589
play off maçları sırasında kalp krizi geçirip rahmetli olan kardeşlerimin haberini aldıktan ve şampiyonluk bu maça kaldığından kelli izlesem mi, izlemesem mi diye uzun uzun düşündüğüm maç. tabii bunu her düşünüşümde* ufak bir kalp krizciği geçirmekteydim. sonunda olan oldu, maç günü geldi çattı.
o gün uyandıktan sonra yaptığım her şeyde maçı düşündüm; yemek yerken, elimi yıkarken, bulutlara bakarken, işerken, takla atarken, duvara tırmanırken vs.maçtan iki saat önce heyecana dayanamayacağımı düşünüp maçı izlememeye karar verdim. ancak maç saati geldiğinde fikrimi değiştirip ikamet ettiğim binanın giriş katındaki misafirhaneye gittim, televizyonu açtım, hakem son kontrollerini yapıyordu. maç başladı, kumandayı sehpaya bıraktım, ellerimi birbirine kavuşturdum. samimiyetle söylemeliyim ki o an duyduğum heyecanı tarif edemem, sadece 28 yıllık hayatımda o ana benzer şeyler yaşamadığımı söylemeliyim.
neyse efendim fazla uzatmıyim. maç bitti, arabaya koştum, konvoya katıldım. avazım çıktığı kadar bağırdım, hem sevincimi ifade ettim hem de play off'a, tüpçüye, manava, berbere ve daha birçok kişiye galiz küfürler ettim. sonrasını hatırlamıyorum, gerçekten öyle.
o gün uyandıktan sonra yaptığım her şeyde maçı düşündüm; yemek yerken, elimi yıkarken, bulutlara bakarken, işerken, takla atarken, duvara tırmanırken vs.maçtan iki saat önce heyecana dayanamayacağımı düşünüp maçı izlememeye karar verdim. ancak maç saati geldiğinde fikrimi değiştirip ikamet ettiğim binanın giriş katındaki misafirhaneye gittim, televizyonu açtım, hakem son kontrollerini yapıyordu. maç başladı, kumandayı sehpaya bıraktım, ellerimi birbirine kavuşturdum. samimiyetle söylemeliyim ki o an duyduğum heyecanı tarif edemem, sadece 28 yıllık hayatımda o ana benzer şeyler yaşamadığımı söylemeliyim.
neyse efendim fazla uzatmıyim. maç bitti, arabaya koştum, konvoya katıldım. avazım çıktığı kadar bağırdım, hem sevincimi ifade ettim hem de play off'a, tüpçüye, manava, berbere ve daha birçok kişiye galiz küfürler ettim. sonrasını hatırlamıyorum, gerçekten öyle.