146
bir iktisatçı olmama rağmen, çok fazla anlaşılmaz yön bulduğum uygulama.
diyelim ki ziraat bankası, borçları belirli faizden yapılandırdı, uzun vadeye taksitlendirdi.
1. çok açıkça belli ki ilerde kulüpler bu yapılandırma taksitlerini de ödeyemeyecek. o zaman ziraat bankası, alacağını tahsil etmek için ne gibi bir yaptırım uygulayabilecek. mesela, trabzonspor'a, galatasaray'a, fenerbahçe'ye vs. haciz gönderebilecek mi? 2 yılda bir seçim oluyor ülkede, siyaset erki buna cesaret edebilecek mi?
2. bankalar yurtdışından %6-7 ile sendikasyon kredisi alıyor, bu düşük faizi aynen kulüplere yansıtacağız deniyor. bankalar dışardan döviz kredisi aldığı için o faiz oranlarını bulabiliyor. kulüplere döviz kredisi mi kullandıracaksınız? döviz yükseldiğinde kulüplerin de borçları katlanmayacak mı?
3. yok eğer düşük faizle türk lirası kredi kullandıracaksanız, bankanın zararını vatandaşın vergileriyle kapatmak zorunda kalacaksınız. millete bunu nasıl anlatacaksınız? bu ekonomik krizde, devletin önceliği bu mu?
aklıma tunç üner'in, dursun özbek'e haykırışı geldi; "size her 'farkında mısınız?' diye sorduğumda, bunu vicdanınıza sesleniyormuşum gibi düşünün" (bkz: conscience)
diyelim ki ziraat bankası, borçları belirli faizden yapılandırdı, uzun vadeye taksitlendirdi.
1. çok açıkça belli ki ilerde kulüpler bu yapılandırma taksitlerini de ödeyemeyecek. o zaman ziraat bankası, alacağını tahsil etmek için ne gibi bir yaptırım uygulayabilecek. mesela, trabzonspor'a, galatasaray'a, fenerbahçe'ye vs. haciz gönderebilecek mi? 2 yılda bir seçim oluyor ülkede, siyaset erki buna cesaret edebilecek mi?
2. bankalar yurtdışından %6-7 ile sendikasyon kredisi alıyor, bu düşük faizi aynen kulüplere yansıtacağız deniyor. bankalar dışardan döviz kredisi aldığı için o faiz oranlarını bulabiliyor. kulüplere döviz kredisi mi kullandıracaksınız? döviz yükseldiğinde kulüplerin de borçları katlanmayacak mı?
3. yok eğer düşük faizle türk lirası kredi kullandıracaksanız, bankanın zararını vatandaşın vergileriyle kapatmak zorunda kalacaksınız. millete bunu nasıl anlatacaksınız? bu ekonomik krizde, devletin önceliği bu mu?
aklıma tunç üner'in, dursun özbek'e haykırışı geldi; "size her 'farkında mısınız?' diye sorduğumda, bunu vicdanınıza sesleniyormuşum gibi düşünün" (bkz: conscience)