• 52
    herkes tarafından kabul edilebilecek bir çözümle sonuçlanması gereken şike sonucudur. belki herkes tam tatmin olmaz ama bence olması gereken 2010-2011 şampiyonluğu trabzonspora verilmeli ve fenerbahçe amatör kümeye düşürülmelidir. akabinde fenerbahçe spor kulübü ibb spor kulübünü satın alıp isim ve renk değiştirip tekrar süper ligde mücadele edebilir. olay da türk usulü kapanır.
  • 58
    30 haziran 2014 cas kararları’nın açıklanması

    neden bu kadar geç açıklandı sorusunun cevabını da bulabileceğimiz, ilginç ayrıntılar içeren bir karar metini olmuş. türkiye’deki ağır ceza mahkemesinin sonuçlarını beklemek ilk kararları olmuş gibi gözüküyor. tapeler gerçektir kararı netleşince hamlelerini daha net yapmışlar. artık namı dünyalara yayılmış şikecilerin neden kararları açıklamadıkları daha anlaşılır duruma geldi.

    bence altı çizilmesi gereken ilk sonuç: cas bütün yargılamayı sıfırdan başlayarak yaptığını anlatıyor. hiç bir yargı sonucunu örneklememiş, yeniden savunmaları almış, delilleri açıklamalarını istemiş. aksi ispatların neden kabul edilmediğini açıkca yazmış. bu da, şikecilerin fezleke hikayesini komple çürütüyor.

    dip not: kararın tarihi 11 nisan 2014.. biz 30 haziran 2014 de öğreniyoruz..

    cas: biz bu işten bir şey anlamadık

    cas, uefa ile ilgili ayrıntılara değinmiş. diyor ki; incelediğin bazı maçlar var, bu maçlara ceza vermişsin. fakat en alt limitle cezalandırmışsın. biliyorum tekrar yargılama hakkın yoktu, bizim de şu an cezayı arttırma hakkımız yok. uefa’ya saklı tuttuğu haklarını, yani burada eksik var, eksik bir şeyler yapmışsınız, bence tekrar gözden geçirin diyor.
    onu da şöyle diyor: sen 5 maçı değerlendirmişsin, benim kurulum 8 maç üzerinden değerlendirdi ve hepsinde suçlu buldu. kuralların ve yetkilerin izin verir durumda ama ben hamle yapamıyorum diyor. cas bu durumu hukukun res iudicata ilkesine aykiri buluyor ve bu sebeple kendi kararini disiplin komitesinin kararindaki 5 mac ile sınırlıyor.

    şikeci savunması
    türkiyedekinden tek farkı, doğru mu samet’in ingilizce versiyonuyla savunma yapmaları olmuş. rezil olmuşlar, çatırdatmışlar..
    daha fazla uzatmayacağım, şike yapmadık şahitleri aşağıda listelemişler.. https://pbs.twimg.com/media/BraFEtqIYAALdJK.jpg

    sonuç

    3 temmuz da isviçre federal mahkemesinin usul yönünden inceleme kararı çıkacak deniyor. bu ne olur, nasıl gelişir bilemiyoruz. fenerbahcenin beklentisi şampiyonlar liginde olmak, fakat bununla alakalı bir sonuç çıkacağını sanmıyorum. dünyanın tüm mahkemeleri aziz ve şürekasını hırsız bulacaktır, fakat belki spordan men hususu ile ilgili kısmı, insan hakları kısmıyla alakalı olunca, bununla ilgil bir karar çıkabilir.
    geriye kalan her şey için 17 temmuz 2014 beklemeye geçiyoruz. uefa’nın tutumu cas kararından sonra ne olacak, nasıl bir yol izlenecek. direkt lokal lig müdahalesi mi gelecek, ihtar mektubu mu bilinmez. çünkü method ile ilgili farklı senaryolar var. malumunuz kazakistan’da alınan kararlar, ve tff nin bu kararlara attığı imzaların sonucunu 17 temmuz’da göreceğiz. tff savunmasını nasıl verdi, işin içinde kişileri mi kurumları mı sundu anlayacağız. o zamana kadar spor kamuoyunun borsa manipülatifine kanmamak gerek.

    hep dediğimiz gibi, fenerbahçe ve şürekası, hepsi ligden düşecekler. bundan kaçış yok. adalet yakın, ne olur feneri yakın!
    http://www.tekyurek.com/...-in-gerekceli-karari burada bazı konu başlıkları özet geçilmiş.

    ayrıntı meraklıları için: tam metin http://www.radikal.com.tr/...56_fenerbahce_sk.pdf
  • 59
    klasik spor basını manipülasyonu ile tüm futbol severler ve sözlük ahalisinde yine müthiş bir ümitsizlik hasıl olmuş durumda.

    avrupa'nın ve dünya'nın futbolla ilgili soruşturmaları ve davaları konusunda en üst düzey karar merci cas mahkemesidir. ve bu cas mahkemesi bahse konu dosyada, incelediği dört maçta da fenerbahçe ve yöneticilerini şikeden suçlu bulmuştur. nokta.

    yani bu iş bitti. süreç ne kadar uzarsa uzasın ne olursa olsun nihai kararı verecek olan yer cas. daha ötesi yok. ve bu mahkeme kararında fenerbahçe ve yöneticilerini şikeden suçlu bulduğunu söylüyor, üstelik dört maçta. fenerbahçe'yi bu durumdan kurtarabilek bir üst düzey karar merci yok. ne tff, ne uefa, ne fifa bu karar sonrası ters bir karar alamaz alırsa da cas bedelini çok ağır ödetir. tabi yapılacak başvurular doğrultusunda.

    türk spor basını tff diyor, uefa diyor, müfettiş diyor ve fenerbahçe yöneticilerinin güdümünde gerçekleştirilen bir algı operasyonu ile müthiş bir manipülasyon yapıyor. tekrar altını çizerek söylüyorum. 3 temmuz'dan beri bütün bu süreçte tff, uefa, fifa ve bütün kulüpleri bağlayıcı en önemli karar cas'ın gerekçeli kararıdır. bu kararla ilgili tek itiraz makamı isviçre federal mahkemesi'dir. fakat bu itiraz cas'ın özerk yapısı nedeniyle esasa yönelik değil usule yönelik yapılabilir. fenerbahçe'de bu itirazı yapmıştır. isviçre federal mahkemesi bu itirazı kabul etse dahi cas sadece usul değişiklikleri yaparak kararını yineleyecektir. kararında esasa ilişkin yani fenerbahçe'nin dört maçta şike yaptığına ilişkin hiç bir değişiklik olmayacaktır.

    gelelim türk spor basınının son manipülasyonuna. 17 temmuz'da alınan kararın dosyaya müfettiş atandı diye sunulması. şaka gibi bir durum. çünkü aslında olan şey tff'nin uefa disiplin kurulu'na sevk edilmesidir. müfettiş raporu nereye sunacak? bu raporu hangi kurul değerlendirecek? tabi ki uefa disiplin kurulu. ama ne hikmetse spor basını işin bu kısmıyla ilgilenmiyor.

    uefa'da inceleme ve rapor yazma konusunda iki türlü çalışan var. raportörler ve müfettişler. raportörler raporlarını uefa kontrol ve disiplin komitesi'ne sunar. komitenin görevi bu raporu da dikkate alarak soruşturma açılıp açılmamasına karar vermektir. eğer soruşturma açılmasına karar verirlerse dosya ve ilgili kurum uefa disiplin kurulu'na sevk edilir ve müfettiş tayin edilir. tff dosyası şu an bu aşamadadır. müfettiş bir savcılık makamı edasıyla incelemesini yapar ve raporunu uefa disiplin kurulu'na sunar. disiplin kurulu soruşturmaya konu kurumun yazılı ve sözlü savunmalarını da alıp kararını verir. uefa içinde raportör ve müfettişlerin bahse konu komite ve kurul dışında kullanımı oldukça sınırlıdır. raportör ve müfettişler nadiren diğer kurullar tarafından inceleme yapmak üzere değil bilgisine başvurmak adına kullanılabilir.

    tff'nin uefa disiplin kurulu'na sevk edilmesinin ve müfettiş atanarak soruşturma açılmasının bir önemi daha var. uefa ve fifa'nın yaptığı işbirliği protokolleri gereği uefa herhangi bir üye federasyon hakkında soruşturma açtığında fifa'da müdahil olma hakkı kazanıyor. bu nedenle de üyeliğin askıya alınması gibi eylemler uefa ve fifa tarafından koordineli olarak birlikte alınıyor. daha önce yunanistan örneğinde gördüğümüz gibi. yani tff'ye açılan bu soruştumayla artık fifa'da dosyaya müdahil olma hakkı kazanmıştır.

    özellikle cas'ın gerekçeli kararı ve tff'nin uefa disiplin kurulu'na sevki sonrası artık tff ve ülke futbolu için dönüş yolu yoktur.

    ya şike yapanlara gerekli cezalar verilecek ya da tff'nin üyeliği süresiz askıya alınacak ve milli takımlarımız da dahil hiç bir takımımız uzun yıllar hiç bir turnuvaya katılamayacak. ta ki şike yapan kişi ve kulüplere uefa'nın istediği cezalar uygulanana kadar.

    yani bu noktadan sonra şike yapan kişi ve kurumlara verilecek cezalar kesin. kesin olmayan tek şey ülke futbolunun ne kadar ceza alacağı. bunu da tff'nin kararı belirleyecek. tff şike cezalarını bugün uygularsa ülke futbolu ceza almayacak. 5 yıl sonra ya da 10 yıl sonra uygularsa da ülke futbolu o kadar ceza alacak.

    tabi bu yazdıklarımız sadece şike meselesiyle ilgili. eğer dosyada tff'nin özerklik ihlallerinden de bahsediliyorsa uefa'nın özerklik konusunda da talepleri olacaktır. örneğin olağanüstü seçimli genel kurul talebi gibi.

    son sözüm yine ülke spor basınına. öyle satılmış kalemlerden oluşuyor ki yıldırım demirören gibi bir adamın eylemleriyle hiç bir anlamı yokken yıllarca ceza alabilecek ülke futboluna ve bu riske rağmen olabilecekler hakkında tek kelime konuşamıyorlar ve tek satır yazı yazamıyorlar.
  • 62
    (bkz: #1443675)
    zamanında bu tarz bir yazı yazdığım için yoğun bir şekilde ofsayt entrylere düştü yazım. görüyorum ki yazdığımda haklı çıkmışım.
    yeniden yargılama süreci ocak ayında başlıyor. yeniden yargılama sonucu aziz yıldırım'ı aklayacaklar, fenerbahçe uefa karşısında güçlü tutulacak, yalnız bırakılmayacak. uefa kanadından onlara bir ceza gelmeyecek. dünya futbol tarihinin en büyük şikesinin sonucu = 0

    geçmiş olsun...
  • 63
    olayları fanatikten takip eden bilirkişi dostlarımız için ufak bir hatırlatma yapmak zorunda kalıyorum. ocak 2015'de yapılacak olan yargılama diye tanıtılan olay, ağır ceza mahkemesinin davayı tekrar ele alıp almama kararını görüşeceği durumdur. yargılama yapılmayacaktır. velev ki yapıldı diyelim, şike gerçektir. deliller vardır, karartılma ihtimali yoktur. hiç bir mahkemenin " şike " yoktur deme şansı yok. zaman sadece uzuyor. umutsuzluğunuzu, algı süreçleriyle yönetenlerin eliyle insanlara yansıtmayın. mücadele sürüyor. tahmin ettiğimiz ama bu kadarı da olmaz dediklerimiz gecikmelere sebep oldu. ama adalet er ya da geç uzaklardan da olsa gelecek. o küme düşülecek.

    şikenin cezası=0 ....aslında değil. sorun şikeye ceza verilsin diyenlerin sadece lafta kalabalığı. eyleme dökülen her isyan bir şekilde defedilebiliyor. çünkü çoğunluğa karşı az insanın mücadelesi var. hanginiz gazeteleri boykot ettiniz? tv programlarını boykotladınız? hangi imza kampanyalarına, tff protestolarına katıldınız? koca bir hiç. şu mücadeleyi veren 300-500 insan ya vardır ya yoktur. geriye kalan herkes koltuğunda oturmuş, " şikeyi kapattılar" narası atıyor. e müdür sen kapamalarını engellemek için ne yaptın? tv yorumcusu çıkmış "şampiyonluk için her yol mübahtır" diyor, sen de oturup izliyorsun. sen izlersen ceza nasıl gelecek? şikecileri destekleyenleri sen dinlersen,gazetesini alırsan, tv programına reyting yaptırırsan elbette sürer gider bu devran. zaten para için var olanlara para kazandırırsan, niye düzeltsin ki adam bu rezaleti?

    passolig bu lige darbedir, rantçıların cebine haksız yeni bir kazanç yoludur destek çıkmayın dedik. kulüp yöneticilerimiz dahil kimse arkasında duramadı işin..neden? çünkü herkes rantının, rahatının peşinde... en çok passolig galatasaray taraftarı almış.

    başkan adayların televizyonlarda aziz yıldırım bizim dostumuzdur diyor... daha 1 sene yeni oldu, taptığın galatasaray efsanesi tek kelime edemiyor şike ile ilgili... adalet bu adamlarla yürünecek bir yol değil. aaa bakın ne dedim, ceza verilmeyecek dedim gördünüz mü bak demeye olayı getirmek, bu insanların ulaşmak istediği sonucu veriyor..sen farkedemiyorsan zaten konu kapanmış..

    bir gerçek var dostlar..adalet uzakta bir yerde duruyor ama sen ne kadar ona yürüyorsun.. bütün mesele budur.
  • 65
    http://www.trabzonspor.org.tr/...amp;IND=16665#Icerik

    --- alıntı ---

    bugün bazı medya organlarında “uefa 2010-2011 sezonunun şampiyonunu ilan etti” başlıklı haberler yayınlanmıştır.

    bilindiği üzere medya şike sürecinde, “müjde” içerikli çok sayıda haber yayınlamış; müjdeli haberlere rağmen 2010-2011 sezonunda yapılan şike nedeniyle uefa tarafından türkiye’den 4 kulübe ceza verilmiştir.
    şikeyi destekleyen medyaya göre, uefa bir kulübe şike yaptığı için ceza verebilir ama aynı zamanda o kulübü meşru hak sahibi olarak görebilir.
    açıkça belirtmek gerekir ki, her zaman olduğu gibi uefa müfettişinin raporunun içeriği çarpıtılmıştır. müfettişin görüşü hakkında karar vermek üzere, uefa disiplin kurulu 11 aralık tarihinde toplanacaktır. disiplin kurulu’nun kararına itiraz edilmesi durumunda uefa temyiz kurulu konuyu ele alacaktır. fifa ve cas da konuyu değerlendirmeye yetkilidir.
    şike süreci devam etmektedir. trabzonspor kulübü, ana akım medyayı hayal kırıklığına uğratmaya devam edecektir.
    trabzonspor kulübü

    --- alıntı ---
  • 66
    hiçbir sik çıkmayacak kararlar. amına koyim bu sezonla beraber 4 sene olacak lan 4 sene! nerde bu adalet? nerde bu hak hukuk? herifler uefa'ya rüşvet yedirmişler amk daha ötesi mi var? ve uefa hiçbir şey demedi, cas bunu farketti de ağzına geleni saydı gerekçeli kararında uefa'ya.

    demem odur ki cas ve fifa bir an evvel el atmazsa ki bu ikisinin, yerel federasyonlara el atma hakları var, başımız daha çok ağrıyacak. daha çok rezillikler göreceğiz. kaldı ki ben el atacaklarını da sanmıyorum bu saatten sonra.

    umarım ağır göt olurum.
  • 67
    cezalarin uygulanmamasinin sonucu $udur:

    zaten zayif olan adalet, türkiye de tamamen bitmi$tir.

    insanlarin adalete olan inanci tamami ile 0 a inmi$tir.

    adi $ikeye bula$an takimlardan, bilhassa fenerbahçeli futbolculara tahammül 0 noktasina gelmi$tir.

    gidi$hat daha da kötüye ilerleyecektir.

    ta ki en dibe indiginde, insanlar daha fazla suç i$lemeye ba$ladiginda, en kötü ihtimal ülkede maragaret thatcher örneğinde oldugu gibi ülkede futbola ara verilecek, durum o kadar vahim olmadan önce de bir trabzonspor $ampiyonlugu ile ülke insaninin gazi alinacaktir.

    $ike henüz sonuçlanmadi ise bile, futbol sonuçlanmi$tir, futbol bitmi$tir, futbol artik bir spor degil bir para kazanma mekanizmasi olmu$tur.

    *yabanci kurali
    *passolig
    *milli takimin yerlerde sürünmesi
    *ligin kalitesizligi

    bunlar hep dogrudan veya dolayli olarak yapilan $ike ve verilmeyen cezalar ile baglantilidir.

    ben ümidi kestim, siz de bo$una ümitlenmeyin..
  • 72
    ibne basın 3 temmuz'dan bu yana ne zaman ''fenerbahçe'ye müjde'', '' artık bu iş bitti'', ''fifa, uefa bize karışamaz'' başlıklı haberler yapsa kısa bir zaman sonra şikecilere kötü haberler olduğu ortaya çıktı. fifa eğer gerçekten topa girdiyse işler kızıştı demektir.

    asıl ilginç olan fifa'nın trabzon'a gönderdiği bu yazının çok sonra basına sızmış olması. bilindiği gibi trabzon'un içinde de şike olayının artık kapatılmasını isteyen hiç de azımsanmayacak bir kitle var. ünal başgan'ın zamanı olsa illa bir iki yönetici demeç vermişti bununla ilgili ama şimdiki yönetimin 3 temmuz'a olan bakış açısı tahmin edilebilir, muhtemelen ''bizim derdimiz bize yeter uğraşmayalım'' zihniyetindeler.
  • 73
    insanları boşuna ümitlendirmeyelim arkadaşlar, bu dosya çoktan kapandı. herkes neyin ne olduğunu gördü, biliyor ama 3 maymun oynandı ve bitti süreç bu bir gerçek. fenerbahçe ve adı geçen bir kaç kulüp şike yapmasına rağmen ceza almadı bu ülkede, almayacak da. yakında aziz yıldırım da yeniden yargılama felan derken aklanılacaktır. hukukun üstünlüğü değil, zenginlerin üstünlüğü malum. fakat en güzelini şenol hoca söylüyor; (bkz: hukuken aklanabilirsiniz, vicdanlarda aklanamazsınız)
    yani her zaman günahların takımı olarak kalacak şikeci fenerbahçe. unutmayalım unutturmayalım önemli olan bu.
  • 75
    (bkz: yav he he) diyen birçok yazarın içten içe göt olmak istediği şikenin sonucudur. fifa bunları düşürsün ağızlarına yüzlerine çıkarıp vursun ben afiyetle yerim zaten yazdıklarımı ama 4 sene olacak bu yaz ile ve hala bir kıpırtı, dönemlik geçici cezalar dışında bir icraat yok. atla şike yapan adamlar üst türü garantiledi işte bu sene uefa avrupa liginde. bu yüzden pek güvenesim gelmiyor bu avrupalı para babalarına ama şikecilere hakettikleri ceza verilirse ben afiyetle dediklerimi yutar, nickaltımda bi çay içmeye davet ederim herkesi. (:
App Store'dan indirin Google Play'den alın