356
--- alıntı ---
lig henüz bitmedi ama iyice şekillendi. şampiyon belli oldu. küme düşecek son takım olmamak için de büyük kapışma var. ama gündeme bir alkışlanma muhabbeti oturmuş. yıllar önce ingiltere'de yaşanan bir olayı anımsatıp, "biz de yapalım" diyorlar. yapalım da şimdi mi aklınız başınıza geldi? f.bahçe sami yen'e şampiyon gidip, kafasına 25 bin su şişesi yediği zaman neden hiç tartışılmadı?
ya da kadın basketbolcular kupayı ancak salon boşaltıldığında alınca... özhan canaydın kendisine edilen küfürleri susturan aziz yıldırım'ı alkışladığı için başkanlıktan indirildiğinde bu centilmenler neredeydi?
tamam;"bütün bunlara sünger çekelim ve bir yerden başlasın.
şu alkış olayına desteğimizi verelim" diyoruz ama o da ne?
sivas maçından sonra g.saray yönetimi stat hoparlörlerinden mustafa sandal'ın şarkısını çaldırıyor, nakaratında mikrofonun sesini kısıp, taraftarına "ağlama fener ağlama" diye kafa yaptırıyor.
bir şeyler istiyorsan bir şeyler vereceksin. en azından maça bir pankartla çıkıp, "yarı final oynayan rakibimizi tebrik ederiz" filan dersin. ama yok... hiçbir şey yapma, üstüne kafa yap. son yıllardaki g.saray felsefesine yakışır bir durum. "ben hiçbir şey yapmam ama her şeyi isterim" hepsi bu.
neden soramıyorlar?
aslında bu işler 'ha' deyince olmaz. böyle bir kararı kim alıp da 55 bin kişiye uygulatacak?
imkansız olduğunu herkes biliyor ama tezgah başka... birdenbire çıkarılan bu kampanyanın arkasındaki asıl gerçek alkışlanmadığı zaman f.bahçe ve aziz yıldırım'ı hedef tahtasına koymak.
3 temmuz hatırlatılarak "işte bunlar futbolumuzun kötüleri" diyebilmek. ülkemizde yıllardır nedense kimsenin aklına gelmeyen bu alkışlanma olayı bir haftadır birden bire herkesin diline düşüverdi. ilginç doğrusu...
gizli güçler nerede?
bu arada asıl sorulması gerekenler nedense yine atlanıyor.
10 gün önce ünal aysal, "gizli güçler önümüzü kesiyor" diyordu.
şimdi şampiyon. ama g.saray medyası, "hangi gizli güçler önünüzü kesiyor başkan, açıklar mısınız..." diye soramıyor.
ne olacak ki? biz hâlâ yıllardır "maçtan sonra açıklayacaklarımla ortalığı sallayacağım" diyen denizlispor başkanı ali ipek'i bekliyoruz. ne tesadüftür ki o sene de g.saray şampiyon olmuş ama bu sorular sorulmamıştır.
ama bu da gayet normal (!) "3 sene şampiyon oluruz" diyen aziz yıldırım'ın peşini yıllardır bırakmayan g.saray medyası, aynı şeyi söyleyen ünal aysal'a "tabii olursun" diyor. "neden yalnız olduğumuzu ve olacağımızı artık daha iyi anladım" sözünün ne kadar yerinde ve doğru bir söz olduğunu bizler de her geçen gün daha iyi anlamaktayız..
***
hayirlisi bakalim
bu akşam atv ekranlarında seyredeceğimiz ziraat türkiye kupası yarı final rövanş maçlarının ardından finalin adı belli olacak. elbette favoriler var ama her şey 90 ya da 120 dakikalar sonunda belli olacak. sanki ufukta bir f.bahçe-trabzon finali görünüyor. iki takım en son şanlıurfa'da karşılaşmış ve trabzon gülmüştü.
ama maç öncesi şehirde yaşanan dostluk manzaraları daha önemliydi.
sonra araya 3 temmuz girdi, gerisi malum... belki iki takım yine finalde karşılaşırsa dostluk adına bir adım atılır. 'hayırlısı' diyelim.
***
manidarmiş!
orduspor yöneticisi akın çiçek, "f.bahçe'nin belediye'ye yenilmesi manidardır" buyurmuş. sen önüne gelene yenil, küme düş, sonra da f.bahçe'yi hedef göster. ne güzel ya... kendilerinde hiç suç yok, sorumlu f.bahçe. be kardeşim; f.bahçe düşmemeye oynayan karabük'e 3-1 yenilmedi mi? elazığ'ı 2 maçta da yenemeyip, 4 puan kaybetmedi mi?
sivas'a kadıköy'de 2-1 yenilmedi mi yine kadıköy'de antalya'ya 3-1 yenilmedi mi? onlar manidar değil de bu mu manidar. 'çamur at izi kalsın' ile bu iş olmaz. "cuper ile avrupa'ya gideceğiz" deyip de küme düşenler ordu halkına hesabını kendi başarısızlığı üzerinden vermeli.
***
kafalarimiz değişmeli
avrupa ile aramızda çok fark var" diyoruz.
doğru ama eksik. fark sadece yeşil sahalarda değil, asıl kafalarımızda... bizde bir tek şampiyon olan başarılıdır. diğerleri başarısızdır. hocalar, yöneticiler, futbolcular hep değişmelidir. 3 kulvarda yarışıp, sonlara kadar amacın peşinde koşmak önemli değildir. son saniyede kaybettiğin kupalar yanma sebebidir. sizce ispanya'da liderin 11 puan gerisinde kalmış, almanya'da liderin 20 puan gerisindeki ve kendisine göre sıradan bir dortmund'a elenmiş real madrid'de mourinho'ya "istifa et, sen bu işi bilmiyorsun" deyip de takıma da"sen ancak 3'ün 1'ini alırsın" gibi düzeyli (!) eleştiriler mi yapılıyor? daha çok fırın ekmek yememiz gerek çok. yolumuz epey uzun be...
***
mekani cennet olsun
türk futbolu ve bursaspor'a büyük hizmetlerde bulunan sayın başkan ibrahim yazıcı'nın vefatı hepimizi derinden yaraladı. ailesine ve bursa halkına sabırlar diliyorum. allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.
--- alıntı ---
hahahahah yine neremle güleceğimi şaşırdığım, ibretlik bir yazı yazmış kişi.
lig henüz bitmedi ama iyice şekillendi. şampiyon belli oldu. küme düşecek son takım olmamak için de büyük kapışma var. ama gündeme bir alkışlanma muhabbeti oturmuş. yıllar önce ingiltere'de yaşanan bir olayı anımsatıp, "biz de yapalım" diyorlar. yapalım da şimdi mi aklınız başınıza geldi? f.bahçe sami yen'e şampiyon gidip, kafasına 25 bin su şişesi yediği zaman neden hiç tartışılmadı?
ya da kadın basketbolcular kupayı ancak salon boşaltıldığında alınca... özhan canaydın kendisine edilen küfürleri susturan aziz yıldırım'ı alkışladığı için başkanlıktan indirildiğinde bu centilmenler neredeydi?
tamam;"bütün bunlara sünger çekelim ve bir yerden başlasın.
şu alkış olayına desteğimizi verelim" diyoruz ama o da ne?
sivas maçından sonra g.saray yönetimi stat hoparlörlerinden mustafa sandal'ın şarkısını çaldırıyor, nakaratında mikrofonun sesini kısıp, taraftarına "ağlama fener ağlama" diye kafa yaptırıyor.
bir şeyler istiyorsan bir şeyler vereceksin. en azından maça bir pankartla çıkıp, "yarı final oynayan rakibimizi tebrik ederiz" filan dersin. ama yok... hiçbir şey yapma, üstüne kafa yap. son yıllardaki g.saray felsefesine yakışır bir durum. "ben hiçbir şey yapmam ama her şeyi isterim" hepsi bu.
neden soramıyorlar?
aslında bu işler 'ha' deyince olmaz. böyle bir kararı kim alıp da 55 bin kişiye uygulatacak?
imkansız olduğunu herkes biliyor ama tezgah başka... birdenbire çıkarılan bu kampanyanın arkasındaki asıl gerçek alkışlanmadığı zaman f.bahçe ve aziz yıldırım'ı hedef tahtasına koymak.
3 temmuz hatırlatılarak "işte bunlar futbolumuzun kötüleri" diyebilmek. ülkemizde yıllardır nedense kimsenin aklına gelmeyen bu alkışlanma olayı bir haftadır birden bire herkesin diline düşüverdi. ilginç doğrusu...
gizli güçler nerede?
bu arada asıl sorulması gerekenler nedense yine atlanıyor.
10 gün önce ünal aysal, "gizli güçler önümüzü kesiyor" diyordu.
şimdi şampiyon. ama g.saray medyası, "hangi gizli güçler önünüzü kesiyor başkan, açıklar mısınız..." diye soramıyor.
ne olacak ki? biz hâlâ yıllardır "maçtan sonra açıklayacaklarımla ortalığı sallayacağım" diyen denizlispor başkanı ali ipek'i bekliyoruz. ne tesadüftür ki o sene de g.saray şampiyon olmuş ama bu sorular sorulmamıştır.
ama bu da gayet normal (!) "3 sene şampiyon oluruz" diyen aziz yıldırım'ın peşini yıllardır bırakmayan g.saray medyası, aynı şeyi söyleyen ünal aysal'a "tabii olursun" diyor. "neden yalnız olduğumuzu ve olacağımızı artık daha iyi anladım" sözünün ne kadar yerinde ve doğru bir söz olduğunu bizler de her geçen gün daha iyi anlamaktayız..
***
hayirlisi bakalim
bu akşam atv ekranlarında seyredeceğimiz ziraat türkiye kupası yarı final rövanş maçlarının ardından finalin adı belli olacak. elbette favoriler var ama her şey 90 ya da 120 dakikalar sonunda belli olacak. sanki ufukta bir f.bahçe-trabzon finali görünüyor. iki takım en son şanlıurfa'da karşılaşmış ve trabzon gülmüştü.
ama maç öncesi şehirde yaşanan dostluk manzaraları daha önemliydi.
sonra araya 3 temmuz girdi, gerisi malum... belki iki takım yine finalde karşılaşırsa dostluk adına bir adım atılır. 'hayırlısı' diyelim.
***
manidarmiş!
orduspor yöneticisi akın çiçek, "f.bahçe'nin belediye'ye yenilmesi manidardır" buyurmuş. sen önüne gelene yenil, küme düş, sonra da f.bahçe'yi hedef göster. ne güzel ya... kendilerinde hiç suç yok, sorumlu f.bahçe. be kardeşim; f.bahçe düşmemeye oynayan karabük'e 3-1 yenilmedi mi? elazığ'ı 2 maçta da yenemeyip, 4 puan kaybetmedi mi?
sivas'a kadıköy'de 2-1 yenilmedi mi yine kadıköy'de antalya'ya 3-1 yenilmedi mi? onlar manidar değil de bu mu manidar. 'çamur at izi kalsın' ile bu iş olmaz. "cuper ile avrupa'ya gideceğiz" deyip de küme düşenler ordu halkına hesabını kendi başarısızlığı üzerinden vermeli.
***
kafalarimiz değişmeli
avrupa ile aramızda çok fark var" diyoruz.
doğru ama eksik. fark sadece yeşil sahalarda değil, asıl kafalarımızda... bizde bir tek şampiyon olan başarılıdır. diğerleri başarısızdır. hocalar, yöneticiler, futbolcular hep değişmelidir. 3 kulvarda yarışıp, sonlara kadar amacın peşinde koşmak önemli değildir. son saniyede kaybettiğin kupalar yanma sebebidir. sizce ispanya'da liderin 11 puan gerisinde kalmış, almanya'da liderin 20 puan gerisindeki ve kendisine göre sıradan bir dortmund'a elenmiş real madrid'de mourinho'ya "istifa et, sen bu işi bilmiyorsun" deyip de takıma da"sen ancak 3'ün 1'ini alırsın" gibi düzeyli (!) eleştiriler mi yapılıyor? daha çok fırın ekmek yememiz gerek çok. yolumuz epey uzun be...
***
mekani cennet olsun
türk futbolu ve bursaspor'a büyük hizmetlerde bulunan sayın başkan ibrahim yazıcı'nın vefatı hepimizi derinden yaraladı. ailesine ve bursa halkına sabırlar diliyorum. allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.
--- alıntı ---
hahahahah yine neremle güleceğimi şaşırdığım, ibretlik bir yazı yazmış kişi.