6841
çelişkiler barındıran sözlük. alabildiğine çelişki.
- en çok siyaset yapanlar "ama siyaset konuşmayalım beyler" diyenler mesela.
- bir yazarın fikri yüzünden linç edilmesine karşı olanlar beğenmedikleri bir yazının akabinde soluğu o yazarın nick altında alıyorlar hala daha.
- kümelenmeye, gruplaşmaya karşı olanlar "gezi parkını savunanlar selçuk inan'a bile laf söylediler" diyerek genelleme yaparlar. sözüm ona ötekileştirirler.
anlaşamadığımız bir konu var. hala anlaşılamayan bir nokta var.
siyasi kurumlarımızın şikeyi örtbas etmek için yaygara yapmalarını kişileri kurumlardan ayırmalarını ve sürece bir şekilde müdahil olmalarını, gerçekleştirilen spor faaliyetlerinin ve tesis/stat açılışların siyasi propaganda unsuru olarak kullanılmasını, hangi meslekten olursa olsun hükümeti eleştirenlerin/protesto edenlerin tek tek içeri alınmalarını, kendilerine bağlı kurumları eleştiren cenk akyol'un en iyi sezonunda milli takım'dan uzaklaştırılmasını, galatasaray efsanesi şimdilerin milletvekili hakan şükür'ün ne galatasaray taraftarının ne de milletin geneline hitap etmeyecek şekilde söylemlerde bulunmasını ortamı germesini, milli formamızı giyen güreşçimiz rıza kayaalp'in milletimizi bölecek şekilde söylemlerde bulunmasını, daha burada sayamadığım pek çok saçmalığı/hukuksuzluğu/yanlışlığı eleştiren yazarlar varsa bu insanların hepsi bir siyasi partiye üye olan ya da belirli bir siyasi görüşe sahip olan insanlar değiller. zaten öyle olsaydık bu kadar kalabalık olmazdık. lütfen öncelikle bunun ayırtına varın.
hangi partiye oy verirseniz verin hangi siyasi görüşe sahip olursanız olun, gezi parkını sevin veya sevmeyin istanbullu olun veya olmayın, bugüne kadarki hükümet politikalarını eleştirin veya eleştirmeyin hiç fark etmez yazar kardeşlerim, abilerim. 5 tane 20'li yaşlardaki vatandaşımız katledildi. katilleri serbest. 12 vatandaşımız gözünü kaybetti. bunu yapanlar buradaki herkesin cebinden ödediği vergilerden maaş alan ve bizim güvenliğimizi sağlamakla görevli polisimiz. devletin değil bize ait olması gereken polis yani. sayısını hatırlamadığım kadar yaralı var. sivil vatandaşlar olarak polis şiddetine maruz kaldık kalmaya devam ediyoruz. belki içimizde göz altına alınanlar oldu. ben dahil bir çok galatasaray sözlük yazarı arkadaşım biber gazı yedik günlerce. sizi temin ederim ne polise fiili bir müdahalede bulundum ne hayatımda elime molotof almışlığım var ne taş atmışlığım var. türkiye'nin pek çok köşesinde 1-1,5 aydır insanlık suçu işleniyor. abartısız saptırmasız insanlık suçu işleniyor yanı başımızda. anayasal haklar çiğnenmeye devam ediyor. ve biz bu olanlara karşı sokağa çıkmaktan başka bir şey yapamıyoruz. biraz fazla ses çıkartanlarımız şu anda nezaretteler. fişlenmeler artık profesyonel sporcular boyutuna kadar ulaştı. kulübümüzün bu konuda açıklaması dahi var.
bunları anlatıyorum, çünkü tüm bunlardan haberi olmayanlar var, kulak tıkayanlar var, sansürlü medyanın tahriklerine kapılarak yanlış yönlendirilenler var. olayı sen şöylesin ben böyleyim yani "siz vs biz" boyutuna indirgeyenler var. bu yanılgıya düşenler var hala. görüyorum ve üzülüyorum inanın.
son olarak şunu söylemek istiyorum ne siz ne de profesyonel sporcularımız protesto etmek zorunda değiller elbette. protestocular bizdendir etmeyenler koyundur diye bir şey yok. bence bu söylemin kendisinin de yukarıda saydığım çelişkilerden bir diğerini ötekileştirmekten bir farkı yok. ama vicdanlarınıza sesleniyorum; hayatını kaybeden 5 vatandaşımıza üzülmediniz mi? bunların katillerinin cezasız kalmalarına hatta bir kısmının ödüllendirilmesine bile söyleyecek sözünüz yok mu? bugün bir yazarımızın kuzeniydi, yarın başka bir konu için sizin kuzeniniz ya da sizin kardeşiniz olamaz mı?
- en çok siyaset yapanlar "ama siyaset konuşmayalım beyler" diyenler mesela.
- bir yazarın fikri yüzünden linç edilmesine karşı olanlar beğenmedikleri bir yazının akabinde soluğu o yazarın nick altında alıyorlar hala daha.
- kümelenmeye, gruplaşmaya karşı olanlar "gezi parkını savunanlar selçuk inan'a bile laf söylediler" diyerek genelleme yaparlar. sözüm ona ötekileştirirler.
anlaşamadığımız bir konu var. hala anlaşılamayan bir nokta var.
siyasi kurumlarımızın şikeyi örtbas etmek için yaygara yapmalarını kişileri kurumlardan ayırmalarını ve sürece bir şekilde müdahil olmalarını, gerçekleştirilen spor faaliyetlerinin ve tesis/stat açılışların siyasi propaganda unsuru olarak kullanılmasını, hangi meslekten olursa olsun hükümeti eleştirenlerin/protesto edenlerin tek tek içeri alınmalarını, kendilerine bağlı kurumları eleştiren cenk akyol'un en iyi sezonunda milli takım'dan uzaklaştırılmasını, galatasaray efsanesi şimdilerin milletvekili hakan şükür'ün ne galatasaray taraftarının ne de milletin geneline hitap etmeyecek şekilde söylemlerde bulunmasını ortamı germesini, milli formamızı giyen güreşçimiz rıza kayaalp'in milletimizi bölecek şekilde söylemlerde bulunmasını, daha burada sayamadığım pek çok saçmalığı/hukuksuzluğu/yanlışlığı eleştiren yazarlar varsa bu insanların hepsi bir siyasi partiye üye olan ya da belirli bir siyasi görüşe sahip olan insanlar değiller. zaten öyle olsaydık bu kadar kalabalık olmazdık. lütfen öncelikle bunun ayırtına varın.
hangi partiye oy verirseniz verin hangi siyasi görüşe sahip olursanız olun, gezi parkını sevin veya sevmeyin istanbullu olun veya olmayın, bugüne kadarki hükümet politikalarını eleştirin veya eleştirmeyin hiç fark etmez yazar kardeşlerim, abilerim. 5 tane 20'li yaşlardaki vatandaşımız katledildi. katilleri serbest. 12 vatandaşımız gözünü kaybetti. bunu yapanlar buradaki herkesin cebinden ödediği vergilerden maaş alan ve bizim güvenliğimizi sağlamakla görevli polisimiz. devletin değil bize ait olması gereken polis yani. sayısını hatırlamadığım kadar yaralı var. sivil vatandaşlar olarak polis şiddetine maruz kaldık kalmaya devam ediyoruz. belki içimizde göz altına alınanlar oldu. ben dahil bir çok galatasaray sözlük yazarı arkadaşım biber gazı yedik günlerce. sizi temin ederim ne polise fiili bir müdahalede bulundum ne hayatımda elime molotof almışlığım var ne taş atmışlığım var. türkiye'nin pek çok köşesinde 1-1,5 aydır insanlık suçu işleniyor. abartısız saptırmasız insanlık suçu işleniyor yanı başımızda. anayasal haklar çiğnenmeye devam ediyor. ve biz bu olanlara karşı sokağa çıkmaktan başka bir şey yapamıyoruz. biraz fazla ses çıkartanlarımız şu anda nezaretteler. fişlenmeler artık profesyonel sporcular boyutuna kadar ulaştı. kulübümüzün bu konuda açıklaması dahi var.
bunları anlatıyorum, çünkü tüm bunlardan haberi olmayanlar var, kulak tıkayanlar var, sansürlü medyanın tahriklerine kapılarak yanlış yönlendirilenler var. olayı sen şöylesin ben böyleyim yani "siz vs biz" boyutuna indirgeyenler var. bu yanılgıya düşenler var hala. görüyorum ve üzülüyorum inanın.
son olarak şunu söylemek istiyorum ne siz ne de profesyonel sporcularımız protesto etmek zorunda değiller elbette. protestocular bizdendir etmeyenler koyundur diye bir şey yok. bence bu söylemin kendisinin de yukarıda saydığım çelişkilerden bir diğerini ötekileştirmekten bir farkı yok. ama vicdanlarınıza sesleniyorum; hayatını kaybeden 5 vatandaşımıza üzülmediniz mi? bunların katillerinin cezasız kalmalarına hatta bir kısmının ödüllendirilmesine bile söyleyecek sözünüz yok mu? bugün bir yazarımızın kuzeniydi, yarın başka bir konu için sizin kuzeniniz ya da sizin kardeşiniz olamaz mı?
