3323
bu akşamki penaltı pozisyonunda hakemin artniyetli olduğunu düşünmüyorum. iki futbolcu depara kalktığı an biraz uzak kaldı ve pozisyona arkadan yaklaştığı için tam göremedi ve takdir hakkını elazığspor lehine kullandı. bunda burak'ın geçmiş dönemdeki hakemi altmaya yönelik hareket sicilinin önemli rolü var tabi ki. yoksa buz gibi penaltıydı.
kendisinin maç içerisinde topu önüne istemekten başka bir şeyler yapması gerektiği ile ilgili bir entry girmiştim karabük maçından sonra. (bkz: #1224659)
bu maçta burak'ın istediği gibiydi. çekinmeden hücuma çıkan ve defansı çoğu atakta orta sahaya kadar çıkarma cesaretini gösterebilen elazığspor savunmasında birçok pozisyon arefesine geldi. kimileri ofsayt ile kesildi kimilerini kaçırdı. 33.haftadaki kritik fenerbahçe maçımız böyle olmayacaktır, bu gün gibi ortada. burak'ın o maçta bizi hücum anlamında 10 kişi oynatmaması için mutlak suretle maç içerisinde bir şeyler denemesi gerekiyor. en kötü fatih hocanın her derbide yaptığı gibi rakibi bunaltmak ve baskıyı kırmak adına maçın belli bölümlerinde yaptığı yoğun prese katkı veren futbolcuların başını çekenlerden olması gerekiyor. burada kibarlığı bırakıp '' 35 yaşındaki drogba mı koşsun amk '' bile diyebilirim yani. baktı ki çok iyi marke edilmekte, drogbaya fırsat verebilmek adına sürekli stoperleri gezdirmesi gerekiyor. yine gol odaklı oynamamalı. keza antep ve sivas maçları da bu akşamki kadar geniş alanda oynanmayacaktır ve burak için kadıköy provası olabilir.
tabi bugün burak'ı eleştirirsek taş kesiliriz. ofsayt manyağı yaparsınız ama ben demeden geçemeyeceğim. top kontrolü konusunda ciddi sıkıntıları var ve bunu hala giderebilmiş değil. hamit, selçuk, melo, drogba, eboue, riera gibi topa ve yere sağlam basan ayaklarımızı izleyince burak'ın şiddetli ya da bel hizasında gelen topları kontrol edişi bana mustafa sarp'ın leylek bacaklarıyla top kaptırdığı günleri hatırlatıyor.
her özelliği üstdüzey olacak diye bir şey yok tabi ki. ben aslanımızın her yönden kusursuz olmasa da muazzam bir seviyeye gelmesinin hiçte zor olmayacağını düşündüğüm için bunu söylüyorum. sonuçta bu adam nerelerden çıkıp nerelere gelmiş. müthiş bir kişilik + futbol gelişimi göstermiş. daha da üstüne koyabilecek meziyeti, dirayeti ve kişiliği var. drogba'nın yanında komplike bir forvet olabilir. sadece öğrenmeye açık ve kibirlerinden arınmış vaziyette olması gerekiyor o kadar.
bu arada sabri'nin araya attığı topta tek hamlede topu önüne alışı, topun şiddetini ayarlayışı mükemmeldi, muazzamdı, usta işiydi. semih şentürk'lerin, mustafa pektemek'lerin yapamayacağı derecede kaliteliydi. (burada : http://gss.gs/Wud )bilmiyorum bilerek mi yaptı yoksa tesadüfmüydü ama şu hareketten sonra vurmadan 1 saniye önce topun dibine inse belki ben göt korkusundan bu enrtyi yazamayacaktım.
kendisinin maç içerisinde topu önüne istemekten başka bir şeyler yapması gerektiği ile ilgili bir entry girmiştim karabük maçından sonra. (bkz: #1224659)
bu maçta burak'ın istediği gibiydi. çekinmeden hücuma çıkan ve defansı çoğu atakta orta sahaya kadar çıkarma cesaretini gösterebilen elazığspor savunmasında birçok pozisyon arefesine geldi. kimileri ofsayt ile kesildi kimilerini kaçırdı. 33.haftadaki kritik fenerbahçe maçımız böyle olmayacaktır, bu gün gibi ortada. burak'ın o maçta bizi hücum anlamında 10 kişi oynatmaması için mutlak suretle maç içerisinde bir şeyler denemesi gerekiyor. en kötü fatih hocanın her derbide yaptığı gibi rakibi bunaltmak ve baskıyı kırmak adına maçın belli bölümlerinde yaptığı yoğun prese katkı veren futbolcuların başını çekenlerden olması gerekiyor. burada kibarlığı bırakıp '' 35 yaşındaki drogba mı koşsun amk '' bile diyebilirim yani. baktı ki çok iyi marke edilmekte, drogbaya fırsat verebilmek adına sürekli stoperleri gezdirmesi gerekiyor. yine gol odaklı oynamamalı. keza antep ve sivas maçları da bu akşamki kadar geniş alanda oynanmayacaktır ve burak için kadıköy provası olabilir.
tabi bugün burak'ı eleştirirsek taş kesiliriz. ofsayt manyağı yaparsınız ama ben demeden geçemeyeceğim. top kontrolü konusunda ciddi sıkıntıları var ve bunu hala giderebilmiş değil. hamit, selçuk, melo, drogba, eboue, riera gibi topa ve yere sağlam basan ayaklarımızı izleyince burak'ın şiddetli ya da bel hizasında gelen topları kontrol edişi bana mustafa sarp'ın leylek bacaklarıyla top kaptırdığı günleri hatırlatıyor.
her özelliği üstdüzey olacak diye bir şey yok tabi ki. ben aslanımızın her yönden kusursuz olmasa da muazzam bir seviyeye gelmesinin hiçte zor olmayacağını düşündüğüm için bunu söylüyorum. sonuçta bu adam nerelerden çıkıp nerelere gelmiş. müthiş bir kişilik + futbol gelişimi göstermiş. daha da üstüne koyabilecek meziyeti, dirayeti ve kişiliği var. drogba'nın yanında komplike bir forvet olabilir. sadece öğrenmeye açık ve kibirlerinden arınmış vaziyette olması gerekiyor o kadar.
bu arada sabri'nin araya attığı topta tek hamlede topu önüne alışı, topun şiddetini ayarlayışı mükemmeldi, muazzamdı, usta işiydi. semih şentürk'lerin, mustafa pektemek'lerin yapamayacağı derecede kaliteliydi. (burada : http://gss.gs/Wud )bilmiyorum bilerek mi yaptı yoksa tesadüfmüydü ama şu hareketten sonra vurmadan 1 saniye önce topun dibine inse belki ben göt korkusundan bu enrtyi yazamayacaktım.