bence sahte yıldızlar ve (bkz:
1959 öncesi şampiyonluk yalanı) hakkında fazla konuşmayarak doğrusunu yapan yönetimdir. fenerbahçe'nin ve ali koç'un istediği zaten konuşulmak. onlarla birlikte sen de bu hikayeyi dillendirmeye başlarsan, tüm bu yalanı meşru zemine çekmiş oluyorsun. doğrusu kendilerini hiç kaale almamak ve olayın hukuki kanada gelmesini beklemek. gerektiği yerde de alaycı söylemlerde bulunarak, fenerbahçe'nin mantıksızlığını ülkenin yüzüne vurmak ve konunun sulandırılmasına ön ayak olmak. bizim yönetimin de yaptığı tam anlamıyla bu. ve bunu tek bir yönetim değil arka arkaya bir kaç yönetim yaptı. sadece bu olay özelinde konuşursak bile galatasaray'ın ne kadar akil, ne kadar donanımlı, ne kadar sistemli kişiler tarafından yönetildiğini, yönetimler değişse bile zihniyette sürekliliğin sağlanabildiğini görüyoruz.
taraftar istiyor ki it dalaşına girilsin. fenerbahçe, beşiktaş ve diğer anadolu kulüpleri seviyesizliğinde açıklama savaşları olsun. galatasaray hariç herkes öyle davrandığı için normali bu gibi görülüyor ancak şu an türkiye futbol iklimine, hatta ve hatta türkiye'nin tüm kurum ve organlarına ve onları yöneten kişilere, çalışanlara ve halka sirayet etmiş olan cehalete bağlı öfke ve öfkeyi kontrol edememe, tutarsız ve fevri açıklamalar kabul edilebilecek şeyler değil. sonuçlarının ne olacağını düşünmeden ağızdan çıkanların, vereceği zararı hesaplamak gerekir.
galatasaray yöneticileri halkı kin ve düşmanlığa sevk etmekten özellikle kaçınmakta ve hala cumhuriyetin demokrasisine ve hukukuna güvenerek doğru yoldan sapmamaktadır. onlardan taraftar kadar fevri çıkışlar beklemek haksızlıktır ve aynı zamanda mantıksızdır. eğer taraftar aklıyla yönetilirsen en fazla fenarbahçe olursun işte.