birincisi her doğru her yerde söylenmez. ilkokul çocuğuna bile öğretiyolar bunu. sen galatasaray başkanısın, kahvede işsizlikten canı sıkılan dayılar gibi atıp tutamazsın. kaldı ki söylediklerinin yanlış tarafa çekilme ihtimali yüksek. birçok fenerli aziz'in masum olduğuna biraz daha inandı. dahası fenerliye
adamın gol dedi deme fırsatı vermiş oldu.
ikincisi hukukçu kimliğine dair şeyler. ülkede doğru düzgün hukuk sistemi yok diye hukukçular da doğal olarak hukuk dışına çıkıveriyor. koskoca hukuk profesörü olsan bile bu böyle. bu ülkede cemaatin pis işlere bulaştığını cemaatçilerin kendisi hariç herkes fark etti zaten. ama hukuk intikam aracı değil, ayar vereceğin bir sopa değil. bir suçlu varsa doğru düzgün yargılayacaksın, ithamlarda bulunacaksın. yoksa suçluyu bile kahraman ilan ettirirsin, şu an aziz'e yapıldığı gibi. o zaman 50 milyonu söylerken bir dayanağın olacak. mahalle ağzıyla bir şeyler iddia etmeyeceksin. kaldı ki hukuk sistemlerinin hepsi, yüzde bir bile şüphe varsa o kişiye suç isnat edilemeyeceğini öngörüyor. koskoca hukuk profesörümüz söylediklerinde bunu da hatırlatsa bize keşke. ama dedikodu yapmak daha tatlı tabi.
üçüncüsü aziz söylediklerini yalanladı. kendisi ne yaptı, aziz'in zanlı psikolojisinden kaynaklanmış korkudan dolayı iddialarını inkar ettiğini söyledi. işte sıvamak, sıvacılık böyle bir şey. geri adım atıp iddialarını geri çekmek 70 yaşındaki egosuna zor geldi demek. neyse zaten rezil oldu, bir şey demiyorum.
son olarak hukukçu kimliği, ceza avukatlığı, insanlığı taraftarı ilgilendirmez. galatasaray başkanının ismini şikeye adını karıştırmış ve türk futbolunun celladı olmuş bir zata destek vermekten kirletmiştir. istifa edeceksin, hem de derhal. etmezsen de kendisini adnan polat'dan beter anacağımız kesin.