2482
ismi ibrahim.
doğuştan engelli. protez bacakla hayatını devam ettirmeye uğraşıyor. çok fazla ayakta kalamıyor. birinin yardımı olmadan yürüyemiyor. ama yinede hayatı seviyor. hayatı kadar galatasarayı seviyor. galatasarayın izmire geldiğini duyunca * zorluklarını düşünmeden geleceğim diyor. pamukkaleli aslanlar ile beraber biniyor otobüse. bestelere eşlik ediyor eğleniyor gülüyor. hiç bir engel umrunda değil o galatasarayına gidiyor. o kalabalığa rağmen ne yapıp edip içeri giriyor. en sevdiğini doya doya izliyor fotoğraflarını çekiyor. dönüş yolunda biraz ağrısı var ama mutlu hiç bir şey umrunda değil. hazırlık maçı da olsa kazanılmış. en sevdiği futbolcu ujfalusi'yi görmüş. daha ne ? soruyorum ibrahim nasıldı günün ? arenaya gider miyiz diyor. sen iste gideriz lan diyorum.
öncelikle hepinize çok teşekkür ederim.
bu güzel ve eğlenceli organizasyonda emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ederim.
alpaslan ağabeyimiz demişti ve her zamanda derdi;
"galatasaray'ın yararına olarak bir taşı yerinden kaldırıp,iki metre öteye koyanlara bile müthiş saygı duyan bir insanım."
harbiden de hepiniz öylesiniz.
hepinize saygı duydum.
armamız için yapılması gereken ne varsa hepsini tek tek yaptınız.
gerek organizasyon planı gerek arma bütünlüğünü oluşturma gerekse de bestelere olan ilgi...
dışarıdan bizi görenler "barbar, yıkıcı , dökücü , kavgacı" olarak tanımlıyorsa bu aile bütünlüğümüzü;
o halde yaşasın barbarlık, yaşasın yıkıcılık, yaşasın dökücülük, yaşasın kavgacılık!...
anca şuncazcık beyni gelişmeyenlere inat yaşasın aile bütünlüğümüz...
ne yazsam ne söylesem azdır sizler için.
bana karşı olan ilgi ve alakanıza da ayrı ayrı teşekkür ederim.
arma sevdalısı olarak çıktığım bu yolda hepinizden destek aldım.
olduysa bir kusurum, yaşattıysam bir sıkıntı hakkınızı helal edin.
ama beni de her zaman böyle kabul edin.
bazı şeylerin değişmesi elinde değildir insanın.
varsın değişmesin böyle kalsın.
kalbinizin ve aklınızı iyi kullandıktan sonra;
bir ayağım, bir elim olmasa ne olacak...
değişen bir şey olmayacak yine arma yine arma ve yine arma...
sizleri tanıdığıma çok memnun oldum.
hepinizin yeri bende ayrı ayrı.
inşallah başka bir organizasyonda yine beraber olacağız.
hepinizden allah razı olsun.
yazıyor facebook'a o güne ait bir fotoğrafın altına.
ismi hüseyin.
doğuştan engelli. hasta galatasaraylı. ibrahim kadar şanslı değil tekerlekli sandalye olmadan bir yere gidemiyor. şampiyonluk gecesinde tekerlekli sandalyesini gelin arabası gibi süslemiş sarı kırmızıyla. biliyor ki o gün galatasaray şampiyon olacak. maç bittiğinde göz yaşlarını tutamıyor. bayrakla saklamaya çalışıyor yüzünü. ne ağlıyorsun hüseyin bugün güleceğiz diyor yanında birisi. ne bileyim oğlum çok sıktım kendimi diyor. tekerlekli sandalyesiyle zor olacağı için o gelemiyor izmire galatasarayın lazio maçına. hiç görmemiş galatasarayı. televizyondan başka bir yerde izlememiş. denizlisporun süper lige çıkması için her sene dua ediyor. sırf galatasarayı görmek için. facebookta arkadaşının paylaştığı galatasaray lazio maçı fotoğraflarına yaptığı yorum beni mahvediyor. keşke gelebilseydim ama bende burada arma için yaşıyorum.
adı aykut...
22 yaşında... 15 yaşında geçirdiği bir hastalık yüzünden yatağa mahkum. doktorlar yaşamaz demiş o herşeye inat 7 senedir direniyor direnmeye de devam edecek. odasını görseniz yatağı sarı kırmızı duvarlar sarı kırmızı futbolcuların resimleri posterler. boğazında ki hortumdan dolayı zor konuşsa da ne zaman yanına gitsem melo'yu soruyor. boşver melo'yu taş gibi takım taş diyorum. bu sene şampiyonlar ligi maçlarını izlemek için babasına zorla d- smart aldırmış. babası aslında onun maç izlemesini istemiyor kaybettiğinde çok üzülüyor diye. ama onun da tek eğlencesi tek meşguliyeti galatasaray diyor. sezon bitti sabahtan akşama kadar televizyonda transfer haberi bekliyoruz diyor. babası çok istedi izmir'e maça götürmeyi. hatta ambulans bile ayarlarım diyordu olmadı. riskliymiş gelmesi izin vermemiş doktorlar.
bu insanların hayat kadar sevdikleri tek şey galatasaray. onların hayatlarında tek istedikleri şey galatasarayı izlemek futbolcularla tanışmak. orada burada galatasaraylılık dersleri verenler,galatasaralılık ölçeri kullanıp ben daha çok galatasaraylıyım diyenlerden daha çok galatasaraylı geliyor yazdığım bu isimler bana.
yaşasın engelsiz aslanlar !
yaşasın galatasaray !
doğuştan engelli. protez bacakla hayatını devam ettirmeye uğraşıyor. çok fazla ayakta kalamıyor. birinin yardımı olmadan yürüyemiyor. ama yinede hayatı seviyor. hayatı kadar galatasarayı seviyor. galatasarayın izmire geldiğini duyunca * zorluklarını düşünmeden geleceğim diyor. pamukkaleli aslanlar ile beraber biniyor otobüse. bestelere eşlik ediyor eğleniyor gülüyor. hiç bir engel umrunda değil o galatasarayına gidiyor. o kalabalığa rağmen ne yapıp edip içeri giriyor. en sevdiğini doya doya izliyor fotoğraflarını çekiyor. dönüş yolunda biraz ağrısı var ama mutlu hiç bir şey umrunda değil. hazırlık maçı da olsa kazanılmış. en sevdiği futbolcu ujfalusi'yi görmüş. daha ne ? soruyorum ibrahim nasıldı günün ? arenaya gider miyiz diyor. sen iste gideriz lan diyorum.
öncelikle hepinize çok teşekkür ederim.
bu güzel ve eğlenceli organizasyonda emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ederim.
alpaslan ağabeyimiz demişti ve her zamanda derdi;
"galatasaray'ın yararına olarak bir taşı yerinden kaldırıp,iki metre öteye koyanlara bile müthiş saygı duyan bir insanım."
harbiden de hepiniz öylesiniz.
hepinize saygı duydum.
armamız için yapılması gereken ne varsa hepsini tek tek yaptınız.
gerek organizasyon planı gerek arma bütünlüğünü oluşturma gerekse de bestelere olan ilgi...
dışarıdan bizi görenler "barbar, yıkıcı , dökücü , kavgacı" olarak tanımlıyorsa bu aile bütünlüğümüzü;
o halde yaşasın barbarlık, yaşasın yıkıcılık, yaşasın dökücülük, yaşasın kavgacılık!...
anca şuncazcık beyni gelişmeyenlere inat yaşasın aile bütünlüğümüz...
ne yazsam ne söylesem azdır sizler için.
bana karşı olan ilgi ve alakanıza da ayrı ayrı teşekkür ederim.
arma sevdalısı olarak çıktığım bu yolda hepinizden destek aldım.
olduysa bir kusurum, yaşattıysam bir sıkıntı hakkınızı helal edin.
ama beni de her zaman böyle kabul edin.
bazı şeylerin değişmesi elinde değildir insanın.
varsın değişmesin böyle kalsın.
kalbinizin ve aklınızı iyi kullandıktan sonra;
bir ayağım, bir elim olmasa ne olacak...
değişen bir şey olmayacak yine arma yine arma ve yine arma...
sizleri tanıdığıma çok memnun oldum.
hepinizin yeri bende ayrı ayrı.
inşallah başka bir organizasyonda yine beraber olacağız.
hepinizden allah razı olsun.
yazıyor facebook'a o güne ait bir fotoğrafın altına.
ismi hüseyin.
doğuştan engelli. hasta galatasaraylı. ibrahim kadar şanslı değil tekerlekli sandalye olmadan bir yere gidemiyor. şampiyonluk gecesinde tekerlekli sandalyesini gelin arabası gibi süslemiş sarı kırmızıyla. biliyor ki o gün galatasaray şampiyon olacak. maç bittiğinde göz yaşlarını tutamıyor. bayrakla saklamaya çalışıyor yüzünü. ne ağlıyorsun hüseyin bugün güleceğiz diyor yanında birisi. ne bileyim oğlum çok sıktım kendimi diyor. tekerlekli sandalyesiyle zor olacağı için o gelemiyor izmire galatasarayın lazio maçına. hiç görmemiş galatasarayı. televizyondan başka bir yerde izlememiş. denizlisporun süper lige çıkması için her sene dua ediyor. sırf galatasarayı görmek için. facebookta arkadaşının paylaştığı galatasaray lazio maçı fotoğraflarına yaptığı yorum beni mahvediyor. keşke gelebilseydim ama bende burada arma için yaşıyorum.
adı aykut...
22 yaşında... 15 yaşında geçirdiği bir hastalık yüzünden yatağa mahkum. doktorlar yaşamaz demiş o herşeye inat 7 senedir direniyor direnmeye de devam edecek. odasını görseniz yatağı sarı kırmızı duvarlar sarı kırmızı futbolcuların resimleri posterler. boğazında ki hortumdan dolayı zor konuşsa da ne zaman yanına gitsem melo'yu soruyor. boşver melo'yu taş gibi takım taş diyorum. bu sene şampiyonlar ligi maçlarını izlemek için babasına zorla d- smart aldırmış. babası aslında onun maç izlemesini istemiyor kaybettiğinde çok üzülüyor diye. ama onun da tek eğlencesi tek meşguliyeti galatasaray diyor. sezon bitti sabahtan akşama kadar televizyonda transfer haberi bekliyoruz diyor. babası çok istedi izmir'e maça götürmeyi. hatta ambulans bile ayarlarım diyordu olmadı. riskliymiş gelmesi izin vermemiş doktorlar.
bu insanların hayat kadar sevdikleri tek şey galatasaray. onların hayatlarında tek istedikleri şey galatasarayı izlemek futbolcularla tanışmak. orada burada galatasaraylılık dersleri verenler,galatasaralılık ölçeri kullanıp ben daha çok galatasaraylıyım diyenlerden daha çok galatasaraylı geliyor yazdığım bu isimler bana.
yaşasın engelsiz aslanlar !
yaşasın galatasaray !