maalesef şaibeli bir arkadaş.
fatih terim'in de
erden timur'un da göreve başladıklarında ilk pasifize ettikleri kişi kendisidir.
galatasaray'da çalışmadığı dönemde menajerlik yapıyordur. kallavi ücretli sözleşmeleri düşüncesizce dağıtmıştır ve bu da oldukça şüphelidir.
ancak bunlar herkesin bildiği konular zaten. benim değinmek istediğim kısım ise bambaşka.
erden timur kendisine haksızca yapılan ithamlara -ki kendisinin başarısı ortada- dayanamayıp arkasında bu kadar taraftar desteği varken bırakmak zorunda kalmıştır.
cenk ergün ise hem kulüp efsaneleri tarafından yollanmış, hem transferden el çektirilmiş, hem de taraftarlar tarafından aşırı şekilde doğru ya da yanlış olup olmadığını bilmediğimiz ağır ithamlara maruz kalmışken, istifa etmeyi aklının ucundan geçirmemiş, aksine kenarda, hiçbir şey olmamışcasına, çok daha pasif bir şekilde gününün gelmesini beklemiştir. bence bu anormal bir durum ve sorgulanması gerekiyor. akıllara pek çok soru işareti getiriyor. komisyoncu olmak ayrı dert, maşa olmak ayrı dert, köstebek olmak ayrı dert. eğer bunların hiçbiri değilse sineye çekip istifa etmemesi akıl alır gibi değil. bir diğer ihtimal de ağır galatasaraylı olması. yorumu size bırakıyorum.