boyu 6-7 cm kisa olsa veya bacak boyu biraz kisa olsa degil galatasaray'da oynamak, 3.ligde oynayamazdi.
https://eksisozluk.com/entry/45298227buradaki yazida burak'in yeteneksizliginden bahsedilmis ancak burada bahsedilen yetenekle degil futbolu kotu oynamakla ilgili. aradaki fark ne diyeceksiniz. basit, bu hareketleri yetenekle mi yaparsin yoksa zamanlamayla mi? cevap zamanlama. burak'in vermedigi o paslari ben atabilirim ki futbolda yeteneksiz bir oyuncuyumdur. eger ben ve benim gibi teknigi olmayan biri yapabiliyorsa, bunu yeteneksizlikle aciklayamayiz. tespitler sonuna kadar dogru, baslik yanlis. benim geldigi ilk gunden beri burak ile ilgili sinir oldugum neredeyse her seyi yazmis. fakat ben burak'in bu huylarini duzeltebilecegini, ona bu hatalarinin ogretebilecegini dusundugum icin mumkun oldugu kadar burak'in yetenegiyle ve futbol cahilligiyle ilgili sorunlarini yazdim.
yetenek ve futbol basiretsizligine ragmen, eksisozlukteki bu entry'de yazan seyleri duzeltebilse burak, galatasaray icin gercekten vazgecilmez bir futbolcu olurdu. bunlar atla deve seyler degil, soylendigi gibi "burak yapamaz" da degil. ilkokul cocugu yapar o paslari. gucle, teknikle ilgili degil cunku. burak yapmamayi tercih ediyor. bunun sebebini de surekli kendini ispat etme cabasi olarak goruyorum. burak o pozisyon geldiginde "bu pasi atarsam pas verdigim kisi gol atamayacak" ruh haliyle yaklasiyor duruma. yani bir sonraki pozisyonun ne olacagi onun icin onemli degil, o pozisyonun islemesini saglayan kisi olmak onemli degil. o, pozisyonun bitisinde bulunmak istiyor. o nedenle topu biraz daha tutup, ceza sahasina en yakin arkadasini bulduktan sonra ona direkt orta kesiyor.
aslinda bu, galatasaray'da bir cok kisinin hastaligi. yekta da ayni hastaliktan muzdarip. topu her seferinde kanatlardaki bos adama atmak yerine, defans arkasina burak'a atmaya calisiyor. bu kadar istatistik kasan futbolcunun oldugu bir takimin basarili olmasini bekleyemezsiniz. bunu belki bilincli olarak yapmiyor da olabilirler ancak geldikleri nokta bu. ve bu nedenle yonetimin dramatik bir karar alip as oyuncularin bazilarini kizaga cekerek yedeklerle devam etmesi gerekiyor. selcuk, burak, yekta kesinlikle kizaga cekilip biraz takimi uzaktan seyretmeleri saglanmali. bunun soylememin sebebi bu oyuncularin yeteneksiz olmalari degil, kotu insan olmalari da degil. sadece bir kisir donguye girdiler ve buradan cikmalari icin bir elektro soka ihtiyaclari var. takimi sabote ettiklerinin bile farkinda degiller. selcuk ve burak soruyor taraftara biz daha ne yapalim? sorun da bu ya, yapmayin. fazlasini yapmaya calismayin. selcuk'un oyun kuran basit, hizlli paslarini birakip, burak'a mancinikla attigi zor paslara gecmesi bizi bitirdi. burak'in kendini ispat etme cabasiyla surekli zor olani tercih etmesi takimi yavaslatti.
hatta melo'nun bile benzer islere kalkistigini soyleyebilirim. gerekirse bir kac mac melo'nun bile takimi uzaktan seyretmesi saglanmali.
sirf takimin as oyuncularinin (yildiz oyuncularinin) duzelmesi icin ben olsam soyle bir takimla cikardim bir kac maca:
hakan baltan, gokhan zan, chedjou, semih --- olcan, veysel, emre, sneijder, bruma---amrabat.
ofans gucu dusuk gibi gorunuyor kagit uzerinde farkindayim. ancak bu takimin reaksiyon hizina rakip karsi koyamaz. emre ve sneijder'in selcuk-sneijder ikilisinden cok daha yaratici ve efektif olacagini dusunuyorum. veysel'in melo'dan daha hizli pas yapip daha cok kosacaktir.
su takimi izledikten sonra burak, selcuk ve yekta hala miy miy top oynamaya devam ederlerse (ve belki melo da) sezon sonu elimizi opene satalim daha iyi. cunku esegin kuyrugu gibi ne uzayip ne kisaliyor futbolumuz.