2168
her transfer doneminde haklarinda soyle bir algi olusan yonetimdir. misal x topcusunu transfer etmek icin gorusmelere baslandi diye borsaya bildirim yapiyorlar, sonra evlere dagilip cips yiyip film izliyorlar. bu mudur yani?
lan senin skimsonik bilgisayarin karsisinda tuttugun nobeti adam birebir futbocu ile, kulubu ile, avukatlar ile goruserek tutuyor. sen sneijder alindi ya da alinmadi diye stres yapiyorsun ya, o adam o stresin kralini yasiyor. benim bu konudaki tezim bu tur yorumlar yapan yazar arkadaslarin cogunun ogrenci olmasi ve is hayatini bilmemesi. adamlar bir is yapiyorlar, bir sirket yonetiyorlar. is hayatinin kiyisindan kosesinden gecmemis genc arkadaslarimizin size verilen bir isi yapamamanin stresini bilmemesini normal karsiliyorum. maalesef bunu ilerde yasayinca cok aci sekillerde anlayacaksiniz. transfer isi de yoneticiye verilmis bir istir, isi bitirip bitirememek en fazla onu strese sokar, basarirsa en cok onu sevindirir, basaramazsa en cok onu uzer. kaldi ki bu transfer islerinde son soz gelecek adama aittir. adam gelmiyorum derse yapacak hicbir sey yok.
he bir de kendileri hakkinda atip tutan muhasebeci arkadaslarimiz var aramizda ki bu adamlara hic yaranamiyor yoneticilerimiz. saniyormusunuz ki siz galatasaray markasini yoneten zatlardan daha cok biliyorsunuz bu para islerini? tek bildiginiz divan kurulunda aciklanan kulubun borclari, vs. bunun yerine okuz alirdik mantigi ile transferleri irdelemeyin allahaskina, zira komik oluyorsunuz.
toparlamak gereirse, adamlari rahat birakin arkadaslar. kaldi ki bu adamlar bu kulubun calisanidir, en az senin benim kadar galatasaraylidir. biraz anlayis, biraz insaf, biraz sabir.
son olarak sneijder ya da herhangi bir isim gelmezse ne bu yoneticilerin, ne de buyuk galatasaray camiasinin sonu degildir. galatasaray yaptigi transferlerle degil, kulturu ile, farkliligi ile, anlayisi ile bir efsanedir. bunu unutmayalim. ona gore yazalim.
lan senin skimsonik bilgisayarin karsisinda tuttugun nobeti adam birebir futbocu ile, kulubu ile, avukatlar ile goruserek tutuyor. sen sneijder alindi ya da alinmadi diye stres yapiyorsun ya, o adam o stresin kralini yasiyor. benim bu konudaki tezim bu tur yorumlar yapan yazar arkadaslarin cogunun ogrenci olmasi ve is hayatini bilmemesi. adamlar bir is yapiyorlar, bir sirket yonetiyorlar. is hayatinin kiyisindan kosesinden gecmemis genc arkadaslarimizin size verilen bir isi yapamamanin stresini bilmemesini normal karsiliyorum. maalesef bunu ilerde yasayinca cok aci sekillerde anlayacaksiniz. transfer isi de yoneticiye verilmis bir istir, isi bitirip bitirememek en fazla onu strese sokar, basarirsa en cok onu sevindirir, basaramazsa en cok onu uzer. kaldi ki bu transfer islerinde son soz gelecek adama aittir. adam gelmiyorum derse yapacak hicbir sey yok.
he bir de kendileri hakkinda atip tutan muhasebeci arkadaslarimiz var aramizda ki bu adamlara hic yaranamiyor yoneticilerimiz. saniyormusunuz ki siz galatasaray markasini yoneten zatlardan daha cok biliyorsunuz bu para islerini? tek bildiginiz divan kurulunda aciklanan kulubun borclari, vs. bunun yerine okuz alirdik mantigi ile transferleri irdelemeyin allahaskina, zira komik oluyorsunuz.
toparlamak gereirse, adamlari rahat birakin arkadaslar. kaldi ki bu adamlar bu kulubun calisanidir, en az senin benim kadar galatasaraylidir. biraz anlayis, biraz insaf, biraz sabir.
son olarak sneijder ya da herhangi bir isim gelmezse ne bu yoneticilerin, ne de buyuk galatasaray camiasinin sonu degildir. galatasaray yaptigi transferlerle degil, kulturu ile, farkliligi ile, anlayisi ile bir efsanedir. bunu unutmayalim. ona gore yazalim.
