resim
Claudio Cesare Prandelli
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:67
Uyruk:İtalya
  • 2231
    hiç kimse hakkında yapılan esprilere gülmek zorunda değildir ayrıca kimsenin de güzel bir galibiyetin ardından yazılan cümlelere gereksiz anlamlar yükleyip sosyal tespit adı altında bir başkasına hakaret etmesine, bir diğerini kin kusan, nefretle beslenen ilan etmesine gerek yok. kariyerine laf edilmemiş, iyiliğine zeval gelmemiş ayrıca başlıkta çok kez bizimle uyuşmadığına değinilmiş. dokuz gol attığımız bir maçtan sonra hakkında konuşulmamasını beklemek biraz fazla optimistlik olur zira o kasaba takımlarının diline düşmemize sebep olan skorlar onun döneminde alındı, keza en fazla iki gol atabildiğimiz maçlar da öyle. elbette ben de bu sonuçlardan hocadan ziyade futbolcuları sorumlu tutanlardandım çünkü armanın değerini önce futbolcular bilmeliler. sonuç olarak ; umarım ilerde uyuşacağı bir takımla başarılar kazanır, biz de futbolseverler olarak izleriz.

    not: wes'i en çok biz hak ediyoruz. yar etmeyiz elin ingilizine. gitme wes :(
  • 2232
    adamın eline ligin en golcü futbolcusunu verdik (burak), en golcü yancı futbolcusunu verdik (umut), avrupa'nın en iyi maestrolarından birini verdik (sneijder), geçtiğimiz sezonun tabela olarak yüksek katkı vermiş futbolcusunu verdik (olcan), geçtiğimiz senelerin rekortmen ikilisini verdik (melo-selçuk) tüm bunlara rağmen kurduğu takımın tüm maçlarda attığı gol 20 bile değil.

    yerine gelen hamza hoca aynı oyuncularla 3 maçta 18 gol attı. prandelli'nin toplam gol sayısını 3 maçta yakaladı hamza hoca. üstelik yeni geldiği halde.

    şu tabloyu görüp tazminat istememesi lazım. diretirse art niyetli olduğu ve sadece para için geldiği niyeti ortaya çıkar.
  • 2233
    tazminatı olmayan hocadır. senelik sözleşme imzaladığı için tüm parasını istemektedir. bu da doğal. evet işini berbat yapmıştır. terim ya da hamza bilmeyen adamları bile oynatamamıştır. bruma'ya "kanat seçiyor yaeaea" gibi anlamsız cümleler kurmuştur. arkadaş senin futbolcuların kazan kaldırıyorsa yapacağın şey basit. git genç oyuncuları doldur takıma. onlar kendilerini ispat için ortalığı kasıp kavururken yeniçeriler de "noluyo amk" derler. ama sen kabiliyetsiz, yeteneksiz bir hocaydın. galatasaray'a gelmiş en kötü hocasın diyebilirim rahatlıkla. iyi ki defoldun gittin.
  • 2235
    başlığı tıpkı 2 sene önceki burak yılmaz performansı sonrası milan baros başlığının hortlatılması gibi aldığımız her galibiyetten sonra gereksiz şekilde hortlatılmakta ve kendisine hakaret etme etkinliklerinin önü alınamamaktadır. geldiği gün bayram yapanlar zaferleri hocası ile beraber gök yüzüne armağan edenler şimdi hakkında "çok komikmiş yönetici kardeş" tadında espiriler yapmaktadır.

    ister beğenin ister beğenmeyin dünyada 20 tane elit teknik direktör yazarsanız bunlar içersinde cesare prandelli'nin ismi geçer arkadaşım. italya'nın başında sözleşme uzatırken, avrupa şampiyonasında italya'yı finale çıkarttığı sene gök maviler şiir gibi top oynarken, bizim taraftara sorsan ağızının suyu akardı teknik direktörümüz olması için. fakat başarısız olunca algı değişiyor işte. tabi canım o italyanın başında bende olsam başarılı olurdum pirlo var balotelli var o var bu var dimi he canım he !

    ilk kez çok farklı şikenin dahi aklanabildiği bir ülkeye geldi, kendi doğrularıyla bir şeyler yapmak istedi ve başarısız oldu hemde çok başarısız oldu olay bu eyvallah zaten kimse de kalsa sabır gösterilse şöyle olur böyle olur demiyor bu adamın futbol anlayışı türk futbolcusuyla uyuşmadı işte. sözlükte öyle bir izlenim yaratılıyor ki sanki adam aziz yıldırım'ın ajanı, bilerek galatasaray'ı batırmak için görevlendirilmiş bir ne idüğü belirsiz bir şahısmış kendisi. siz beter olsun diyebilirsiniz ama ben aynı fikirde değilim ümit ederim italya'da hak ettiği saygınlığı tekrar kazanabileceği bir kulüple anlaşıp başarılı olur.
  • 2236
    kendisine gayet de gerekli şekilde sitem edilmekte olan teknik direktördür. bugün balçova yaşamspor denen takımın 5. sınıf topçularına bile geyik malzemesi olduysak kendisi yüzündendir. şükür ki hamza hoca var ve 2-1 gibi gıcık galibiyetler yerine 9-1 gibi ezici ve cezalandırıcı skorlar alıyoruz, haliyle de beceriksiz italyan'ın kulaklarını çınlatıyoruz.

    başka hiçbir konuya benzemez bu mesele, sebebi de bu kadar açık. şahsen öfkem geçene kadar ya da kendisi yüzünden düştüğümüz durumların taşağı bitene kadar da devam edeceğim.
  • 2237
    kendisiyle havaalanında yaşadığım romantik anlardan da anlaşılabileceği gibi birçok italyanla panpalık bağları sıkı olan bir kişiyim. son dünya kupasından sonra hangisine prandelli desem "kafanız mı güzel?" şeklinde bir yanıt aldım. evet belki kafam güzeldi ama bunu konumuzla alakası yoktu. hiçbiri aga bu adam bize final oynattı demedi. neden desin zaten. birçoğu gana maçında yanımda küfür ediyordu adama. özellikle kurtarıcı olarak cassano oyuna girdikten sonra ağız birliğiyle adama yardırdılar. bizde de kurtarıcı olarak veysel'i falan alıyordu oyuna. ben de adamlara hala prandelli diyorum. umudum vardı piç etti sağolsun. özetle adamın italya'da da kredisi falan yok. kabahat kendisine bel bağlayan ünal aysal'da. başkanı çok sevmeme rağmen bu konuda büyük hata etti.
  • 2240
    yaptiginda bir gariplik goremedigim basarisiz italyan. sozlesmesindeki paralar hakki degilse neden teklif edildi? hanginize calis su kadar para verecegiz dediklerinde yok ben bu parayi alamam diyorsunuz/dediniz? kendisine imza atilan sozlesmediki paralari istiyor diye laf edeceginize o paralari teklif edenleri elestirin. basarisiz olmak bir suc degildir, basarili olacaginin bir garantisi de yoktu davet edilirken. aldigi paralari neden helal etmeyecek misiz? mancini'nin yaptigi yanlis, simdi herkesten parasini icerde birakmasini bekleyenler cikacak.
    boyle vasifsiz adamlara bu paralari verenlere maddi olarak bedel odetilmedikce daha cok uzuluruz. sucu yanlis yerde aradikca daha cok prandelli hikayesi yasariz. siz is yaparken karsinizdaki insanin insafli olmasini mi bekliyorsunuz yoksa gelecegi dusunup guvenli adimlar mi atiyorsunuz? abdulrahim albayraktan vizyon olarak farkiniz yok, kusura bakmayin arkadaslar.
  • 2241
    oncelikle aldigi paradan asla vazgecmez. vazgecmesi de abes zaten. cunku aci gercek şu ki dunyadaki en onemli sey paradir. galatasarayi kendi oyuncaklari gibi goren o dinazorlarin servetleri galatasarayin borcunun bin katidir ama hicbiri cikip da sponsor olmaz mesela. cunku para onlarin galatasaray sevgisinden ustundur. evladimiz canimiz cigerimiz kaptanimiz diye bagirlara basilan selcuk inan sozlesmesinden bir kurus fedakarlık yapmayacaktir mesela. cunku para bu. rengi yesil kokusu guzel actigi kapilar sinirsiz. prandelli de bu camiayi muhtemelen hic dusunmeyen biri olarak parasini son kurusuna kadar alacaktir. babamin oglu mu amk bana ne diyecektir bunu yaparken ve haklidir da. galatasarayin trilyoner başkanlari bir kurusunu dahi birakmazken bu adamdan bunu beklemek hayalcilik olur. ki muhtemelen ben takimi zirve yarisinda tutuyordum iste bakin puan cetveline diyerek kendini hakli bile goruyor olabilir bu adam:(

    velhasil kopegin onune atsan yemez ama insanlar bu para denen sey icin birbirini yiyor iste. o yüzden prandelli de bir kurusundan dahi vazgecmeyecektir. vazgecmemekte de su sartlarda bakinca haksiz da degil malesef...
  • 2245
    eğer kulüp bulana kadar para alma olasılığı varsa bu normal bir durumdur. yani olması gerekendir. bunun için adama yüklenmeye gerek yok.

    mancini'yle kıyaslarsanız o durum çok farklı. çünkü mancini'nin sezon bitiminde böyle bir talebi kullanma hakkı vardı. yani sözleşme gereği olan bir şey. takım başarısız olursa ister başkan isteğiyle ister teknik direktör kendi isteğiyle hiç bir şey talep etmeden gidebilirdi. mancinide bu hakkı kullandı. olacakları göre göre. bence doğru olanı da yaptı. bu sistemle bu yönetimle gitmeyeceği belliydi. ve mancini de en mantıklı kararı verdi. şimdi ise nerede olduğu ortada.

    ama prandelli'nin karar verme ve seçim yapma durumu olmadı. çünkü yeni yönetim onu kovdu. tabi kendi isteğiyle de bırakabilirdi fakat 4. yıldız baskısı yüzünden adam bir türlü çekip gitmek istemedi. ben hala para delisi olduğunu sanmıyorum. çünkü ünal aysal büyük bir hedefle hocayı getiriyor. sonra birden istifa ediyor. yeni yönetim hocayı kuklası haline getiriyor. adam kendini birden nerede buldu. bana kalırsa ünal aysal ve duygun yarsuvat yönetimine bu müstahaktır. geçen sene boş transferlerle takımı şişirenler hatalıdır.

    sezon başı, astori, balanta, podolski, campell, song, mbaye, vs gibi adamları isteyip de alamayan yönetim hatalıdır. takımı 40 kişiyle şişirip yerine eski futbolcuları gönderemeyen yönetim hatalıdır. fatih terim zamanı oynayan mancini zamanı oynamayan futbolcular hatalıdır ve aynı oyuncular prandelli zamanı top oynamadı ve şimdi hamza hamzaoğlu döneminde top oynuyor. herşeyi hocaya yıkmak bence çok mantıksız. selçuk inan'la burak'a faiş maaş biçenler utanabilir bence. 5 para etmez yabancılarla 4 yıllık kontrat yapanlar en büyük suçludur. takımı 30 yaş ortalamaya getirenler suçludur.

    kendisi evet başarısız olmuştur fakat bu bütün suçlunun o olduğu anlamına gelmez. bu çorapları örenler ve kulübü batıranlar utanabilir

    hocanın maaşını da multi milyarder ünal aysal ödeyebilir. adama söz verdin madem sezon başı. maaşını da bi zahmet veriver.

    elin italyanı galatasaray'ın menfatlerini düşünmeyebilir çünkü profesyoneldir x takımında da bunu yapabilir.

    bence maaş konusunu düşünmesi gerekler, durumu bu duruma getirenlerdir. madem galatasaray'ın menfaatlerini düşünüyorsanız zengin iş adamlarısınız ceplerinizden de para verebilirsiniz.

    3, 5 ay çalışan adamdan 100 yıllık galatasaraylılık duruşu beklemek saçma. 2 ay sonra veya 1 yıl sonra kulüp bulur. konu kapanır. hakkını alır sadece. almasın ya, zaten kulüp batakta zaten sende kötü hocaydın ne gerek var derseniz. bunun hesabı sorulacak kişilerin muhattabı prandelli değil. galatasaraya menfaatlerini düşünen insanlardır.

    en yakın örnek de ise fatih terimdir. kendisi milan'dan kovuldu. ve maaşını çatır çatır aldı. çünkü alması gerekeni aldı. çünkü kimse fatih terimden; hoca takımın menfaatlerini düşün bak sen çok kötüydün biz seni kovduk gerçek bir milan'lı gibi davran ve para da alma demedi. (bunu sadece örnek olarak verdim savunma filan değil)
  • 2246
    adama yattığı yerden 190.000 avro ateşliyoruz her ay. kaba bir hesap yaparsak; çarp üçle 570.000 lira yapar. bir forma 130 kağıt desek, maliyetini filan bir kenara koyalım, 4300 küsur eder.

    sonra millet dişinden tırnağından para arttırıp forma alıp kulübe destek olmaya çalışsın.

    kendisiyle ilgili son yazım nedeniyle bir ay ceza yemiştim. onun için bu yazıyı burada sonlandırayım.

    edit: tazminat almak ayıp değildir elbette ama bence alınan her tazminat da ahlaki yönden doğru değil. mesela lucescu gibi takımı şampiyon yapar gönderilirsin, o tazminat ananın ak sütü gibi helal olsun sana. ya da mancini gibi en azından ortaya bir şeyler koymaya çalışır, ne oynatmaya çalıştığını belli edersin; yine kimse aldığın tazminatına bir şey demez. ki dediğim gibi hakları olduğu halde bu iki isim de bizden tazminat istememiştir. bir de prandelli efendiye bakıyoruz; adamın tek bir doğrusu yok, transferde başarısız, kadro yönetiminde başarısız, hemen her futbolcuyla arası limoni, bruma gibi oynamak için yırtınan bir oyuncuya bile söz geçiremiyor, eski yönetimin emriyle kadro dışı bıraktığı adamı yeni yönetimin emriyle kadroya alıp ilk maçtan da 11'de başlatıyor vesaire vesaire... yazarken ıstırap çektim. hani biz şu balçovasporlu futbolculara, diyarbakırsporlu futbolculara kızıyoruz ya "dört" esprileri yapıyorlar diye; kimse kusura bakmasın, suçlu onlar değil bu prandelli zararlısıdır.

    velhasılıkelam, adam akıllı işini yapan teknik direktörler elbette tazminatlarını kuruşuna kadar almalıdır lakin bu adamın alacağı aylık 190.000 avro için taraftar bilmem kaç bin forma satın alıyorsa bu benim zoruma gidiyor ağabey.
  • 2249
    herkes mancini değil ki üstü kalsın diyebilecek kadar büyük olabilsin.

    tazminat hakkıdır, onu bu sözleşmeye koyan yönetim de hatalıdır. gerçi böylesine büyük bir yatırım yaptığında tazminatı da yüksek olur, orası doğru, ancak bu mali tabloda bu büyük iş gereksizdi. yani prandelli hamlesi çok doğruydu sezon başında. ancak olası bir kötü senaryo için bu denli sıkıntılı durum elbette gözden geçirilmeli, kulübü sıkıntıya sokmayacak derecede hareket edilmeliydi. ayağımızı yorganımıza göre uzatmadık, bu iki iki daha dört.

    prandelli tarafından bakarsak da, biz bir bok yedik belki evet, ancak onun da en azından biraz anlayış göstermesi gerekebilirdi. sonuçta aldığı paranın* yarısına falan anlaşma yoluna gitse aç veya açıkta kalmazdı herhalde? italya milli takımı çalıştırmış, fiorentina ile istikrar yakalamış adamsın, italya'da hiç mi takım istemeyecek seni? nedir bu korkaklık?
  • 2250
    felipe melonun emre belözoğluna yaptığını ne kadar meşru görüyorsam, prandellinin galatasaraya yaptığını o kadar meşru görüyorum.

    kendisinin önüne çılgın bir proje kondu. ünal aysal sn. prandelliyi ikna etti ve ona bir sözleşme önerdi. italyadaki travmadan sonra prandelli, avrupada büyük hedefler koymuş, yeniden yapılanmaya çalışan, uzun vadeli planlar yapan bir takımın başına getirildi. bir hevesle karşılandı, gstv'de adına klipler düzenlendi, devrim yapacak teknik adam diye selamlandı, herkesle iyi ilişkiler kurdu. henüz ilk transfer döneminde birçok oyuncu istedi ve karşılığında dünyaların sözünü vermiş insanlar "transfer bütçemiz az ya bunları alamayız eheh" diye geçtiler adamın karşısına.

    sesini çıkarmadı.

    aradan vakit geçti, kendisine birinci kazık böyle atılmışken bir de üzerine, güvenip geldiği başkan yolun ortasında istifa etti. ikinci kez güveni kırıldı ama bu sefer daha kötü olarak geleceğinden de endişe etmeye başladı.

    türkiyedeki futbol ortamı zaten malum, taraftar başarı görmediği anda sevmediğinin kellesini istiyor. sorsan herkes zeki çevik ahlaklı sporcudan yana ama başarı olmadığında ne zeka ne çeviklik ne ahlak kalıyor geriye. bunu yakinen semih kaya örneğinde görebilirsiniz. "keşke kör olsaydın" bedduaları bile geldi bu adama. semih ahlaksızlık mı yaptı? terbiye sınırlarını mı aştı? mücadeleden mi kaçtı? hayır. sadece formu düştü ve bu form düşüklüğü onun "defolacak, gözü kör olması gereken, beş para etmez" bir oyuncu olmasına yetti. yani kimse kimseyi kandırmasın, bu platform dahil türkiyenin çoğu sadece başarıya bakar. başarısızlıkta oyuncunun bütün psikolojisini, özellikle aldığı para üzerinden, harap edip üzerine bu bozuk psikolojiyle o oyuncunun daha iyi oynamasını bekler, oynayamadıkça baskısını da arttırır.

    cesare ne kimseye saygısızlık yaptı, ne terbiye sınırlarını aştı, ne medyayla ağız dalaşına girdi, ne oyuncusunu medyanın önüne attı -ki bunu çok sevdiğim mancini bile yapmıştı. çizdiği bu efendi ve saygılı profile rağmen kendisine saldırılması tek kelimeyle ayıptır. başarısız olduğu kabulüm elbette. gel gör ki bu kadar saldırı yemeyi hak etmedi. "asalet, ahlak" edebiyatı yapıp, bu özellikleri haiz bir teknik adama sneijderı oynatmıyor diye saldırmak da tek kelimeyle çelişki.

    prandelli bu çöp lige, bu çöp yönetim anlayışının içine düştükten ve bu kazıkları yedikten sonra, sözleşmesi ve hukuk dahilinde, ne koparsa anasının ak sütü gibi helaldir. umarım bundan sonra da başarılı olur, tıpkı fiorentinada efsane oluşu gibi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın