369
blogunda bir okur kendisine gereken ayarı ziyadesiyle vermiştir. ha, yazısının altındaki yorumları okumaya cesareti veya yüzü var mı orasını bilmiyorum.
--- alıntı ---
allah aşkına siz bu yazıları yazarken hiç yüzünüz kızarmıyor mu? ciddi olarak merak ediyorum bunu. 3 temmuza kadar “dürüst”, “ciddi” ve “adil” diye takip ettiğim bir kaç spor yazarından biriydiniz.
fakat o süreçle birlikte kimlerin ne kadar spor gazetecisi olduğu ortaya çıkınca sizin de aslında öyle “dürüst” ve ciddiye alınabilecek biri olmadığınız ortaya çıktı. bir kulüp bir sürü maçı manipüle ediyor, oyuncunun biri itiraf ediyor siz “efendim ahlakımız bozulmasın” gibi nereye gittiği de tam olarak belli olmayan sırf söylenmiş için söylenmiş olan bir kelamdan başka bir şey etmiyorsunuz.
tff değişiyor, mevcut patronunuz sırf bir takım küme düşmesin diye tüm kurulları ayarlayıp rapor çıkarttırıyor, sonra disiplin talimatını sırf o takımlar küme düşmesin diye değiştiriyor, şike var ama sahaya yansımamış gibi utanç abidesi bir karara imza atıyor. uğur beye bakıyoruz, ses yok.
şikeyle trabzon’un şampiyonluğu alenen çaldığı mahkeme ile tescillenmiş rakip antrenörü sahaya dalıp (eskişehir maçı) hakem kararı kovalıyor. ses yok.
şike yaptığı mahkeme kararı ile sabit olan ( yargıtay aşaması yargılama değil usul aşamasıdır) bir başkan gidip hakem odası basıyor, onu tehdit ediyor. uğur beye bakıyoruz, ses yok.
lig tv nin şike yaptığı mahkeme kararı ile sabit olan takıma gs takımının kadrosunu aktardığı mahkeme ortaya çıkıyor. uğur beye bakıyoruz, ses yok.
yani ahlak deyince, siz, gerçekten ahlaki ilkelere uygun hareket ettiğinizi mi sanıyorsunuz? yoksa insanları salak mı sanıyorsunuz? uğur bey sizin yazdıklarınızın ( aslında yazamadıklarınızın) herkes farkında. insanları aptal yerine koyup ilkeli duruş dersi vermekten vazgeçin bence. gelecekte ve şimdide, utanılacak spor medyası güruhuna zaten siz de katıldınız yazamadıklarınızla. terim’in yaptığı sportmenlik dışı son derece yanlış harekete gelene kadar, yazmanız gereken onlarca yazı vardı. o kadar asli olay yanında bu hareketler oldukça tali kalır. fakat siz hiç birini yaz(a)madınız. dolayısıyla böyle yazılarınız ne samimi oluyor ne ilkeli. önce şampiyonluğunun çalındığı mahkeme kararı ile sabit olan trabzon hakkında bir iki kelam edin. dürüstlüğünü gösterin.(eğer öyle bir şey varsa tabi.)
--- alıntı ---
--- alıntı ---
allah aşkına siz bu yazıları yazarken hiç yüzünüz kızarmıyor mu? ciddi olarak merak ediyorum bunu. 3 temmuza kadar “dürüst”, “ciddi” ve “adil” diye takip ettiğim bir kaç spor yazarından biriydiniz.
fakat o süreçle birlikte kimlerin ne kadar spor gazetecisi olduğu ortaya çıkınca sizin de aslında öyle “dürüst” ve ciddiye alınabilecek biri olmadığınız ortaya çıktı. bir kulüp bir sürü maçı manipüle ediyor, oyuncunun biri itiraf ediyor siz “efendim ahlakımız bozulmasın” gibi nereye gittiği de tam olarak belli olmayan sırf söylenmiş için söylenmiş olan bir kelamdan başka bir şey etmiyorsunuz.
tff değişiyor, mevcut patronunuz sırf bir takım küme düşmesin diye tüm kurulları ayarlayıp rapor çıkarttırıyor, sonra disiplin talimatını sırf o takımlar küme düşmesin diye değiştiriyor, şike var ama sahaya yansımamış gibi utanç abidesi bir karara imza atıyor. uğur beye bakıyoruz, ses yok.
şikeyle trabzon’un şampiyonluğu alenen çaldığı mahkeme ile tescillenmiş rakip antrenörü sahaya dalıp (eskişehir maçı) hakem kararı kovalıyor. ses yok.
şike yaptığı mahkeme kararı ile sabit olan ( yargıtay aşaması yargılama değil usul aşamasıdır) bir başkan gidip hakem odası basıyor, onu tehdit ediyor. uğur beye bakıyoruz, ses yok.
lig tv nin şike yaptığı mahkeme kararı ile sabit olan takıma gs takımının kadrosunu aktardığı mahkeme ortaya çıkıyor. uğur beye bakıyoruz, ses yok.
yani ahlak deyince, siz, gerçekten ahlaki ilkelere uygun hareket ettiğinizi mi sanıyorsunuz? yoksa insanları salak mı sanıyorsunuz? uğur bey sizin yazdıklarınızın ( aslında yazamadıklarınızın) herkes farkında. insanları aptal yerine koyup ilkeli duruş dersi vermekten vazgeçin bence. gelecekte ve şimdide, utanılacak spor medyası güruhuna zaten siz de katıldınız yazamadıklarınızla. terim’in yaptığı sportmenlik dışı son derece yanlış harekete gelene kadar, yazmanız gereken onlarca yazı vardı. o kadar asli olay yanında bu hareketler oldukça tali kalır. fakat siz hiç birini yaz(a)madınız. dolayısıyla böyle yazılarınız ne samimi oluyor ne ilkeli. önce şampiyonluğunun çalındığı mahkeme kararı ile sabit olan trabzon hakkında bir iki kelam edin. dürüstlüğünü gösterin.(eğer öyle bir şey varsa tabi.)
--- alıntı ---