• 306
    yazılarını severim-sevmem ayrı mevzu, 9.03.2013 tarihli yazısında şu satırlara yer vermişti; (bizzat kendisi tarihe not düşmüştü)

    "galatasaray, salı 21:45’te kulüp tarihi açısından son 10 yılın en önemli maçına çıkacak ve cuma 22:00 itibariyle hiç kimse sarı-kırmızılıların gelsenkirschen’da ne oynayacağını bilmiyor! belki de terim bile... iki devler ligi maçı arasındaki 3 müsabaka (ordu-e.şehir-g.birliği) schalke provası olur diye düşünmüştük, gerçekten de terim, ordu ve eskişehir önüne benzer oyuncular/benzer dizilişlerle çıkmıştı. herkes gelsenkirchen öncesi son provada da burak sağda, drogba santrforda olacak sanırken, terim kartları yeniden dağıttı ! sistem 4-4-1-1’e döndü, kenarlara iki forvet yerine iki gerçek orta saha oyuncusu girdi. 5 oyuncu, 6 pozisyon değişikliği ve schalke sınavı öncesi belirgin bir karmaşa: gelsenkirchen’da sistem ne olacak? kim santrfor oynayacak? drogba kenarda mı olacak, oynayacaksa burak’ın rolü ne olacak? bence fatih terim’in ilk schalke maçındaki en büyük hatası sneijder’ı solda kullanmak değil, hollandalı’yı o pozisyonda akhisar-antalya önünde denemeden ilk testi devler ligi’nde yapmaktı. terim, 12 mart’ta yaşanacak sezonun en kritik günü öncesi kendi doğrusu her neyse 27 şubat’ta eskişehir’de bulup, son 180 dakikada bu doğruyu test etmeliydi kesinlikle.

    http://skorer.milliyet.com.tr/.../1678149/default.htm

    haftasonundan beri aşağıdaki satırları yazmak için sabırsızlanıyordum, halen daha sadece sistem, 4-4-2, 3-5-2 ile galatasaray'ı açıklama, tanımlama, anlama çabasında olanlar var, (galatasaray'ın şekillendirdiği) tarih boyunca akılla mantıkla istatistikle açıklanamayan onlarca örneği varken; türkiye liginde oynanan futbol kalitesi-hızı-temposu ortadayken; provadan söz etmek kolaycılığına yada yüzeyselliğine indirgeyerek yorum yapmanın ne kadar doğru-gerçekçi olduğunu gördük ...ve ben daha da bişey diyemem, sözü rahmetli gündüz kılıç'tan alıntılıyorum;

    --- alıntı ---

    gündüz kılıç hem profesyonel çalışan bir teknik direktör, hem de fanatik bir galatasaray’lıdır. galatasaray kulübünün kalıcı başarılara ulaşması, fark yaratması için bu amatör ruhla profesyonelliğin birleşmesi gerektiğini, bu birlikteliğin de kalıcı olması gerektiğini düşünmektedir. bu anlayışı futbolculara aşılamaya ve iyice benimsetmeye çalışır. bu anlayış iyice benimsensin ki kendilerinden sonra gelecek nesillere de aktarılabilsin diye düşünür. baba gündüz bütün bu düşünelerle 1962-63 sezonu başında futbolcularını toplayarak şu tarigi konuşmayı yapar: “bilirsiniz ki her insanın ayrı bir huyu, ayrı bir karakteri olduğu gibi, her futbol takımının da kendine has bir karakteri vardır. biz sizlere burada galatasarayımız’ın huyunu suyunu açıkça ve iyice anlatabilirsek, onu adamakıllı tanıyıp, inşallah senelerce dost geçinirsiniz. galatasaray bir his takımıdır. renklerine aşık birbirlerine seven futbolcuların takımıdır. galatasaray feragat ve fedakârlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır. galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez. kısacası galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır.”

    --- alıntı ---
    fcnblog'dan
App Store'dan indirin Google Play'den alın