• 340
    galatasaray’a sallıyorsunuz diyerek ortalarda dolaşan ancak 7/24 galatasaraylılara sallamaktan imtina etmeyen yazar. böyle de bir tezat oluşturmaktadır.

    takımın arkasında durmak ile biatçılık aynı şeyler değildir. bugün 3 ekim 2024 rfs galatasaray maçında kaybedilen 3 puan en başta bu ülkeye, sonra da galatasaray’a verilmiş bir zarar ve ihanettir. 3 milyon euro kadro değeri olan toplamadan hallice bir takıma karşı, 200 milyon küsür euro kadro değeri ile 0-2’den maç veriyorsun. bu nedenle milyonlarca taraftar üzüntülü uyuyor. bunda parmağı olan herkes ve her şey eleştirilir. oynadığın takım dengin olur, ya da avrupa’da sürekliliği vardır, o zaman anlaşılabilir bu beraberlik. böyle bir durum yokken, berbat bir takıma berbat biçimde puan vermişken taraftarlara sallamak aymazlıktır.

    taraftarın gazını almak senin değil, bugün bu rezalete imza atanların işi. bırak da birileri de bu ülkede başarısızlığının hesabını versin. bunda galatasaray taraftarının payı var ise ne mutlu. ancak bu biatçı duruşla, bu yazar bu camianın mentalitesine yakışmıyor. insanların taraftarlığını sorgularken, biraz da bu aynayı kendine tutup, bu camiaya yakışıyor muyum diye sormak lazım.

    galatasaray öylesine bir maç kaybetmedi. skandal kabilinden çokça maç oynandıktan sonra patladı bütün öfke. bunda taraftardan önce yönetim ve hocanın suçu var. yönetim ve hoca çıkıp hedef avrupa diyor ve grubun en uyduruk takımına şov yaptırıyorsa, bir zahmet birilerinin kulağı da ağrısın.
  • 165
    kendi sığ ve düz galatasaraylılığını, galatasaraylılığın genel-geçer tek ve değişmez tanımı olduğunu zanneden; bunu dışında farklı bakış açılarına ve tarzlara sahip, galatasaray için çok daha faydalı bir galatasaraylılık yapan insanları ortaokul (lise bile değil) düzeyinde, içi boş ve hamaset kokan bir uslupla eleştiren/saldıran; "fenerbahçe'nin ekmeğine yağ sürüyorsunuz" nakaratından başka pek bir şey bilmeyen ama eleştiriyi susturma ve eleştiriye karşı saygısız tutumuyla aziz yıldırım dönemi fenerbahçe'sinin en tipik, en temel özelliğini galatasaray'a zorla empoze etmeye çalışan; üstün hizmet madalyası takılması gereken en büyük cimbomlu yazar. söylediği her şeyi mesajlaşma yoluyla çürütseniz de, inadını/hamasetini kıramazsınız. velhasıl, dediğim gibi çok büyük cimbomludur. hepimiz galatasaraylılığı o'ndan öğrenmeliyiz.

    düzenleme: entry yazmaya çalışırken yaptığı zevzek esprilerden bahsetmeden geçmek olmaz. bu kendisini çok akıllı sanan ve mizah yönü üst düzey arkadaşımızın buralarda harcanıyor olmasına kahroluyorum. 1990'ların cem yılmaz'ı kadar potansiyel barındıran birinin burada galatasaray için çırpınıyor olması sözlük açısından çok değerli olsa da, kendisi açısından çok üzücü. bu esprileri balıklardan öğreniyor olması muhtemel. bu kadar zeki, bu kadar espritüel, bu kadar saygılı, bu kadar ikonik bir üye ile aynı sözlükte yazar olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. teşekkürler ("zahahaha").
  • 213
    maalesef yaptığı yanlıştan dönmemekte ısrar ediyor.

    bugün bir yazar hakkında "uzun zamandır yazmıyor ama sözlüğe yazmak için 2 puan kaybetmemizi bekledi" şeklinde bir yazı yazmış birine. kendisine bu yüzden herhangi bir yaptırım uygulanacak mı merak ediyorum. insanları istim üstünde tutmak, yaftalamak, etiketlemek bir yere kadar tahammül edebileceğim bir şey ama burada beğenmediği yorum yapan birinin en son ne zaman mesaj yazdığına kadar bakıp niyetini okumaya çalışmak tam bir nazi askerliği.

    sözlüğün tadını da kaçırıyor, kalitesini de düşürüyor. bunun farkına varır diye umuyordum ama maalesef bunu başaramadı. ne kadar koyu galatasaraylı olduğu umrumda değil açıkçası ve galatasaray'ı ne kadar sevdiği buradaki mesaj sayısıyla da ölçülemez. burası aynı renge gönül verdiğimiz bir ortam ise bu ortamı kirletmeye, düşüncelerini dikte ettirmeye, milleti etiketlemeye ve ortamı germeye hakkı yok ve bugün yaptığı hareketle çizgiyi aştı benim gözümde.
  • 292
    https://gss.gs/3952282

    kendisine yönelik yaklaşık bir senedir yapılan hemen hemen bütün eleştirilerin nedeni bugün yazmış olduğu bir entry'de gizli aslında.

    galatasaray sözlükte kimse icardi dahil olmak üzere herhangi bir konu hakkında "martaval" yazmadı. herkes iki gözü ile izlediği maçlar doğrultusunda kendi futbol doğruları çerçevesinde bir takım değerlendirmelerde bulundu. yorum, değerlendirme, eleştiri vs. yapılanın adının ne olduğu üzerinde tartışabiliriz ama kimse martaval okumadı. martaval kısmından daha önemli olan, "ordan oraya sürüklenme" tanımı. bu üye kendisinden farklı düşünen herkesi rahatlıkla yaftalama hakkını kendisinde görüyor. galatasaray taraftarları, en azından sözlükteki galatasaray taraftarları, geri zekalı değiller. kendi gözleri ile izledikleri oyun hakkında veya kendi kulakları ile duydukları açıklamalar hakkında yorumlarını, görüşlerini beyan ediyor burada insanlar sadece. bunu özel mesaj yolu ile bu üyemize dile getirmekten tabiri caizse ise geberdim ancak kendisinin sözlük üyelerini özne koymaksızın "algıların peşinden koşan insanlar" suçlamasını yapmasını bir türlü engelleyemedim. fikir, değerlendirme, yorum, eleştiri vs. bu kelimeler, bu kavramlar carcharoth'un sözlüğünde yok. galatasaray sözlükte entry yazan insanların sosyal medyadan falan zerre etkilenmediklerini, hiç kimsenin maşası olmadıklarını, hiçbir kulübün yaratmaya çalıştığı algıyı savunmadıklarını bir türlü anlayamıyor. kabul edemiyor. burasının twitter olmadığını, buranın üye profilinin twitter'daki ucuz ve avam taraftar hesapları gibi olmadığını, burada saygı çerçevesinde her fikrin dile getirebildiğini hiçbir şekilde benimseyemiyor, içine sindiremiyor.

    mauro ıcardi, kerem aktürkoğlu, okan buruk, fatih terim, erden timur, arda güler, semih kılıçsoy, galatasaray futbol takımı, galatasaray yönetimi vs. konu her ne olursa olsun; insanlar sadece iki gözü ile gördükleri, iki kulağı ile duydukları çerçevesinde beyinlerini de kullanarak bir değerlendirmede bulunuyorlar. bu kadar. sadece ve sadece bu kadar. ve insanlar bunu yapabilirler. carcharoth ne düşünür ise düşünsün; sözlük üyeleri bunu yapabilirler. kimse bir görüş beyan ederken veya eleştiri yaparken carcharoth'tan izin almak zorunda değil. kimsenin düşüncesi, yorumu, değerlendirmesi veya eleştirisi carcharoth'un mantığına uymak zorunda da değil. burada değişmesi gereken, anlaması gereken, saygı duyması gereken, hayatı bu kadar düz ve sığ değerlendirmekten uzaklaşması gereken ve bütün bunları idrak ettikten sonra insanları saçma sapan şekilde yaftalamaması gereken carcharoth. kendisi taraftarlığını istediği gibi yaşayabilir ve kendi özelinde taraftarlığı istediği gibi tanımlayabilir ama kendi bildiği taraftarlığı kimseye zorla empoze edemez bu üye. kimseyi "algıların esiri olmakla" suçlayamaz. kimseyi "fenerlilerin oyununa geliyorsunuz" diye yaftalayamaz. kimseye "martaval okudunuz" diyemez. kimseye taraftarlık dersi veremez. galatasaraylılık öğretemez, gizliden gizliye alaya alamaz. böyle bir dünya yok. carcharoth özetle entrylerinde değerlendirmelere yapanlara, tespit yapanlara, yorum yapanlara, eleştiri yapanlara saygı duymayı öğrenmesi gereken bir üyedir. katılmayabilir ama katılmadığı herkesi son derece sığ ve dar kalıplarla eleştirme hakkı yoktur. asla ve kati şekilde yoktur. bunu mutlaka öğrenmeli, sözlük kuralları bu üyeye bunu mutlaka öğretmeli.
  • 265
    bence işin kötü tarafı sözlükte kendisi gibi düşünen yazarların artık çoğunlukta olması. nereden biliyorum; çünkü insanları kırmak istemediğim için çok etliye sütlüye dokunmaya entryler girerim, gerekmedikçe yazmam. bu yazar arkadaşımız gibi birkaç yazar arkadaşımız aynı gün içinde küçük takımların tanımadığımız futbolcuları dahil herkesi galatasaray’a düşman, fenerbahçe’ye yatıyor beşiktaş’a yatıyor ama galatasaray’a elinden geleni ardına koymadan kötülük yapıyor gibi göstermeye çalışan entryler girmişlerdi. özellikle başlık aramadım sol framede zaten vardı; yazarların ofsayt verme kriterleri başlığına “herkesi galatasaray düşmanı gibi göstermeye çalışan yazarlar” yazdım ve tahmin edersiniz ki bu entrym o haftanın en ofsayt entrylerine girdi. üzüntümün sebebi entrymin ofsaytlanması değil, maalesef bu yazar arkadaş gibi düşünen yazarların sözlükte çoğunlukta olmasıydı. neyse keyfimiz kaçmasın akşam turlayıp sevinelim. galatasaray’ı sevenlerin, sevmeyenlerden fazla olduğunu bizi mutlu etmesi gerektiğini fark edeceğimiz günlere.
  • 40
    benim 1,5 senede 500 entry girdiğim yerde, yaklaşık 100 günde 2559 entry giren yazar.

    pazardan patlıcan alırken omzumdan kafasını uzatıp
    "kaçaymış patlıcan?" diye soruyor. millete karabasan çöker bana carcharoth çöküyor. felak/nas okuyorum, kaybolmasını beklerken amin deyip sırıtıyor. samara gibi televizyondan çıkıp üstüme üstüme geliyor. baktığım her yerde onu görüyorum.

    kardeşim assault'ta elinde sniper saf saf gezen bir botum ben. boruya pusup kafama sıkmanı anlarım da daracık alana sis niye atıyorsun? *

    yazadursun...
  • 309
    tekniğin, taktiğin, planın çok da önemli olmadığını, o yüzden okan buruk’un eleştirilemeyeceğini; takımdaki bazı futbolcuların yönetimden sebep topa koşmadığını, bazılarının da okan buruk’u yemek için topa gitmediğini iddia eden yazar. okan buruk’un sürekli “takımım da takımım”, “şampiyonlarım da şampiyonlarım” demesi dışında bir problem yok. hoca takıntıyla, kör inatla bu oyuncu grubuna bağlı ama bu üyemize göre takımın bir kısmı hocanın kuyusunu kazıyor. söylediğinin dekodersiz hali bu. bir diğer ironi de zaha. geçen sene “zaha bekleneni veremiyor” diye özetlenebilecek bütün maç bazlı eleştiri entrylerine baskın verircesine gelip, “nankörsünüz, zaha çok iyi oynuyor, erden timur müthiş iş yapmış, galatasaray akılla yönetilir, zahahaha” diyen üyemiz bugün, “zaha geçen sene toplasan üç maç iyi oynadı, defolsun gitsin, toksiğin teki” diyor. okan buruk’a laf söylememek için o kadar sert ve ani vites değiştiriyor ki, ne motor kaldı arabada ne şanzıman. hoca hakkında tek diyebildiği, “biraz 11’i değiştirmeli, eh işte biraz çözüldü oyunu”. çok değil, 48 saat önce; “bildiğinden zerre şaşmamalı”, “inat iyidir, siz kimsiniz ki karışıyorsunuz?”, “oyunu falan çözülmedi, siz ne anlarsınız vefasızlar?” diyordu. bu da bir gelişme tabi. bu hızla giderse, 30 sene sonra eleştirel bir entry yazabilir. ha gayret.
  • 291
    sözlükteki linç kültürünün fitilini ateşleyen yazar olduğu için "yapmayın etmeyin" demeyi pek yersiz bulduğum yazar. eskiden bunu nick altında alenen yapıyordu, göze batmaya başladıktan sonra mesaj kutularında devam ettiriyor.

    kavgası sadece galatasarayla sınırlı değildir. mesela şu aşağıdaki entry serisi ciddi anlamda incelenmesi gereken bir seridir.

    (bkz: #3947374)
    (bkz: #3947379)

    kendisi ofsaytlanır ve şov başlar.
    (bkz: #3947383)
    (bkz: #3947386)
    (bkz: #3948211)
    (bkz: #3951504)
    (bkz: #3952337)

    gerçekten de kendi twitter'ını kurma çabasında olan bir genç yetenek.

    bana gelince, ben yazdığı çoğu entrye sözlük kurallarına uymamasına rağmen karışılmadığını gördükten sonra kendisini keyifle takip etmeye başladım. sözlüğü her gün "bakalım bugün nasıl bir düşman yaratmış" diye açmak eğlenceli bence.

    yine de bir öneride bulunayım. bu vaktini, hayali düşmanlar yaratıp kavga etme çabasını twitter'daki bet hesaplarının altında devam ettirsin. en azından cebine para girer. gördüğüm kadarıyla orada bunu yiyecek kitle buradan daha geniş.
  • 266
    doğum günleri hariç ilk defa bir yazar başlığı altına yazıyor olabilirim çünkü kendisi bunu sonuna kadar hak eden bir insan.

    buranın subjektif bir yer olduğunun farkındayım. hepimiz sarı kırmızıya gönül vermiş, her kesimden insanların yer aldığı bir platformun üyeleriyiz fakat kendisi kantarın topuzunu öyle bir kaçırdı ki burayı toksik bir ortam haline getirmek üzere.

    twitterdaki atavrat bilmem ne, xcontextgs gibi içi boş fanatizmden başka bir işe yaramayan, sadece bet reklamından yolunu bulmaya çalışan hesapların altına ona buna kanıtsız saldıran, cevabını aramayacak şekilde insanlar hakkında mesnetsiz ifadeler kullanan anonim kişilerin bir galatasaray sözlük silüeti kendisi.

    galatasaray sporcuları hariç herkesi dopingçi, maç satıcı olmakla itham eden ve allahın adaletinin sadece rakip futbolcuları sakatlayınca tecelli ettiği düşünen bir tür kendisi. dini de işine gelince kendi çıkarı için kullanabiliyor anladığım kadarıyla.

    boynuna bir galatasaraylılık ölçer takmış gibi buradaki herkese saçma sapan yorumlarda bulunuyor, herkes ona göre galatasaray düşmanı, herkes ona göre ellerini ovuşturarak kötülük peşinde koşuyor.

    ben fazla entry girmem fakat iyi bir galatasaray sözlük okuyucusuyum. kendisi sayesinde buradan soğumama bir adım kaldı. bu negatifliği, bu dışa vurulmuş, hepimizin üstüne atılmayı bekleyen anlamsız öfkeyi okumak gerçekten sinir bozucu bir eyleme dönüşüyor.

    bu entryi haftalardır yazmayı düşünüyordum fakat herkesin fikir özgürlüğüne saygı duyduğum için vazgeçiyordum fakat diğer entryler de bana cesaret oldu ve bu kafanın bu güzel sözlüğe ciddi bir tehdit oluşturduğunu düşündüğüm için bu entryi yazmak istedim.
  • 178
    tam bir düşünce polisi gerçekten. kör kütük her daim galatasaray'ı ve galatasaray'la alakalı kişileri (okan buruk, kerem aktürkoğlu vs.) savunmak zorundasınız. öbür türlü size cevap niteliğinde olan fakat asla silinmeyen entrylerle atıfta bulunur.

    gerçekten çözmek çok zor bazı şeyleri. yazmaktan hiçbir zaman vazgeçmesin. cevap vermekten vazgeçebilir belki. düşünmeli.
  • 208
    insanların yakasını bir türlü bırakmayan yazar. kendisi şu entryde mauro icardi'ye ayakta bile duramıyor yazınca çok doğru, yapıcı, mükemmel bir eleştiri yapmış oluyor ama biz kilo problemi var, formsuz yazınca suçlu oluyoruz: (bkz: #3803889)

    veya gerçekten mevcut şeylerle ilgili görmek istemediği gerçeklere üzülüyor, gelip nick altı dolduruyor. okan buruk gençlere güvenmiyor yazmışım, bununla ilgili başlığıma gelmiş. geçen sene kazımcan'ı parlatan okan buruk neden bu sene kendisine güvenmeyip beksiz kaldı? geçen sene kazımcan harici hangi "yeni" genç transfer süre bulabildi? barış alper zaten fatih hoca zamanından rotasyona girmişti.
    bu sene kopan maçlar dahil gençler sadece konya maçında 5 dakika süre bulabildi, onlar da cezalar ve sakatlıklardan dolayıydı. hani adamlarda kumaş yoksa yoktur ben altyapı fetişisti değilim de neden bayernden eyüp, dortmunddan gökdeniz kovalıyorsun o zaman? fark bulduğun maçlarda sahaya at diyoruz, sanki istifa et hoca yazmışız oraya.

    veya berkan konusu. torreira'ya gelince ciğersiz ve kesici olunca süper, yürekten oynuyor diyen sözlük yine tek görevi ciğerini bırakıp top kesmek olan berkan'ı sadece tekniğinden vurmaya çalışıyor. e torreira çok mu teknik? iki senede bir asisti var. buradaki yanlış nerede? sen 11'de banko oynayan futbolcunu tekniğinden eleştirmiyorsan yedek kalmayı kabullenmiş, rotasyonda ihtiyaç duyduğun futbolcunu neden tekniğinden eleştirmeye çalışıyorsun?

    kendisini ne kadar sallamasam, benden ne kadar cevap alamasa geliyor illa başlığıma yazıyor. insanları bırak artık be çocuğum.

    (bkz: #3813547)
  • 166
    maalesef geçenlerde kendisinin tuzağına düştüğüm yazar. bir düşüncemden dolayı bana tahrik edici mesajlar attı ve bende hata yapıp kendisine kötü söz söyledim ve ceza aldım. ceza almakta haklıydım fakat kendisi daha önce de tahrik edici mesajlar attı sabır gösterdim ama sabır da bir yere kadar... takibi futbolcuları da teknik ekibi de yeri gelince elestireceğiz yoksa bir arpa boyu ilerleyemeyiz kimsenin düşüncesi için kimseyi rahatsız etmemesi gerekir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın