmesi için.
özetle hamit gibi bir oyuncunun yılda 40 maç yapıp 1 gol atması kabul edilemez. galatasaray gibi şampiyonlar liginde çeyrek final seviyelerine gelmiş seneye daha da yukarıları hedefleyen bir takımı sağ iç orta sahasında oynayan oyuncu zamanında okan buruk, ümit davala efekti yapması lazım. seneye burak'ın aynı gol sayılarına ulaşması mümkün olmayabilir.
bütün bunların ışığında yukarıda engin, erman, emre, yekta için yapılan analizler, hocanın 2 maçta yaptığı denemelerin sebebi de buydu aslında. gerekirse hamit'in yerine kullanılabilecek; hamit'ten alınamayan ofansif katkıyı alabilecek oyuncular. ama tabi hamit'in orta sahada yarattığı fizik katkıyı, pres katkısını defansif katkıyı da aynı anda almak isteyecektik hoca. bu da zaten box to box demek. geçen senenin feed back'i ile galatasaray'ın orta sahasında melo-selçuk-hamit'le beraber 2,5 box to box oyuncu var.
eğer ileride drogba-burak-sneijder'den maximum verimi almak üzerine kurulu 4-3-1-2 sistemi ile oynuyorsak ortadaki 3 oyuncunun da her iki ceza sahası içinde maç boyu gidip gelmesi lazım. sanırım alper potuk transferi bu yüzden çok önemliydi. gençliği, enerjisi, dinamizmi, fizik gücü, tekniği ve en önemlisi yerli oluşu ile belki de hocanın sağ içte hamit'ten gelecek sene de doğabilecek zafiyetleri bertaraf etme anlamında şahane bir alternatif olacaktı. ama maalesef kaçırdık. yerine içerden bir şeyler deniyor deneyecek. bu saatten sonra oraya bir yabancı alınamaz, alınsa bile oynama imkanı yok kontenjana takılıyor.
ama benim kanaatimce orta saha rotasyonuna girecek hamit, engin, emre, yekta, erman hatta ceyhun tamamı içinde yine de hamit hepsinden bir gömlek daha üstündür. yeter ki bu sezon o beklediğimiz veya hafızalarımıza kazınan hamit olsun.
sanırım galatatatasaray'ın seneye özellikle avrupa'daki başarısında hamit'in nasıl bir sezon geçireceğinin önemi çok büyük.