resim
Emre Mor
Takım:Eyüpspor
Mevki:Sağ Kanat
Yaş:27
Boy:1.69
Uyruk:Türkiye
  • 2551
    hakkindaki daha tutarli yargiya varabilmek icin sezon sonunu beklememiz gereken genc oyuncu. kiralanirken neler olup olabilecegi belliydi, defalarca yazdik cizdik hep beraber buralarda. potansiyeli, yetenekleri, eksikleri, kisisel hayatindaki olumsuz durumlar, hepsini tarttik ve bu cocuk bir cikis yakalarsa bizde fatih hoca ile beraber yakalar ve cok baska seviyelere ulasabilir, bizde de olmaz ise buyuk ihtimal hic bir yerde olmaz kanisina vardik, bu yuzden kiraladik zaten. 2019-20 sezonunun ilk devresinin sonuna yaklasmisken, takim veya bireysel olarak hemen hemen hic bir futbolcumuz birakin ust seviyeyi, kendi seviyesini bile yakalamis degil. muslera ve omer bayram disinda elestirmedigimiz, homurdamadigimiz bir tane adam yok. boyle bir durumda bu cocugun etkisizligi tamamen "olmadigindan" kaynaklaniyor demek adil degil. fatih hocayla 2 yildir sezonun ikinci devresinde dedigim gibi hem takim hem bireysel performansimiz artiyor. bunun tesaduf oldugunu dusunmuyorum, hocanin sezon planlamasi, camia olarak sonuca yaklasirken moda girmemiz gibi etkenler var. bunlar yine gerceklesecektir ters bir durum olmazsa, beklentimiz bu yonde. benim hissiyatim emre mor'un da baska bir goruntu verecegi ve katkida bulunacagi yonunde. sonra bu baslikta da cok fazla mahcubiyet gorebiliriz. sozun ozu, sezonu bitirelim, oyle gorelim oluyor mu olmuyor mu?
  • 2552
    kendisi mental olarak zayıf değildir. bu klişeyi ilk kim ortaya attıysa halt etmiş.

    kendisi profesyonel futbolu bilmiyor. bu kadar açık ve net. bilmiyor yahu, pas alışverişi, topsuz koşu, alan ve adam kontrolü, takım olma, savunma yapma, hücum prensipleri vs. profesyonel futbol diyince aklınıza ne geliyorsa artık, emre'nin hiçbirine dair ufacık bir fikri yok. doğaçlama top oynuyor bu arkadaş. o kadar.

    bu adamı profesyonel futbolcu diye ortaya çıkarıp sağa sola kim sattıysa dünyanın en iyi tüccarıdır.

    hani sergen yalçın ozan tufan için "önce futbolcu olduğuna ikna etmeye çalışıyoruz" demişti ya, emre'nin de buna ihtiyacı var. tek farkla, ikna ile değil eğitimle. emre'nin u12'ye falan gidip futbolu en başından öğrenmesi gerekiyor. abartmıyorum.
  • 2554
    ben hala yeterince şans verilmediğini düşünüyorum. emre mor'un iyi bir futbolcu olabilmek için tek ihtiyacı olan 8-10 maç üst üste oynamak. tamam zor zamanlardan geçiyoruz şu an bu riski alabilecek durumda olmadığımızı düşünüyor olabilir hoca, fakat bu transferi yapmayacaktın o zaman. sonradan girdiği maçlarda hattrick yapmasını falan mı bekliyodunuz? dediğim gibi artık ligde oyuncu deneyecek lüksümüz olmayan bir periyoda giriyoruz ve bu sebeple sene sonuna kadar etki yaratmasını hiç beklemiyorum emre'nin. galatasaray macerası da hüsranla bitecek gibi gözüküyor. küçük bir ihtimalle sene sonu bonservissiz bir şekilde alma fırsatı doğarsa alınabilir.
  • 2556
    yetenek dediğimiz kavramın aslında ne kadar yanlış anlaşıldığının kanlı canlı kanıtı olan gamsız.

    nedense slalom yapan, dribblingle adam geçen, ince bilekleri, kıvrak hamleleri olan her futbolcu için hiç düşünmeden "yetenekli" kalıbını kullanırız.

    ama doğru pozisyon alan, doğru alanlara koşu atan, çevre kontrolü olan, koşu mesafesi iyi olan, istikrarlı ve disiplinli futbolcular için hiç "yetenekli" denildiğini duymadım.

    halbuki bu saydıklarımın her biri "yetenek" konseptinin özneleri olabilecek özelliklerdir.

    avrupa futbolunda artık kimse ikinci kısımda bahsettiğim yeteneklere sahip olmayan futbolculara "yetenekli" yakıştırmasını yapmıyor. aynı dortmund'un emre mor'a yaptığı gibi, birkaç maç şans verip olmayınca kapının önüne koyuyorlar.

    darısı başımıza.
  • 2557
    kendisi iyi oyuncudur ve yeteneklidir bunu dortmund’a transfer olduğunda ki performansına bakarak görebilirsiniz. o dönem beraber oynadığı oyuncular dembele ve pulusic bugün barcelona ve chelsea’de oynuyor. kendisinin problemi çok küçük yaşta ailesini kaybetmesi ve bu sevgiden mahrum kalmasıdır. üstüne çocuk dediğimiz yaşlarda bu seviyeye gelince para pul şöhreti kaldıramamıştır. buna rağmen celta vigo ve galatasaray kulüpleri kendisindeki potansiyeli bildikleri için yatırım yapmışlardır. fakat bu kulüplerdede başarısız olmuştur. tecrübeli oyuncu alınca bir daha satamayız diyen taraftarımız scout transferi ister. scout transferi olunca da daha oynamadan bu adam olmaz istemezük der.
  • 2558
    düzgün ve nispeten sorunsuz bir galatasaray'da oynasa parlama ihtimali olabilirdi. kendisini alıp daha yüksek paralara satabilirdik de. fakat özellikle bu sezon* o kadar çok sorunumuz var ki emre'ye zaman ayırıp, hatalarını gösterip, oyununu geliştirip bize kazandıracak opsiyonumuz yok. eskisi gibi bam bam oynayan bir takımımız olsa emre en kötü yedekten girip bir çok şans yaratır, terim'in özel ilgisiyle kesinlikle seviye atlardı diyebiliyorum. fakat kendisine uygun ortam bu sezon oluşmadı. emre'yi alırken düzeltiriz dedik, düzeltirdik de fakat bütün takım dökülürken, 16 maçta 18 gol atmış, sistemsizlikten kırılan bir takım varken emre'nin parlayıp değerini katlamasını beklemek çok da gerçekci değil.

    kazanamadığımız için üzüldüğüm genç oyuncu. haberlere bakılırsa teknik heyet de kendisinin umudu kesmiş, ikinci devre bizimle olmayacak.
  • 2559
    ''yetenekli ama ....'' ile dolu futbolcu. biraz duygusal yaklaşırsak kadersiz de bir oyuncu. zira kişinin ailesini seçmesi mümkün değil ve emre, belirli bir düzeni olmayan ailenin çocuğu olarak dünyaya gelip, huzurlu iskandinav coğrafyasında kaosla büyümüş bir çocuk. dolayısıyla bu durum eğitim hayatına da futbol hayatına da yansımış bence; her şeyden az az var, ancak hiçbir şey yok. hatırlıyorum da mustafa denizli, danimarka'da ilk profesyonel sezonunu oynarken alınmasını istemişti. sonrası transfer haberleri: süper yetenek. ve birkaç ay sonra fatih terim'in kaçırmamalıyız bu çocuğu diyerek hazırlık maçı için a milli takım'a davet etmesi. milli formayı ilk giydiği maçta herkesin tanımadığı için merak ettiği genç süper yetenek emre'nin yüzündeki ürkek ifade. bence bu, emre'nin ben buraya bu kadar gelebileceğimi hayal etmedim mesajlarıydı. ve bu durumu fark etse gerek fatih hoca, özgür bırakmıştı emre'yi ve hepimizin ağzını açık bırakmıştı adam geçme özelliğiyle, süratiyle, hareketliliğiyle. zira 3 hazırlık maçının akabinde euro 2016 kadrosuna çağrılması bunun bir kanıtı olabilir. ve euro 2016 kamp hazırlıklarında da emre hala çekingen, ürkek ve sadece durumu haz etmeye çalışan bir durumdaydı.

    fatih hoca'nın genç oyuncuyu hazır olana kadar bekletme gibi bir düsturu vardır. emre'de maalesef bu gerçekleşmedi. zira ilk maç olan hırvatistan maçında emre yedek başlamış ve sahada ruhsuz bir takım dolanıp durunca, hoca emre'ye forma vermek zorunda kalmıştı bence. zira hoca düsturunu bozduğunu fark etmiş olacak ki ikinci ispanya maçında ne olursa olsun emre'yi oyuna sokmadı. ancak işler öyle bir noktaya doğru gitmişti ki hocanın ellerinde kocaman bir skandal ve kenarda tüm olaylardan ayrı olarak durumu haz etmeye çalışan, oynadığı maçlarda sadece oynamak için oynayan ancak hazır olmayan, yani işlenmemiş bir cevher vardı. nitekim grubun son maçında fatih hoca, düsturunu yine gözardı etmek ve radikal değişikliklere gitmek zorunda kalarak emre'yi ilk 11 oynattı ve emre o dağılmış takımda son birkaç aydır yaptığını yapıp bildiği oyunu oynamış ve 1 asist yapıp sakatlanarak oyunu yarıda bırakmıştı. ve düşünsenize, aynı yıl danimarka'da profesyonel olup birkaç ay sonra tanımadığı bir coğrafyada herkesin mutlu olup beklentiye girdiği emre olmuştu. sonrası dortmund..

    dortmund, emre'nin kariyer gelişimi için bence iyi bir seçenekti. ancak emre basamakları jet hızıyla aşmıştı ve bir insanın gelişebilmesi için yeteneğini kullanmayı öğrenmesi gerekiyordu. ancak emre'nin kadersizliği burada ortaya çıktı ve emre bu durumu hem hayat akışı hem de aldığı eğitimin çarpıklığı nedeniyle kaldıramadı. bu durumu fark ettiği için olsa gerek dortmund, emre'yi genç yetenek olarak elinden çıkardı. zira emre oynadığı maçlarda saf yeteneğiyle hala sırıtmıyordu, dortmund'un güçlü bir sistem takımı olması bu durumda pay sahibi bence, ancak düzenli forma şansı da verilmiyordu. sonrası malum.

    yazıyı fazla uzatmadan gelmek istediğim ve düşündüğüm birkaç nokta var. 18 yaşında a milli takım forması giyen emre, bence yanlış zamanda oynatılıp yanlış şekilde ve hızda basamakları tırmandığı için bu duruma geldi. zira emre, euro 2016 öncesi hazırlık maçlarında bizleri mest etmiş ve scout'ların dikkatini çekmiş ancak euro 2016 kadrosuna alınmamış olsaydı ya da takım o kadar kötü olmayıp hırvatistan ve çekya maçlarında sahaya sürülmemiş olsaydı; muhtemelen bir sonraki yıl ya danimarka'da devam edecek ya da avrupa'nın başaltı takımlarından birine genç, işlenmemiş cevher olarak transfer yapacak ve beklenti bir anda bu kadar yükselmeden 1-2 yıl durumu haz edecek ve profesyonel olmayı tam olarak öğrendikten sonra vitrine çıkacaktı. yani tırnaklarıyla kazıya kazıya gelmek deyimi vardır ya hani, işte onu gerçekleştirecek ve kıymet bilecekti. ancak yanlış gitti birçok şey. galatasaray ve fatih hoca için de yanlış bir zamanda geldi maalesef, zira öyle bir kaosun içerisindeyiz ki emre'ye dönüp de bakabildiğimizi bile sanmıyorum. ayrıca emre yalnız arkadaşlar; skandallarıyla dalga geçiyoruz ancak yalnız olduğu için bunları yapıyor. fatih hoca da malum kaotik durumdan dolayı emre'ye eğilemiyor ya da artık böyle şeylerle uğraşmak istemiyor bilmiyorum ama emre yalnız ve bu şekilde yükselip, kaldıramayıp; bu şekilde çakılmak emre için iyi değil. bence emre'nin psikolojisi de iyi değil ve yüz ifadesinde de bu durum belli. 4 sene içinde a milli takım'la ilk maçındaki ürkek ancak cesur yüz ifadesinden bugün üzgün, hırslı, asabi bir yüz ifadesine dönüştü. üzücü ancak dünyanın sonu değil.

    celta'ya döndükten sonra umarım hayatında radikal kararlar alırsın ve yavaş yavaş bazı şeyleri öğrenmek için çabalarsın. bunları yapabilirsen eminim ki belirli bir noktaya çok rahat geleceksin ve yaşadıklarından sonra bazı şeylerin kıymetini bileceksin. belki üst sınıf bir oyuncu olmaya çok yakındın ancak yanlış zamanda yanlış yerde bulunup yanlışlar içinde yüzmek durumunda kaldın, istedin; umarım doğrularını bulursun. umarım.

    belki bir ihtimal fatih hoca, emre'yi ikinci yarı oynatmaz ve babalık yapıp yol göstererek rehabilite eder; yaz döneminde celta'dan 1-2 milyon'a alıp ikinci baharını seneye yaşatabilir. olursa çok mutlu olurum ulan. fakirin ekmeği, dokunmayın :)
  • 2560
    ben demiştimcilerden değilimdir ve devamlı böle yazanlardan pek haz etmem..
    ama kendimi tutamayacağım bu emre mor konusunda- ilk geldiği günden beri adımdan soyadımdan bile fazla emindim tutmayacağından, çevremde son şansı vs diyenleri de fazla romantik olmakla suçluyordum ilk formayı giydiği günden itibaren.

    sözün özü, bu geldiğimiz durum en az beni şaşırtmadı.
  • 2561
    şu ana kadar görünen o ki bu çocuktan olmayacak. ama sene başı şartları itibariyle düşündüğümüzde hala doğru bir hamle olduğunu düşünüyorum. risk almaya değer bir oyuncu kendisi. çünkü gerçekten yetenek olarak şahika ama oyun zekası, disiplin, iş ahlakı gibi açılardan ise dip. maalesef şu ana kadar kendisine güvenenleri mahçup etti. bu saatten sonra olur mu imkansız görünüyor.
  • 2564
    kendisinden çok şey bekleyen biri olarak benim bile kendisine olan umutlarımın çok çok azaldığı genç yeteneğimiz.

    ama kendisinden daha iyi bir kanat opsiyonu yaratmak için hem zamanımızın hem de maddi durumumuzun yeterli olmadığı ortada. bi kere adam yerli statüsünde, ikincisi çok yetenekli bir futbolcu umudunuzu tamamen kestiğiniz bi zaman diliminde bile oyuna girip 2 çalımla maçın seyrini değiştirebilecek profilde. bu profilde bi adamı almak için kaynak yaratabileceğimiz bi durumda olduğumuzu düşünmüyorum.

    ayrıca ben bir de sistemi oturmuş, oynadığı oyun belli olan ve sahada uyum sağlamak durumda olduğu bir planın var olduğu galatasaray'da izlemek istemez miyim kendisini? fazlasıyla isterim.

    muhtemelen devre arasında yollarımız ayrılacaktır, kariyerinde bol şans.
  • 2565
    şimdi değil de birkaç sene sonra çok pişman olacak futbolcu. yeteceğine ihanet ettiğini anladığında iş işten geçmiş olacak. kendi bilir valla.

    birkaç sene önce futboldan iyi anladığını sanan bir arkadaşım vardı. bahsettiğim sene 2015-2016 falan. neyse o arkadaş emre mor’un galatasaray’a gelmesini çok istemişti. ben de emre’nin bizde oynayacak kapasitesinin olmadığını söylemiştim. zaman beni haklı çıkardı. bu arada arkadaşın bize gelmesini çok istediği bir diğer arkadaş latovlevici’ydi. ona da muhalefet etmiştim. gerçi seleznov’u da istiyordu ama neyse ki onu almadık.
  • 2566
    kusura bakmayın da neymiş efendim yeteneğine ihanet ediyormuş. ne bu çocuk sergen yalçın falan mı? ben göremiyorum öyle bi yetenek. tek özelliği patlayıcı hızı. bunu uygun fiziğe sahip siyahi oyuncuların %30'unda bulursunuz. 18 yaşında sadece bu özelliği olduğu için üstüne eklemeler yapılabileceği düşünülerek yetenekli denilmesi mantıklıydı ama şuan yok öyle bi yetenek. oyun görüşü desen yok , teknik desen yok , topsuz oyun yok , toplu oyun yok , savunmaya yardım yok. eee ne var? sadece ve sadece adam eksiltme. adam eksiltmenin yetenek olması için doğru zamanda doğru kişiyi eksiltmen gerekir. yoksa topu defansa dönerken rakip forvete attığın paketten farkı yoktur yaptığının. yanlış hatırlamıyorsam satın alma opsiyonu 8m idi. bu sene çok iyi bi sezon geçirse bile emre mor'a güvenip o para verilir mi? bilemedim
  • 2567
    umarım kenarda parası vardır, zira 3-4 sene sonra kulüpsüz ve beş parasız ortada kalma potansiyeli çok yüksek bir oyuncu.
    danimarka'da sosyal yapı nasıl bilmiyorum ama lüks ve şatafata alıştıktan sonra bu savurganlığıyla sokaklara düşme ihtimali çok yüksek.
    aramızda bunun gibi adamların ayda 3-4 bin lira harcadığını sananlar var galiba, nba yıldızlarının basketbolu bıraktıktan sonra nasıl beş parasız kalıp, iflas edip rezil olduklarını araştırın isterseniz. 35 yaşında futbolu bıraksa elindekilerle en az 35-40 yıl yetinmesi gerekecek. kendisine taht yaptıran birisinin futbolu bıraktıktan sonra bu kafayla değil 30 sene, 5 yıl içinde sefil olması işten bile değil.
  • 2568
    bu saatten sonra yapmasi gereken, belcika, isvicre, hollanda tarzinda liglere yonelmek ve oradaki oncu degilde zirveyi zorlayan kontra takimlarinda yer edinmeye calismak.

    zira liginde zirveye oynayan, rakiplerin kapanacagi bir takimda kendine yer bulamaz. belki ligue 1 alt sira ya da ligue iki takimlari da olabilir.

    ha gidip danimarkada dukkan da acabilir birikimi varsa, kendi bilecegi is tabi.
  • 2569
    transferi ilk gündeme geldiğinde çok olumlu düşünmüştüm.
    yaşı, potansiyeli, yetenekleri, hele birde fatih terim faktörü derken, ışıl ışıl parlayacak gibime geliyordu.
    fakat öyle olmadı. takım zaten bu sezon dibi görmüş oyunu ile yerlerde iken, hiç ama hiç bir katkı veremedi. katkı vermemesine ilaveten, maç içindeki umursamaz tavırları, rakibi kovalamayışı, akılsız ve bilinçsizce çalım atma sevdası, takım oyunundan son derece uzak futbol görüşü vs. derken süreç buralara kadar geldi. keşke takım iyi durumda olsaydı da bu çocukta en azından bu kadar kötü olmasaydı. 3-4 gol atıp, 4-5 asist yapabilmiş olsaydı keşke. bence ikici yarı aynı şansları bulması çok zor, hak ettiğinden fazlasını buldu, kredisini tüketti zaten. furbol kalitesinden önce mental anlamda seviyesini 10 üzerinden 7-8 lere çekmesi gerekiyor herşeyden önce. daha sonra futbol nasıl oynanır konusunda kendisini geliştirebilir. aksi halde bu halinden 1 tık ilerisi olmaz...
  • 2570
    yetenekli bir futbolcu olabilir fakat bu yeteneğini hem aklıyla birleştirmediği hem de çok çalışmadığı zaman dikiş tutmuyor. yetenek sadece tek başına yeterli olmuyor. ronaldo ve messi'ye bakacak olursak ikisi de yetenekli oyuncular olabilirler fakat bu yeteneklerine hem akıllarını hem de çalışma azimlerini katıyorlar. bu iki isim çok uç örnekler olabilir fakat konunun iyi anlaşılması ve netleşmesi için en yerinde olacak birçok isimden günümüzün en iyi ikisi.
    kendi takımımızdaki durumundan konuşacak olursak bu yeteneğini belki terim'le birlikte hem aklını kullanması için hem de çok çalışmasını sağlayarak galatasaray ve türk futbolu adına bir kazanç sağlanır diyorduk fakat terim'in de o eski halinden eser kalmadığı için bir etkisini göremedik. belki terim'in gazlamasıyla bir şeyler olabilirdi fakat bir iki parlama dışında hiçbir ışık vermiyor emre mor ne yazık ki.
  • 2571
    açlıkla sınanması gereken futbolcu...

    salt yeteneği milyon € kazanmasını sağladı. hiç çalışmadan, göz yaşı dökmeden, kanı akmadan en üst seviyelerde futbol oynadı ve ciddi paralar kazandı. oynamaya ve kazanmaya devam da ediyor...

    e ailesi de sorunluymuş. ilk adını duyduğumuzda 16-17 yaşındaydı bu herif ve hala hala çocuk denecek yaşta*. kendisine en büyük iyilik hakketmediğini kucağına vermemektir. o zaman o yeteneğini çalışarak parlatmak zorunda kalır. yoksa kalır”dı” mı demeliyim bilemedim. iş işten geçti demek abartı belki ama potansiyeli çok büyüktü...

    ayrıca bu sezon galatasaray performansı üzerinden “elindeki şansı değerlendiremedi” denemez zira galatasaray’da bu sezon formda olan tek futbolcu kaleci. ancak fırsat bulduğunda parlak bir performansı bırakın vasatın altında yer alması yeteneğini parlatacak kadar çalışmadığına dair bir ipucu olabilir...
  • 2573
    futbola bakışımı değiştiren "yeteneksiz" futbolcu.
    2 sene önce sorulsa emre ne kadar yetenekli derdim ama adam futbola da yeteneğe de bakışımı değiştirdi. adam sadece hızlı top sürebilen bir topçu. yetenek dediğimiz şey neleri kapsar?
    emre'de hızlı top sürebilmek dışında hangi yetenek vardır bilmiyorum. iyi top kontrol edemez, iyi pas atamaz, iyi orta açamaz, iyi çalım atamaz adam bildiğin yeteneksiz.

    eskiden emre gibi adamları çok yetenekli sanırdım, bunun dışında harika futbolcu olabileceklerine inanırdım.
    önce futbol zekası olacak, sonra bazı temel özellikler olacak, diğer şeyler daha sonra gelecek.

    he bu arada bu adam burada hiçbir disiplinsizlik yapmadı, çalıştı, kendini futbola verdi ama olmadı, olamıyor, adamın yeteneği bu kadar.
  • 2574
    galatasaray’a kendini yeniden bulmak, fatih terim etkisi ile yeni bir sayfa açmak, hem gsmize hem ülkemize yetenekli bir oyuncu kazandırmak gibi amaçlarla 19/20 sezonu öncesi kiralık olarak katılan sağ/sol kanat ve forvet olarak görev yapabilen 1997 danimarka doğumlu futbolcumuz.takıma katılma süreci de ilginçtir. emre mor duyumu geldi taraftarlar çok ihtiyacımız yok ama gelsin suya atalım batmazsa devam ederiz modundaydı. transferinde sıkıntı çıktı daha şimdiden böyle bunu alıp başımıza bela etmeyelim zaten bir delimiz mevcut dendi. sıkıntı aşıldı, çok zor ama fatih terim adam ederse eder hadi bakalım dendi. işte tam bu noktadan transferi olup oynadığı ilk haftaya kadar sebebi, kaynağı olmayan bir hype yapıldı ki , milli takıma ilk çağrıldığındakine benzer. sanki bu çocuk celta kendisine haksızlık yaptığı için bizim takıma katılıyor sanırdınız. diğer sosyal ortamlara göre gene en ayağı yere basan yorumlar sözlüğümüzden geldiyse de, birbirimizle konuşa konuşa gazlandık, beklentimiz arttı. burda kendi başlığında da şöyle bir göz gezdirilirse bu bahsettiğim dönemler rahatlıkla fark edilebilir. kendisini kazanmak adına bu beklenti artık aşırı büyüktü. ibreler, fatih hoca adam ederse eder, edemezse kendisi bilir durumundan feghouli gidince emreyi oraya monte ederize döndü. yani garantiye alınan maçlarda girsin 10 15 dk oynasın hem kontraya uygun olur hem yorulan defanslara karşı hızını kullanırızdan, artık sağ kanada geçmeli takımda herkes statik bari bu koşsun kilit açsına döndü ki bu dönüş 2 3 hafta içerisinde gerçekleşti. emre'nin açmaya çalıştığı kilitler sahada olmadığı için tabi beyhude bir bekleyiş oldu. belki emre de türkiye ligi daha kolay orda insanların iki omuzu arasında boşluk vardır içlerinden geçerek oynayabilirim, geçemezsem de yıkılınca ellerimi iki yana açarsam kesin faul çalarlar diye düşündü, kim bilir. sonuç olarak kimsenin düşündüğü gibi olmadı ama malesef beklediği gibi oldu. emre ilk maçına çıktı. ilk geldiğinde kendisiyle ilgili tek endişemiz olan pas vermemesi ile ilgili uyarılmış olacak ki, topu ayağına alınca pası düşündü, dribling pek denemedi. emre’nin bizim sisteme gözle görülür şekilde uymaya çalıştığı sanırım tek maç da bu ilk maçıdır. böyle olunca maç sonunda e bu böyle oynarsa nerde bunun emre morluğu dedik bi yakıştırmadık. teknik ekibimiz de böyle düşünmüş olacak ki ikinci maçında ortaya karışık sonra gene eski tas eski hamam (eğ kafayı orta sahada, düşene kadar koş emre stili) olacak ve sonunda da günümüze gelecek şekilde zaman geçti gitti. elde kalan, emreden olmaz gardaş. e olmaz tabi gardaş. bu adamın hayatında bişey değişmedi ki futbolu değişsin. celtada yazıyordu uçan kuşa burda da yazıyor. celtada nasıl oynuyorsa burda da öyle oynuyor. önceki takımlarından farklı olarak almayı umduğu fatih terim etkisini de fatih hocamız yedi düvele karşı kullanmak zorunda kaldığı için işler pek emre’nin de umduğu gibi gitmedi. takımın kendisini kazanmak adına çaba verdiğine eminim ama belli ki dortmundda celtada verilenlerden çok da farklı bir şey verilmedi ki yardım nüfuz etmedi ya da daha fenası hasta tedaviyi kabul etmiyor, bu durumda konuşmaya bile gerek olmadığı için üzerinde durmaya gerek yok. kaldı ki kulübün tek sorunu emre olsa belki daha farklı olurdu ama futbola alıştıracağız dediğimiz adamı mevcut durumumuzda kurtarıcı olarak sahaya atar, hesap sorar duruma geldik. bak bu takım şu organizasyonu yaparken bu şekilde davranıyor senden de bu şekilde davranmanı bekliyoruz diyebileceğimiz istikrarlı kullandığımız bir şablonumuz bile yok. bu çocuk adam bu takıma katıldığında kendi takımında kadro dışı kalmış, büyük yatırımlara rağmen vazgeçilmiş, doğru dürüst futbol oynamadan yani resmen bir hiç, bir soru işareti olarak geldi. kendi elinde olmayan bizim yaptığımız hype sonucu bir hiç olarak başlayamadı ama aynen geldiği gibi gidecek. artık dileğim, daha hiç bir şey için geç değil yaşı hala genç, sergen hoca benzeri bir hocayla mütevazi bir kulüpte düşük beklentilerle başlayıp kendisinin farkına varabilirse belki türk futboluna hala vereceği şeyler vardır. yani insanların omuzları arasında gövdelerinin bulunduğunu ve burdan koşarak geçemeyeceğini öğrendiği gün bile doğru yöne atılmış bir adımdır. şaka bir yana sorunlarını teşhis edip düzeltmek adına harekete geçmesini tavsiye ettiğim genç yetenek çünkü belli ki bunu kimse kendisi için yapmayacak, kimsenin de böyle bir zorunluluğu bulunmamakta.
App Store'dan indirin Google Play'den alın