14
voleybola bu sene ara vermiş bir yazar olarak söylüyorum ki türkiyede erkek voleybolun gelişmesi için bir 10 sene gerekli.bayan voleybol'un gelişmesinin sebebi sponsor desteğidir.özel okullar bayan voleyboluna el attıktan sonra bayanlarımız bu seviyeye gelebildiler.
en basit örneği ile sırbistan milli takımının aleksandar atanasijević adında 1991 doğumlu bir voleybolcusu var.balkan şampiyonalarında karşılaştığımız bir oyuncu kendisi.ben hem okul hayatımı hemde spor hayatımı aynı anda yürütmek için kıçımı yırtarken günde 2 saat idman yapıyorum* ama bu adamlar günde 3 idman yapıyor toplamda 5 saat. spor avrupada meslek olarak geçerken benim ülkemde angarya olarak görülüyor. futbol hariç hangi branşı yaparsan yap alacağın para verdiğin emeğin yanında bir hiç. bu sebeple aileler çocuklarının okumasını istiyorlar haklı olarak.
şimdi sorsam sizlere aranızdan bir sürü yazar çocukluğunda bir spor branşında çok iyi olduğunu ama şartlardan dolayı okula veya iş hayatına ağırlık vermek zorunda kaldığını söyler. bu ülkede bu işler böyle yürüyor ne yazık ki.voleybol federasyonuna yakın birisiyim.sürekli okulum dolayısıyla federasyon çalışanları ve yöneticileriyle diyalog halindeyim.kısa zaman önce federasyon yönetimi değişti. ünal karabıyık erkek voleybolunu düzeltmek için çok uğraştı ve harika yerlere getirdi elinden geldiğince(u: erkek voleybol takımımız italya gibi über bir voleybol ülkesine kafa tutt geçtiğimiz senelerde) * bakalım yeni yönetim neler yapacak.
ben şimdi filenin efeleri desem çoğunuz bu ne lan diyeceksiniz.ama filenin sultanları dediğimde bayan voleybol takımını anlattığımı anlarsınız. varmaya çalıştığım sonuç şudur; medya ve halk bu spora destek vermez ise bu spordan hiçbir şey ol-maz.
gelelim galatasaray spor kulübü'nün voleybol şubesine.*
adnan polat ve özhan canaydın zamanında amatör branşlara hiçbir katkı yoktu.galatasaray anadoludaki yetenekli sporcuları sizi istiyoruz diye takımlarına çağırır ancak sözleşme imzalamaya, oyunculara ev ve okul ayarlamaya gelince biz yapamıyoruz der sıvışırlardı.bunu birinci ağızdan yaşayan birisi olarak yazıyorum buraya. voleybol kariyerim boyunca 2 defa galatasaray spor kulübü tarafından transfer edilmek istendim. birincisi 8. sınıftayken ailemin benim iyi bir okulda okumamı istemesi ve kulübün buna çözüm bulamamasından , ikincisi de sevgili adnan polat'ın koca istanbulda ben ve birkaç oyuncuya kalacak yer bulamamasından kaynaklanır.(u: berkay özdemir adında bir kardeşim var. şu an galatasaray erkek voleybol a takımında idmanlara çıkmakta.)(u: aynı sene ikimiz birden transfer edilmek istendik ancak bir sene sonra ailesi tayin olduğundan dolayı kardeşim hayaline kavuştu allaha şükür)
şu an galatasaray'ın birinci pasörü ulaş kıyaktır. bütün voleybol camiası kendisinin altyapısının galatasaray kulübünde olduğunu söyler ancak kendisi sadece genç yaşının son senesinde galatasarayda oynamıştır.kendisi samsun dsi spor altyapısından yetişmiştir tıpkı bizler gibi. anlatmaya çalıştığım kulübümüzün erkek voleybol şubesinin herhangi bir altyapı hamlesi yoktu.fenerbahçe ve beşiktaş bunu çok güzel şekillerde yaptılar. ibb spor'da harika yürütüyor ancak bizim takımımızda erkek voleybol altyapısı diye birşey yok.
peki nasıl takım yapacaksınız hemen söyleyeyim. voleybol piyasasında her sene başka takımları gezen belli başlı oyuncular var. bu oyuncuları transfer ederek takım olunmuyor. takım dediğin hele ki bu galatasaray ise forması için kendini parçalayan adamları düşünürsünüz değil mi ? ki voleybol futbol gibi değil amatör bir branş ve duygular daha iç içe bu oyunla. ancak sen geçen sene fenerbahçede ondan önceki sene beşiktaşta oynayan bir adamı alırsan e o adamda parasını aldığı sürece kıçını kıpırdatmayacaktır.*
kulübümüzün en son projesi mef okulları ile birleşmekti. mef okulları açıkta kalmış oyunculardan veya süper ligde ortalara oynayan takımların oyuncularını aldığı için seninle birleştiklerinde senin kaliteni de o seviyeye çekiyordu. kafaya oynamak istiyorsanız eğer leonel marshall gibi, ivan miljkovic gibi, liberman agamez gibi ultra yabancıları toplayacaksınız veya burutay * gibi genç arkadaşlarımızı alacaksınız takımınıza...
kısacası erkek voleybol şubesinin toparlanması için çoooooook zamana ihtiyacı var.
not: bu ülkede erkek voleybol'un gelmiş geçmiş en başarılı kulübü galatasaraydır. öyle kolay kolay kapatamazsınız bu şubeyi :)
en basit örneği ile sırbistan milli takımının aleksandar atanasijević adında 1991 doğumlu bir voleybolcusu var.balkan şampiyonalarında karşılaştığımız bir oyuncu kendisi.ben hem okul hayatımı hemde spor hayatımı aynı anda yürütmek için kıçımı yırtarken günde 2 saat idman yapıyorum* ama bu adamlar günde 3 idman yapıyor toplamda 5 saat. spor avrupada meslek olarak geçerken benim ülkemde angarya olarak görülüyor. futbol hariç hangi branşı yaparsan yap alacağın para verdiğin emeğin yanında bir hiç. bu sebeple aileler çocuklarının okumasını istiyorlar haklı olarak.
şimdi sorsam sizlere aranızdan bir sürü yazar çocukluğunda bir spor branşında çok iyi olduğunu ama şartlardan dolayı okula veya iş hayatına ağırlık vermek zorunda kaldığını söyler. bu ülkede bu işler böyle yürüyor ne yazık ki.voleybol federasyonuna yakın birisiyim.sürekli okulum dolayısıyla federasyon çalışanları ve yöneticileriyle diyalog halindeyim.kısa zaman önce federasyon yönetimi değişti. ünal karabıyık erkek voleybolunu düzeltmek için çok uğraştı ve harika yerlere getirdi elinden geldiğince(u: erkek voleybol takımımız italya gibi über bir voleybol ülkesine kafa tutt geçtiğimiz senelerde) * bakalım yeni yönetim neler yapacak.
ben şimdi filenin efeleri desem çoğunuz bu ne lan diyeceksiniz.ama filenin sultanları dediğimde bayan voleybol takımını anlattığımı anlarsınız. varmaya çalıştığım sonuç şudur; medya ve halk bu spora destek vermez ise bu spordan hiçbir şey ol-maz.
gelelim galatasaray spor kulübü'nün voleybol şubesine.*
adnan polat ve özhan canaydın zamanında amatör branşlara hiçbir katkı yoktu.galatasaray anadoludaki yetenekli sporcuları sizi istiyoruz diye takımlarına çağırır ancak sözleşme imzalamaya, oyunculara ev ve okul ayarlamaya gelince biz yapamıyoruz der sıvışırlardı.bunu birinci ağızdan yaşayan birisi olarak yazıyorum buraya. voleybol kariyerim boyunca 2 defa galatasaray spor kulübü tarafından transfer edilmek istendim. birincisi 8. sınıftayken ailemin benim iyi bir okulda okumamı istemesi ve kulübün buna çözüm bulamamasından , ikincisi de sevgili adnan polat'ın koca istanbulda ben ve birkaç oyuncuya kalacak yer bulamamasından kaynaklanır.(u: berkay özdemir adında bir kardeşim var. şu an galatasaray erkek voleybol a takımında idmanlara çıkmakta.)(u: aynı sene ikimiz birden transfer edilmek istendik ancak bir sene sonra ailesi tayin olduğundan dolayı kardeşim hayaline kavuştu allaha şükür)
şu an galatasaray'ın birinci pasörü ulaş kıyaktır. bütün voleybol camiası kendisinin altyapısının galatasaray kulübünde olduğunu söyler ancak kendisi sadece genç yaşının son senesinde galatasarayda oynamıştır.kendisi samsun dsi spor altyapısından yetişmiştir tıpkı bizler gibi. anlatmaya çalıştığım kulübümüzün erkek voleybol şubesinin herhangi bir altyapı hamlesi yoktu.fenerbahçe ve beşiktaş bunu çok güzel şekillerde yaptılar. ibb spor'da harika yürütüyor ancak bizim takımımızda erkek voleybol altyapısı diye birşey yok.
peki nasıl takım yapacaksınız hemen söyleyeyim. voleybol piyasasında her sene başka takımları gezen belli başlı oyuncular var. bu oyuncuları transfer ederek takım olunmuyor. takım dediğin hele ki bu galatasaray ise forması için kendini parçalayan adamları düşünürsünüz değil mi ? ki voleybol futbol gibi değil amatör bir branş ve duygular daha iç içe bu oyunla. ancak sen geçen sene fenerbahçede ondan önceki sene beşiktaşta oynayan bir adamı alırsan e o adamda parasını aldığı sürece kıçını kıpırdatmayacaktır.*
kulübümüzün en son projesi mef okulları ile birleşmekti. mef okulları açıkta kalmış oyunculardan veya süper ligde ortalara oynayan takımların oyuncularını aldığı için seninle birleştiklerinde senin kaliteni de o seviyeye çekiyordu. kafaya oynamak istiyorsanız eğer leonel marshall gibi, ivan miljkovic gibi, liberman agamez gibi ultra yabancıları toplayacaksınız veya burutay * gibi genç arkadaşlarımızı alacaksınız takımınıza...
kısacası erkek voleybol şubesinin toparlanması için çoooooook zamana ihtiyacı var.
not: bu ülkede erkek voleybol'un gelmiş geçmiş en başarılı kulübü galatasaraydır. öyle kolay kolay kapatamazsınız bu şubeyi :)