* rakipleriniz ve milli takım avrupa maçlarında bozguna uğrarken, tuttuğunuz takımın avrupanın kalbur üstü ekiplerini yenmesini izlemektir.
* mahalle maçlarında veya dokuz aylık, yirmibir gibi oyunlarda tanju gibi roveşata atmak, kıçı başı yaralamak. okul pantolununun apış arasını yırtmak ve gün boyu okulda kızlardan kaçmaktır.
* gündüz oynanan avrupa maçları nedeniyle okulu kırmak, ertesi gün bunu öğrenen babadan ve hocadan ayarı almaktır.
** pes- fifa gibi serilerin olmadığı, commodore ve amiga dönemlerinde oynanan (bkz:
kick off) (bkz:
sensible soccer) gibi futbol oyunlarında forma rengi kırmızı olan takımı almaktır.
* yılda bir veya iki kez şehre gelen takımı seyredebilmek için babaya 1 ay önceden yalvarmaya başlamaktır. baba ikna edildikten sonra bilet alabilmek için sabahtan bilet kuyruğuna girmek. bilet alınınca jetonlu telefondan babaya haber vermektir.
* çakmada olsa bir formaya sahip olmanın hayalini kurmaktır, okul bitince yazları bir yerlerde çıraklık yaparak para biriktirmek ve hayal edilen formanın orjinaline kavuşmaktır.