resim
Elano Blumer
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:43
Uyruk:Brezilya
  • 779
    kim ne derse desin türkiye ligindenki en klas adamlardan biridir elano. ülkemizde büyük bir beklenti halini alır eğer yıldız bir oyuncu alındıysa hemen her maç asist yapacak, gol atacak yoksa işe yaramaz adamdır.futboldan anlayan her bünye elano'yu çıplak gözle staddan bir kere izlese kendisine on puan verir. ama biz futbolu sadece skor için sevdiğimiz sürece ne elanolar ne de rijkaardlar faydalı olabilecektir. sabır sabır diye inleyen sözlük iki maç kötü oynayan oyuncuları yerden yere vurmaktadır.
  • 2799
    shaktar'ın shaktar olduğu dönemde parlamış, ve yavaştan yavaştan yatırımlara başlayan manchester city görmüş olması, 2002'den beri ağzı açlık kokan galatasaray'da büyük heyecan yaratmıştı. ancak sahadaki preformansı hiç öyle olmadı.

    2010 dünya kupasında kadroya alınınca bonservis getirisi olur belki diye çok heyecanlanmıştık. haddinden fazla da süre almıştı o şampiyonada ama doğru dürüst talibi çıkmadı. takip eden sezonun daha ortasına gelmeden santos'a 3 milyona yakın bir paraya satılmış ve yalnızca 1.5 senede 4 milyon euro zarar yazdırmıştı kulübe.

    oyuncunun ne derece bitik olduğunu anlatmak için şöyle bir bilgi verelim. adam galatasaray'dan ayrıldıktan tam 3 sene sonra hindistan ligine kadar düştü. evet 3 sene kısa bir süre değil ama uzun bir süre de değil. hele hele bu adamın bize 28 yaşında imza attığını düşünürseniz.

    sözün özü bize geldiğinde çoktan bitmiş okeye dönüyordu. bam ortasahası ile sınanan galatasaray taraftarı tabii ki bu gerçeği çok geç gördü.yönetim ise galatasaray tarihinin en kötü bir kaç başkanından biri olan adnan polat olduğu için zaten diyecek bir şey yok.
  • 2764
    benim icin hakan çalhanoğlu tarzi bir futbolcuydu. yani herkes kendisi hakkinda iyi yorumlar yapiyor hatta oyuncu brezilya milli takiminda oynuyordu. ancak ben hicbir zaman kendisinin ne oynadigini, insanlarin onda ne isik gordugunu anlamadim. ki bence galatasaraya da hicbir katkisi olmadan ayrildi.

    bence turkiyeye boyle arkadaslari getirmemek lazim. bu tarz futbolcular takim oyununun mukemmel uygulandigi, takimsal taktigin oyuncu tekniginin bile onune gectigi buyuk liglerde oynasinlar. türkiye liginde daha dogrudan yetenekleri ile katki verecek oyuncular daha cok is yapiyor.

    yine o nedenledir ki hakan çalhanoğlunun turkiyede basarili olabilecegine ihtimal vermemekteyim.
  • 2732
    kendisinin yerinde o futbolcularla selçuk oynasaydı daha iyi performans veremezdi. selçuk'un bugün mevkisini emanet edip gittiği, paslaştığı beraber oynadığı adamlar chedjou, semih, melo, telles, sneijder. o onbirde yer alsaydı mustafa sarp, servet saymaya midem el vermiyor amk... ancak elano bugünkü galatasaray kadrosunda yer alsaydı kanımca takımın kalitesi 1 gömlek artardı. bunu söylemek yabancı sempatizanlığı mıdır? bence hayır. peki yabancı sempatizanlığı suç mudur? yine hayır. peki milleti abuk sabuk saçma sapan yaftalamak neyin nesidir?
  • 2781
    "elano blumer galatasaray'da
    galatasaray, manchester city'nin brezilyalı yıldızı elano blumer'le 4 yıllık sözleşme imzaladı.
    28 yaşındaki elano, orta sahada hücuma yönelik görev yapabilen, her iki ayağına da hakim, uzaktan etkili şutlar atabilen ve gerektiğinde orta sahanın farklı mevkilerinde oynayabilen bir isim.
    mevkisinde kaka, ronaldinho, diego, juninho gibi isimler olmasına karşın tam 35 kez brezilya milli takım forması giyen elano, 6 gol kaydetti.
    disiplinli futbolunu tekniğiyle birleştirebilen ender brezilyalılar'dan birisi olan yıldız futbolcu, manchester city'den önce shakthar donetsk ve santos takımlarında forma giydi.
    brezilyalı yıldız, cuma günü istanbul'a gelecek. elano'nun geliş saati ve imza töreniyle ilgili bilgiler gsmobile ve gstv'den açıklanacak."
    yukarıdaki açıklamayı, 30 temmuz perşembe günü saat sabah 10 gibi kalkıp televizyonu açınca duymak suretiyle şok geçirmiştim.
    o zamanlar lise öğrencisiydim ve yaz tatiliydi.
    her sabah kalkınca, ilk iş olarak galatasaray tv'yi açardım "transfer gelişmesi var mı?" düşüncesiyle.
    işte elano'nun geldiği sabah da uyandıktan hemen sonra galatasaray tv'yi açmıştım.
    spiker, yukarıda alıntıladığım metni okudu.
    ben de bağıra bağıra, "vay beeee galatasaray elano'yu almış." dedim kendi kendime.
    annem, "oğlum sabah sabah ne bu enerji, daha yeni uyandın." demişti.
    çok sevinmiştim kendisinin transferine.
    ama beklenen performansı hiç sergileyemedi.
    beklentileri karşılayamayan yıldız oyuncu transferi olarak kaldı elano maalesef.
  • 789
    pis işlerin adamı mr.blumer

    not: galatasaray-panathinaikos maçına ait bir değerlendirme, yorum, düşünce değildir. yüzeyseldir, iğrençtir, iç bunaltır ama sonucunda da yazılmıştır bir kere. okuyana hiçbir artı katmaz. çünkü zaten bilinen şeyleri yazmışımdır.

    futbol, sadece kameraların televizyonlara gönderdiği görüntülerden ibaret değildir. kameralar tek bir noktaya odaklanırken, televizyon seyircisi de oraya odaklanır. top neredeyse kadraj da oraya çevirilir. 20 tane adam koşturur. fakat o esnada top ile oynayan bir kişi vardır. peki ya geriye kalan? işte orasını boşverin. ne de olsa top ayağındayken iki artistik patinaj yapan, üç, beş bacak arası yapan futbolcu en iyi futbolcudur.. diye düşünüyor televizyon karşısında barınan birçok futbolsever.

    her neyse. yani az çok değinmek istediğim konu da buydu zaten. biraz daha oyunun içine girerek baktığımız zaman ön planda gözükmeyen fakat fotoğraf karesinde alan derinliğine yakalanmış flu ( bulanık) şekilde yer tutan bir hayli fazla futbolcu vardır. bu bahsettiğimiz futbolcuların çok büyük payı vardır alınan galibiyetlerde. takım hücuma çıkar ve ani bir top kaybı olur. kim var geride? 3'e 1 kalmış vaziyette takım. eee? hay aksi ne olacak şimdi? derken girerler araya. bir anda pozisyonun içine dahil olurlar. ya da rakip futbolcuyu oynadığı süre boyunca kandıranları da vardır. yalancı koşular, sürekli aynı bölgede durup ( misal, iki kanat arasında gidip gelirken bir anda ceza alanına koşu yapmak.) bir atak sonrasında sessiz sedasız ve rakibi ekarte ederek boş alanlara kaçmalar... gibi. ayrıca maç süresince daima koştururlar. adam tutarlar, geriden top dağıtarak hücuma destek olmaya çalışırlar. bir nevi gizli kahramandır onlar. kısacası oyunun yükünü çekerler aslında. hem de bunu hiç kimseye çaktırmadan. pislik bir iş işte bu yaptıkları. hakkıyla yaparlarsa hakettiklerini de alırlar elbet.

    tam da başlığıma uygun oldu bu yazı. pis işlerin adamı elano. stadyumda ya da tv karşısında adam akıllı izleyen seyirciler rahatlıkla seçebilir bu tip oyuncuları. takım için değerlidirler. en azından ben kendimi böyle düşünmeye zorlayarak avutuyorum. çünkü tam tersini düşünürsem bu elano çok büyük bir fiyaskodur. ne mutlu ki bana tam tersini düşünmüyorum. fakat düşüncülerimin her iki türlüsünde de bana çelişkileri yaşatan ve fiyasko ile kahraman olabilmek arasında gidip gelen elano'yu tebrik etmeden yazımı sonlandıramam. galatasaray taraftarı ikiye bölünmüş durumda. yani onların da çeliştikleri bir konu bu. kimisi, yani birinci tip taraftar: ''bu adamın hiç katkısı yok'' derken, ikinci tip taraftar ise: ''sizin gibi taraftara inamotolar, ali lukunkular lazım'' demekle meşgul. işin açıkcası bu ikinci tip taraftarı da anlayabilmiş değilim. şimdi ne alakası var iyi futbolcuyu takımdan gönderip yerine kötü futbolcular size uygundur demenin? tabii ki çok kaliteli futbolcular olunca güzel oluyor futbol. fakat yapılan eleştirilere cevap veremeyen bu kesim taraftar ilk olarak bu şekilde savunuyor elano'yu. hani diyeceğim o ki, birisine eleştiri yapılırken siz de o eleştirilere cevap bulun. gidip konuyu farklı yönlere saptırmanın bir anlamı yok. artısı ile, eksisi ile masaya yatırın. zaten hangisinin ağır bastığını görürseniz uzlaşmaya da varırsınız.

    son olarak ali sami yen tribünlerine değinmek istiyorum. berbat... bir seyirci profili son iki yılda ancak bu kadar rezil olabilir. karaborsacısı da içeride, hırlısı hırsızı da. sevgilisine kızan gelip beste yazıyor iki dakikada. ya da arabesk parçalardan araklamasyon yaparak tüm taraftara söyletiyorlar. eminim ki 90 dakika boyunca ''rerere rarara gassaray gassaray cimbombom!'' diyerek tempo tutmak hepsinden daha olumlu sonuçlar verecektir. denemesi de bedava.
  • 1363
    satmamızın hiç bir anlamı olmayan futbolcu. adam tam 1 senede takıma alıştı yine göndericek miyiz yani? ciddi misiniz siz? istikrar futbolcuda da vardır, elano ilk senesinde bekleneni verememiş olabilir ama emin olun yanında mustafa sarp ve topalla xavi yi de alsaydık yine de bekleneni veremezdi.

    çıkartın at gözlüklerinizi ve maç içinde toplu topsuz oyunda elano nun ne kadar faydalı olduğunu görün.

    şaka mısınız? şu takımda milan baros ve harry kewell kadar emek sarfeden ve ruhu olan bir adamdır elano.
  • 2556
    birilerinin övmesini neden birilerinin yermesi takip eder anlamak mümkün değil. esasında anlamak mümkün de bunun göz göre göre, son derece yavan ve ilkel olması tuhaf. eski futbolcumuz olduğu için elano'yu izleyip beğenilerini sergileyenlerden sonra bizde bir bok olmadığını söylemekte tereddüt etmeyenlerin meramı ne olabilir acaba? ya peki bunların at sahibine göre kişner sözünden haberleri yok mu?

    bakın canlar, sorun elano'nun kötü falan olması değil; sorun senin onu oynatamayışındır. sorun plansız, programsız transfer. elano'yu alanlar o adamı nerede oynatacaklarından bihaberdi. gelen elano zaten geç alınmıştı, sezon başı kampına katılamamıştı. şöyleydi böyleydi, alıştı alışacak derken bu adam ilk on bir başladığı zamanlarda dahi ilk başta çıkarıldı. dünyanın en iyi milli takımında as oynayan bu adam sırf oynayabilmek için galatasaray'a geldi ama burada da hayal kırıklığı yaşadı. sevgili rijkaard hep onu çıkardı ya da yedek soyundurulması gereken adam oldu muydu ona başvurdu. kazmalardan kurulu ortasahayı adam etsin diye bu adam defansın hemen önünde de oynatıldı. ki elinden geleni de yaptı. sonraki sezon sakatlıktı, satılacaktı şuydu buydu derken bu adam yine sezon başı kampına adam akıllı katılamadı. ilk maçlarda görev alamadı. gitmeyeceği anlaşılınca kerhen oynatılmaya başlandı. ha yerlilerin ona yönelik ambargosuna, ayrımcılığına da henüz değinmedik. sistemi olmayan, arkasındayız deyip hemen arkasından gönderdiği teknik direktöründen sonra adnan polat'a nasıl güvenirdi elano?

    tüm bunlara rağmen hedefi kalmamış, uefa avrupa ligi'ne bile havlu atmış, türkiye gibi sikindirik bir ligde geleceği pek de parlak olmayan bir galatasaray'da o moral bozukluğuyla bu adamın nasıl oynamasını beklersiniz? adamı oynatamadık, elimizde böyle bir yetenek vardı tıpkı diğerleri gibi skib bıraktık diyemediğiniz için habire kötülüyorsunuz değil mi? böylesi işinize geliyor çünkü.
App Store'dan indirin Google Play'den alın