• 1
    fenerbahçeyi kurtarmak için teklif edilen ve muhtemelen de tüm takımlar için uygulanacak sistem.

    neymiş efendim önce bankalar kulüplerin sağa sola tüm borçlarını kapatacakmış, daha sonra da kulüpler bu tutarı çok cüzzi bir faiz karşılığında yavaş yavaş bu bankalara ödeyecekmiş.

    15 senedir galatasaray finans sorunu çekerken nerdeydiniz demezler mi adama?

    bu arada son 1 hafta içinde;
    yıldırım demirören'in türkiye bankalar birliği ziyaretinin,
    ali koç'un cumhurbaşkanı ziyaretinin nedenleri de ortaya çıkmış oldu.

    herşey fenerbahçemiz için.

    hep ilahi adalete güvenen bir insan olarak bu günahların takımı fenerbahçeyi yine allah'a havale ediyorum. devletin kaynaklarını (kim bilir kaç milyar türk lirası) bu şekilde kullanacakları için.
    edit: kaynak
    http://www.hurriyet.com.tr/...jeye-destek-41066847
  • 89
    taraftarına ve mütevazi futbol kültürlerine birkaç kaliteli dostun anlatılaşlarıyla sempati kazandığım bir kulüp olan adana demirspor başkanı bekir çınar kulüp borçlarını üstüne alıp intihar ederken, hatta canlı yayında "belki son kez teşekkür ederim" deyip kan dondurucu bir detayı hikayesine eklerken neredeydi bu devlet? adana demir taraftarı che guevara atkısı bastırıyor diye, devrimci karakterli diye mi yardım eli uzatılmadı? veya yıllardır bir çok izmir takımı borç içinde yüzerken, izmir halkı akpye oy vermiyor diye mi bu yapılandırma desteğini o zamanlarda gündeme getirmediler? yıllardır türk futbolunun içinde kimsenin başaramadıklarını başarmış, tarih yazmış, avrupa'ya türkiye'yi öğretmiş güzide kulübümüz borç içinde boğulurken, bu güzide galatasaray kültürünü bu hasta zihniyet ele geçiremedi diye mi gelin borçlarınızı yapılandıralım demediler? şimdi riva'yı florya'yı yok paraya elden çıkartıp ona rağmen tünelin ucunda ışığı görebiliyorken, düzlüğe yavaş yavaş çıkıyorken; aynı zamanda fenerbahçe, beşiktaş da tam tersi istikamette, giderek dibe batıyorken mi akıllarına geldi borçları yapılandırmak? midem bulanıyor sözlük, galiba dünya tuttu.
  • 2
    tv'de ridvan dilmen'den yaklasik 2 yil önce duyup internete ilk yazanlardanim (belki de tekim) bu projeyi.

    bunun sebebini de söyleyeyim, galatasaray borclarinin büyük kismini riva florya'dan ödeyebiliyor ama bjk ve fb dimdizlak ortada kaliyor onlari da memnun etmek icin daha dogrusu galatasaray bayern gibi 10 sene üstüste sampiyon olmasin diye yapilmis bir hamledir.
  • 3
    hükümetin bu ödemeyi kimin parasıyla yapacağını merak ettiğim önerme. eğer kendi ceplerinden ödeyeceklerse o kadar para o cebe nasıl girdi? eğer devletin parası yani bizim vergilerimizle ödeyeceklerse kime soruldu?

    vatandaşın ve ülkenin ekonomisi bu kadar kötüyken beceriksiz futbol yöneticilerine böyle bir güzellik benden kesilen vergilerle yapılacaksa hakkımı helal etmiyorum.

    bu kulüpler tüm borçlarını silsen de bu kafayla 2 sene sonra yine aynı duruma gelir.

    yönetimleri kulüplerin gelir gider ve borç durumundan sorumlu tutacak yasa çıkmadıkça bunlara karun'un hazinelerini de versen birkaç seneye hiç ederler.
  • 174
    bi kere yanlış bir nokta var. devlet kimsenin borcunu ödemiyor. devlet bankası kulüplere kredi veriyor borçlarını kapatsınlar diye. çünkü factoring şirketlerine borçlar var. bazen kulübün aylık kazancı eski borçların faizine bile yetmiyor. aylarca sadece faiz ödüyorsun. ana parayı azaltamıyorsun. yapılandırma ile bunun önüne geçildi. eğer iyi bir planlama ile gidersen 5 senede düzlüğe çıkabilme imkanın var.
  • 51
    şöyle bir haber var.

    https://tr.sputniknews.com/...paign=URL_shortening

    onu geçiceksiniz. beşiktaş'ı, özellikle de fenerbahçe'yi kurtarma operasyonu olur bu. açık ara en az borç alacak farkı galatasaray'da.

    o zaman galatasaray'dan aldığınız mecidiyeköy ve riva arazilerini gerisin geri iade edin. bu olaya kesinlikle sessiz kalınmaması gerekiyor. ali koç neden erdoğan'ın yanına gitti belli oluyor şimdi iyice. her şeyi geçtim halkın isyan etmesi lazım buna.
  • 8
    benden vergi alanlar o parayı herhangi bir kulübün borcu için kullanırsa haram zehir zıkkım olsun. (vergi dilimi nedeniyle yıl sonu maaşında ki korkunç erimeyi görenler bu serzenişi daha iyi anlayacaktır.)
    arsa tahsis edersin tamam o tesise yol yaparsın tamam vergi indirim yaparsın ulan tamam değil ama hadi ona da tamam.
    bunca şeye rağmen senelerce saçma sapan yabancılara akıtılan paraları, gövde gösterisi yapmak için mehmet topuz'lara alper potuk'lara verilen milyon euro'ları da mı ben ödeyeceğim.

    kulüpler batıyor geyiklerini geçiniz, fenerbahçe batıyor. (beşiktaş batsa ne batmasa ne varlığını hatırlarsam adam değilim) bu istek için kapsına dayandıkları adam sormuyor mu bunlara "ulan iki gün önce gözümüzü karartıp transfer yapacaz diyorsun paran yoksa nasıl transfer yapıyorsun ? varsa burada bana niye dileniyorsun ? " sormuyor tabi.

    kimse batmaz kardeşim. en fazla ligden düşer, şampiyon olamaz, ortalama bir takım olur. madem o kadar büyük kulüpsünüz "sevinmek için sevmiyorsunuz" ortalama bir takım olarak hayatınıza devam edin. geçmişte yediniz o hurmaların tırmalamalarını hissedin.

    gerçekleşmesi halinde vergi kaçırmaya teşvik edecek bir hamledir.
  • 145
    zamanında malatya'da bir çiftçinin traktörünü bir şubesinin önüne çekip kendini yaktığı sırada, demirören'e doğan holding'i satın alsın diye 10 yıl vadeli ilk 2 yıl ödemesiz 700 milyon dolar kredi veren, 1863 senesinde özel bir kanun ile tarımı ve çiftçiyi desteklemek amacı ile mithat paşanın emri ile kurulmuş ziraat bankasının, bugün beceriksizce yönetilen kulüpleri kurtarmak için devreye girmesi olayı.

    galatasaray da dahil olmak üzere tüm kulüpler için geçerli. eğer sen kaliteli yöneticiler seçemeyip, finansal olarak iyi yönetilmezsen batmaya mahkumsun. kulüpler kendi imkanlarıyla kurtulamıyorsa paşa paşa dibe vuracak, sonra ayağa kalkacak. devletin bankasından garibin, yetimin rızkından alınan paradan hayır gelmez, gelmeyecektir. yukarıda bahsettiğim olaydan 2 ay sonra demirören holding'in sahibi erdoğan demirören de vefat etmiştir. bu olay da hayır getirmeyecektir. beceriksiz yöneticilerin devlete güvenerek daha fazla har vurup harman savurmasına neden olacaktır. kulüpler daha çok borca girecektir. arkasında sağlam siyasi desteği olan bir kulübe hadi göreyim ben ziraat bankası yaptırım uygulayabilecek mi?

    ziraat bankasının bugünkü statüsünün, kuruluş amacından çıktığının farkındayım ama para babalarının uzun vadeli, düşük faizli milyarlarca lira kredi çektiği yerde çiftçi, sütçü kan ağlayacaksa batsın bu düzen. batsın tüm kulüpler.

    özetle, işsizliğin %15'e, genç işsizliğin %26'ya dayandığı, soğanın patatesin ithal edildiği ülkemde, devletin sırf "futbol milletin afyonudur" diyerek gündemine almaması gereken, beraberinde çok büyük eşitsizlikler getirecek bir hadisedir.

    kaynaklar:
    https://tr.sputniknews.com/...siz-on-yillik-kredi/
    https://tr.sputniknews.com/...ini-yakmaya-calisti/
    https://bilgiyelpazesi.com/...lmasi_yili_amaci.asp
  • 56
    ne tesaduf ki fener ve besiktas artik bataga dustugunde dusunulen rezalet.
    yillarca biz dahil bir cok kulup bunun sikintisini cekti hatta kapandi antep, eskisehir gibi.
    neredeydi o zaman akliniz?
    hatta daha ileri gidiyorum yuz yillik koca cinar fabrikalar batti gitti seyrettiniz.
    100 tane futbolcu zengin olacak diye yaptiklari olacak is degil.
    1 gram hakkim varsa haram olsun sizlere.
  • 12
    hükümet kendi cebinden ödüyorsa beni ilgilendirmez ama ceplerinden ödemiyorlarsa başlık devletin kulüp borçlarını ödemesi olarak değiştirilmelidir. ali koç kredibilitesi derken bundan bahsediyorduk, adamlar saman altından suyu yürütüyorlar.

    devlet galatasaray’ın 100 milyon tl borcunu yapılandıracağına 10 bin çiftçinin 10’ar bin tl’lik borcunu yapılandırsa da ülkeye katma değer katılsa keşke.

    (bkz: sadece türkiye’de olabilecek olaylar)

    ayrıca bugün bir belgeselde geçen cümleler üzerine bu haberi duymak da tam denk geldi. colosseum’un yapımı ve gizemleri ile ilgili belgeselde diyordu ki; colosseum’un varlığı devleti olabilecek tepki ve isyanlardan koruyor, insanlarda afyon etkisi yaratarak onların odak noktasını günlük aktivitelerden colosseum gösterilerine kaydırıyordu. o zaman ne diyelim; oyun devam etmeli.
  • 10
    ligin ayarlarını sıfırlama operasyonudur.

    baktılar fenerbahçeleri borç batağında adam akıllı takım kuramıyor, öyle ki anadolu takımları bile daha iyi takımlar kurmaya başladı ve fenerin ligdeki konumu belli. dediler ayarları sıfırlayalım.

    her kulübün borçlarının tamamı kapatılır mı bilemem ama transfere ciddi kısıtlamalar olacağına neredeyse eminim. öyle bir kural koyacaklar ki her kulüp takımını bozmak zorunda kalacak, kadro kalitesi düşecek.

    baktılar fenerbahçeleri kalitede rakiplere yetişemiyor, rakipleri fenerbahçelerinin seviyesine çekecekler.

    bu ligde hep fenerbahçeleri için radikal kararlar aldılar.
    şike yaptılar yakalandılar playoff çıkardılar onlar için.
    şike zamanı "gerekirse ülkece 5 yıl(ingiltere gibi) avrupaya katılmayız" algısı kastılar. ve bence o sene uefa küme düşürmeye zorlasaydı fenerbahçelerini o zaman bu 5 sene avrupaya katılmama kararını vereceklerdi.
    şimdi fenerbahçeleri batıyor, takım kalitesi rakiplere yaklaşamıyor ve yine operasyonlar başladı.
    sene sonunda bir playout da çıkartırlar fenerbahçeleri için oh mis.
    yahu galatasaray borç kapatmak için riva'yı falan satarken neredeydiniz? galatasaray'ın borcu varken yalnızca galatasaray'ın borcu var algısı yapanlar fenerbahçelerinin daha çok borcunun olduğunu öğrenmesiyle "bütün kulüplerin borcu var" demeye başladı. tıpkı şikede yakalandıklarında "herkes yapıyor" lafına sığındıkları gibi.

    bakalım ocak ayı başında yapacakları açıklamadan neler çıkacak.

    ekleme: bu avrupa'ya ülkece katılmama olayını da gündeme getireceklerdir yakında. "nasılsa bu düşük kadrolarla avrupayla baş edemeyiz, 5 yıl gitmeyelim o 5 yılda kulüpler kendilerini toparlasın." gibi bir amaç yoktur umarım. "5 yıllık büyüme\düzelme planı" adını da verirler. kendi evimizde oynar dururuz. sonra da ilk avrupa deneyiminde torbaların en altından başlarız sıfırdan. ölme eşeğim ölme.
  • 11
    borçlar silinmeyecek arkadaşlar yapılandırılacak. bu bizim de işimize gelir. ama ben şahsen istemiyorum. vergi borçları bile silinsin istemiyorum. bu ülkede bir ton şirket borçlarını ödeyemediği için battı.

    devlet böyle işlerle uğraşacagına gitsin kobiye, çiftçiye destek olsun. kulüp borçları bugün sıfırlansa, 5 yıl sonra yine aynı durumda olur. çünkü bizde yöneticiler hiç bir zaman hesap vermezler. bu yüzyıllardır böyle.
  • 146
    bir iktisatçı olmama rağmen, çok fazla anlaşılmaz yön bulduğum uygulama.

    diyelim ki ziraat bankası, borçları belirli faizden yapılandırdı, uzun vadeye taksitlendirdi.

    1. çok açıkça belli ki ilerde kulüpler bu yapılandırma taksitlerini de ödeyemeyecek. o zaman ziraat bankası, alacağını tahsil etmek için ne gibi bir yaptırım uygulayabilecek. mesela, trabzonspor'a, galatasaray'a, fenerbahçe'ye vs. haciz gönderebilecek mi? 2 yılda bir seçim oluyor ülkede, siyaset erki buna cesaret edebilecek mi?

    2. bankalar yurtdışından %6-7 ile sendikasyon kredisi alıyor, bu düşük faizi aynen kulüplere yansıtacağız deniyor. bankalar dışardan döviz kredisi aldığı için o faiz oranlarını bulabiliyor. kulüplere döviz kredisi mi kullandıracaksınız? döviz yükseldiğinde kulüplerin de borçları katlanmayacak mı?

    3. yok eğer düşük faizle türk lirası kredi kullandıracaksanız, bankanın zararını vatandaşın vergileriyle kapatmak zorunda kalacaksınız. millete bunu nasıl anlatacaksınız? bu ekonomik krizde, devletin önceliği bu mu?

    aklıma tunç üner'in, dursun özbek'e haykırışı geldi; "size her 'farkında mısınız?' diye sorduğumda, bunu vicdanınıza sesleniyormuşum gibi düşünün" (bkz: conscience)
  • 29
    hükümet kulüp borçlarını ödemeyecek, hükümet kimsenin borcumu ödemez ve asıl alacağından da hiç bir zaman vazgeçmez. sadece belli aralıklarla kendisine olan borcun faizini siler. he tabi ki bu paranın zaman değerinden dolayı devletin reel olarak gelir kaybetmesi anlamına gelir. aslında verginin tahakkuk etmesiyle tahsil edilmesi arasında geçen sürede dahi reel gelir kaybı yaşar devlet. buna oliviera-tanzi etkisi denir.

    konuya dönecek olursak, kimse biz floryayı riva’yı boşuna mı sattık o zaman diye düşünmesin. borçlar yapılandırılmasa arazilerimizden elde edeceğimiz gelir doğrudan borçlarımıza gidecek, ama eğer borçlarımız yapılandırılırsa arazilerimizden elde edeceğimiz geliri uzun vadede gelire dönecek yatırımlara ayırabiliriz. şöyle örneklendireyim.

    arazilerimizden 100 lira gelsin
    vadesi geçmiş borcumuz 100 lira olsun
    borçlar yapılandırılmazsa elde edeceğimiz geliri o yıl direkt borçlara yatırmak zorunda kalırız.
    borçlar yapılandırılırsa elde edeceğimiz gelirin bir kısmını o yıl borç taksidi olarak öderiz ve yine o yıl elimizde değerlendirebileceğimiz bir kaynak kalır. işte bu tam olarak bu kaynak rakiplerimizde yok. onlar sadece borçları yapılandıracak. burada önemli olan o yıl için elimizde kalacak olan kaynağı diğer yıllarda getirisi olacak şekilde değerlendirerek hem diğer yılların borç taksitlerini ödeyebilmek hem de elimizde yine transfere, altyapıya, yeni yatırımlara kullanabileceğimiz gelir kalemleri elde etmek.

    bu açıdan kulüplerün borç yapılandırması tüm kulüplere fayda sağlar ve arazilerimizden dolayı galatasaray’a -eğer doğru kullanılırsa- daha çok fayda sağlar.

    peki kulüplerin borcu ortadayken böylesine devasa bir kaynağı ülkemiz adına istihdam yaratabilecek reel sektör varken tabiri caizse eğlence sektörü olan futbola kullanmak nedir?

    cevap veriyorum: lale devri zihniyetidir.

    yine başa döneriz, çünkü biz toplum olarak “devlet bizi kurtarsın” kafasında olduğumuz için kulüp yöneticileri kulüpleri yine borç batağına sokar. buna eminim. neden? çünkü nasılsa devlet bir şekilde bize yardım ediyor. zihniyetimiz bu.

    edit: imla
  • 58
    ciddi ciddi bu olayı "devlet bütün külüplerin borcunu karşılıksız kapatacak" gibi anlayanlar görüyorum. eh ne diyelim, gün gelir iş yaparsınız siz de devlet nezdinde işlerin böyle yürümediğini ve devletin karşılığını almadan hiçbir şey vermeyeceğini anlarsınız.

    burada devlet borcu sıfırlayıp hadi bak işine demiyor; borcu üstleniyor ve sen artık bana borçlusun diyor bir anlamda. o borcu da yapılandırıyor; dahası bundan sonraki bütçe reçeteni şekillendiriyor. yılda ne kadar harcama yapabileceğin ne kadar borçlanabileceğin karara bağlanıyor vs.
    bütün bunlar da senin şu andaki bilançonun ağırlığını göre değişen reçeteler yaratacaktır. yani bugün en kötü durumda olan fb ise, en zorlayıcı reçete zaten ona çıkar.
    her konuda olduğu gibi bu da hakkıyla uygulanırsa her kulüp için son derece olumlu bir uygulama olacaktır.
    tabi burada devletin altına girdiği finansman yükü nedeniyle vatandaşa binecek ilave bir vergi yaptırımı de beklenebilir, orası işin siyasi tarafına gireceği için bu sözlüğün konusu olmaktan çıkıyor.
  • 77
    makul bir ülkede yaşanması mümkün olmayan şey.

    istemiyorum abi. sadece galatasaray'ın borçları silinecek dense bile istemiyorum.

    cok seye ihtiyacimiz var. insanlar ilac alamiyor be. çocuğum ölüyor diye ana habere çıkıyor anneler babalar.

    dunya yıldızı gelmesin. gecem gündüzüm yine galatasaray.

    yöneticiler ceplerini doldurmuş, ben cebimden ödeyeceğim, halk sehir hastanelerinde müşteri olacak.

    istemiyorum kardeşim. istemiyorum!
App Store'dan indirin Google Play'den alın