resim
Bülent Tulun
Görev:-
Takım:-
Yaş:75
Uyruk:Türkiye
  • 280
    eğer en başından beri söylediği şekliyle ünal aysal, işe yaramadığını gördüğü kısmın icabına profesyonelliğin gereği bakacaktır. hala sabırla bekliyoruz.

    kendisinin de bilmesi gereken birşey var, adnan sezgin'den çok çok daha zararlı bir adamdır çünkü adnan sezgin bildiğin beceriksizlikten ve bilmemekten, bülent tulun ise art niyetten dolayı yanlışlar yapmaktadır. art niyetinin en büyük kanıtıda eski başkanımıza yaptığı şantaj ve klüple ilgili bir belgeyi kopyalayıp kasada saklaması vb hareketlerdir.
  • 282
    başkan ünal aysal'ın özel danışmanıdır.
    yani taraftara hesap verecek adam değildir.
    taraftara hesap verecek adam başkan, yönetim ve hoca'dır.
    madem bülent tulun hesap vermeyecek niçin onun fikri ile hareket edilmekte?
    başkan'a da taraftara da hesap veren adam hoca. ancak hocanın dedikleri değil özel danışmanın dedikleri uygulanmakta. sezon sonu beklenecekmiş. sen sol açığını zamansız sat sağ açığını zamansız kirala. sezon sonu bir yerden para mı gelecek? bu sene çok kritik. şayet bülent tulun gizli gündemindeki saklı adamların gelmesini istiyorsa her şey piç olacak. yerli oyuncular rakiplere gitmekte yapılan yatırımlar gene çöpe gidecek. bedeli kim ödeyecek? bedeli biz ödemekteyiz. senelik bu takım için harcamam bir asgari ücretlinin bir yıllık kazancı.

    kurumsallaşma kimse kusura bakmasın böyle olmaz. hoca istemiyorsa bülent tulun özel danışman olmaz. kimse benim özel danışmanıma karışamaz diyebilirsin. ancak özel danışmanın söyledikleri ile hocanın söyledikleri çelişir ise sen hocanın dediklerini yani hesap soracağın adamın dediklerini yapmalısın.
  • 284
    bu adam hakkında özellikle basın yoluyla o kadar yanlı ve sipariş haberler yapılıyor ki, zannedersin ünal aysal gerizekalı ve bülent tulun’un yaptırım gücü çok fazla… artık aklımdan şöyle senaryolar geçiyor.

    f.t: başkanım transfer lazım takviye lazım, shaqiri’yi alalım.

    ü.a: tamam hocam…... bülent , fatih hoca basel’den shaqiri’yi istiyor bir sana danışayım dedim, ne dersin?

    b.t: olmaz ünal bey almayalım. ama yinede direk almayalım demeyelim, takımıyla falan görüşelim borsa’ya bildirelim sonra’’çok yüksek fiyat istediler’’ der vazgeçeriz… biz denedik olmadı deriz… sakın almayalım…

    ü.a: tamam almayalım bülent’ciğim, canım danışmanım benim, sen olmasan ben ve yönetim kurulumuz ne yapardık nasıl transfer kararı alırdık bilmiyorum zaten, aslan danışmanım benim. peki corluka?

    b.t: onu da mı fatih hoca istedi?

    ü.a: evet canım.

    b.t: o zaman onu da almayalım, yok yok olmaz o.

    ü:a manisa'dan yiğit? bunu fatih terim istemedi şimdi öylesine aklıma geldi.

    b.t: aaaaa harika fikir, alalım başkanım.

    ü.a: senin bir isteğin arzun var mı?

    b.t: ya başkanım ben ronaldinho’yu çok beğeniyorum, hastasıyım kendisinin alsak mı onu? haa başkanım alsak mı? çok iyi adam be, uçurur bizi.

    ü.a: aaa tabi bülnet’ciğim ne demek, dur ben bir fatih hoca’ya sorayım bakayım ister mi? eğer istemezse de hemen haber yaptıralım fathi hoca ronaldinho’yu istemedi diye… keh keh keh keh…

    b.t: ilahi başkanım ne adamsınız ya… kah kah kah...
  • 286
    açık ve net bir şekilde arenada şeref tribününün karşısına şu pankartların açılması gerekir ;

    "ya bülent tulun ya biz"

    "imparator yoksa bizde yokuz"

    yeter artık yahu. senelerdir kendi menfaatlerini galatasarayın menfaatlerinden üstün gören adamlardan bıktık artık. adnan polatın sezgini varsa ünal aysalında tulunu var. ne adnanlar, ne aysallar ne de tulunlar gözümde fatih terim kadar değerli ve vazgeçilmez değildirler. ünal aysal fatih terime olan bu tavrını sürdürürse bu takım playoffa dahi giremez açık söyleyeyim. artık galatasaray taraftarının gözünü biraz erken açması gerekir. pis pis oyunların döndüğü ortada. adnan polat dönemindede oluyordu böyle şeyler ama bizler taraftar olarak "yönetimin arkasındayız, takımın arkasındayız, armanın peşindeyiz" diye diye uçuruma doğru giden otomobilin direksiyonunu çevirmedik. şimdi biraz daha gözümüz açık olmalı.

    (bkz: tehlikenin farkındamısınız)
  • 288
    ünal aysal'ı yıpratmak amacıyla adı sürekli ortaya atılan kişidir, fatih terim ile arası bozuk diye sürekli kendisi üzerinden galatasaray yıpratılmaktadır. yok 2. ligden oyuncu önermiş de bilmem ne he he önermiştir kötüdür. bi adamı sevmemek ayrı şey o kişiye sürekli sallamak başka bişey eee o zaman senin eleştirdiğin adamdan ne farkın kaldı. basın gazlamasını bile anlamıyor taraftar daha ne diyim.

    taraftarlar içinde bıçakları çekip ya bülent ya fatih demeye meraklı amma adam varmış, öyle taraftara böyle basın yakışır.
  • 289
    kafamıza kuş sıçsa kendisinden bilinecektir. bu refleksi gösterebilmemiz için sayısız neden olduğu doğru. ancak bir danışmanın, hele ünal aysal gibi tecrübeli bir işadamı için bu kadar etkili olabileceğine inanmak istemiyorum.
    yokluğunu varlığına elbette tercih ederim. ama tüm dinamiklerini bilebilmemizin imkansız olduğu yönetim kurulunu, kulaktan kulağa edinilen bilgilerle sorgulamak çok da mantıklı gelmiyor.
  • 290
    ünal aysal'a sallamaya paçası yetmeyenlerin salladığı kişidir. kendisi ünal aysal'ın danışmanıdır. yani ünal aysal'a fikrini söyler, ünal aysal'da beğenirse yapar.

    ortaya çıkan icraatlardan dolayı başbakan'a sallamayıp danışmanı suçlaması gibidir. zamanında adnan polat'ın skibbe'nin yardımcılarını göndermesi gibidir.

    sıkıyorsa gidin ünal aysal başlığına yazın.
  • 293
    twitter'da dönen iddialara göre -ki iddia edenlere baktığımız zaman doğru olma olasılığı yüksek- yakın çevresine "shaqiri'yi aldırmamak için elimden gelen ne varsa yaptım" demiş olan kişilik. yine twitter'da dönen hatta bununla sınırlı da kalmayan iddialara göre -yine doğru olma olasılığı yüksek- fatih terim ile anlaşamayan hatta onu en başından beri istemeyen ve takımın başında kadim dostu eric gerets'in getirilmesini isteyen şahıs. bu iki iddiayı bir araya getirince adamın takımı göz göre göre sabote ettiğini görüyoruz. eğer bu iddialar doğruysa ve bu adam hala başkanın danışmanıysa durum hakikatten çok vahim. şu durumda bu takımı sabote edenler hakkında ne söylenir bilmem. aslında bilirim de söyleyemiyorum. tek söyleyebileceğim bu iddialar karşısında bu adamın hala kulüpte etkinliğinin olması sinirlerimi bozuyor. tahammül edemiyorum galatasarayıma sadece şahsi çıkarları uğruna zarar veren adamları. başkan bu adamı bir an bile yanında tutmamalı şu saatten sonra. "başarı, başarı, başarı" naralarıyla geldi kendisi ve en ufak bir başarısızlıkta birand'ın da dediği gibi mevzu bülent tulun'a değil kendisine patlar.
  • 294
    öyle bir hava yaratılıyor ki medyada sanki galatasaray'da başkan yönetici teknik direktör hepsi bülnet tulun'dan daha yetkisiz, transfer yapılacak futbolcuyu engelleyen adam o, sorun çıkaran adam o, yönetimi bölen adam o,… atıyorlar adamı bizim önümüze biz de vuruyoruz beline kırbacı, vuruyoruz beline kırbacı…

    yahu adamın 7 aydır ağzını açtığı yok çıkıp bir tek demeci yok, sadece şike olaylarında ifadesine başvurulduğunda ''arabamla geldim arabamla dönüyorum dedi... bu yapılan haberlerin hiçbirisi %100 gerçek diyemezsin, hepsi duyum hepsi dedikodu... yani sence ünal aysal gerizekalı mı bu kadar başarılı bir iş adamı gidip kendine sürekli sorun çıkaran transfer engelleyen bir adamı danışman yapacak? milliyet'le beraber vatan ntvspor hürriyet ne kadar yanlı yayın yapıyorlar hepimizi biliyoruz, gidip orada bir haber yazıyor adamın teki ''shakiri'yi bülen tulun engelledi'' diye hedef gösteriyor, herkes başlıyor sallamaya... twitter’da takip edilenj birisi ‘’ bülent tulun hededehödö’’ diye yazıyor hoppa herkes başlıyor vay arkadaşn ben bu adamın aq….

    adamı adnan sezgin ile kıyaslıyoruz sözlükte, ama bilmeden konuşuyoruz, yargısız infaz yapıyoruz...

    tulun, 1996 ile 2000 seneleri arasında faruk süren'in de fahri futbol danışmanı olarak çalışan, geçmişinde profesyonel futbol oynamış, hakemlik yapmış, dört dönem futbol federasyonunda çeşitli görevlerde yer almış, hayatı boyunca futbolla haşır neşir olmuş, özhan canaydın zamanında da yine sportif direktör olarak bu klübe hizmet etmiş, galatasaray lisesi mezunu ve gerçekten çok koyu galatasaray taraftarı olan…sonra da ağabeyleri tarafından 'emredildiği' için ruhen bağlı olduğu kulüpte çalışmaya başlayan, galatasaray'da olmazsa gidip de bilmemne sporda çalışmamış, ve çalışmayacak olan, diğerleri gibi yapılan transferlerde komisyon peşinde koşup bu klüpten menfaat sağlamamış bir adam.

    çünkü onun tek bir kimliği var, galatasaraylılık. bu adam türkiye'de ki birçok büyük markada da levi's levi strauss mavi jeans gibi üst düzey yöneticilik yaptı, bu sözlükteki çoğu kişidende futbol biligisi olarak da profosyonel yönetici olarak da kat be kat deneyimli bilgili tecrübeli… yanlılş hatırlamıyorsam canaydın döneminde de ''sana ihtiyacım var'' denince işini gücünü bıraktı kalktı geldi hizmet verdi ve kazanılan şampiyonluğunda gizli kahramanlarından birisidir kendisi...

    mutlaka hataları yanlışları vardır, olabilir, belki yürüttüğü danışmanlık görevinden alınsa veya ayrılsa daha hayırlı olacaktır klübümüz için… ama inanın bana en az fatih terim kadar hakan şükür kadar ünal aysal kadar galatasaray'lıdır bu adam... çocukça bir aşkla tutkuyla bağlıdır takımına armasına okuluna… babam değildir, amcam değildir, para da vermedi bana bu yazdıklarım için… ama bu adam truva atı da değildir bu klübe kötülük yapabilecek bir adam da değildir, adnan sezgin gibi bir insanla kıyaslanmayı da hiç hak etmemektedir…

    şu adamı sözlükte tu kaka yapmayalım, adnan sezginle falan kıyaslamayalım çünkü inanın hak etmiyor…

    verin ofsayt’ı önemli değil, canınız sağolsun ama en azından bazı şeyleri de bilin, bilmeden önyargıyla hareket etmeyelim…
  • 295
    bana kalırsa hafif bir yazı olmuş gereken yapılır umarım!

    --- alıntı ---

    galatasaray başkanı sayın ünal aysal, yönetim kurulu üyeleri ve sevgili galatasaraylılar..

    ultraslan olarak türkiye'de 3 temmuz'dan bu yana yaşanan sürecin içine çekilmeye çalışılan kulübümüzde yaşananları yakından ama mümkün oldukça olaylara müdahil olmadan takip etme yolunu tercih ettik.

    bu tavrımız kimse tarafından yanlış anlaşılmamalıdır. zira bizler galatasaray terbiyesi, etik ve ahlaki değerlerine her zaman saygılı ve durmamız gereken yeri bilerek hareket ettik. ancak yaşanan süreçte galatasaray'ın adını geçmişte yaşandığı iddia edilen bazı olaylarla gündeme getirmeye çalışan ve kulübümüzün üstüne pislik atarak kendilerini aklama çabasına girenlerin tavırları karşısında bu açıklamayı yapmamız zorunlu bir hal almıştır.

    öncelikle galatasaray'da kim olursa olsun ve her ne yaparsa yapsın başkanlık makamına saygı esastır. bu saygı, başkanlarımız ve yöneticilerimiz görevleri başında olduğu sürece değil, her dönemde devam etmelidir. galatasaraylılık bu demektir ve bunun gereğini yapmayanların hangi sıfatla olursa olsun bu kulüp çatısı altında bulunması affedilemez bir hatadır.

    2006 yılında yaşadığımız o tarihi şampiyonlukta emeği geçenlerden biri olan dönemin futbol şube sorumlusu eski başkanımız sn. adnan polat'a karşı başlatılan linç kampanyası maalesef galatasaray'ın içinden çıkan bir mektupla başlamış ve galatasaray hiçbir şekilde adının dahi geçmediği bir soruşturmaya bu mektup yüzünden çekilmek istenmiştir.

    elbette sayın adnan polat ve dönemin yöneticileri bu konu hakkında gerekenleri yapacaktır ve bizim onlara güvenimiz sonsuzdur. ama bizim galatasaray yönetim kurulu ve sayın başkanımız ünal aysal'dan beklentimiz galatasaray'ın başına bu çorabı örenlerin kulüple ilişkisinin derhal kesilmesidir. eski başkanını tehdit etme terbiyesizliğini gösteren, yazdığı tehdit, yalan, iftira dolu mektubu basına servis ederek galatasaray'ın adını küçülten, galatasaray'a görevde olduğu ve olmadığı her dönemde zarar verdiği yönünde hakkında çok açık ve çarpıcı iddialar bulunan, galatasaray'a hizmet aşkıyla gece gündüz çalışan kişilerin önünü kesmek ve galatasaray'ın yoluna taş koymak için çabaladığı tüm galatasaraylılar ve kamuoyunca malum olan, her eylemi ile galatasaraylılığa ihanet eden bu şahıs bülent tulun'dan başkası değildir! bu şahıs galatasaray'ın brütüs'üdür!

    biz gözümüzün önünde cereyan eden bu duruma kayıtsız kalmayacağımızı ve perde arkasında neler olduğunu da çok iyi bildiğimizi de söylemek istiyoruz. bizler galatasaray için gecesini ve gündüzünü birbirine katan, evinin yolunu unutan başta fatih terim ve ekibi ile birlikte, oktay mahmuti, sedat incesu, ve diğer tüm hocalarımız ile sporcularımızın yanında duruyoruz! onları üzecek, incitecek herhangi bir tavır içine giren ya da buna tevessül edenlere de en sert dille tepkimiz koyacağımızı, galatasaraylılığa yakışmayan tavırlar ve küçük hesaplar içinde olan brütüs'lere de gereken tavrı alacağımızı açıkça ifade ediyoruz.

    siz değerli büyüklerimizden beklentimiz de adımını attığı her yeri karıştıran, 107 yıllık kulübümüzü mahkeme koridorlarında savunma yapmaya mecbur hale getiren, kulüp içinde iç huzuru bozan ve her şeyden önemlisi yazdığı mektupla galatasaray başkanlık makamını tehdit etme cür'etini gösteren bu brütüs hakkında gereğini yapmanızdır. sayın başkanımız ünal aysal'ın "danışmanım" dediği brütüs'ün galatasaray'a zarardan ve beladan başka bir şey getirmediğini görmezden gelmek, en hafif tabirle yakışıksız bir davranıştır.

    ultraslan olarak, bülent tulun adlı şahsın kulübümüzle ilişkisinin kesilmesi konusundaki duruşumuzun ve hassasiyetimizin asla değişmeyeceğini önemle belirtiyor, gereğinin yapılmasını sn. başkan ünal aysal ve yönetim kurulumuzdan ivedilikle rica ve talep ediyoruz.

    saygılarımızla..
    ultraslan adına genel koordinatör
    oğuz altay

    --- alıntı ---

    http://www.ultraslan.com/Oku.asp?okuID=2458
  • 296
    1 mart 2012 ultraslan bildirisi ile galatasaray ile ilişkisi kesilmesi istenen özel danışman.

    biraz geçmişe gidelim. adnan sezgin geçmiş yıllarda istenmeyen adamdı. ancak o dönem başkanı adnan polat ona sahip çıktı. taraftar ise işin sonunda haklı çıktı.

    bülent tulun'un adnan polat hakkında yazdığı mektup adnan polat'ın güveni kötüye kullanma suçundan yargılanmasının delillerinden biri oldu.

    şu anda taraftarın istemediği adam bülent tulun. sahip çıkan ise ünal aysal. sonunda haklı çıkacak olan gene taraftar olacaktır.

    1 mart 2012 ultraslan bildirisi içerik itibariyle doğrudur. umuma açıklanması da düşünce özgürlüğüdür. ancak sonunda bulunan rica ifadesi tulun'a koz vermiştir. yani tulun bu bildiriyle gitmeyecektir.

    gelelim özel danışman konusuna. başkan tulun benim özel danışmanım kimse karışamaz demekte. ancak bu danışmanın maliyetini kim ödemekte? bilmiyoruz. bunun maliyeti taraftarın ödediği kulüp gelirlerinden ödenmemelidir.

    en önemli konu ise 3 ay sonra 2 belirsiz konu. başkan şike soruşturmasında avrupa yasağı gelirse istifa ederim dedi. demirören başkanlığındaki tff ise 2 yıl avrupa'ya gitmesek bir şey olmaz tadında yönetim anlayışıyla ilerlemekte yani başkan haziran ayında kuralar öncesi olası bir avrupa yasağında istifa edebilir.

    ikinci en önemli konu fatih hoca ile yönetim anlaşması. fatih hoca gelecek 10 yıllardan bahsetmekte alt yapı, gençler demekte ilk 11'e 2 genç adamı monte etti. ancak sözleşmesi mayıs 2012'de bitmekte. başkan istifa ederse ne olur? veya başkan istifa etmeyip yönetim içinde melo çok pahalı, x şöyle y böyle diyen bir grup var. bülent tulun ise gerets gizli gündemi ile beklemekte.

    galatasaray camiası zor bir camia başkan kaybedilmemeli ve fatih hoca ile açık süre ve bedelli sözleşme yapılmalı. güzli gündemler yok edilmeli. bülent tulun özel danışmanlık ücretini kulüpten alıyorsa buna son verilmeli mesaisini sürekli kulüpte geçirmemeli danışmanlığını kendi ofisinden yapmalıdır.
  • 298
    --- alıntı ---
    gereğinin yapılması adına…

    galatasaray başkanı sayın ünal aysal, yönetim kurulu üyeleri ve sevgili galatasaraylılar..

    ultraslan olarak türkiye'de 3 temmuz'dan bu yana yaşanan sürecin içine çekilmeye çalışılan kulübümüzde yaşananları yakından ama mümkün oldukça olaylara müdahil olmadan takip etme yolunu tercih ettik.

    bu tavrımız kimse tarafından yanlış anlaşılmamalıdır. zira bizler galatasaray terbiyesi, etik ve ahlaki değerlerine her zaman saygılı ve durmamız gereken yeri bilerek hareket ettik. ancak yaşanan süreçte galatasaray'ın adını geçmişte yaşandığı iddia edilen bazı olaylarla gündeme getirmeye çalışan ve kulübümüzün üstüne pislik atarak kendilerini aklama çabasına girenlerin tavırları karşısında bu açıklamayı yapmamız zorunlu bir hal almıştır.

    öncelikle galatasaray'da kim olursa olsun ve her ne yaparsa yapsın başkanlık makamına saygı esastır. bu saygı, başkanlarımız ve yöneticilerimiz görevleri başında olduğu sürece değil, her dönemde devam etmelidir. galatasaraylılık bu demektir ve bunun gereğini yapmayanların hangi sıfatla olursa olsun bu kulüp çatısı altında bulunması affedilemez bir hatadır.

    2006 yılında yaşadığımız o tarihi şampiyonlukta emeği geçenlerden biri olan dönemin futbol şube sorumlusu eski başkanımız sn. adnan polat'a karşı başlatılan linç kampanyası maalesef galatasaray'ın içinden çıkan bir mektupla başlamış ve galatasaray hiçbir şekilde adının dahi geçmediği bir soruşturmaya bu mektup yüzünden çekilmek istenmiştir.

    elbette sayın adnan polat ve dönemin yöneticileri bu konu hakkında gerekenleri yapacaktır ve bizim onlara güvenimiz sonsuzdur. ama bizim galatasaray yönetim kurulu ve sayın başkanımız ünal aysal'dan beklentimiz galatasaray'ın başına bu çorabı örenlerin kulüple ilişkisinin derhal kesilmesidir. eski başkanını tehdit etme terbiyesizliğini gösteren, yazdığı tehdit, yalan, iftira dolu mektubu basına servis ederek galatasaray'ın adını küçülten, galatasaray'a görevde olduğu ve olmadığı her dönemde zarar verdiği yönünde hakkında çok açık ve çarpıcı iddialar bulunan, galatasaray'a hizmet aşkıyla gece gündüz çalışan kişilerin önünü kesmek ve galatasaray'ın yoluna taş koymak için çabaladığı tüm galatasaraylılar ve kamuoyunca malum olan, her eylemi ile galatasaraylılığa ihanet eden bu şahıs bülent tulun'dan başkası değildir! bu şahıs galatasaray'ın brütüs'üdür!

    biz gözümüzün önünde cereyan eden bu duruma kayıtsız kalmayacağımızı ve perde arkasında neler olduğunu da çok iyi bildiğimizi de söylemek istiyoruz. bizler galatasaray için gecesini ve gündüzünü birbirine katan, evinin yolunu unutan başta fatih terim ve ekibi ile birlikte, oktay mahmuti, sedat incesu, ve diğer tüm hocalarımız ile sporcularımızın yanında duruyoruz! onları üzecek, incitecek herhangi bir tavır içine giren ya da buna tevessül edenlere de en sert dille tepkimiz koyacağımızı, galatasaraylılığa yakışmayan tavırlar ve küçük hesaplar içinde olan brütüs'lere de gereken tavrı alacağımızı açıkça ifade ediyoruz.

    siz değerli büyüklerimizden beklentimiz de adımını attığı her yeri karıştıran, 107 yıllık kulübümüzü mahkeme koridorlarında savunma yapmaya mecbur hale getiren, kulüp içinde iç huzuru bozan ve her şeyden önemlisi yazdığı mektupla galatasaray başkanlık makamını tehdit etme cür'etini gösteren bu brütüs hakkında gereğini yapmanızdır. sayın başkanımız ünal aysal'ın "danışmanım" dediği brütüs'ün galatasaray'a zarardan ve beladan başka bir şey getirmediğini görmezden gelmek, en hafif tabirle yakışıksız bir davranıştır.

    ultraslan olarak, bülent tulun adlı şahsın kulübümüzle ilişkisinin kesilmesi konusundaki duruşumuzun ve hassasiyetimizin asla değişmeyeceğini önemle belirtiyor, gereğinin yapılmasını sn. başkan ünal aysal ve yönetim kurulumuzdan ivedilikle rica ve talep ediyoruz.

    saygılarımızla..
    ultraslan adına genel koordinatör
    oğuz altay

    --- alıntı ---
    http://www.ultraslan.com/
  • 299
    kendisi hem galatasaray lisesi mezunu, hem galatasaray kongre üyesi vs. filan. zaman zaman da yöneticilik yapıyor. ancak yönetici olduğu dönemde ki bu dönemler kulübün maddi olarak en zor durumda olduğu dönemlere denk geliyor, bu durumda bile kulüpten maaş alan hatta kendisi görevinden ayrılırken bile tazminat alabilecek kadar da iyi (!) bir galatasaraylı imiş. az önce telegol'de adnan polat'ın söylediklerinden bunu da öğrenmiş olduk. bu kulübün paraları da böyle harcanıyor(muş).

    şimdi aklıma geldi, sanırım kendisi şu an yine kulüpte bir şeyler yapmakta ama tam bilmiyorum. eğer öyle ise; ne görev yapmakta, yapıyorsa kulübe ne gibi bir faydası var, maaş alıyor mu, alıyorsa ne kadar ve galatasaray spor kulübünden maaş almayı içine nasıl sindiriyor, çok merak ediyorum cidden. galatasaray lisesi mezunu, vay be.

    ben bir taraftarım, galatasaray lisesi mezunu olmadığım için belki bunlar gibi adamların gözünde bildiğin havayım ama bunlar hala; küçük olsun bizim olsun, liseden mezun değilsen sen galatasaray'da söz sahibi olamazsın vs. kafasındaki liseciler. galatasaray kongre üyesi fenerbahçeliler yetmezmiş gibi bir de bu liseci kafası yüzünden ben kafayı yiyorum.

    çekilin arkadaş artık şu kulübün önünden, bi'uzak durun, açın artık şu kulübün önünü. galatasaray sizleri fersah fersah aştı ama hala acayip bir dünyada yaşıyorsunuz, çünkü elinizde bir tüzük var ki tek o kaldı; bakmıyorsunuz, değişsin, gelişsin istemiyorsunuz, yapışmış bırakmıyorsunuz. el freni çekik araba gider ama zor gider, ta ki balatayı sıyırana kadar. galatasaray'da iyi kötü gidiyor çok şükür ama bu balatalar sıyrıla sıyrıla eriyince ki erimeye de mecbur durumda, işte gün o gündür.
  • 300
    adnan polat'ın, "galatasaray'dan kendilerine maddi ve manevi menfaat sağlayan liseciler var" derken işaret ettiği tayfanın en bilinen ve en tehlikeli olanıdır. galatasaray'dan tazminat alarak ayrılmış bir galatasaraylı(.)
    mektupçu bülent. galatasaray'dan tazminat isterken yüz yüze, galatasaray başkanını itham ederken mektupla hacet gideren danışman. bu adamın galatasaray'dan uzak olması için biz kime danışacağız?
App Store'dan indirin Google Play'den alın