14
hayatımda gittiğim ilk galatasaray maçıdır. o dönem babam'ın sene başında ''hadi seç bir maç seni sami yen'e götüreyim'' dediğini benim de renkleri dolayısıyla sempati duyduğum için gençlerbirliği maçını seçtiğimi hatırlıyorum. adam eylül ayında maç seç diyor, ben mayıs ayındaki gençlerbirliği maçını seçiyorum. olm nasıl bir çocukluk lan bu. insan o yaşta heyecanlanır hemen ertesindeki maçı felan seçer. kim bilir adamcağız ne düşündü çocuğu hakkında*
neyse.. maçla ilgili hatırladığım şeyler 5-1'lik efsane türkiye kupası zaferinin ertesindeki maç olmasıydı. o dönem fenerbahçe deplasmanda ankaragücü ile oynuyordu 1-0 kaybetmişti. biz 5-1'in gazına rağmen yine fenerbahçe puan kaybettiğinde kaybetmezse ölecek hastalığına tutunup bu maçı 2-1 kaybetmiştik. sonuç itibariyle şampiyonluğu elimizin tersiyle itmiştik.
maça cihan haspolatlı'nın kornerden gelen ortaya arka direkten dokunmasıyla 1-0 önde başladık. daha sonra yanlış hatırlamıyorsam youla galatasaray defansını yerle bir edip maçı çevirmişti. diğer golü de erkan özbey yine kornerden gelen topta arka direkte cihan'a göre daha güçlü bir vuruşla atmıştı.
maç esnasında sürekli beşitaş'a transferi kesinleşen ali tandoğan'a küfür edildiğini, hatta ali tandoğan'ın ilk yarıda frank ribery'i sakatladığını hatırlıyorum.
maçın en kritik anlarında yeni açıkta herkes sus pus olmuşken bir pozisyonda ayhan topu kaptırınca ''aptal ayhan kaç senedir mahvettin takımı'' diye bağırdığımı sonra tribünün bize yakın olan kısmının gülmeye başlamasıyla utandığımı hatırlıyorum. bir de maçı izlemeye bizle gelen bir ağabeyimle tezahürat başlattığımı hatırlıyorum. artık çocukluktan mıdır gerçekten olmuş mudur bilinmez.
neticesinde tribün olayını ilk kez tattığım ve galatasaraylılık kavramına bir kez daha hasta olduğum anlardan biriydi.
neyse.. maçla ilgili hatırladığım şeyler 5-1'lik efsane türkiye kupası zaferinin ertesindeki maç olmasıydı. o dönem fenerbahçe deplasmanda ankaragücü ile oynuyordu 1-0 kaybetmişti. biz 5-1'in gazına rağmen yine fenerbahçe puan kaybettiğinde kaybetmezse ölecek hastalığına tutunup bu maçı 2-1 kaybetmiştik. sonuç itibariyle şampiyonluğu elimizin tersiyle itmiştik.
maça cihan haspolatlı'nın kornerden gelen ortaya arka direkten dokunmasıyla 1-0 önde başladık. daha sonra yanlış hatırlamıyorsam youla galatasaray defansını yerle bir edip maçı çevirmişti. diğer golü de erkan özbey yine kornerden gelen topta arka direkte cihan'a göre daha güçlü bir vuruşla atmıştı.
maç esnasında sürekli beşitaş'a transferi kesinleşen ali tandoğan'a küfür edildiğini, hatta ali tandoğan'ın ilk yarıda frank ribery'i sakatladığını hatırlıyorum.
maçın en kritik anlarında yeni açıkta herkes sus pus olmuşken bir pozisyonda ayhan topu kaptırınca ''aptal ayhan kaç senedir mahvettin takımı'' diye bağırdığımı sonra tribünün bize yakın olan kısmının gülmeye başlamasıyla utandığımı hatırlıyorum. bir de maçı izlemeye bizle gelen bir ağabeyimle tezahürat başlattığımı hatırlıyorum. artık çocukluktan mıdır gerçekten olmuş mudur bilinmez.
neticesinde tribün olayını ilk kez tattığım ve galatasaraylılık kavramına bir kez daha hasta olduğum anlardan biriydi.