resim
Bülent Tulun
Görev:-
Takım:-
Yaş:75
Uyruk:Türkiye
  • 401
    sneijder transferinde çok büyük emeği vardır, aralık ayının başından beri bu iş için uğraşmış, kendisinin kurduğu doğru kontaklar ve ilişkiler sayesinde sneijder transferinde çok yol kat edilmiştir, futbolcu ile ilk görüşme de yine kendisi tarafından yapılmıştır...

    seversiniz sevmezsiniz o ayrı, satılmılş medya yüzünden insanlara hep kendisi bir sorun gibi gösteriliyor... yanlışları hataları yok mu mutlaka var seni de beni de sinir eden, ama sen hiç bu adamın ağzından bir açıklama duydun mu? fatih terim hiç kendisi hakkında negatif konuştu mu, birbirlerini hiç hedef gösterdiler mi?

    bu satılmış medyanın gazına gelip her söylenene inanıp adamı asmamak lazım, kendisi senin gibi benim gibi fatih terim ve ünal aysal gibi galatasarayın bir elemanıdır... sevmesek de beğenmesek de insalara saygı göstermeyi öğrenmek lazım, sözlük olsun twitter olsun sosyal medya olsun; kendisini uzaktan yakından tanımayan hiçbir fikri olmayan insanların, sokakta görse ''bülent bey'' diye yanına gidip fotoğraf çektirecek ''abi carlinhos gelicek mi'' diye sualler soracak sonra da sağda solda hakkında atıp tutacak dakikalık fanboyların, neredeyse torunu yaşındaki aklı olmadan fikri olan yeni yetmelerin, sadece tetikçi ve satılmış görsel & yazılı basının yaptığı haberlere inanarak bilmeden araştırmadan sadece bir hedef tahtası bulma yaratma amacıyla hakaret ederek bu insanı aşağılamaya varan şekilde eleştirmeye çalışmalarına anlam veremiyorum...

    sapına kadar galatasaraylıdır senin benim kadar arma sevdalısıdır, allah uzun ömür versin, günü geldiğinde cenaze töreni galatasaray lisesi'nde yapılacak, tabutunda galatasaray bayrağı sarılı olacak, ve son sözlerinden bir tanesi de ''her zaman her yerde en büyük galatasaray'' olacaktır...

    bilmem anlatabildim mi ne demek istediğimi...

    edit: imla
  • 403
    sneijderi alalım mı diye kendisine fikir sorulmadı, kendisi ünal bey'e ve fatih terim'e ''sneijder'e ne dersiniz?'' diye sordu... kaynak nedir diye soracak olan arkadaşlar;

    ünal bey dün ne dedi? ''8 ocak'ta başlayan bu süreçte sneijder transferini bitirmenin mutluluğunu yaşıyoruz'' sözlükte başlık kısmına wesley sneijder/@csakaoglu yazın ve bakın 7 ocakta ne yazmışım 8 ocakta ne yazmışım, ondan sonra isteyen mesaj atsın konuşalım...

    madem mustafa sarp diyoruz, mustafa sarp'ı galatasaraya getiren keita kewell neill gibi transferlere de imza atan çok sevdiğimiz, transfer üstadı dediğimiz (bkz: haldun üstünel) abimizdir... neden bu adam galatasaray'a geldi?

    mustafa sarp kesinlikle galatasaray kalitesinde bir orta saha değildir, ama 3 sene önceye baktığımızda klübün maddi durumuna ve oyuncu tercih yelpazesine kendisi iyinin kötüsüdür, şampiyon bursasporun her maç forma giyen defansif orta ortasahasıdır, bedelsiz gelmiştir bonservis ödenmemiştir, ve reijkaard'li sezonun ligin ilk yarısı da fena oynamamıştır, sonrasında dev sıçmıştır.

    eğer tulun sarp varken orta sahaya takviye gerekmez dediyse gerçekten bende ağzımla değil götümle gülerim bu söylediğine ama ne var ki interenete bakındım kaynak bulamadım ne bir makale ne bir video ne de haber... bulan olursa lütfen paylaşsın benimle...

    şimdi fatih terim bülent tulun aslolan galatasaraydır ve galatasaray menfaatleridir falan diyoruz ya...

    fatih hoca geçen sene,

    3.000.000 € bonservis bedeli ve senelik 700.000€ garanti para ile sercan yıldırım'ı
    2.500.000 € bonservis bedeli ive senelik 850.000 tl garanti para karşılığı yiğit gökoğlan'ı
    3.000.000 € bonservis bedeli ve senelik 2.900.000€ garanti para karşılığı albert riera'yı

    aldırdı doğru mudur? 8.5 milyon euro bonservis bedeli ve yıllık 4m € garanti para... bu paranın karşılığını terim performans olaran nasıl aldı bu fotbolculardan? verilen paranın karşılığını alabildik mi? alamadıki ama fatih hoca sayesinde hem şampiyon olduk, hem fenere koyup kadıköyde kupa kaldırdık, hem yine fenere koyup süper kupayı kazandık, şampiyonlar liginde kalıp gruptan çıktık ve hala lideriz... allah fatih terimden razı olsun, ama bu galatasarayın parasının her dönemde en sevdiğimiz adam da olsa en nefret ettiğimiz adam da olsa yanlış kullanıldığının çarçur edildiğinin üstünü örtmez...

    hadi bunları geçtim, geçen sene fatih hocanın isteyip de aldırdığı ceyhun gülselam ile mustafa sarp'ın nedir birbirinden farkı?

    ceyhun gülselam, bonservis bedeli ödemeden geldi, senelik ücreti 1.000.000 € garanti para, verdiği katkı neredeyse sıfır...
    mustafa sarp, bonservis bedeli ödenmeden geldi, senelik ücreti 1.000.000 $ garanti para... verdiği katkı ceyhundan fazla...

    mustafa sarp'a pino'ya ettiği küfür, bie gol atınca yaptığı sus işareti ve terbiyesizlikler yüzünden kaydıracaksak okey, ama oynadığı futbol için kaydırıyorsak aynı arkadaşları ceyhun gülselamın başlığına da bekliyorum...

    galatasarayın parasının adnan polat ve adnan sezgin tarafından hiç edildiğini, yapılan transferlerde kimin ne komisyonlar aldığını çok iyi bilen bir adamdır bülent tulun... yekta zapata culio stancu gibi transferlerde ödenen bonservis ücretlerini, kimlerin bu transferlerde aracı olduğunu ne komisyonlar dağıtıldığını, haldun abinin * neden transfer işlerini bıraktığını ve sonunda yönetimden ayrıldığını, adnan sezginin klübe verdiği zararları ve adnan polatın bunlara nasıl göz yumduğunu, o zamanın yöneticilerinden ve transferlerin içinde olan insanlardan bir dinleseniz...

    bir de polat sağda solda ''ilic'in transferinden tulun 75.000€ indirmiş cebe elimde belge var'' diye anlatmaya başlayınca (bir yerde denk gelirseniz hakan ünsal'a ve hasan şaş'a sorabilirsiniz futbolculara bile bahsetmiş bundan) tulun kendisine hitaben bahsi geçen mektubu yazıp ''sağda solda iliç'in transferinde usulsüzlük yaptığım yolunda dedikodu yapıyormuşsunuz. bu konudaki kayıtların tamamı kulüptedir. her şey kulübün menfaatine uygun yapılmıştır. ben bu transferde hiçbir usulsüzlük yapmadım. ancak sizin kulüpten aldığınız 1.5 milyon doların da galatasaray'ın menfaatleri doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını merak ediyorum'' tarzı birşeyler yazmıştır... adam haklıdır, ama bu öyle bir zamanda ortaya çıktı ki tam şike sürecinin ortasında, yavşak medya da bu iç hesaplaşmayı bahane edip galatasarayı şike sürecine dahil edebilmek için elinden geleni yaptı işi denizlispor maçıyla özdeşleştirdi, halbuki tulun transferlerdeki komisyonları kastetmekteydi...

    neyse sonuç itibari ile tulun benim babamın oğlu değil, daha fazla savunmamın anlamı yok, sadece bldiğim emin olduğum şeylerden sizi de haberdar etmek istedim, isteyen istediğine inanmakta özgürdür, bu başlığa yeteri kadar şey yazdım bir daha da yazmayacağım....

    içinde galatasaray sevgisi ve arma sevdası olan herkese selamlar ve saygılar,

    kişiler başarılar transferler gelip geçicidir, aslolan galatasaraydır...

    edit: imla
  • 408
    cebinden 5 kurus para cıkarmadan kulubu sahiplenen vesayetin yonettigi kulubun calısanı ve uyesi.

    ulan tamamen benim sayemde donen kulup ekonomisiyle gidip bir futbolcuyu almanın dunyada bizim disimizda hiç bir ulkede "haber degeri" yokken bizde "drogba yı alan adam" oluyor.

    barcelona da transfer yapıyor ama bir kisi cıkıp "afferim bulent tuluna" demiyor orda birisine, o transferi yapan zaten 150.000 kulup uyesi ve taraftarı.
  • 410
    sneijder ve drogba'yı alan adam olmuş. esasında kabak gibi ortada olan fakat bir çok galatasaraylının dillendirmek istemediği bir gerçeği söyleyelim o zaman. sneijder ve drogba transferleri görünüşte takımı güçlendirmek ve cl'de biraz daha ileri gidebilmek için yapılmış transferler. peki sadece bu kadar mı? hayır. sneijder ve drogba transferleri muhtemel -aynı zamanda görece- bir başarısızlıkta fatih terim'i yemek için yapılmış transferler. "bakın biz aldık fakat hoca oynatamadı, yapamadı; dolayısıyla muhtemel -aynı zamanda görece- başarısızlıkların sorumlusu biz değiliz" diyecekler. ha başarılı olunduğunda haliyle en büyük, başkan olacak; mektupçular kral ilan edilecek. zaten drogba'nın olduğu takımı yoldan geçen çocuk bile şampiyon yapar.

    çok büyük bir sınav veriyorsun galatasaraylı, öyle büyük bir sınav veriyorsun ki... ardında koca denizler fakat önünde sana okyanusmuş gibi gösterilen bir dere var. boğulma o derede.
  • 411
    drogba'nın kap'ta açıklaması yapıldı. ardından o gece bülent tulun galatasaray tv'ye bağlandı, konuşması söylemleri midemi bulandırdı.

    kurumsal sistemde başkanın özel danışmanının hangi görev tanımında bitmiş transferin ardından galatasaray tv'ye bağlanmak vardır? kurumsal sistemin basın sözcüsü yok mu? zaten kap'a resmi açıklama yapılmış sen hangi görevle, hangi resmi sıfatla, resmi kanala çıkıp "çocuklar, za zu" diye reklam yapmaktasın?

    sözde kurumsal sistemin arkasına sığınıp vıcık vıcık ilişkileri ile sinirimizi bozmaktadır. messi'nin en yakın arkadaşı olsa, cebinden messi'yi transfer etse gene de sevmem mümkün değil.

    (bkz: gerçekleri tarih yazar)
  • 412
    almanya'da bir stoperle anlaşmak üzereydim. tam işi bitiriyordum ki drogba'nın menajeri aradı.
    "drogba'yı galatasaray'a getirebilirim. fenerbahçe 11 milyon euro verdi ama istemedi" dedi. kendisinden sadece 5 dakika mühlet istedim. başkan aysal'ı telefonla aradım. önümüze ansızın çıkan bu imkânı kısaca söyledim.

    "tur atlamadan kaç para geleceğini" sordu. (sanırım burda başkan ünal aysal'dan bahsediyor) söyledim. "10 milyona bitir" dedi. ben de 5 dakika dolmadan menajeri aradım, işi bitirdik.

    ama... bir santrafora daha ihtiyaç yok ki diye görüş yürütünce, verdiği cevap (yine başkan)

    "bu bir oportünitedir (fırsat). böyle bir durumda ihtiyaç var mı diye düşünülmez. o futbolcu kazanılır" oldu.

    sağ yanımda büyük yıldızların transferini yaparak türkiye'deki kulüp başkanlığı konseptini temelinden değiştirmiş olan galatasaray eski başkanı faruk süren oturuyordu. o da onayladı.

    "oportünite..."

    kaynak: milliyet.

    not: habere göre güneri civaoğlu drogba transferini sormuş ve bülent tulun da nasıl geliştiğini bu şekilde anlatmış.

    edit: http://siyaset.milliyet.com.tr/.../1664611/default.htm linkinde haber daha güzel ve sade yazılmış. bu linkten okursanız çok daha iyi olur. mturhan a teşekkürler.

    edit 2: link öldü galiba * .
  • 414
    --- alıntı ---

    almanya'da bir stoperle anlaşmak üzereydim. tam işi bitiriyordum ki drogba'nın menajeri aradı.
    "drogba'yı galatasaray'a getirebilirim. fenerbahçe 11 milyon euro verdi ama istemedi" dedi. kendisinden sadece 5 dakika mühlet istedim. başkan aysal'ı telefonla aradım. önümüze ansızın çıkan bu imkânı kısaca söyledim.

    --- alıntı ---
    kaynak; ademabi vasıtasıyla milliyet ve güneri civaoğlu.
    http://siyaset.milliyet.com.tr/.../1664611/default.htm

    fatih hoca yönetime verdiği listesi hakkında "görüştüler herhalde" derken ne demek istemiş?

    drogba fırsattır %100 doğru. ancak her transfer gibi risktir. riski aldın ve fırsatı gördün. ancak ihtiyacın olan adamdan vazgeçip fırsat peşine koşmak çok daha büyük bir risk değil midir? bu nasıl bir kurumsal sistemdir? drogba harika tamam ancak drogba gelince stoperden niçin vazgeçtin? bu takım her maçta gol yemiyor mu? bu takım rakibe her maç 3 ila 5 gol şansı vermiyor mu? takımın omurgasında akıllı bir stoper yoksa olabilecekler katlamalı risk değil mi? sen kendi işinde sana kapı lazımken fırsat gördüm diyerek kendine koltuk takımı * alır mısın? hadi aldın evin kapısı hala yoksa kapı almazmısın? kendi işinde yapmayacağın işi galatasaray'da niye yapmaktasın? sen kimsin bülent tulun? omurgada eksilik var, sen kim oluyorda omurgadan vazgeçme kararı verebiliyorsun?

    liseli arkadaşların seni yağ var, börek var diye köpürtmekte ancak gözümüz üzerinde. dua at semih ve dany'e. dua et fatih terim'e ve teknik ekibe.

    edit; ademabi mesaj attı kaynak yukardaki link içinde geçen "ama... bir santrafora daha ihtiyaç yok ki diye görüş yürütünce" ifadesini güneri civaoğlu bülent tulun'a değil bülent tulun başkana söylemiş şeklinde yorumladığını bildirdi. doğru olabilir, yazı tuhaf, şayet ademabi'nin yorumu doğru ise (ki olabilir) bülent tulun'a hitaben "sen kimsin ve benzeri ifadelerim bu olay için ağırdır.
  • 417
    kendisine bazen gereğinden fazla eleştiri yapıldığını düşünüyorum; buna ben de dahilim. aslında kendisi kulüpten bağımsız olarak başkanın ayak işlerini yapıyor. tabi bu ayak işleri iş yerlerindeki çırakların yaptığı 1 porsiyon kürt böreği alma, 2,3 fatura ödemek değil. geçen fanatik gazetesinde çıkan haber şayet doğruysa basketbolda türk telekom, voleybolda da arkas ile birleşme söz konusuymuş ve görüşmeleri başkan adına kendisi yürütüyormuş. sanırım kendisi bizim de bilmediğimiz bazı konularda karşı tarafla konuşup belirli bir zemin hazırladıktan sonra başkanın/yönetimin olaya girmesini sağlıyor.

    edit: birleşme haberleri yalanlanmış, timsaha yattım resmen.
  • 420
    futboldan, futbolcudan biraz olsun anlamayan fakat anladığını düşünüp sürekli buna göre hareket eden insan. drogba'yı getirdi diye hemen ağız değiştirmeye gerek yok. hani hatırlarsanız başkan ünal aysal "futboldan anlamam, ama futboldan anlayan adamlardan anlarım" demişti. futboldan anladığını düşündüğü adamlardan biri de bu adam işte. zaten en büyük sıkıntı bu işte. bu adam futbolcu önermesin, fatih terim'in işlerine karışmasın, başkan şunu alalım, bunu getirelim demesin, sadece kendisine söylenenleri yapsın. ama maalesef bu mümkün değil, çünkü adamın işi danışmanlık. yani illa ki bir şeylere müdahale edecek, başkana o saçma sapan tavsiyelerini verecek. ayrıca drogba müthiş bir transfer tamam ama hoca defans oyuncusu istemişse defans oyuncusu alınır, oportunite ayakları falan yapmasınlar başkanla.
  • 423
    kendisi drogbayı getirdi diye delirmiş millet delirmiş.

    öncelikle drogba'nın menajeri galatasaray'a telefon açmış ve futbolcularının galatasaray'da oynamak istediğini söylemiş ve sonrasında kulübün de kabulü ile transfer gerçekleşmiştir.

    (bkz: bülent tulun/#1169572)

    drogba'nın gelmesinin sebebi bülent tulun değil, galatasaray'dır.

    hemen putlaştırmayın, takımda kim 10 numara giyse hagi ile kim futbolcu transfer etse haldun üstünel ile karşılaştırma durumları, sürüye bir baş, bir kahraman arama isteği en çok türk insanında var galiba.

    aziz yıldırım fenerbahçe içinde böyle putlaştırılarak büyüyen bir dev oldu da contayı sıyırdı, soyunma odalarına inmeye çalıştı, özellikle bülent tulun gibi camia için sıkıntılı bir adamı, hele ki fatih terim'in baş düşmanlarından birini drogba'ya imza attırdı diye putlaştırırsanız yarın bir gün fatih terim'in gönderilmesinin de yolunu açarsınız.

    adama gaz vermeyin, bu kulübün maaşlı elemanı, herkes gibi görevini yaptı, gitti getirdi, bülent tulun değil adnan aybaba olsa da drogba gelecekti, drogba bülent tulun'a değil galatasaray adına geldi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın