• 6066
    her kulübün iyi ve kötü olduğu dönemler vardır. dibe vurduğu zamanlar da vardır. bizim takımımız da 2010-2011 sezonunda dibe vurmuştur. bu gibi durumlarda baştan aşağı değişerek her şeye sil baştan başlamak gerekir. biz de öyle yaptık. virüslü bölgeyi kesip attık fakat kalan parçaları göndermediğiniz sürece bu değişim tam olarak gerçekleşmemiş demektir. her ne kadar o kalan parçadaki bakteriler vücuttaki hastalıklı bakterilerle savaşıp onları yenebilecek kadar iyi olsalar bile. 2010-2011 sezonundan sonra yönetim değişmiş, teknik direktör gitmiş, futbolcuların neredeyse tamamı gönderilmişti. fakat o neredeyse kısmı bugün hala canımızı yakmakta. o sezondan kalanlar ufuk ceylan, hakan balta, gökhan zan, sabri sarıoğlu, yekta kurtuluş, aydın yılmaz, emre çolak. ufuk ikinci kalecimiz, sabri rotasyonun sonlarında, gökhan sürekli yedek, yekta rotasyonda az şans buluyor. bunlar ile ilgili bir sorun yok. emre ise çok genç olduğundan gelişime açık ve o sezon çok az forma şansı bulduğundan virüslü bölgede değildi. fakat aydın yılmaz ve hakan balta sürekli takım içinde yer alıyor ve bu takıma sürekli zarar veriyor.

    açıkçası yararlı olsalar dahi o değişimi tamamlamaları için gitmeleri gerekirdi. bunu şöyle örneklendirebiliriz. çoğu insan için iyi bir stoper olan* ibrahim toraman beşiktaş'tan gitmediği sürece bu yeni planlamaları başarılı olmayacaktır. o beşiktaş'ın kangren parmağıdır ve sürekli takımda kalmaktadır. aynı şey karşı yakadaki selçuk şahin, alex de souza, volkan demirel gibi futbolcular için geçerlidir. bunlar istedikleri kadar iyi futbolcu olsunlar değişim bir parçası olamayacaklardır. *

    sonuç olarak değişerek büyüme yoluna giren takımımız kalan son parçaları da ilk fırsatta göndermelidir. işte o zaman değişimden tam randıman alabiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın