resim
Burak Yılmaz
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kayserispor
Yaş:38
Uyruk:Türkiye
  • 8530
    sevinmese "galatasaraylı değil kendine oynuyor" denen, 31 mayıs 2015 4 yıldızlı şampiyonluk gecesinde ölümüne, boğazı yırtılırcasına sevindiğinde "samimiyetsiz, bu adam beşiktaşlı değil miydi?" diye eleştirilen kral...

    adam ne yapsa yaranamıyor arkadaş, yok yani mümkün değil...

    artık eminim, sorun burak yılmaz'da değil, bizim bir kısım paranoyak taraftarda...
    adam sevindi aq sevindi... hem de çok sevindi.

    hiç olmadığı kadar galatasaraylı hissetti, kamera çekmezken bile formayı öpüyor durup durup, daha ne yapsın sana?
  • 8535
    hep savundum, hep de savunurum ama 31 mayıs 2015 4 yıldızlı şampiyonluk gecesinde mikrofona bagirmasini affedemecegim oyuncu. oglum kafani kullansana azicik ya. mikrofona bagirmak nedir? :) 21. sampiyonlukta daha da buyuk bir katki verirsin umarim burak.

    not: bu ulkede mikrofona bagiran bir numarali kisinin kim oldugunu biliyorsunuz. seyrek biyikli, fazla sinirli ve bizim stattan yuhalamalar arasinda kaçmasi ve yollari yaptirmamasiyla unlu olan sikenin ve sikecinin dostu.
  • 8536
    merak ettiğim bir nokta var. forvet transferi diye deliriyoruz. işte o gelsin, şu gelsin , bu gelsin diye yazıp yazıp duruyoruz.
    sizce iyi bir forvet transferinde hamza hoca bu adamı yani burak yılmaz 'ı takımdan kesebilecek mi ?

    veya yeter ki oynasın diye sağ veya sola mı çekecek ? bu adamı oynatmak için orta alandan oyuncu eksiltip 4-4-2 ye mi dönecek ?

    burak yılmaz her konuda olduğu gibi bu konuda da takımın kanayan yarası.

    edit : düzeltme
  • 8540
    1995'teki ''olagan süpheliler'' filminde ''verbal'' karakteri ne ise galatasaray futbol takımı'nda kendisi odur. filmin sonuna kadar hep başkalarından şüphelenilir, sonunda herkes yanı başındaki suçluyu öğrendiğinde film o dakika biter zaten. burak yılmaz ilk 11'de oynadığı müddetçe hiç bir zaman büyük bir maça gönül rahatlığı ile favori olarak çıkamayacağız. çünkü sahada biz 10 kişi, rakip 12 kişi olacak.
  • 8542
    maalesef sözleşmesi bitene kadar kendisini çekmeye devam edeceğimiz futbolcu. bizden kazandığı yıllık 3 milyon euroyu geçen ücretini hiçbir avrupa klübü ödemez. arap ülkelerinde piyasası olduğunu, velev ki piyasası olsa bile burak'ın katar'a gideceğini sanmıyorum. genel olarak başarılı bulduğum ünal aysal'ın en çok eleştirdiğim hamlesi, burak ve selçuk'un sözleşmelerini 5'er yıl uzatmak.
  • 8543
    şampiyonluk kutlamalarında selçuk inan'ı anons ederken hal ve tavırları beni rahatsız etti antipatik buldum. 4. yıldızı takıp tarihe geçtim saygı duymak zorundasınız demesi de cabası. sen hocana terbiyesizlik yap sonra saygıdan bahset. topu ağzınla değil ayağınla oyna rica ediyorum. hakan, ergün, arif, suat, tugay, mondi, semih ve daha birçok beyefendilik abidesi topçular gördü bu camia. sen beyefendi olamıyorsan bile sus sadece topunu oyna, bu taraftara mesaj göndermek senin haddin değil.

    edit: imla
  • 8544
    "dördüncü yıldızı takan takımın şampiyon oyuncusuyum, herkes bana saygılı olmak zorunda." cümlesini deplasmanlarda yediği küfürler sorulunca cevaben vermiştir, galatasaray taraftarına yönelik değildir. hamza hocadan hala kamuoyunun bileceği, göreceği şekilde özür dilememesi, bunlar basit şeyler tarzındaki açıklamaları sinir bozucu. şampiyonluk kutlamalarında selçuk inan'ı çağırış şekli falan da çok samimiydi bence, takım arkadaşını değil kader arkadaşını çağırdı sahaya mazur görün. bu kader arkadaşları keşke bu yıl ayrılsa buradan, iyi niyetli ama verimsiz iki kader arkadaşı durumundalar bence bizim için şuan. burak yılmaz yerine fernandao bizde olsaydı mesela bu yıl 10-15 gol daha fazla atardık ligde. burakın top tutamaması, saklayamaması yüzünden karşı yarısahaya yerleşemiyoruz. umarım drogba tarzı bir santrfor gelir de burak azalarak biter bu takımda.
  • 8545
    hamza hocanın hala sol kulak memesini yalamamış topçudur.

    adam anons edildikten sonra stantta ilk hamza hocanın yanına gitti yumruklaştılar siz hala neyin derdindesiniz ya. fanatik fotomaç gazetesi cahil işgüzar yazarları gibi gerilim yaratmaya çalışıyorsunuz.

    ulan kıskanıyor musunuz napıyorsunuz anlamadım.

    kendi taraftarını bu kadar madara edebilen başka bir oyuncu görmedim.

    yürüyedur aslanım. özetleri izleyen taraftarlar seni üzmesin. bırak onlar vine da üç beş hareketini izleyip eleştirsinler. sen oyna at attır. daha da çok sevmeye başladım seni.

    ligde 236 maç 126 gol 37 asist. toplamda 163 gole etki.

    tüm liglerde 310 maç 144 gol 45 asist. toplamda 189 gole etki.

    http://25.media.tumblr.com/...8S1rkfs41o1_1280.png
  • 8546
    galatasaray kariyerinin üçüncü yılında, ikinci şampiyonluğunu görmüş futbolcu.

    "ben türkiye'nin en büyük takımının golcüsüyüm.
    bana saygı duyulması gerek" diye bir açıklama yapalı daha bir hafta olmadı.

    evet saygı duyulması gerek.
    öncelikle de kendi taraftarının!
    daha şampiyon olup;
    dördüncü yıldızı takalı bir hafta olmadan,
    kendisini harcamamak gerek.
  • 8547
    kendisine bu kadar iyi bakan, istatistikleri bir türk forvetin ulaşabileceği en üst noktalara ulaşmış, formamız altında şampiyonlar ligi gol krallığına oynamış, attığı gollerle beni onlarca kez sevinçten çılgına çevirmiş, şampiyonluklar yaşatmış, eli yüzü düzgün, sakatlık-kart nedeniyle çok fazla maç kaçırmayan, karizmatik bir galatasaray futbolcusunu neden bir türlü gönülden sahiplenemediğimi düşündüm çok zaman.

    kaçırdığı goller, top tutamaması, duvar olamaması, saçma sapan anlarda yaptığı saçma sapan fauller, ofsayta kalmaları falan olamazdı sebep, çünkü zamanında hakan şükür de vahşet goller kaçırdı, hasan şaş da saçma top kayıpları yaptı ne bileyim çok sevdiklerimizin de saha içinde saç baş yoldurduğu oldu ama onlara karşı böyle bir sahiplenememe duygusu olmamıştı bende.

    bu şampiyonluktan sonra da kendisiyle ilgili bendeki bu sahiplenememe (bakın sevmeme ya da beğenmeme demiyorum) duygusu değişmeyince nedenini kendimce buldum galiba.

    bence bendeki bu sorunun kaynağı, burak'ın yaptığı hiçbir şeyi galatasaray için yapmadığını hissediyor olmam.tabi ki her futbolcu profesyonel ve para için futbol oynuyor, ancak burak yılmaz'ın bütün sevinçlerinin bütün üzüntülerinin, bütün kaygılarının kendisi adına olduğunu hissediyorum. yani gol kaçırdığında kendi gol sayısı artmadığı için üzülüyor, gol attığında kendi gol sayısı arttığı için seviniyor gibi hissediyorum. hatta galatasarayın dördüncü yıldızı takmasına gram sevinmediğini düşünüyorum. onun sevinci kendisini bünyesinde barındıran takımın dördüncü yıldızı takmasıyla ilgili. kendi adının tarihe geçmesinin sevincini yaşıyor. fenerbahçe forması altında bu başarıyı yakalasaydı da şuanki duygularının aynısını yaşayacaktı bence.işte bu yüzden benim için hiçbir zaman galatasaraylı burak yılmaz diye bir kavram olmayacak. ha bu neyi değiştirir derseniz, hiçbir şeyi değiştirmez.o gol attıkça ben yine galatasaray'ım adına sevinirim, çıldırırım. bu sadece benim kendi içimde yaptığım bir analizden çıkan sonuçtur. bu sonuca ulaşırken tabiki bazı argümanlardan faydalandım.gerek saha içinde gerek saha dışında yaptıklarıyla bu tezi kuvvetlendirdi burak yılmaz. arzu edenler olursa kendileriyle paylaşabilirim bu argümanlarımı da.

    sonuç olarak bu düşüncelerim ne galatasaray'a ne burak yılmaz'a zarar verecek ya da olumsuz etki edecek hiçbir unsur içermez.

    kendisi ve takımımızın birlikteliğiyle ilgili fikirlerimden de bahsetmek gerekirse;

    zamanında lazio kendisine talip olduğunda yabancı sınırlamasından dolayı bu transferi, ücreti ne olursa olsun sakıncalı bulmuştum. keza, o dönem kendisi çapında bir türk forvet bulmak imkansızdı. ancak şuanda o meblalar söz konusu olduğu taktirde, forvete yapılacak yeni bir transfer sonrasında kendisinin gireceği kapris de göz önüne alınarak direkt satılmasının hem kendisi hem de takımımız için son derece faydalı olacağı görüşündeyim.
  • 8548
    25 mayıs 2015 tarihinde başakşehir ile fenerbahçe arasında oynanan, sonucunda şampiyonluğumuzu resmen ilan ettiğimiz maçın hemen ardından trt spor'da stadyum programına telefonla canlı olarak bağlanmış ve bir önceki gün bjk maçında yaptığı hareketten duyduğu pişmanlığı dile getirmiştir. hala özür dilemedi muhabbetleri neye dayanılarak yapılıyor anlamakta giçlük çekiyorum.
  • 8549
    --- alıntı ---

    "hangi maçta şampiyonluğa inandın. ‘evet şampiyonuz’ dedin?"
    - şampiyonluğun bittiği demeyeyim ama bence dönüm noktası olan maç deplasmandaki gaziantep maçı... 90.dakika golü bulduk ve 1-0 kazandık. ben, o maçta ibrenin bize döndüğünü düşünüyorum. şampiyonluğa hep inandık. gençlerbirliği maçından sonra ise, “allah izin verirse şampiyon olduk, bu iş bitti” dedim. “buradan şampiyonluğu artık asla vermeyiz” dedim.

    "şampiyonluk adına umutsuzluğa kapıldığın oldu mu?"
    - inan hiç olmadı. çok mutsuz olduğumuz, çok üzülüp kırıldığımız günler oldu. ama şampiyon olamayacağımızı düşündüğümüz maç olmadı. kime sorarsanız aynı cevabı verir diye düşünüyorum.

    “ferhat’a yazik değil mi?”

    "gençlerbirliği maçı sonrasında kaleci ferhat çok eleştirildi. hakemlerin sizi kollandığı yorumları yapıldı.neler dersin?"
    - böyle şeyleri konuşmak bize yakışmaz. şimdi g.birliği’nde forma giyen kaleci kardeşimiz ferhat. o da çok üzülmüştür, yıkılmıştır. bunları dillendirip konuşmak yakışmaz bize. ferhat’ı, ailesini, gençlerbirliği camiasını üzmek, laf söylemek yakışmaz. ya da sneijder’ın attığı golü küçümsemek, önemsiz bir noktaya getirmek, galatasaray’ın kazandığı 3 puanı ve başarısını küçültmek, hakemleri kırmak bize yakışmaz. ona bakarsanız bizim kaç tane penaltımız verilmedi. birileri hata yapacak ki, bir taraf kazanacak.

    “4. yildiz ilk bize yakişirdi”

    "4. yıldızı fenerbahçe’den almak bu şampiyonluğu daha mı anlamlı kıldı?"
    - tabii ki... 4. yıldızı takan ilk takım olmak bizlere çok büyük gurur veriyor. o takımın oyuncusu olmak, 4. yıldız yolunda emek vermek, çaba sarf etmek bizleri onurlandırıyor. bu bizim rüyalarımızdı, hayallerimizdi. bu 1 yıllık emeğimizin karşılığı. arkadaşlarla konuştuğumuz zaman hep kendi aramızda, “4. yıldızı fenerbahçe’den önce takmak, uefa kupası’nı süper kupa’yı kazanmış galatasaray’a yakışır” diye düşünüyorduk. ama biz bunun ilk takan takım olduk.

    "sneijder artık bizden biri oldu"

    - sneijder artık bize benziyor. arkadaşımız, kardeşimiz. iyi ve büyük bir oyuncu. bizimle beraber. yardımsever bir adam. onunla olduğum için de çok mutluyum.

    "inşallah şenol hoca’yı üzeriz"

    - tek bir finalimiz kaldı. kupa finali. bursaspor maçını da kazanacağımıza inanıyoruz. çok değerli bir takım ve değerli bir hocaları var başında. inşallah şenol hocamızı üzeriz ve kupamızı alırız.

    "hamzaoğlu bizim efsanemiz olabilir"

    - hamza hoca’yı çok seviyoruz. o da bizim efsanemiz olabilir. çok emin adımlarla bunu gösterdi diye düşünüyorum. şampiyonluktaki payı müthişti. takım içinde de çok seviliyor ve sayılıyor. beşiktaş maçında oyundan çıkarken hamza hoca ile yaşananlar çok büyütüldü. futbolda bunlar var. bir anlık hırsa, strese, kazanma azmine yenik düşüyorsunuz. bunlar insani hatalar.

    "italyanların tarzı bizimle uyuşmuyor!"

    "prandelli ile uyum niye olmadı sana göre?"
    - prandelli iyi bir insandı, iyi bir hocaydı. neden olmadı prandelli... çok açık söylemek gerekirse, italyanların tarzı ile bizim tarzımız hiçbir zaman tutmadı. tutmaz da. italyanlar daha çok taktik ve defans ağırlıklı bir yapıya sahipler. galatasaray gibi bir takımda defans yapmak, defansif oynayıp taktik açıdan sahaya çıkmak ne bizleri, ne taraftarı, ne de camiayı mutlu ederdi.

    böyle de devam ettikçe sıkıntılar yaşamaya başlamıştık. ama cesare prandelli’nin insanlığını ve hocalığını tartışmak tabii ki de kimseye düşmez. italyan yapısı, onların teknik-taktik yapısı ile bizim yapımızın tutmadığı ortadaydı. kendisi de umarım şu an çok mutludur...

    "başkaları gibi kazanmaya değil şampiyonluğa odaklanıyoruz"

    "kadıköy'de fenerbahçe galibiyeti bu sezon gelmedi. neden?"
    - bu elbet olacaktır. olmuyor diye bir şey yok. bununla ilgili kendimizi, camiamızı strese sokmaya hiç de gerek yok. ben orada kazanamayayım da, her sene şampiyon olayım. orada kazanamamayı çok fazla gözümüzde büyütmüyoruz biz başkalarının büyüttüğü gibi. oraya takılı da kalmıyoruz. biz şampiyonluğa odaklanıyoruz ve şampiyon oluyoruz. fenerbahçe’ye karşı kadıköy’de kazanamıyoruz. ama bu bir gün değişecek. biz bunu gözümüzde büyütmüyoruz. ben orada kazanmasam da her sene şampiyon olayım, bu yeter.”

    “kimseyi dinlemedim”

    "rize maçında sakatlandın, ağrılarına rağmen birçok maçta oynadın."
    - hırsımın kurbanı oldum. duygularıma, hırslarıma yenilerek hata yaptım. hiç kimseyi dinlemeyip ne olursa olsun oynamak istedim. o sakatlık beni etkiledi. bu sezon çok şanssızlık, talihsizlikler yaşadım ama tam 16 tane gol attım. bir musibet, bin nasihatten iyidir. bunu da öğrenmiş oldum.

    "4. yıldızı kaptan için çok istedim"

    "selçuk inan benim kardeşim, canım. onun düğününün iyi geçmesi adına ben bu sene 4. yıldızı ve bu şampiyonluğu takım içinde herkesten çok istedim. eğer şampiyon olamayıp 4. yıldızı takamasaydık boğazımızda bir yumru olacaktı. tüm keyfimiz kaçacaktı. onu çok seviyorum."

    --- alıntı ---

    kaynak: hürriyet
  • 8550
    galatasaray futbol takımının forvet oyuncusu. yerine forvet gelmesini istiyordum, hala da istiyorum aslında ama hayat acı gerçeklerden ibaret. burak çok yüksek bir kontrata imza attı ve uzun bir süre bizim takımımızda olacak çünkü o parayı rüyasında göremez burak. 3 milyon alan bir oyuncuyu da yedek kulübesinde oturtmak gibi bir lüksü de yok galatasaray'ın ve yedek kalsa takımdaki huzursuzluğun temel nedeni olabilecek bir oyuncu burak. o nedenle bizim yapmamız gereken burak'a destek olmak. teknik ekip ise onun yapamadıklarını yapabilecek bir forvet almalı. ayrıca en az 1 kanat oyuncusu alınmalı ve bu isim mümkünse 1.80 civarında olmalı. burak hava toplarında iyi değil o nedenle muslera topu alacağımız uzun boylu kanat oyuncusuna atmalı. gönül ister ibo ama gerçekçi olmalıyız. ibo'yu alsak bile burak oynayacak ve ben dünyanın en aptal taktiği olan 4-3-1-2 yi oynadığımızı görmek istemiyorum. burak'ı doğru oyuncularla çevrelemeliyiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın