• 229
    topa sahip olma ve isabetli pas sayısı gibi istatistiklerin hiç bir anlamı olmadığını gözümüze sokan bir karşılaşmaydı. işin kötüsü sanki artık rakiplerimiz bizi çözmekte zorlanmıyor. biz adamların ceza yaı etrafında istersek 1000 pas yapalım, ekstra bir şeyler üretemiyoruz. o yüzden bize karşı öne geçen takımların işi çok kolaylaşıyor. bunda selçuk-melo ikilisinin form düşüklüğü de etken, ama bana kalırsa en büyük özeleştiriyi fatih hoca yapmalıdır, yapacaktır. belki de avrupa'da "orta sahayı 5'lemek" gibi bir yöntem değişikliği ile bile bunu yapabilir. kimsenin galatasaraylılığı'nı sorgulamak istemiyorum ancak şu anki tablo yüzünden futbolcuya ya da fatih hocaya sallamak, hatta küfretmek taraftarlık değil kolpalıktır. zira aynı zihniyet 2000'de chelsea'dan ali sami yen'de 5 yiyip 4 maç sonunda 1 puanda kaldığımızda da aynı şeyi yapmıştı ve sonrasında başından beri sorgusuzca destekleyenlerle beraber utanmadan sevinç gözyaşları dökmüşlerdi. neyse, oralar karışık, eşelemeye de gerek yok.

    diyeceğim o ki, cluj'dan alınacak 4 puan bizi tekrar potaya sokar. o yüzden karamsar bir tablo çizmenin anlamı yok. fakat şuna üzülmemek elde değil; skor 0-1 ve bastırıyoruz; son dakikada saçma bir kontradan gol yiyoruz, 0-2 oluyor. oyuncularda da taraftarda da şuur yok o an çünkü. profesyonel olan bir takımda ve taraftarında "ha 1-0 yenilmişiz ha 2-0, bastırın amk" gibi bir zihniyet olamaz. böyle trajikomik bir kafa yapısı olamaz. çünkü, grupta son maç yine braga ile. muhtemelen o maçın sonucu gruptan çıkan ikinci takımı belirleyecek. şu an öyle bir senaryoda deplasmanda adamları 1-2 yenip aynı puanda kalırsak oturup ağlamamalıyız. çünkü dün ikinci golü yedikten sonra kimse daha fazla üzülmedi ve çıkışlara yöneldi, dalga geçercesine alkışlayan bir sürü insan vardı. önce kendi zihniyetimizi gözden geçirmemiz şart!
App Store'dan indirin Google Play'den alın