başkanlık döneminde kendisine karşı nefret duygusundan başka bir şey beslemeyen biriydim. o zaman yaşımın genç olmasının da verdiği fevrilikle bugün olsa galatasaray başkanıdır diyerek etmeyeceğim lafları sosyal medya hesabımda etmiştim, şu an ağzıma bile alamayacağım ağır laflardı.
bugün başkanlık seçiminde bir taraf tutmamakla birlikte eğer bir oy hakkım olsa muhtemelen kendisine oy verirdim. diğer aday sayın
eşref hamamcıoğlu'ndan çok daha tutarlı bir seçim süreci geçiriyor, ekibi çok çok daha güçlü. hem kurulları, hem şirketleri.
bugün yapılan açıklamaya göre şirketlerde
erden timur'un haricinde
ali yüce,
ali gürsoy,
murat özkaya,
tarık taşar,
fatih birol,
tuncer hunca gibi önemli isimlerin de olduğu açıklandı.
bugün baktığımda kendisine başkanlığı döneminde çok yanlış yerlerden bel altı vurduğumu görüyorum, bir çok taraftarımız da benzerini yaptı. düzgün giyinmemesinden, karizmatik bir adam olmamasından, boş bardaktan su içmeye çalışmak gibi gaflardan, fiziksel özelliklerinden dolayı kendisine çok ağır laflar edildi. eleştirilmesi gereken yerler ise başkaydı. en büyük eleştiri konusu kulübü
nepotizm ile yönetmeye çalışıp kardeşine çok fazla yetki vermesiydi. transferde ve hoca tercihlerinde yaptığı hatalardı. berbat bir yönetim dönemi geçirdi, ancak galatasaray tarihinin en kötü yönetimi olduğunu düşünmüyorum. rahmetli
özhan canaydın ve
mustafa cengiz dönemleri, sayın
adnan polat ve sayın
burak elmas dönemlerinin dursun aydın özbek döneminden bir fazlası olduğunu düşünmüyorum. bu saydığım yönetimler de kendisi kadar hatalı işler yaptı, kulübü maddi olarak zarara uğrattı. hatta bu listeye sayın
ünal aysal da girer. ilk 2 senesi idari olarak harika yönetilmiş olsa da erken seçim sonrası yönetimi ve hoca değişikliğiyle birlikte kulübün geldiği durum ortadaydı. verilen yüksek bedelli sözleşmeler de herkes tarafından biliniyor. dursun özbek'in şanssızlığı ünal aysal döneminden sonra gelmesiydi, 2 sene üst üste şampiyonluk, ucl çeyrek finali, yıldız futbolcular, çilekler... sonrasında böyle bir dönem gelince gereğinden fazla tepki aldı. otel faturası üzerinden hala vurulduğunu görmek de bir çok kişinin bilgi sahibi olmadan konuştuğunu gösteriyor. yasal olarak bu faturaları kesmek zorunda, otelinde kimin konakladığını devlete bildirmek zorunda. başkanlıktan ayrılırken içeride 20m € parası olan adam kulübe 300bin tl'lik otel konaklama parasını mı fatura edecek. fatura kesilmiş ama herhangi bir tahsil olmamış, bundan emin olabilirsiniz. içeride hala parası da var bildiğim kadarıyla.
kendisinin etrafında camianın çok değerli isimlerinin toplandığı bir konsensüs oluşmuş. çok önemli projeler adım adım nasıl uygulanacağıyla birlikte anlatılmış. bu saatten sonra her gün buraya gelip aynı şeyleri yazmak, yok bu adam hırsız, yok kulübü peşkeş çekecek demek yanlış geliyor bana. top çizgiyi geçsin, başarı yakalansın, taraftarın'ın %80'i bu adamı sevmeye başlayıp başarılar devam ederse efsane başkan diyecek. hatta projeleri gerçekleştirip bankalar birliği borcunu kapattıktan sonra kasada 6 milyar tl nakit bırakırsa metin oktay heykelinin yanına kendisinin heykeli de dikilir. bu sebepten dolayı taraftar biraz sakin olmalı. bizim elimizden gelen bir şey yok. belki bu sefer düzgün yönetir umuduyla seçildiği takdirde destek vermemiz gerekiyor, sayın eşref hamamcıoğlu için de geçerli bu. ben kendisinin arka planda kalıp fazla işe karışmayacağını düşünüyorum. 3. senesinde zaten bu yola girmişti, futbolun anahtarını
fatih terim'e teslim edip geri plana çekilmişti, baskın seçim yapmasa sezon sonunda olağan seçime şampiyon başkan olarak girecekti ve çok yüksek ihtimalle tekrar seçilip 3 yıllık başkanlık yapacaktı. o üç yıllık süreçte gelen 2 şampiyonlukla da efsane başkan olurdu yine. taraftar sadece topun çizgiyi geçip geçmemesiyle ilgilenir, bunu aklınızdan çıkarmayın.
ben oy hakkı olmayan bir taraftar olarak iki başkan adayına ve galatasaray spor kulübü derneği üyelerinin iradesine saygı duyuyorum. seçildikleri takdirde umarım hem dursun bey hem de eşref bey galatasaray başkanlık makamına yakışan, başımızı öne eğmeyecek şekilde görevlerini yaparlar. galatasaray'ın gerçekten birleşmeye ihtiyacı var. umarım kazanan galatasaray olur.
edit: eşref bey hazirun çalışması yaptıklarını ve %60 gibi bir oyla kazandıklarını söylemiş ancak hem üyelerin hem de dışarıdan bize görünen tablo bu şekilde değil. ben %60'ın üzerinde bir oyla dursun bey'in seçimi kazanacağını düşünüyorum, hatta biraz daha fazla olabilir. son iki haftada eşref bey ve ekibinin yaptığı açıklamalar ve hamleler ciddi oy kaybettirdi. eşref bey'e oy vermeyi düşünüp daha sonradan karşı tarafa geçen bir çok üye oldu. özellikle
adnan öztürk ile çelişki yaşaması da bunda bir etken. ki bilenler vardır, adnan bey'in başlığına da bakabilirsiniz, kendisi benim galatasaray başkanı olarak görmek istediğim, o koltuğa çok yakıştırdığım bir isimdir. listelerin verildiği gün iki ekip birbirine çok yakındı, %52-48 gibi bakıyordum ben oy oranlarına, ancak bugün itibariyle dursun bey ve ekibi baya önde görünüyor.