6055
bir iki satırlık bir analiz yapmak istiyorum 2012-2013 sezonu galatasaray futbol takımı ve bu takımın geleceği ile ilgili. şu anda lig için oldukça yeterli bir takım kurulmuş durumda. kim ne derse desin burak yılmaz, umut bulut, elmander, sercan yıldırım ve milan baros ligde dört beş takım hariç her takıma gol atabilecek farklı meziyetlere sahip oyuncular. yeterince çalışmıyor gibi gözüken sercan ve gözden düşmüş, form kaybı yaşayan baros da dahil bu takımın beş forvetinin beşi de arkalarında bu besleyicilikte bir orta saha mevcutken gol atarlar. besleyicilikten bahsetmişken ilerleyen haftalarda çok daha aktif olarak çalışacağını düşünsem de bize gerçekten gerek golleri gerek asistleriyle takımı bir üst seviyeye taşıyacak bir adam lazım. bu ihtiyaç ligden ziyade ileriki yıllarda hedeflenen avrupa'da alamadığımız son kupa için giderilmesi gereken bir ihtiyaç; yani bu senenin işi değil. bildiğimiz anlamda 10 numaralar artık ya tek forvet ya da kanatsız bir dizilime mecbur bıraktığı için eskisi kadar revaçta değil. bu nedenle ister rüştünü ispatlamış bir yıldız olsun, ister büyük yıldız olmaya aday bir oyuncu olsun; bahsi geçen adam 10 numara vasıflarına da sahip kanat oyuncularından biri olmalı gibi gözükmekte. bir çırpıda aklıma gelen üç ismi örnek olarak sizlere sunayım hemen
1)(bkz: arjen robben) : hızlanması müthiş, şut özellikleri mükemmel olmasa da pasları ve ortaları oldukça iyi. burak ve umut gibi iki forvetimiz varken takıma seviye atlatabilir.
2) (bkz: younes belhanda) : izlediğim kadarıyla top tekniği üst düzey, şut özelliği de asist özelliği de oldukça gelişkin bir oyuncu.
3) (bkz: kaka) : anlatmaya gerek yok sanırım, o plaseler; ah o plaseler! ihtiyacımız olan tam olarak onlar aslında.
bu sene çok fazla dengeleri sarsmadan yeterli yatırımlar yapılmış durumda takıma. dany gibi bir stoper kazandık ki; bana kalırsa fatih terim ve ekibinin himayesinde iyi çalışır, mental özelliklerini de bir üst seviyeye taşırsa tam anlamıyla üst düzey bir stopere dönüşme potansiyeline sahip. ( bazı heyecanlı arkadaşlar şimdiden üst düzey ilan etmiş olsalar da, ben üst düzey olma adayı olarak görüyorum onu. ) semih kaya ile dany müthiş bir tandem ikilisine dönüşmeye aday olarak gözüküyorlar hali hazırda; sağ bek eboue üst düzey maçlar için oldukça yeterli, hamit ve sabri ikilisi ile de yedeklenmiş durumda. seneye yatırım yapılacak bir diğer bölge sol bek olacak ki, sanırım bu bölgeye de oyun stili farklı dahi olsa en az eboue kadar kariyerli bir oyuncu bakılacaktır. seneye ujfalusi'nin emekli olacağı, baros ile yolların ayrılacağı ve külup bulursa riera'nın da en az zararla gönderileceği kanaatindeyim. muslera-dany-eboue-melo veya muadili ( bana kalırsa gökhan inler alınarak hem kontenjan sorunu çözülür hem de o bölgede oluşabilecek olası bir boşluk en iyi şekilde doldurulur, ama tabi şartlar bu transfere ne kadar uygun olur bilemem. yine de gökhan benim dilencilik yapacağım ender futbolculardan birisi. )-bir çilingir ( yukarıda değindiğim )- amrabat- elmander ve cris ile kadro 8 kişilik yabancı sınırına ulaşmış olacaktır. ayrıca (bkz: ) numaralı entry'de çok güzel bir örneğini göreceğiniz arkadaşlık, takımdaşlık ve bir bütünü oluşturma duygusu da bu yolda bize gerekli motivasyonu oluşturacak en önemli etken. bu noktada ise hem takımımızın mevcut kültürüne hem de takımın başındaki hocaya güvenim o kadar yüksek ki; üzerine yazılması gereken pek bir şey olduğunu düşünmüyorum.
bir de burak yılmaz'ın yanına ciddi anlamda en az onun kadar efektif olan, ancak ona oranla top kontrolünde, pas alışverişlerinde ve pozisyon bilgisinde burak'tan daha fazla artısı olan bir oyuncu gelirse; işte o gelen oyuncu gerçek çilek olacaktır.
not1: yabancı sayısı seneye 6+2 mi olacak, yoksa doğrudan 6 mı emin olamadım. eğer doğrudan 6 olacaksa, cris ile de yollar ayrılabilir. melo yerine gökhan inler ilaç gibi gelir. ayrıyetten; üzülerek belirtiyorum ki seneye şartlar bizi elmander ile de yolları ayrımaya itebilir. tabii ki umut'un bonservisinin alınıp alınamayacağı, seneye altyapıdan veya gurbetçi oyuncu havuzundan sürpriz katkıların gelip gelmeyeceği gibi belirsizliğini koruyan konular da var. işbu yazı bu belirsizliklerin takımın lehine sonuçlanacağı ihtimali üzerine kaleme alınmıştır. umutvar olmakta fayda var.
not2: orta saha üzerine pek değinmedim evet, farkındayım. bunun sebebi orta sahanın rotasyonu kuvvetlendirildiği takdirde; ki bu kuvvetlendirme takımı bir kademe üste taşısa yeterlidir; o bölgede hiç bir sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum. tek sorun melo'nun geleceğinin ne olacağı veya onun yerine kimin alınacağı olur.
not3: elmander ve baros sevilen, özel hayranları olan oyuncular anlıyorum. ancak şunu kabul edelim, bu takım çok iyi işler yaptılar, yapıyorlar, yapmaya devam da edecekler bir aksilik yaşanmazsa; ancak yabancı sınırı olan bizimki gibi liglerde yüksekleri hedefliyorsanız profesyonel düşünebilmeli, sizi hedeflerinize taşımakta en yüksek katkıları verebilecek oyuncuları kadronuza katmaya çalışmalısınız. elbette elmander ile üç aşağı beş yukarı aynı meziyetlere sahip bir oyuncu getirilecekse; kanımızın ısındığı, takımı sahiplenmiş, çalışkanlığı ve hırsı ile herkesin takdirini kazanmış olan elmander'den yana oy kullanırım. ancak dzeko gelecekse mesela elmander'in yerine, o zaman işler değişir.
sonuç niyetine: takımın başındakiler elbette bu işte bizlerden daha deneyimli ve daha donanımlılar. bizlerin burada yaptıkları nacizhane görüşlerimizi sunmaktan öte bir şey değil. ancak aklın yolu da bir, yumuşak karın olarak gözüken bölgeler belli; sınıf atlatılırsa takımı bir kaç gömlek yukarı taşıyabilecek bölgeler belli, eldeki imkanlar belli. üç aşağı beş yukarı bu yazdıklarım ayarında gelişmeler yaşamaya gebe galatasaray futbol takımı önümüzdeki sezonda. son iki sezondur yapılan aşı tuttu, bize sunduğu tatlı meyvelerini de afiyetle yedik, yiyoruz, yemeye de devam edeceğiz. şimdi yapılacak son bir aşı kaldı. bu seneyi de olabilecek en başarılı noktada bitirdikten sonra bu son aşıyı da başarılı bir şekilde gerçekleştirebilirse yönetimimiz ve teknik ekibimiz, işte o zaman gerçek anlamda seviye atlamış, şampiyonlar liginde kafaya güreşmesi hiç de sürpriz olmayan bir galatasaray izleme şansına sahip olacağız. hem bugünümüz hem de geleceğimiz umutla bakmamak için fazlasıyla parlak. bu takım doğru yolda. bu takım doğru kişilere emanet. bu takım doğru insanlardan oluşuyor ve daha doğru insanların da bu takıma dahil olma imkanları maddi-manevi mevcut.
bu takım çok başarılı olacak! bol bol bayrak ve meşale zulalayın gelecek günler için.
1)(bkz: arjen robben) : hızlanması müthiş, şut özellikleri mükemmel olmasa da pasları ve ortaları oldukça iyi. burak ve umut gibi iki forvetimiz varken takıma seviye atlatabilir.
2) (bkz: younes belhanda) : izlediğim kadarıyla top tekniği üst düzey, şut özelliği de asist özelliği de oldukça gelişkin bir oyuncu.
3) (bkz: kaka) : anlatmaya gerek yok sanırım, o plaseler; ah o plaseler! ihtiyacımız olan tam olarak onlar aslında.
bu sene çok fazla dengeleri sarsmadan yeterli yatırımlar yapılmış durumda takıma. dany gibi bir stoper kazandık ki; bana kalırsa fatih terim ve ekibinin himayesinde iyi çalışır, mental özelliklerini de bir üst seviyeye taşırsa tam anlamıyla üst düzey bir stopere dönüşme potansiyeline sahip. ( bazı heyecanlı arkadaşlar şimdiden üst düzey ilan etmiş olsalar da, ben üst düzey olma adayı olarak görüyorum onu. ) semih kaya ile dany müthiş bir tandem ikilisine dönüşmeye aday olarak gözüküyorlar hali hazırda; sağ bek eboue üst düzey maçlar için oldukça yeterli, hamit ve sabri ikilisi ile de yedeklenmiş durumda. seneye yatırım yapılacak bir diğer bölge sol bek olacak ki, sanırım bu bölgeye de oyun stili farklı dahi olsa en az eboue kadar kariyerli bir oyuncu bakılacaktır. seneye ujfalusi'nin emekli olacağı, baros ile yolların ayrılacağı ve külup bulursa riera'nın da en az zararla gönderileceği kanaatindeyim. muslera-dany-eboue-melo veya muadili ( bana kalırsa gökhan inler alınarak hem kontenjan sorunu çözülür hem de o bölgede oluşabilecek olası bir boşluk en iyi şekilde doldurulur, ama tabi şartlar bu transfere ne kadar uygun olur bilemem. yine de gökhan benim dilencilik yapacağım ender futbolculardan birisi. )-bir çilingir ( yukarıda değindiğim )- amrabat- elmander ve cris ile kadro 8 kişilik yabancı sınırına ulaşmış olacaktır. ayrıca (bkz: ) numaralı entry'de çok güzel bir örneğini göreceğiniz arkadaşlık, takımdaşlık ve bir bütünü oluşturma duygusu da bu yolda bize gerekli motivasyonu oluşturacak en önemli etken. bu noktada ise hem takımımızın mevcut kültürüne hem de takımın başındaki hocaya güvenim o kadar yüksek ki; üzerine yazılması gereken pek bir şey olduğunu düşünmüyorum.
bir de burak yılmaz'ın yanına ciddi anlamda en az onun kadar efektif olan, ancak ona oranla top kontrolünde, pas alışverişlerinde ve pozisyon bilgisinde burak'tan daha fazla artısı olan bir oyuncu gelirse; işte o gelen oyuncu gerçek çilek olacaktır.
not1: yabancı sayısı seneye 6+2 mi olacak, yoksa doğrudan 6 mı emin olamadım. eğer doğrudan 6 olacaksa, cris ile de yollar ayrılabilir. melo yerine gökhan inler ilaç gibi gelir. ayrıyetten; üzülerek belirtiyorum ki seneye şartlar bizi elmander ile de yolları ayrımaya itebilir. tabii ki umut'un bonservisinin alınıp alınamayacağı, seneye altyapıdan veya gurbetçi oyuncu havuzundan sürpriz katkıların gelip gelmeyeceği gibi belirsizliğini koruyan konular da var. işbu yazı bu belirsizliklerin takımın lehine sonuçlanacağı ihtimali üzerine kaleme alınmıştır. umutvar olmakta fayda var.
not2: orta saha üzerine pek değinmedim evet, farkındayım. bunun sebebi orta sahanın rotasyonu kuvvetlendirildiği takdirde; ki bu kuvvetlendirme takımı bir kademe üste taşısa yeterlidir; o bölgede hiç bir sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum. tek sorun melo'nun geleceğinin ne olacağı veya onun yerine kimin alınacağı olur.
not3: elmander ve baros sevilen, özel hayranları olan oyuncular anlıyorum. ancak şunu kabul edelim, bu takım çok iyi işler yaptılar, yapıyorlar, yapmaya devam da edecekler bir aksilik yaşanmazsa; ancak yabancı sınırı olan bizimki gibi liglerde yüksekleri hedefliyorsanız profesyonel düşünebilmeli, sizi hedeflerinize taşımakta en yüksek katkıları verebilecek oyuncuları kadronuza katmaya çalışmalısınız. elbette elmander ile üç aşağı beş yukarı aynı meziyetlere sahip bir oyuncu getirilecekse; kanımızın ısındığı, takımı sahiplenmiş, çalışkanlığı ve hırsı ile herkesin takdirini kazanmış olan elmander'den yana oy kullanırım. ancak dzeko gelecekse mesela elmander'in yerine, o zaman işler değişir.
sonuç niyetine: takımın başındakiler elbette bu işte bizlerden daha deneyimli ve daha donanımlılar. bizlerin burada yaptıkları nacizhane görüşlerimizi sunmaktan öte bir şey değil. ancak aklın yolu da bir, yumuşak karın olarak gözüken bölgeler belli; sınıf atlatılırsa takımı bir kaç gömlek yukarı taşıyabilecek bölgeler belli, eldeki imkanlar belli. üç aşağı beş yukarı bu yazdıklarım ayarında gelişmeler yaşamaya gebe galatasaray futbol takımı önümüzdeki sezonda. son iki sezondur yapılan aşı tuttu, bize sunduğu tatlı meyvelerini de afiyetle yedik, yiyoruz, yemeye de devam edeceğiz. şimdi yapılacak son bir aşı kaldı. bu seneyi de olabilecek en başarılı noktada bitirdikten sonra bu son aşıyı da başarılı bir şekilde gerçekleştirebilirse yönetimimiz ve teknik ekibimiz, işte o zaman gerçek anlamda seviye atlamış, şampiyonlar liginde kafaya güreşmesi hiç de sürpriz olmayan bir galatasaray izleme şansına sahip olacağız. hem bugünümüz hem de geleceğimiz umutla bakmamak için fazlasıyla parlak. bu takım doğru yolda. bu takım doğru kişilere emanet. bu takım doğru insanlardan oluşuyor ve daha doğru insanların da bu takıma dahil olma imkanları maddi-manevi mevcut.
bu takım çok başarılı olacak! bol bol bayrak ve meşale zulalayın gelecek günler için.