204
aslına bakarsanız mantıklı düşünüp kendimi onun yerin koydum. bir ülkenin başbakanı ile program yapıyorsun ve orada onun hoşuna gitmeyen laflar ettiğimizi düşünelim. üstelik eleştiriye hiç açık olmayan bir başbakanın karşısında. büyük ihtimalle o an bir çok kesim tarafından kahraman ilan edilirdim. 1 saat gibi bir süre sonra beni kanaldan atarlardı. daha sonra medyanın %90 gibi bir oranı yandaş olduğu için hiçbir kanalda iş bulamazdım. büyük ihtimalle kısa süre sonra da ergenekonculara yardım ettiğim gerekçesiyle hapse atılırdım. kısaca klavyede doğruları söylemekle, bir başbakan karşısında doğruları söylemek aynı olay değil bence. tabi sakın bu korktuğum filan manasına gelmesin. sadece başına gelecekleri özetleme adına anlattım bunları. doğal olarak da sayın fatih altaylı en kolay yolu seçerek "tamam abi, olur abi" modunda yoluna devam etmektedir.
